Nuri'nin Askerlik Hatıraları-2
Diyar AYDIN
Otubüs hızla Mardin'den çıktı.
Beş dakika önceki bağırtı çağırtı yerini ölüm sesizliğine terk etti.
Kimseden çıt çıkmıyordu.
Bir taraftan sevdiklerinden ayrılmanın, diğer taraftan bilmedikleri yabancı diyarlara gitmenin ve büyüklerinden dinledikleri Türk askeri kışlalarında uğrayacak hakaretlerin duygularında yarattığı bilinmezlik herkesi kara kara düşünmeye sevketmişti.
Derin sesizliği Heso'nun boru gibi sesi bozmuştu.
Heso, sempatik, cana yakınlığının yanısıra müthiş şakacıydı.
Birden gözü Nuri'ye takıldı.
Gözgöze geldiler.
Heso, derinden bir ax çekti.
Ne dersin Nuri kardeş, şimdi bir tas ayran olsada içseydik.
Nuri ne diyeceğini şaşırdı.
Ağzında bir şeyler geveledi, ama kimse bir şey anlayamadı.
Birden hıçkırıklara boğuldu.
Herkes yine derin bir sesizliğe gömüldü. İç dünyalarıyla başbaşa kaldı.
Belli bir aradan sonra Heso'nun sesi yine yükseldi.
Nuri kardeş, tandır ekmeğini özledin mi?
Fukara Nuri, başını kaldırdı, bir Heso'ya, bir arkaya baktı, cevap vermedi.
Otobüstekiler, sırıtmaya başladı.
Heso'nun Nuri'yi rahat bırakacağı yoktu.
Nuri kardeş sana bir soru sorabilir miyim?
Nuri'nin daha evet veya hayırını beklemeden, Nuri kardeş, sen askerdeyken bağ-bahçeye, koyun-kuzuya kim bakacak?
Fukara Nuri, başını kaldırdı. Heso'ya baktı. Diğer asker adaylarına baktı. Yalvaran gözlerle bu adam benden ne istiyor gibilerden yardım istesede kimse oralı olmayınca; Heso başka sorulacak soru bulamadın mı demekle yetindi.
Heso'ya gün doğdu.
O zaman askerliğe ilişkin soru sorayım.
Nuri kardeş, sen gece nöbetindeyken bir binbaşı kontrole gelse ve rütbeni bilmesen ne yapacaksın?
Ya Heso sende bu saçma soruları nerden bulup soruyorsun?
Heso'nun Nuri'nin yakasını bırakacağı yoktu.
Peki o zaman saçma olmayan soru sorayım.
Yav Nuri, türkçe kaça kadar sayabiliyorsun?
Hiçççç...Neden sordun ki?
Sabah akşam istimalarda nasıl cevap vereceksin?
Ne bilim.
O zaman kesin dayak yersin.
Bende o zaman kışlayı ateşe verir, hepimiz kurtuluruz.
O zamana kadar sesiz kalan diğer asker adayları hep bir ağızdan yaşa Nuri sen çok yaşa diye tempo tuttular.
Nuri, bu tempo ile moral kazandı.
Heso'nun ağzının payını verdiğine çok sevindi.
Heso'nun Nuri'den vazgeçeceği yoktu.
Daha Nuri kardeş diyecekti ki, otobüs şöförünün mikrofunda sesi yankılandı.
Kar nedeniyle yolların kapalı olduğunu, burada konaklamak zorunda kalacaklarını yolculara bildiriyordu.
Nuri, bunu Heso'nun saçma sorularına yordu.
Tam da Heso'dan intikamını almanın fırsatını yakalamıştı.
Ulan Heso dedi. Ulan kero dedi.
Sen akşamdan beri o uğursuz soruları sormamış olsaydın bu bela başımıza gelmezdi. Beğendin mi şimdi yaptığını?
A bu gece vakti bu dağda ne bok yiyeceğiz?
Heso, alttan kalır mı?
Peki Nuri kardeş senin bir fikrin var mı? Gerçekten bu soğukta bu gece vakti bu dağda ne yapacağız?
Nuri, ulan Heso valla seni yakar hep birlikte ısınacağız demez mi?
Yolcular hep bir ağızdan yaşa Nuri sen çok yaşa temposunu tuturdular.
Heso, köşeye sıkıştı.
Bakalım Nuri, Heso'yu pişirip kebab yapacak mı?
Devam edecek....
26.01.2007 Saat: 00:47
Re: Nuri'nin Askerlik Hatıraları-2