Ana içeriğe atla
Submitted by Rêvebir_D on 4 December 2014

Kürdistan'da Kürd Halkı bir ölüm kalım savaşı vermektedir. Üzerinde yaşadıkları ve atalarından kalma ülke toprakları üzerinde ne yazık ki göz yaşı dökmekte, büyük acılar çekmektedirler. Bu acılar asırlardan beri süregelmektedir. Nice katliamlar ve soy kırımlara uğrayarak bu günlere geldiler. Zamanında büyük devletler kurmuş olmalarına rağmen Pers, Rum, Arap gibi diğer devletlerin saldırıları ve Kürdlerin iç ihanetleri sonucu dağılıp, yıkılıp, günümüzde de özgür devlet halinde sahneye çıkamadılar.

Son yıllarda özgür bir devlet olabilme kapısı Kürdlere de aralanmış görünüyor. Ama ne acıdır ki, Kürdlerin önemli bir kısmının da içinde yer aldığı Kürd - sömürgeciler işbirliği sonucu, Kürd Halkı, çoluk -çocuğuyla, kadın , genç - ihtiyar demeden atalarının toprakları üzerinde boğazlanmakta, yok edilmek istenmektedir. Sömürgeciler, Kürdistan'ın bereketli topraklarından ganimet elde etme aç gözlülüğü ile halkımızı yok etmeyi, ya da boyunduruk altında tutmayı hedeflemektedirler. Zaman zaman bu hedeflerinin önüne bazı engeller çıksa da yok etme amaçları hep yan ceplerinde hazır duruyordur. Sömüreci Türk, Arap, Pers ve Ortadoğuda'ki diger Arap gericileri Kürdlerin özgür bir devletleri olsun istemezler. Sömürgeciler, böyle bir durumun oluşması sonucu kendi ülkelerindeki bir çok azınlıkların da kendi doğal haklarını istiyecekleri ve ülkelerinin parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını çok iyi bilmektedirler. Bu endişeyi iliklerine kadar hiseden sömürgecilerin başında TC. Devleti gelmektedir.. Onun için TC., kendierine güç veren ve devlet yaşamlarını uzatan planlar çerçevesinde Kürd taşaron örgütlerini 35 yıldan beri kullanmaktadır. Hala bu taşaronlar ve çıkarcı Kürd ''aydınları'' TC degirmenine su taşımaktadırlar.

Irak, İran, Suriye ve Türkiye'nin yanı sıra Sömürgecilerimiz olmayan diger Arap gerici devletleri de, bu günkü saltanatlarının devam edilemiyecegini bildikleri için, Ortadoğu 'da Kürdlerin hak aramalarına tahammül edemiyorlar. Bunlar, İsrail Devleti ile Kürdistan Devletinin Ortadoğu'da güç birliği içine girecek iki dost devlet olarak sahneye çıkacaklarını da bildikleri için, Özgür bir Kürdistan'a hep karşı çıkacaklardır. Ne yazık ki, Kürd parti ve yöneticilerinin önemli bir kesimi, Sömürgecilere yanaşarak ömürlerini ve çıkar yollarını uzatacaklarını sanmaktadırlar. Oysa tarihimiz bu tip insanları haklı gösteremiyecek kadar çok acı derslerle doludur.

Sürdürülmekte olan savaş geregi, Kürdistan coğrafyasında bir Kurtlar sofrası kurulmuştur. Bu masada oturan devletler kendi pay ve etkilerini çoğaltmak için, yeri ve zamanı geldiğinde ileri sürecekleri bir çok plan ve projeleri mevcuttur. Ne yazık ki Güney Küristan'daki Kürd Federe Devleti'nin ve diger parçalardaki Kürd kurumlarının ciddi bir projeleri yoktur. Sömürgecilerin korkuları, hayranlığı ve kendi feodal çıkarları uğruna hep sömürgecilerin peykleri olarak kalmaktadırlar. ''İslam Kardeşliği'' masalı ve hayranlığı ile hep kandırıldılar ve hala da bu ''İslam Kardeşliği'' hayranlıkları önemli ölçüde sürmektedir. Türk Devleti kırmızı çizgiler çekerek Güney Kürdistan'a girmeyi planlıyorken, oradan elde ettiği büyük yatırımlar sonucu şimdilik ekonomik çıkarları ve ABD'nin çekinceleri neticesinde kendi birincil ve esas planları olan Kürdlere saldırı projesini yan cebinde saklamaktadır. Ayrıca Hazar Petrol Yolu, Azeri petrolleri, Mavi Akım Gaz projesi ve Kürdistan Petrol Boru Yollarının Türkiye'den Ak Denız'e indirilmesinden elde ettiği kar payı sonucu, Türkiye durumdan memnun görünmektedir. Ama birincil planlarını gerçekleştirmek için de boş durmamaktadır. Bir taraftan Kürd taşaronlarını, bir taraftan da İŞİD gerici çetesini kullanmaktadır.

