Sahi şu Türkler niye diğer toplumlar gibi adam gibi bir toplum olmayı düşünmezler, denemezler.
Mevcut algı ile bunu becerebilirler mi?
Mesela şunu desem!
Türkler akşam yatıp sabah kalktıklarında;
“ya biz bu Kürdlere çok çektirdik.
Yeter artık.
İyisimi pılımızı pırtımızı toplayıp Sivas'ın batısına çekilelim” deseler bu dünyanın sonu mu olur?
Dünyanın sonu olmayacağı benzer sorunlarda biliniyor.
Aslında bu birazda cesaret işidir.
Birçok sömürgeci devlet bu işi yaptı.
Türklerin buna cesaret edemiyeceğini biliyorum.
Onlar için zor bir iş.
Fakat olmayacak bir iş değildir.
Tamam da.
Bu cesareti gösterecek Türk ortalıkta var mı?
Görsel ve yazılı basına bakılırsa bu işe soyunan apoletli mi dersin, yeşil sarıklı mı dersin, liberali mi dersin maşallah zibil gibi.
Bunu biliyoruz.
Fakat şunuda biliyoruz.
Türk egemenlik sistemi Kemalizmi destur edinmiş.
Bu mikrobu topluma habire şırıngaliyor.
Toplum tıpkı bir eroinman gibi bu mikrobun müptelası olmuş.
Onsuz yapamiyor.
Kürdlerin en sıradan bir istemi, bir başarısı karşısında kriz geçiriyor.
Onları parçalamak için yaşamını bile ortaya koyuyor.
Mankurtlaşmış çılgın bir toplum ile karşı karşıyayız.
İşin tuhap tarafı bunun bir avuç dışında bir bütün olarak Türkler tarafından kanıksanmış olması.
Buna bir de Türk bayrağı, milli marşı, dili, TC devlet sınırlariyla bir problemimiz yok diyen yalaka Kürdleri de eklediniz mi kapkara bir manzara ile karşı karşıya olduğumuz aşikar.
Eh geriye ne kaldı?
Problemin kendisi.
Çözecek olan beriye gelsin diyeceğim, fakat gerçekten öyle birileri var mı?
Yarın ola hayrola saklı kalsın, ama bugün öyle birileri yok.
“Biziz” diyenler vallahide billahide yalan söylüyorlar.
Çok mu karamsar bir tablo çizdim?
Vallahi değil.
Dediklerim sadece bir çoklarımızın kafasında geçipte dile getirmekten çekindikleridir.
9 Ekim 2010