Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 23 May 2010

Simdi bir hususn altini cizeyim; yazdigim bir kac makalenin ozunden ziyade, kullanilan bazi tabirlere atfen yapilan degerlendirmeler, maalesef uzuzn yillarda pekte onemli bir mesafeyi katedemedigimize delalet ediyor.. Eger siyasi isek, siyaseti, Kurdistani konusacak, durmadan konusacak, benimseyeceksek; oyle gorunuyor aslinda ama telakkiler farkli diyelim.

Simko ve Cibranli Halid Bey'i ozel olarak sectim; zira elimdeki yegane kaynak, Simko uzerineydi; ve dogrusu beni yillar evvel ilk okudugumda, hele ABD li konsolosun " bu Kurdler hem ahmak, hem de bu durumlarindan ve gecmisten hic ders almiyorlar " mealli , bu berbat ozelligin nelere maloldugunun altini cizmesi- acik acik beyani- beni kahretmisti.Ama Simko her zaman icin kalbimde hem atamdir, hem de hayranlik duyarim kendisine...Halid Bey ise, ortalikta bulunabilecek Kurd siyasilerin o tarihlerde en optimal figuru oldugu icin dikkatimi cekmisti. Ve halid Bey gibi gormeye pekte alisik olmadigimiz akli basinda bir Kurd bile, sonunda yalnizca politik sartlari iyi degerlendirememenin degil, ayni zamanda icinden ciktigi osmanli devlet duzeninden korkusunun kurbani oldu. Kurd milleti buyuk bir firsati kacirdi. kendisini boyle ucuzca oldurtmeye hic hakki yoktu Cibranli Halid Bey'in..Her ikiside kalbimizdedir, nur icinde yatsinlar.

Ama su yirmi yil evvelin iki Dogulu lideri kasimlo ile Serefkendinin, Abd'li konsolosun tam 68 yil evvel Kurdler hakkindaki uzucu beyanina tam da cuk oturan bir tavir sergileyen, klasik iki ahmak olduklarini uzulerek bir daha belirteyim; dikkatinizi cekeyim bu arada, henuz Kuzeyli aklievvellere gelmedik, zaten Kasimlo ile Serefkendi de - buyuk ihtimalle diyeyim tam bilmiyorum cunki- ayni ideolojik kaptan beslenmis olmalilar.

Simko ile Halid Bey, zor sartlarin idolojisizliginin kurbanlariydilar. Oysa bu son ikili, Kuzeyliler gibi yanlis sulara yelken acmislardi ve dusmanlarini realite degil, ideolojiye gore tanimliyorlardi.
Muhtemelen soyle diyorlardi " fars halki, proleteryasi emekcileri kardesimizdir, ama burjuvasi cart curt..veya iste gerici-seriatci rejim vs vs " , tanidik degil mi bu zevzeklikler ?

hayatinda hamas,hizbullah vb orgutler " yahu aslinda Yahudi proleteryasi, emekcileri cok yaxsi, kral adamlardir ama axx ulen su burjuva yahudiler yokmu" demisler mi ?
bu forum ve bir iki tanesi daha, beniz sinir eden Nasname gibi degil, hem yazar, hem okuyucu kitlesi olarak( farzediyorum). burada Kurd milliyetcilerinijn veya muhtemel olacaklarin yuklu bir sayisi var ve memnuniyet verici; ama bu bazilariniza temcit pilavi modunu hatirlatabilecek kelamlara arada bir deginmek gerekiyor galiba, zira sartlarini satir aralarindan okuyorum !

mesela Serefkendiyle Kasimlo'lo ile Kuzeyli bir cok benzerinin basina gelen yanlsiliklar zincirinin dimaglarda mevcut arizali birikimi asagidaki paragrafta ifadesini buluyordu:

" emperyalizm dunya halklarini " bol ve yonet " taktigiyle, boluyor, parcalara ayiriyor, daha kolay hukmediyor !

Bu laflara TC ile Iran sinirlari icersinde yasyan halklardan kelle sayisi itibariyle en cok inanalar, elbette Kurdlerdi !

Yahu kardesimn, madem emperyalizmin , sizlerce de elestrilen boylesi bir marifeti vardi da, sizler neden Sovyetlerin- Cin'in _Arnavutlugun tarafini tuttunuzda, emperyalizxmin tarfini tutmadiniz ?

