Kisa Bir Not:
Öcalan i her dönem birileri aklamis, paklamis ve halkimiza dayatmistir. Inaniyorumki, su an Öcalan i aklama paklama pesinde olanlar dün yazsaydi Yasar Kaya nin yazdiklarini yazacakti. Öcalan i önderimiz ilan edeceklerdi. Karsi cikan olursada tehdit edeceklerdi. Bugün eksik olan tehdittir. Aradaki fark sadece budur. Fakat yazdiklariyla hizmet ettikleri ayni mekanizmadir. Bu ister bilincli, ister bilincsiz yapilsin fark etmiyor. Kendilerince sorduklari sorularla cok sey söylediklerini saniyorlar. O sorularin binbir cevabi var. Defalarcada cevap verilmistir.
Bilmazlermi? Kürt sorunu oldumu türki, arabi, acemi hep bir oldugunu. Anlasarak birbirinin Kürdünü desteklediklerini,ne kazan, ne kaybet ikilemini öngördüklerini, güclendiklerindede hep birlikte tepelerine bildiklerini.
Kimi de basimiza ekonomist kesilmis. Buna bu kadar milyar yatirilirmi diye sormus. Daha öncede nerde görülmüs birbirleriyle savasan taraflarin ayni merkez tarafindan yönnetildigini soru sorulurdu. Bu asildi. Bugün savasin iki tarafinida türk genelkurmayi yönetigine göre, dün niye olmasi.
Bu arkadaslar, Türk ordusunun türk yönetim erkindeki rolünü kavriyamiyorlar. Ordu yönetimi savas sürdükce devam edecektir. Savasin olmadigi bir ortamda ordunun iktidarida olmayacaktir. Ayrica iddia ettiklari para miktari kime gitti dersiniz. Generallerin istedigi kontoya.
Bu arada savasada harcanmadimi? Harcandi. Fakat onun karsiligida aldi. Bugün Apo, PKK, DTP üclüsünden hükmettigi bir kurt kapani ortam yaratildi. Be yetmiyormu?
Közkorucu-itirafci ordusu, milyonlarin göcü, haritadan silinen yerlesim birimleri ise isin cerezi.
Kürt milli dinamiklerin tasviyesi ise isin bir baska boyutu.
Kisa keselim.
Sizin bugün yapmaya calistiginizi Yasar kaya 10 sene önce bu isi nasil yaptigina bir bakin isterseniz. Ondan sonrada ne yapmaya calistiginizi sakin bir kafa ile bir düsünün isterseniz.
Yasar KAYA nin Yazisi asagida: Buyrun okuyun.
İyi ki dünyaya gelmişiz, iyi ki yaşiyoruz, iyi ki bu konaktayız yoksa bütün bu namusuzlukları, bu kalleşlikleri, bu alçaklıkları nereden bilecektik. Elbette ulusalcılığın olduğu yerde ulusal ihanet de vardır. Artık vaktimiz yok, bir ulus adına hareket eden bir mahkeme bu alçakları yargılamalıdır. Hem de zaman geçirmeden yoksa devrim nasıl olur ki? Yoksa hangi düzeni değiştirip yerine ne getireceksiniz, şurası muhakkak ki Kürt devrimi kendisini koruyacaktır. Ulusal kahramanların, ulusal fedailerin olduğu yerde anlı şanlı hainler de olacaktır.
Hassas bir dönemden geçtiğimiz biliniyor. Birlik ve beraberlik zamanıdır diyoruz; ulusal güçler, partiler, kurumlar kişiler bir araya gelip bir Kürt cephesi oluşturmalı. Çünkü çözüm sürecidir, çünkü temsil sürecidir vs.