Bu arada ABD, her ne kadar Türkiye'yi önemli bir partner olarak sunsa da, Ak Deniz'e ulaşan tüm doğal gaz ve petrol boru yollarının üzerinde oturmuş olmasından rahatsız olduğunu ve tehlikeli gördüğünü de belirtmeden geçmiyelim.

Kuzey Kürdistan'da taşaron Kürd örgütler ve ağızlarına bir parmak bal çalınan kişiliksiz Kürd aydınlarının ''biz istesek de Türkiye'den kopamayız'' yağcılığı ile Kürdlerin ulusal duygularını ne kadar dumura uğrattıkları ortadadır. Bu duyguları yıpranmış olan Kürdler, istihnasız tüm ırkçı ve faşist Türk partilerinin önemli bir gücünü oluşturmaktadırlar.

Güneybatı Kürdistan'da özgürlüğe çok yaklaşılmış ve dünya kamuoyu Kürdlerin kurtuluşundan bahsediliyorken, PYD'nin Esat yanlısı politükaları sonucu nasıl br hayal kırıklığı yaşandığı ve Kürd Halkı'nın nasıl bir ölüm - kalım savaşı ile karşı karşıya olduğu ortadadır.

İran'da da Kürd gençleri için her gün idam sehpaları kuruluyorken, Kürdlerden cılız da olsa ciddi bir sesin yükselmediği acı gerçeğini yaşıyoruz.

Güney Kürdistan'da durum farklı mıdır? Türkiye ve Irak'ı hala dost görenler, onlara sınırsız olanaklar sunarak G.Kürdistan'da büyük iş ve kar olanakları sunan, hergün bu devletlere, özellikle Türkiye'ye olan hayranlıklarından bahsedenler, diger parçalardaki Kürd sorununu o devletlerin iç işi olarak görenler, ilahla bir hak elde edilmez, silahlı mücadelenin sona erdiğini beyan edip bir süre sonra batılı devletlerden silah dilenme durumuna düşenler, nasıl özgürlüğe uzanabilirler? ABD , bunların kucaklarına Kürdistan Devleti'ni verse bile onu yaşatmayı beceremezler. Ulusal Kurumları olmayan, ulusal bir ordusu olmayan, devlet kurma ve yönetme plan -projeleri olmayanlar ve bağımsız bir Kürdistan aşkı ile donanmış bır kadro halinde hareket edemiyenler bağımsızlık konusunda ne kadar inandırıcı olabilirler.

Bağımsız Birleşık bir Kürdistan'ın kurulması bu eksiklerin düzeltilmesinden geçer.
Bağımsız Kürdistan'ın yolu Kürdistan Halkı'nın hak ve çıkarlarını sömürgecilere karşı kendi canından önce korumaktan geçer.
Bağımsız Kürdistan demek, atalarımızın kanı ve canıyla korunarak bu güne kadar Kürdistan olarak bilinen topraklarının her karışını korumak, bu uğurda gerekirse ölmeyi göze almak demektir.
Bağımsız Kürdistan'ı savunmak demek, sömürgecilerin taşaronu olmamak demektir.
Bağımsız Birleşık Kürdistan'ın kurulması Qazi Muhammed, Seyit Rıza, Seh Sait ve Molla Mustafa Barzani ve nice onurlu atalarımız gibi dik dudurmakla başarılır.
Bunları göze alamayanlar, Kürd Halkı'nın yolunun üzerinden çekilmekle en şerefli duruş sergilemiş olurlar.
Yaşasın Bağımsız Birleşik Kürdistan.

1. 12. 2014

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.