Size-bize neydi yahu emperyalizma karsi cikmak ? madem bolceklerdi mevcut devletleri, ulen zaten bizde Tc'yi Iran'i Irak'i Suriyeyi bolmeye calismiyormuyduk, o zaman niye o kotuledigimiz emperyalizmin yaninda yer almadik ta, bize zarari dokunanlarin pesinden, ustelik zarar veren halklarin bizlere dayattigi, tanitigi bicimde olusan ideoljik martavallarla yuruduk ?
halada hem Kuzey hem de Doguda ayni ahmaklik hukum surmuyor mu ?

Dort bes sene evvel bir Sivan konsrine gitmistim, memleketin birinde; bir Kurdo bildiri dagitti, bu Kasimlo veya Serefkendinin orgutundenmis, birine sordum, oyle cevap ldijm. Bildiride kardes Iran halklari, proleterya, burjuvazi, emperyalizm sozcukleri girla gidiyordu...

Abdli konsolos simdi allah icin haksizmiymis ?

Simko ve Halid Bey, Seyh Said, Aliswer,baytar Nuri, Befirxan ailesi , Qazi Muhammed,Molla Mustafa elbette milli kahramanlarimizdir, milli kahramanlar olmaksizin tarih yazamayiz biz.

Ama kimse bana Serefkendi, kasimloyu kahraman yapmasin. Artik kuzeyli liderliklere bir sey soylemiyorum, yoksa hir cikar !

Verilen cevaplarda Hek,milli ideolojiden mahrumiyetin kaynagini aldigi sosyo-ekonomik faktorlere yazimda isaret etmis; konuyu tam anladigini gormek beni sevindirdirdi;bu hususlari derinlemesine inceleyecek, tezler gelsitirecek zamani ve Kurdu Kurdistan'a hirsla ozlemi olan genc bir antropolog, sosyolog veya etnoog, siyasal bilimci bir arkadasimniz olsa da, su antropoljik hazineyi aydinlatsa ne iyi olurdu degil mi?

Takipci arkadasa da sapka cikardim gitti; tamam diyor , tesbitlerin dogru ama kahramanlarimiza duzgun dil kullan... hakli elbette..bir hususu daha belirteyim, kullanilan tabirler yapilanlarin sifatlandirilmasidir, yoksa dogustan var olan bazi ozelliklerin kucumsenmesi, alay konusu yapulmasi biciminde degil elbette; zaten ben bu nitelemeleri elin gavurunun 90 sene once yaptigini soyluyorum ve gunumuzde ayni siddette degerlendirilmeyi hakkeden siyasi atilimlar Kuzey ve doguda mevcut degil mi ?

Aso arkadasimiz mesgul oldugundan bu tartismalara giremiyor, olsun. beni de ozllike su cumlesiyle uyarmis:

" millet olarak bu gunlere gelmissek, onlar gibi mucadele eden kadrolara borcluyuz "

Simdi Aso'ya- biliyorum cok mesgul arkasasimiz ama ben bazan pek laf anlamiyorum-
sormak lazim; low bra, hangi gunlerimizi millet olarak o kadrolara borcluyuz ?

Atalarimiz, yani o kadrolar savas falan kaznipta, mesela Kuzeyde halklarina cuzi de olsa bir hak-hukuk mu biraktilar arkalarinda ? ya da, mucadelelerinin sonucunda hic olmazsa kendileri sehid oldular ama Kurd'e bir statuyu miras mi biraktilar ?

Bize tam elli yil Kurd yok denmedimi ?

Aso bra, hamaseti anlarim da, boylesi gercek disi olasninida sarfetmeni sana yakistiramadim; belki de seni farki dusundum, kimbilir...Bana verdigin bu cevapla, sen en iyisimi " mesguliyetine" devam et, tarihi olgulari aktar, daha faydali olur.

Paloye'ye gelince; once bir meseleye degineyim, forum sorumlusu arkadaslarimiza karsi hatali duruma dusmeyeleim..yaziyi astigimda farkettimki, kopyalarken karmqancorman, anlasilmaz bir hal almis. Bunun uzerine hemen foprum sorumlusna yaziyi mumkunse silmesini, duzenleyip yeniden asacagimi belirttim; sagolsun arkadasim hemen ricami yerine getirdi. iste tajm da bu sirada Paloyenin cevabi da silinmis oldu, yani forum sorumlusunun hic bir kasdi yok, tamamen benim hatalarimla alakalidir konu.

