M.KOBAL ARYALI
M.KOBAL ARYALI 20 06 2008
AKP YETERINCE KULLANILMIS, DÜGMEYE BASILMISTIR.
Yasalarin anayasaya uygunlugunu denetlemekle görevli ’Yargitay Üyeleri' Turban konusunda ki düzenlemeyi esastan inceleyip karara baglayarak Anayasa ya tecavüzlerini resmilestirdiler.Türk anayasasina göre rüstünü ispatlamis kemalist kisi veya merciler olarak yasalarla ve insanlarin gelecegiyle istediginiz gibi oynayabilirsiniz.Hakkinizda hiç bir ciddi islem yapilamaz. Dolayisiyla ’Yasama Yetkisi'nin artik fasa fiso oldugunu, Basbakan, Cumhurbaskani ve hükümet üyeleri de anlamislardir. Cünkü bu dandik Türk Cumhuriyetin'nin bütün resmi seçilenleri birer taktiktir. Degilse yüzde elli bir çogunlukla hükümet olan AKP'nin bu çaresizligi nasil açiklanacak ?.
Seçimlerle iktidar olanlarin hükümsüz kaldigi ve devre disi birakildigi ülkeler; fasizmle yönetilen ülkelerdir, askeri darbelerin, mafia ve çete kanunlarin hüküm sürdügü rejimlerdir.21.yy da, askeri darbe riskini göze alamayan Genelkurmay ve MGK üyeleri, gerekli zemini olusturarak bu görevi Yargitay Üyelerine havale etmistir.Yok “gerekçeli karar mis, Yüce Mahkeme imis; Bu dupe-düz yargi ’yasalligiyla' maskelenen Ergenekoncu Kemalist- çete azinligin çogunluk uzerindeki darbesidir.
AKP Iktidari genis bir iç ve dis destege ragmen atil kalmaya devam ederse hizla tükenecektir. Özellikle iktidar için kardesin kardesi kestigi, sattigi bir türk yönetim gelenegide eklenince vaziyet daha da ürkütücü oluyor. ZatenYargitay Üyelerinin Genelkurmay ve ekibi tarafindan yönlendirilmesi kuvvetler ayriligini cephelere bölmüstür.
Görünen o ki, ’Kurucu parlamento' görevi'de Yargitay ve Danistay'a esastan üslendirilmistir. Yoksa Danistay Baskani;Tansel Cölasan; “İyi ki 27 Mayıs oldu. Başbakan Menderes ve arkadaşlarının asılması tüm yurtta coşkuyla karşılandı“ diyebilirmiydi? Demokrasi ve hukuk'un oldugu ülkelerde klinik vaaka olarak degerlendirilen bu tipler; Türk yargisina göre adalet, hukuk ve Danistay baskani oluyorlar.
Hükmü iktidar olanlara göre degisen bir cumhuriyet Meclisi bir Anayasa nerde görülmüstür? Kendi savunuculari,çeteleri tarafindan tangir tungur edilen bir anayasa'yi kim ciddiye alacak? Ismi büyük etkisi yargiya endeksli;TBMM (Türk Büyük Millet Meclisi)'nin ne önemi kalir? Genelkurmay ekibi;, Devletbahçeli, Baykal ve Yargitay'la AKP yi tam hizaya getirerek, yeni bir sürece sokmus gibi görünüyor. Baykal; (10/ 06 /2008) tarihli grup konusmasinda R.Tayyip ERDOGAN'i su sözlerle tehdit ediyordu. “Kemalizmin koydugu yasalarla, derinlerle ugrasma. Seni uyariyorum, sakin ha sakin derinlerle ugrasma altinda kalirsin, seni kimse kurtaramaz bogulursun'vs. tehditlerini defalarca tekrarlamasina ragmen, Kürtlere efelenen Türk Basbakan'nin sesi çikmiyor.
Baykal; Erdogan’i korkutuyor, attigi zarflari tuturuyor, çünkü Erdogan; Basbakanlik yetkilerinden gerçekten uzaktir. CHP, MHP gibi Nasyonal fasist partilerle yeni bir iktidar hedeflendigi biliniyor. MGK bu projenin disinda degildir.AKP yeterince kullanilmis dügmeye basilmistir. Kemalist “laik“ ideoloji; Gülenci, ümmetçi ideolojiden baskin çikmistir. Kisa hafizaliTürk toplumu kaba- kuvvete tapan ve sahte inançli bir toplum oldugu için olup bitenleri görmezlikten gelmeye devam edecektir. Ancak Diyarbakir olayinda oldugu gibi Kürt islamcilarini envahi yöntemlerle kullanmaya devam edecekler. Alevi inançli Kürtleri'de Kemalist partilerle manipule edip Kürt Ulusal Birligini parçalamayi esas alacaklar Izettin Dogan, Camuroglu gibi inanç tüccarlari tekrar görevlendirilmislerdir
Kürtler ne yapmali!Türk derin devleti ve taktik rejimleri; Kürt Ulusal Sorunun Cözümünden olumlu bir paradigma'ya sahip degiller. Uluslararasilasan kürt sorununu etkileri altina alarak, dilenci durumuna getirmeyi ve zaman asimina ugratma temelinde amacindan saptirmak için ne gerekiyorsa yapiyorlar. Erdogan hükümeti Kürt Ulusal meselesine Ecevit vari yaklasimlarla halki manipule ediyor. AKP'nin Dogu Güney Dogu projesi asimilasiyon jenosidinin ekonomik ayaklaridir.
