Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 29 June 2014

Aso Zagrosi: Beyaz Saray son günlerde doğrudan Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzani, Irak Sünni ve Şii yöneticileriyle ilişkiye geçerek „teröre karşı ortak mücadele“ ve „Bağdat yönetimini Şii, Sünni ve Kürd ekseninde“ yeniden yapılanmasını istiyor. Eğer Kürdler Amerika’nın bu istemini kabul etseler hangi taleplerle Bağdat’ta gitmeliler?

Ali Buran: Mezhep eksenli savaşta olsa ,sonuçta söz konusu olan Başta ABD olarak Kürdistan’in uluslar arası bir sömürge olduğu farkındadırlar.Kürt Liderlerin talebi ya geniş bir federasyon (140) madde uygulanmalı ve Kürdistan’in tüm sınırların belirlenmesi, bu olmazsa Uluslararası destek ile başta ABD, AB ve Türkiye olmak üzere bağımsızlık ilan etmeli.Burada TC nın desteği tamamen petrol ve doğal gaza dayalıdır.Yani uluslar arası kural olan karşılıklı çıkarlardır.

Aso Zagrosi: Güney Kürdistan yöneticileri sık sık Kürdistan’ın bağımsızlığından söz ediyorlar. Son dönemlerde Irak Ordusunun İŞİD güçlerinin karşısında aldığı yenilgilerden sonra boşaltığı Kerkük vb yerlere Pêşmerge güçleri yerleşti. Niçin Pêşmerge güçleri Hemrin’den başlayarak tüm Kürdistani bölgeleri denetim altına almıyor? Yoksa Güney Kürdleri yeniden Irak Anayasasının tatbikini mi bekleyecekler?

Ali Buran: Bence esas mesele buradadır.Ya gerçekten Kürdistan bağımsızlığı konusun da samimi değiller, yada Mam Celal’in geçmişte dediği gibi ‘ Ben ve Kek Mesut Irak’lıyız’’ Y a da gerçekten güçlerimi yok veya . diğer önemli bir durum mevcut partilerin Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda söz ve eylem birlikleri mı yok.Ama bence en önemelisi Bölge ve Uluslararası destektir, günümüzde bu destek olmayınca başarı şansı pek yoktur.

Aso Zagrosi: Türkiye ile bir dizi ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkiler içinde olan Güney Kürdistan yönetimi Bağımsız Kürdistan’ı ilan edebilir mi? Böyle bir durumda Kuzey Kürdlerine hiç bir hak tanımayan Türkiye Güney Kürdlerin bağımsızlığına karşı tavrı ne olur? Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani’nin başında bulunduğu bir KDP ve YNK delagasyonu İran yetkilileriyle görüştü. İran yetkilileri tüm görüşme boyunca “Kürd-Şii İttifakını” işlediler. Acaba günümüzde İkinci Çaldıran mümkün mü? Eğer mümkün ise somut olarak Kürd güçleri nasıl hareket edecekler?

Ali Buran: Uluslararası ilişki çıkara dayalıdır.Ancak Türkiye imzaladığı 50 yıllık Petrol ve doğal gaz antlaşmasını Kürdistan’ın kurulmasına TC açısında değer mı ,yoksa halen Misaki Milli veya bölgede ki Sömürgeci devletlerin ortak çıkar konusunda hareket ederler mı?. Bence bu gün durum Dünya bölge,ABD ve AB devletlerin dış dinamiklerinde Kürtlere bakış açısına ve taraf olup olmadıklarına bağlıdır.İran’a gelince ,İran Kürt ve Kürdistan konusunda 1639 KASRİ-ŞİRİN antlaşmasından bu yana özellikle 1946 Mahabad’tan bu yana Kürtler için en olumsuz ve güvenilmez devlettir.Bu konuda Şehit Gazi Muhammedin vasiyeti vardır.Ben Kürtlerin hiçbir mezhepsel çatışmaya taraf olmamaları düşüncesindeyim.Kürtler bu konuda Sünni ve Şii’leri de geçmişte denediler. Sonuçta söz konusu Kürtlerin ulusal Demokratik hakları olunca Kürtler için değişen bir durum olmuyor.Ancak eğer 1514 Çaldırandaki İDRİSİ –BİTLİSİ ve Y.Sultan Selim ittifakı ise bunun gerçekleşmesi özellikte Türkiye’nin duruşu çok önemlidir. Fakat eğer ERDOĞAN gerçekten Sünni eksenli bir politika izlerde hem Güney Kürdistan da Kürtlerin Sünni çoğunluğu hem de Petrol ve doğal gazın antlaşması akla uygundur ve ben bunu olası görüyorum.