Halid beyle ilgili Paloyede cok daha geliskin bir bilginin var oldugu gorunuyor; ya ben yanlis anladim, ya da aktaran arkadas bana eksin anlatmis olmali; zira Mk ile yapilan toplantinin ikiser kisiden olstugunu saniyordum.

Paloyenin ilgili paragrafini asagiya aldim, daha sonra bir iki sey yazacagim:

"Gelelim Sayın Canbegin yazısına ;
Yazdığım cevap yetersiz ve kısa olmakla birlikte bir kaç noktaya belki cevap
olabilirdi.Teknik bir hata olsa gerek, ben yazıyı gönderince baktım hem onun
ve hemde benim yazım silinmişti.Derken Sayın Canbegin yazısı tekrar asıldı
ama benim yazım kayboldu herhalde.

Xalıd begin akrabası olan üsteğmen Sabri Xalıd bege , beg ben iti öldüreyim
ve sende hemen beni divanı harp falan demeden yargısız infaz et diyor.Bu fedai
eylemine Xalıt beg onay vermiyor.Birincisi her nedenle olursa olsun ve nasıl
öldürülürse öldürülsün bu Türklerin gözünden kaçmaz ve çalışma deşifre olur.
Ayrıca Mehmet Şerif Fırat ve onun gibileri tarafından yeterince ihbar
mektupları yazılmıştır.Buda yine deşifre olmaya fayda getirir.İkincisi ise
O zaman Mustafa Kemal öyle sanıldığı gibi tek kişilik bir yönetim değildir.
Ayrıca onun savaştaki yeteneksizliği ve özel yaşamının basiretsizliği
nedeniyle Xalıd Beg Mustafa Kemali ciddiye almıyor.Yani kısaca bu it hiç bir
b.k yiyemez diyor."

Bu aktarmayi okuyunca, daha bir uzuldum; zira Halid Bey'in yaninda cok akli basinda biri daha varmis ve gerekeni yapmak icin kendisini uyarmis bile...Tarihi gelismelere bakinca, Halid Bey'in muthus yanlis analizine tanik oluyoruz...Bir kere Tutkler uyansa ne olurdi ki ? Mk ve rkadaslari, sayica pekte fazla olmayan bir gucle Yunan ordusu ve Anadolu Rumnlariyla savasiyorlardi. Ustelik Pontus, cok buyuk bir bas agrisi yartiyordu. Destege ihtiyaci olan MK idi aslinda...Paloye silah desteginin yoklugundan bahsediyor; Seyh Said ayaklandiginda, hatta hemen evvelinde Kocgiri de, bir baska devkletmi vardiki destekley7en ?

Bence halid Bey, yukarida da zikrettigim bicimde, icinden ciktigi Osmanliyi, daha dogrusu devlet gucunu, o sartlarda oldugundan fazla abartmis, yada bunun yaninda cok temkinli gidiyor....Ama talih bir defa guler, oyle degil mi ?

Bunlari tartisalim, bizim artik gizli sakliya ne ihtiyacimiz var, ne de bu tavirlarla bizleri basariya ulastirabilecek bir sihirli degnegimiz !

Milli kahramanlarimiza her daim sahip cikacagiz, gercegi anlamak, mukayeseler yapmak icin elzemdir bu; hamaseti elden birakmayacagiz elbette ama artik bu forum, optimum platform, hamaseti farkli , ihtiyac duyulan alanlarda yapmak lazim, bu alanlardfan bol olanida maalesef hala ve hala bol...