Kuzey Kürdistan'da askeri zora dayanan TC, ABD, AB'nin ekonomik yardimlariyla mevcut durumunu hukuk norumlarina uydurma çabasindadir. Askeri isgalin veya sömürgeci ekonominin her alana hakim kilinmasiyla Kürt Ulusal meselesinin küllenilecegi saniliyor. Bu büyük bir yanilgi ve zaman kayibidir. Açik ki; Türk yöneticileri; bu pustlugu terk etmeyecektir.Unutmayin ki; sömürgeci ekonominin gelistirilmesi; siyasetin, teknigin gelistirilmesini birlikte getirir, buda isgalci ile isgal altinda olanin mücadelesini daha teknik argümanlarla sürdürülmesi demektir.
Savasin teknik boyutu gelisir, daha donanimli dar gruplarla mobilize olunur.Özcesi isgal,ilhak ve sömürgelestirilmis Kuzey Kürdistan topragi,TI P diliyle ana rahmindeki ceni misali; disini, tirnagini, sinir sistemini bilimin kontrölünde daha saglikli ve modern dogumlarla gerçeklestirecektir. Kürdistan isgal altinda kurtulmadigi sürece Kürt ulusunun evlatlari rahat yüzünü görmeyeceklerini yasadiklari ayirimcilik, inkar ve katliamlarla anlamislardir.
TC yöneticilerin sandigi gibi bir kaç is merkezi açmak, issizligi hafifletmekle Kürt ulusal meselesi çözülemez. Tersine daha etkilli ve tehlikeli bir etaba çikabilir. Yeterki Kürtler bagimsizlik haklarini 21.yy.in argümanlariyla savunmasini ögrensinler. Erzurum cografyasi kadar olan Kosova'nin Bagimsizligina onay verenler; Fransa'nin cografik hacmine ve on milyonlarca nufusa sahip Kuzey Kürdistan neden bagimsiz olmasin.? Türk ve Iran isgalcilerin es güdümlü ve kordineli savas ve katliamlarina maruz kalan Kürdistan, uluslar arasi bir sömürge olarak ABD ve AB'nin müdahalesine daha fazla muhtaçtir.
Özgür Kürdistan Yönetimi; söz konusu sömürgeci saldirilara karsi net tavir almali, geçistirmemeli ve gerekli kamuoyu olusturmak için etkilli iliski ve araçlarini kullanmalidir. Dört taraflarinin pust zulasi oldugunu unuturlarsa; bedelini agir öderler.! Ayrica
ABD ve AB yöneticilerin; mevcut terörist devletlerin saldirilarina karsi çikmamalarini, Kuzey Kürdistan Cephesi adina politik muhatabin olmayisina baglanmasi, Güney Kürdistan Hükümet yöneticilerin rölünü sifirlamiyor. Bilakis Ulusun bütününden sorumlu bir diplomasi siyasetini esas almalarini sart kosuyor.
Kuzey Kürtlerinin politize güçleri ulusal birliklerini saglamayarak düsmanlarina önemli katkilarda bulunmaya devam ediyorlar. PKK önderligi; Ulusal Birligi güçlestirmemeli, Kemalizm siyasetini Kürtlere pazarlamaktan vaz geçmelidir. Kemalizm sömürgeciligin milli siyasetidir.Milli sefi savunarak Kürt özgürlügünü savunamazsin. Bu siyaset seni kurtaramaz.Kürt Milletinin; Gerilla'yi Ulusal katillerine karsi savunma duygusalligi Ulusal Kurtulus için degerlendirilmelidir. Kisisel kariyer ve bireysel kurtulus için politik santaj malzemesi yapilmamalidir. PKK yönetici kademesi yüzünü Kürt ulusuna tam teferuatiyla döndügü andan itibaren, Kürtler kurtulus sürecine girmis olacaklar. Küzey Kürtleri; Ulusal, Devletsel haklarinin Dünya devletleri tarafindan destek görmesi ve uluslar- arasi yasalarca, kabul görmesi için mücadele etmeleri yetmiyor. Kürt Ulusal Politikasi esas alinarak, Dünya devlet yöneticileriyle iliski gelistirme arayisi ve sistemi olusturulmalidir.