Ama gelin görün ki Emin Çölajanı, Fatih Altaylı, Şükrü Eledağ, Devlet Bahçeli, Muhsin Yazıcıoğlu ve yüzlerce faşiste bir tek satır cevap vermeyenler. Kürdistan İşçi Partisi Başkanı bir halkın ulusal temsilcisine karşı imza topluyorlar. Çünkü Apo'nun varlığı onları rahatsiz ediyor, onlar Apo'nun şahsında Kürt ulusal hareketine karşıdırlarve sıcilli haindirler, sakın ha Apo'yu tenkit ettikleri için değil, onların Kürtlüğü'nde varlık sebebi olan bu kişiliğin bir an önce ortadan kalkmasını ve meydanın onlara kalmasını istiyorlar. Yıllardır yaptıkları hesap PKK'nin ölümü üstünedir. Ama görüldü ki PKK yaşadı onlar öldüler, hele hele hırsızlığı MED TV'de günlerce tefrika edilmiş, her yerinden yalama olmuş, pis bir alçak bu pislikleri yapıyorsa. Ben PKK'yi savunmuyorum benim savunmama hiç de ihtiyaçları yok, ben kendimi, hareketimi halkımı, doğruları savunmak zorundayım. Bunun önderliğini PKK yapmış başkası yapmış o önemli değil. Kürt ulusal hareketini bir başka Kürt partisi bu konağa getirseydi bizim Kürtlük rüyalarımızı o gerçekleştirseydi, hiç şüphesiz onu savunacaktık. Doğru olan da budur. Sormak lazım halkımızı inim, inim inleten, Ecevitçi, Demirelci, Kenan Evrenci faşizme karşı ne yaptınız. Eh vallahi kahramanlar Diyarbakir Zindanı'nda direnirken, dağda gül demeti kızlarımız ölürken biz de dışarıdan gazel okuduk. Bu hesap sorulacaktır, demokrasi mi istiyorsunuz, Türk devleti sizi adam yarine koyup hangi televizyonda tartıştırdı. Birinizi adam yerine koyup siz haklısınız dedi mi? Şimdiye kadar olan şudur; ya uşak ol, ya ölümlerden ölüm bekle. Yok yumuşak Kürtmüş, yok Ankara ile diyalogu olacakmış, yok çözüm için altarnatif olacakmiş, bunlar hikaye. Hodri meydan, partinizi kurun, Kürdistani sahnede siz de var olun, biz ille gidip savaşın demiyoruz. Zaten onun zamanı geçti kazanan kazandı, şimdi elbette ki kazançlarını barış masasında değerlendirecektir. Sorarlar adama; bir gün sığındığın köşden çıktın mı, Kürt halkı için ne yaptın? Evet PKK değil ben soruyorum, niye biriniz uçağa atlayıp, Musa Anter'in, Vedat Aydın'ın, Mehmet Sincar'ın cenazesine gelmediniz? Gazel okumak kolay! Yoksa onlar Kürt değiller miydi hangi birlik ve beraberlikten bahsediyorsunuz? Hangi birlik ve hangi beraberlikte vardınız? Başkan Apo'yu mahkemeye vereceklermiş, size tavsiyem o mahkemeye gelmezseniz alçağın da alçağı çukurusunuz. Siz İsmail Cem'in, İnal Batu'nun vekili misiniz biraz bekleyin onlar dilekçelerini versinler, sonra da sıra size gelsin. Efendim en çok birliğe ihtiyaç olan bir dönemde bunlar söylenir mi? Evet söylenir bu dilekçelerinizi on beş yıldır neden yazmadınız. Roma Yürüyüşü'nü boşa çıkarmak isteyen, Kürt halkının düşünen başını gövdesinden ayırmak isteyenlere cellatlık yapmak size mi kalmış. İyi ettiniz, ihanetinizi kendi elinizle tarihe tescil ettirdiniz. Apo'ya günde otuz defa, katil, cani, bebek katili diye kin kusan pisliğin önüne geçtiniz sizi tebrik etmek lazım.
Birliğe en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde bunlar söyleniyor. Evet birliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemi seçtiniz, kendinizi Şark İstiklal Mahkemesi Savcısı Ahmet Süreyya Örgeevren'in yerine koydunuz.
Bidiriyi okudum. Televizyonda sayın Öcalan'ı dinleyenlerden birisiyim, Kürt alçakları dedi, yoksa Kürt alçağı yok mu Kürt benamusları (namusuzları) dedi yoksa Kürt namusuzu yok mu? Kürt şerefsizleri dedi, yoksa Kürt şerefsizi yok mu? Siz bir görevi, üstünüze alıp alçakları savunacağınıza yurtseverleri savunun, şimdiye kadar hangi ulusa aktiviteyi savundunuz. Efendim ben aydınım, ben evden çıkmam kafeşantan'larda kafemi yudumlar, pardesümün yakalarını dik kaldırır, koltuğumun altına bir iki gazete veya kitap alır, evime yollanırım. Aç olan Kürt piyasasına da ipe sapa gelmez hiçbir edebi ve politik değeri olmayan ve bir iki kitap şişirdim mi olurum bir rewşenbir
Size kesin şunu söylemek istiyorum; siz Kürt olarak dünyanın en iyi ressamı, en iyi pilotu, en iyi yazarı olabilirsiniz ama Kürtler için tek ölçü var, bizim tek gerçeğimiz ve en önemli işimiz Özgürlük Hareketi'dır. Senin Özgürlük Hareketi'ne ilgin nedir, katkın nedir, Kürt gerçeğinde şimdilik tek ölçü budur, çünkü ondan daha önemli hiçbir Kürdün işi olamaz bu gerçek gün gibi ortadadır. Evet doğru Kürtlere de özgürlük lazımdı, ama ben bu işe yokum dersen o zaman sen de hiçbir Kürt için aydın da değil adam da değilsin. İnsan biraz kendi haysiyetini savunur, bunu ulus için yapma, kendin için yap.
Elbette ki Kürt hareketinin Selçuk Parsadan'ları üstüne yazılabilecek tefrika yazıları vardır. Kimisi ulusal kongre diye dünyada her ülkede yaşayan bir Kürdün adını yazarak bir yıl Finlandiya hükümetini, bir yıl da İngiltere'yi dolandırdı. Bütün belgeleri elimizdedir. Onlar bu piyasadan defolup gidinceye kadar teşhire devam edeceğiz. Halkımız bu asalakları belkide bir gün linç eder, onu bilemem.
kurdistan RAWIQE