selamlar

canbek

Ben İran Kürdistan Demokrat Partisi'nin son şehid düşen iki lideri hakkında da senin düşünceni paylaşmıyorum. Bu görüşmeleri yanlış bulabilirsin..Bende hep kendi kendime bu görüşmelerle ilgili sorular sormuşum. Hatta bir çok defa büyük acılı tecrübelere rağmen böyle dikkatsiz davranmalarını anlamadığımı yazmıştım.. Yeni değil onlarca yıl önce.. Bu insanlar İran devletinden ziyade Avrupa devletlerine ve güvenlik sistemlerine güvendiler. Kürdler, bu güven meselesini eleştirmeliler, ama okları sömürgecilerin terör eylemlerine yöneltmeleridir. Sonuçta bunlar Kürd liderleri olduklarından, sömürgeci İran'a karşı mücadele ettiklerinden dolayı öldürüldüler. İran niye işbirlikci Kürdleri öldürmüyor? Avrupa'da onlara karşı terör yapmıyor? Şerefkendi ve Qasimlo dünya Kürdlerin ulusal değerleridir. Bu insanlarımızı eleştirirken inkarcı bir çizgiye kaymamak lazım..Ama, bu insanların Kürdistan'da oynadıkları tarihsel rolleride görmek gerekiyor.. Dr. Qasimlo, bir siyaset adamı ve aydındı. 20.yüzyılda Kürdistan ulusal davasına belkide en çok dost kazanan bir Kürd lideriydi.. Jean Paul Sartres, Simone De Beauvoire, Gerhard Chaian, J. Bleu, aktüel olarak Fransa Dışişler Bakanı olan Berhard Kouchner, Avusturya Cumhurbaşkanı, Madame Mitterand, Çek Cumhuriyetinin aktüel olarak yöneticisi olan bazı kadrolar Kürdlere ondan kaldı... Bugünkü Paris Kürd Enstitusu gibi kurumlar onun ciddi çabaları neticesinden oluştu.. O, Doğulu bir Kürd olmasına rağmen tüm Kürdler için çalıştı. Eleştirilecek bir dizi yanıda var.. Örneğin iç çatışmalar.. Bir şahsiyetin bir yanlışlığı görüldüğü zaman, onu tümden inkar etmek çok berbat bir şey.. Zaten bu tip değerlendirmelerin fazla bilimsel bir değerleride yoktur.. Çünkü, reaksiyon neticesinden gündeme gelen nihilist yaklaşımlardır. Benim Doğulu Kürdlerle bir hayli ilişkilerim oldu.. Doğulu Kürd liderler başka Kürd partilerine ziyaretlere gittikleri zaman yemek yemezler ve yemeklerini beraberinden götürürlerdi. Benim bu tecrübem Mustafa Hicri, Abdullah Hasanzade ve Celil Gadani oldu. Bir yandan sürekli olarak öldürülme korkusu ve birde gittikleri Kürd kardeşlerinde yemeklerine zehir katılacağı korkusu... Bu insanlar sürekli bu ruh haliyle yaşıyorlar. İran devleti bir kaç defa Komela ve İKDP kamplarının mutfaklarına kadar ulaşarak yemeklere zehir katabilmişti. Sonuçta bunlarda insan ve sinir sistemlerinin bir sınırı var.. Yanlışlılarda yapabilirler, dikkatsızde davranabilirler... Ama, bundan hareketle bunlar lider değil, "ahmaktırlar" gibi lafları sarfetmek doğru değil. Aslında Qasimlo ve Şerfkendi üzerine Doğu Kürdleri iyi araştırmalar yapmışlar. Bu araştırmaları insan Kuzey Kürdlerinin hizmetine sunsa, bu tip ucuz değerlendirmeler olmayacaktır. İkiside bize Kürdistan Demokratik Cumhuriyetinden kalmıştı.. Ömürlerini Kürd davasına adadılar ve imha edildiler. Başka bir nokta Simko'ların Cibranlı Xalid dönemine ilişkin Kürd toplumuna ilişkin ciddi gözlemler var. O dönemdeki aşiretler, ekonomik, kültürel, sayasal yapı farklı çevreler tarafından ciddi bir şekilde mercek altına alınmıştır. 1) Binbaşı Noel'in Kürdistan Gezi Notları... Ne yazıkki bu notların üzerinde yüzyıl geçti hala tercüme edilmiş değil. 2)Aris Arda arkadaşın çevirisini yaptığı Rus arşivinin bir bölümü tümden Kuzey Kürdistan'ın sosyolojik bir irdelemesidir. 3)Baba Merdoxi'nin, Abdulaziz Yamulki'nin(Mustafa Paşa Yamulki'nin oğlu) Kaftan'ın o dönemlerin canlı tanıkları olarak yayınladıkları eserler Kürd toplumunun içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. 4) Mamoste Hawar'ın Simko üzerine kaleme aldığı dev eser. Başka eserlerde sayıla bilinir.. Eğer bu eserlerin bir kaçı çevrilmiş olsaydı, o dönem ortaya çıkan Kürd liderinin gerçek konumları ortaya çıkardı.. Ben şahsen bu kaynakları inceledim. Vardığım sonuç: Onların Kürdlerin "Altın Çocukları" olduğu düşüncesine vardım.. Selamlar