Aso Zagrosi: İŞİD de facto sınırları ortadan kaldırırken Kürdler hala kendi aralarında duvar/sınır/hendekler örüyorlar. Güney Kürdistan kazanımları tüm dünya Kürdleri için Sykes-picot-Antlaşmasını çöpe atmak için tarihsel bir imkan sağladı. PKK, Güney Kürdistan Hükümeti ve parlamentosu oluştuğu zaman hemen karşısına „Botan ve Behdinan Savaş Hükümetini“ çıkardı. Bugün ise Batı Kürdistan’da „Kanton „ile Kürdlerin karşısına çıkıyor. Bu girişimleri nasıl yorumluyorsunuz?

Ali Buran: Hiç kuşkusuz ISİD tek başınsa değildir.ISİD amacı Kürdistanı kontrol altına alıp petrol bölgelerini elde etmektir. Güney Hükümeti defalarca açıkladılar ki HENDEK PKK/PYD için değil El-Kaide ve ISİD için olduğunu kamuoyuna deklare ettiler . Ancak PKK uzantısı olan PYD sürekli kendi dışındaki tüm Kürtleri tehdit etti ve yanlış yalan bilgileri Kürt halkına inandırmaya çalıştılar. Ancak ISİD ile gerçekler ortaya çıktılar.Şimdi de ilginç olan PKK/KCK diyor ki, Güney Hükümeti ile birlikte güç birliği IŞİD’E karşı yapalım.Yani neyin ittifakı Kürdistan hepimizindir savunmak her Kürdün namus borcu dur. Birde şimdiye kadar Devlet istemeyen PKK yarın daha sonra ne gibi talepleri olacağı hiç kimse kestiremez. Örneğin geçmişte BARZANİ onayı ve yardımı ile Güneye yerleşen PKK kısa süre sonra KDP ye saldırdılar. Sykes-Picot ‘a gelince 16 Mayıs [1916 tarihinde İngiltere ve Fransa arasında yapılan[1] ve Osmanlı Devleti'nin Orta Doğu topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır. Sykes-Picot Anlaşması" denilen bu anlaşmaya göre, Suriye ve Irak'ın tümü ve Türkiye'nin güney kısmı İngiliz ve Fransız bölgesi olarak ayrılmıştı. Filistin'de ise uluslararası bir yönetim kurulacaktı. Sykes-Picot Anlaşması'ndan sonra İngiltere ve Fransa,Rusya ile görüşmeye başladılar.Burada Güney Kürdistan İngilizlere Güney Batı Fransız mandasında kaldı.Ne yazı ki Şex Mahmud BERZENCİ Mücadelesi sonuç vermeyince ve Şex Abdulselam Barzani’n Kürt asıllı Musul Valisi Süleyman Nazif tarafından idam edilmesinden, günümüze dek Güneyin direniş bayrağını Şex Ahmet ve Mele Mustafa BARZANİ bu güne kadar getirmişlerdir .Bu günkü kazanımlar bu mücadele bedelidir.

Aso Zagrosi: Güney Kürdistan yönetimi Arap güçleriyle çatışmalar içine girerse yada Bağımsız Kürdistan’ı ilan ederse Kürdistan’ın diğer parçalardaki ve diasporadaki Kürdler somut olarak ne yapabilirler?

Ali Buran: Araplar ,Kürdistan güçlerine saldırmayı çok denediler ama cesaret edemediler. Ama Maliki Irak ordusunun bu denli korkak veya yeteneksiz olduğunu tahmin etmiyordu yada Kürtlerin özellikle BARZANİ’Nİ geçmişten günümüze kadar savaş deneyimi bildiği için mi mesafeli durdu ve Kürtlere saldırmadılar. Şayet Irak Ordusu Arap güçleri kesin saldırsaydı Güney Hükümeti hem savaşır hem de Bağımsızlık ilan ederlerdi. Bu durumda savaş durumunda tüm parçadaki Kürtler seferber olup savaşmak gücü olanlar hem diaspora da hem Kürdistan parçalarında Özgür bağımsız Kürdistan için savaşırlardır. Burada hiçbir örgüt parti çıkarı gözletilmez. Özellikle diaspora ve ülkedeki Kürd basını Kürdistani desteklemek için hem basın yolu ile hem de Eylemsel mitingler yapılmalı ki dünya kamu oyu Kürt halkının haklılığını doğru bilmelidirler.

Aso Zagrosi: Sorularıma cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.