Meseleyi anlamadigini simdi anladim; bu iki insanin ne kadar Kurdcu, ne onemli eserler verdiklerini, nasil sartlar altinda hizmt ettiklerini, mucadelelerinin kutsalligini tartismaya acmiyorum, hepsini oncelikle kabulleniyorum zaten. Elestirim, tam yuz elli yildir bu topraklarin bir dusman tesbitine ulasmayisi, onlari basit tesbitlerde bulusturabilecek ideolojik alt yapidan , eskilerinin bilincsiz ve sanssizca, bu ikilininse bilincli bir tercihle yoksun kalislari ve hep ayni tuzaga dusulmesidir. Gozumde bu adamlara ahmak demek bile iltifattir, sana oylece belirteyim; ne haklari var bunlarin yahu, Kurd halkiyla alay eder gibi, ardi ardina benzeri usullerle ayni fars kulturune adeta bir kadermis veya mecburiyetmiscesine kendilerini tuzaga dusurtmeye ? Bu insanlar soz konusu olduklarinda bizlerin politik-sosyal tahlillerimizin oznesi, bu adamlarin katil somurgtecilerce nasil pusuda oldurulduklerine agit yakmaklami sinirli olacak ? Yahu bunlardan bir taneside bari farslara agit yaktirsaydi ! Bu adamlar kendi sahsi ikballerini degil, Kurd Milletini dusunmuyorlarmiydi ? O zaman neden bir turlu gecmisten ornek almazlar bunlar ? Neden ise yaramadigi, yaramayacagi isbatli ideolojilerin pesinde giderler ? Bunlarami kalmis bu allahin cezasi fars ve azeri emekcilerinin, yok cart curtunun kaderlerini kendilerinkiyle esitlemek ? Yahu biri olduruluyor, oburu yine gidip kellesini uzatiyor; boylesi adamlardan lidermi olur ? Sairse sairligini, yazarsa yazarligini bilseydi, daha faydali olmazlarmiydi ? Sen binbasi Noel'in gezi notlarini okuduktan sonra, hala sacini basini yolmuyorsan, diyecek bir sey yok ! bende son kalan tutama zarar gelmesin diye, pek fazla goz atmamaya calisiyorum elimdeki kitapta bulunan bir kac alintiya da ! Netice itibariyle, tarihi olaylari, eserleri aktarmak cok esasli ve ovulecek bir cabayi hakkediyor, senin yaptigin da bu;ve ovguye layiksin. Ama verdigin cevap ve yaptigin tahlillerin, cok hamasi ve siradan oldugunu belirtmek zorundayim. selamlar Canbek

Bak Canbek ne diyorsun? "Yahu biri olduruluyor, oburu yine gidip kellesini uzatiyor; boylesi adamlardan lidermi olur ? Sairse sairligini, yazarsa yazarligini bilseydi, daha faydali olmazlarmiydi ? Sen binbasi Noel'in gezi notlarini okuduktan sonra, hala sacini basini yolmuyorsan, diyecek bir sey yok ! bende son kalan tutama zarar gelmesin diye, pek fazla goz atmamaya calisiyorum elimdeki kitapta bulunan bir kac alintiya da !" Bir kere Kürd toplumunda çeşitli bilim dallarında uzmanlaşma meselesi bugüne kadar çok farklı bir güzergah izledi. Bunun esas nedeni Kürdistan'ın içinde bulunduğu durumdur. Kuzey Kürdistanı ele alalım. Yetmişli yıllarda Kürd örgütlenmeleri oluştuğu zaman, farklı yelpazelerde gelen ve yurtsever olan herkes siyasete angaje oldu. Çünkü, herkes devlet terörüne hedef oluyordu. Kürdlere ait her şey yasaktı ve her şey tabu.. Bundan dolayı şairide yazarıda dilbilimcisi de siyaset angaje oldu.. Zaten Kürdlere adına siyasete katılan kadrolarında sayısı azdı. Bir taraftan Türk devleti diğer taraftan Türk solunun kıskacı altındaydılar. Kürdçe yazmak suç. Kendisine Kürd demek dahi suçtu.. Daha sonra süreç değişti... Yurtdışına çıkan kadrolar kendi ilgi alanlarına göre çeşitli dallarda yoğunlaştılar.. Bu tip girişimleri yargılama yerine anlamaya çalışmak gerekir. Doğu Kürdistan'dada benzer bir süreç yaşandı.. Aydınlar, şairler, yazarlar ve akademisyen siyasete aktif katıldılar.. Entellektüel birikimleri yurtsever duygularıyla birleşince aktif politikacılar olarak siyaset sahnesine çıktılar.. Zaten farklı olması da düşünelemezdi!! Her halde okuma yazması olmayan biri bu siyasal oluşumlara önderlik edemezdi.. Dünya ulusal kurtuluş hareketlerin tarihine bakıldığı zaman bizden pek farklı bir süreç yaşanmamış.. Böyle şeyler için bir kültürel birikim gerekiyor.. Binbaşı Noel'in Günlüğü konusunu yanlış anlamışsın.. Kürd toplumunun o dönemini tespit etmek amacıyla okunması gereken bir kaynak olarak önerdim.. Sağdan soldan yapılan alıntıları değil, eseri baştan sonuna kadar okumak gerekir. O döneme ilişkin bir durum tespiti yapmak amacıyla iyi bir kaynak.. Selamlar

Während des Ersten Weltkrieges und unter dem Eindruck der zunächst erfolgreichen russisch-armenischen Offensive gegen die osmanischen Türken schloss sich auch der mit 27 Jahren noch unerfahrene Patriarch den Russen an. Im Vertrauen auf russische Waffenhilfe erklärte er im Juni 1915 dem Osmanischen Reich, das die Glaubensgemeinschaften (Millet) der Christen jahrhundertelang toleriert hatte, sogar den Krieg. In diesem Kontext verloren die zuvor weitgehend unabhängigen assyrisch-christlichen Stämme ihre Heimat in Hakkari und der Katholikos-Patriarch sein Leben. Zugleich gingen alle bisherigen Diözesen seiner Kirche, nur Berwari noch für eine Weile ausgenommen, unter. Kurdische Milizen unterbrachen den russischen Nachschub, vertrieben oder töteten die Nestorianer und plünderten deren Siedlungsgebiete. Bereits im Juli war die Hälfte ihrer Gemeinden vernichtet, nur mit Glück und nach hartem Kampf erreichten deren Überreste im September 1915 Urmia und Salamas. Aus ihnen bildete der Patriarch im Mai 1916 eine neue Armee und übernahm persönlich die Führung eines Bataillons. Diese Heimatlosen, denen sich nach dem Zusammenbruch des Zarenreiches im November 1917 auch Armenier anschlossen, wurden im persisch-türkischen Grenzgebiet von kurdischen Milizen aufgerieben. [u]Bei einem Treffen am 3.jul./ 16. März 1918greg. mit dem Kurdenführer Ismael Agha (Simko) in Kohnashahr (Haftvan) bei Dilman (in der Salamas-Ebene nördlich von Urmia) fiel Shimun XXI. einem Hinterhalt zum Opfer.[/u] Sein Leichnam wurde von eigenen Soldaten geborgen und durch Mar Eliya Abuna von Alqosh sowie den katholischen Chaldäerbischof Butrus 'AzÄ«z Ho (Pierre Aziz) von Salamas (1910–1924; * 1866, † 1937) auf dem Friedhof der Armenier-Kirche von Khosroabad (Khosrova) ehrenvoll bestattet. Nachfolger Benyamin Shimuns wurde sein leiblicher Bruder Polos Shimun XXII. Mit den Überlebenden seines Volkes floh er 1918 in den Irak. Wikipedia Bu detayli olarak "Ninovanin yakarisi" adli kitapta yazilidir! kitabin orjinali ise:Assyrien church custums and the murder of Mar shimun hata o öldürülmeden dolayida Simkoya valilik verilmis sah tarafindan!! Not: Bu kitabin yazarida Mar shimunun kiz kardesidir o yüzden birazda duygusalllikta olabilir ama kitabinda simkonun sah icin kendi evinde hiristiyanlarin liderini öldürttügünü yaziyor! Hata kitapta Simkonun Mar shimuna yaptiginin ayni sekilde simkoyada sah tarafindan yapildigi(öldürülmesi) amacim böyle bir kitaba da biraz göz atmanizdir dogru mu yanlis mi? orasini arastirmacilar karar versin

„iste goruldugu gibi Aso da, bu iki super ahmak adami elestirecegine, farslarin kanli kulturu gibi, Kurdlere hic bir tarif getirmeyen, siradan tesbitler yapmis.“ „Bence, ne bu ahmaklari lider diye ovun( hele bu son ikisi) ne de kanli fars kulturu gibi, fars'a ucundan paye bicin.“ „Ama kimse bana Serefkendi, kasimloyu kahraman yapmasin. Artik kuzeyli liderliklere bir sey soylemiyorum, yoksa hir cikar !“

Tarihsel olarak emperyalim ve kurdler arasindaki iliski ve celiskiler incelendiginde bir cok kurdun havadan gelin guvey oldugu anlasilir. Canbek diyorki emperyalizm böler parcalar yönetir ozaman neden emeperyalim yaninda yer alip sömurgeci devletlerin bölunup parcalanmasina calismadikta sovyet cin arnavut ekseninde olduk. Soru veya belirleme masum olabilir ama tarih anlayisindan oldukca yoksun,yoksun oldugu kadar da bi haber. Kurdlerin neden emperyalistlerle iliski kurmadiklarini sormak yerine emperyalislerin bizim cograymaizda kurdler haric her kesle neden iliski kurupta kurdlerle kurmadiklarini sorsaydi daha anlasilir olurdu. Elbette böyle bir soruya cevap vermek te kurd tarihi adina hic de zor degildi tabii tarihi bilenler acisindan. Emperyalistlerin Kurd politikasini anlamak icin öncelikle Bedirxan beyliginin nasil ve kimler tarafindan nicin yikildigini anlamak ögrenmek emperyal politika ve kurdler konusunda anahtar olabilirdi. Bedirxan beyliginin yiklimasi birzat ingiliz emperyalizminin bir tezgahi olarak nasturilerin kullanlimasi ve osmanlinin askeri ve mali anlamda desteklenmesi ve kullanilmasiyla olmus olamasi basli basina emperyalizmin Kurdistan konusundaki politikalarinin bastan hesapli ve kurdlerin tasfiyesini amacliyordu. Daha 1850 lerde 1ngiliz jeologlar tarafindan tespit edilen Kurditan petrolleri sorunun ana meselesi olarak ingiliz politikasinda belirleyi olan seydir. Yine ingiliz politikasindaki temel durus Kurdun kurumsal olarak tasfiyesine amaclamaktadir. Bedirxan beyligi ve osmanli arasindaki son uc savas yuzbinlerce osmanli askerinin öldurulmesiyle sonuclanmis ve osmanli hic bir basari kazanmazken ingiliz askeri ve idari ve mali yardimlariyla nasil tasfiye edilmistir. Bu sorulara cevap verilmeden Kurdlerin neden emperyalizm le degilde baskalri ekseninde iliskiler aradigini sorsak daha dogru olmazmi. Emperyalizmle Kurdlerin iliski kurmasindan cok emperyalist devletler Kurdlerle iliski kurmayi her zaman red etmis olma gercegini görmememek sanirim kurdistanadaki emperyal politikalrin uygulama mantignida anlamama anlamina geldigi bir köseye not edilmelidir. Emryalizmin 1850-1950 Kurd politikasi Kurdun tasfiyesi biciminde olusturuldugu acikkken kalkip hala kurd niye iliski kurmamis gibi bir elestiriyi kurdlere yöneltmek te tarihsel ahmaklitir. Bu anlamda sevgili Canbek tarihsel bir ahmak,apatal durumuna duserken butun kurdleri de kendi durumuna sokmayi marifet saniyor bu dogru degildir. Emperyalizmle kurulan iliskiler icerisinde 75 yenilgisi unutulursa ve yine meperyalizmi bir gecede kendi kendi olusturmus oldugu sömurgeci sistemin devami icin kurdlerin hicmi hic gözunun yasina bakmayacagi gercegide hasir alti edilip onlarin gunahida kurde yuklenirse bizim gönullu emperyalizm savunuculari emperyalist tez ve göruslerle Kurdistani anlamaya ve anlatmaya calisirsa cikacak sonuclarda sasirtici olamaz. Kurd tarihine kurd penceresinden bakmayan bir tarih anlayisi dun oldugu gibi bugun yine ikameci anlayisin bir urunudur. Dun sol jargonlu sistemlerin kol degnegi olanlar bugunde emperyal iliskilerin kol degnegi olmaya heveslenirken kendi penceresine yabancilasmayi surdurerek kendi tarihleriyle yabancilasiyorlar. Yanilmiyorsam Hek bir yerde yazmisti Turkun sana cevirdigi verdigiyle siyaset yaparsan onlarin verdikleri kadar nlasilir olursun anlaminda bir seyler. Iste burda unutulan bir baska seyide ben hatirlatayim. Turk ve resmi tarih arasinda sikisarak kurd tarihi anlasilmaz. Illaki gidanizi celladinizdan alip bizide celladimiza benzetmeye calisiyorsaniz bu yaklasimin zaten yillardir yapilmasina ragmen bir ise yaramadigi Kurd ulusal hareketi kendi pratigiyle yuzbinlerce insanin kani pahasina ispatlamis sayilamazmi. Simdi yeni turkuler söyleme zamanidir deyip eski nakaratlari tekraralmak yeni turku söyleme anlamina gelmedigini her muzik sever bilir. Tarih konusuda bundan farkli degildir. Ya yeni bulgular belgeler ortaya koyacaksiniz yada savrulmus yorumlarla insanlara hakarete varan söyleminizi bir kanara koyacaksiniz. Bakin Aso sizebir cok eser adi sayiyoy icerikleri sizi hicmi heyacanlandirmiyor? veya bu eserlerde Kurde kimin nekadar kazik attiginin bir aciklamisi olma ihtimali olmasi olup olmayacagi gibi seyler size hicmi dudundurucu gelmiyor. Artik Kuzey Kurdleri bir hastaliktan kurtulmak durumundalar ne Kurdluk nede kurdistan kuzeyle baslayip bitmiyor. Ki kaldiki Kurd ve kurdistan konusunda en cahil olanda kuzey Kurdleri oldugu unutulmalaidir. Hic bir tarihi belge sunma ve yillarca Kurd tarihi diye birseyin var olup olmadigi konusunda bi haber yasadigimiz gercegi unutulup yine jekobence yaklasimlarla tarihe yaklasilirsa sonuclar almak yerine kendi kafa karmasanizla kalirsiniz. Kurd tarihi konusunda yuzlerce kitap söz konusudur bunlarin cogu arap alfabesiyle Kurdce yazildigi bilinir. Bunlarin latin harflerine cevirilmesi pekte zor degildir. Istenirse rahatlikla yapilabilir eger amac bigi edinmekse yok eger sorun resmi tarih cephesine siginip sikismaksa söylenecek fazla bir sey yok. Sevgi ve Selamlar

Canbek arkadaş şöyle yazıyorsun: "Aso arkadasimiz mesgul oldugundan bu tartismalara giremiyor, olsun. beni de ozllike su cumlesiyle uyarmis: " millet olarak bu gunlere gelmissek, onlar gibi mucadele eden kadrolara borcluyuz " Simdi Aso'ya- biliyorum cok mesgul arkasasimiz ama ben bazan pek laf anlamiyorum- sormak lazim; low bra, hangi gunlerimizi millet olarak o kadrolara borcluyuz ?" Cevap çok açık: Yüzyıldan beri bölgede Kürdlere karşı sistemli bir soykırım ve etnik arındırma var. Kürdlerin dışında bir dizi tarihi halklar yokedildi. Pontuslar, Asuriler, Ermeniler, Lazlar vs.... Kürdler hala millet olarak tarih sahseninde ve mücadele ediyor. Biz Kürdlerin millet olarak varlığını ve bugün mücadele içinde olmalarını onlara borçluyuz.. Bundan anlaşılmayacak hiç bir şey yok!! Biraz ulusların kollektif hafızalarını yoklasan bu durum ve tespit çok rahat anlaşılır. Gösterilen ulusal kahramanlıklar, yaşanan kıyımlar, çeşitli miteolojik olaylar vs....vs bu hafızanın oluşumunda ciddi rol oynarlar.. Simkolar, Şeyh Saidler, Cibrili Xalidlar, Yusuf Ziya Beyler, Seyid Rizolar ve Alişerler.... Kürdler karanlıklardan aydınlığa koşarken ellerindeki meşalelerdir. Bunu anlamak niye o kadar zor? Aso

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.