1 . Kurdistan Aktuel: Isıd örgütü, genel olarak Sunni arapların Musul ve bazı Irak yerleşim birimlerini ele geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hasan H. YILDIRIM: Hani derler ya. Kör'ün istediği bir göz, Allah vermiş iki göz. Kürdler için böyle bir durum doğdu. Tıpkı Saddam Hüseyin'in Kuveyt’e saldırdığı bir şans ortamı gibi. Kürd siyasal önderliği bu şansı iyi kullanırsa ne ala, kullanmasa tarihi bir fırsatı kaçırmış olur. Tamam, işgal altındaki Kürdistan topraklarının bir kısmı kurtarıldı ama hala işgalin devam ettiği topraklarımız var. Buraları niye almazlar akıl erdiremiyorum. Sahi engel ne? Peşmergeye olduğu yerde kal emrinin anlamı ne?
2. Kürdistan Peşmergelerinin Kerkük ve diğer tartışmalı Kürdistan bölgelerinde hakimiyet sağlaması sunni araplar ve İsidle savaşa girmemsini nasıl buluyorsunuz?
Hasan H. YILDIRIM: Yukarıda da işaret ettiğim gibi daha hala Arap işgali altında olan topraklar var. Şu an ele geçirilen yerler kendiliğinde Kürdlere teslim edilen alanlar. Aslında bana kalırsa Kürdistan'ın doğal sınırı olan Hemrin dağlarına kadar gitmeleri lazım. Yanı sıra Musul tarihi Kürd şehridir. Musul alınabilir. Fakat Güney Kürd siyasal önderliği peşmergeye dur emri vermiş. Aslında yürü dese önlerinde ne Sünni, ne Şii Arap durabilir. Sorun burada değil. Geriye tek bir neden kalıyor. Kesinlikle peşmergeye dur emri verenler Türkiye ve İran'ın uyarısını dikkate aldılar.
3. Qandil ve PYD, Peşmerge ve gerilla el ele vererek İsid e karşı savaşsın dedi. Bu öneriyi nasıl yorumluyorsunuz?
Hasan H. YILDIRIM: Niye savaşacaklarmış peki? Qandil'in emrindeki Gerilla TC devletinin beşinci kol görevini görüyorken bu açıklama kesinlikle TC devletinin kendilerine verdikleri yeni görev gereğidir. TC Devleti’nin PKK ve endeksli örgütlenmelere üslendirdikleri görev açık. Yazıp çizdikleri de biliniyor. “Misak- ı Milliyi Güncelleştirmek”.
Güney önderliği bu öneriyi ciddiye alırsa kendi ayağına baltayı bir kez daha vurmuş olacaklar. Bildiğimiz gibi Güney önderliği zaman zaman bu tür saçmalıkları yapar. Salih Müslüm gibi bir taşerona meşruiyet kazandırdığı ve Güney/Batı Kürdistan'ı kendisine teslim ettiği gibi.
4. Irak ve Suriyede olanlar, iki mezhep arasında süren bir savaş mı? Kürtlerin bu mezhep savaşında birilerinin saflarında yer alması doğru mu?
Hasan H. YILDIRIM: Kesinlikle. Arapların Sünni ve Şii kesimin savaşı tarihseldir. Uzun bir geçmişi var. Konumuz olmadığı için geçiyorum. Fakat bu savaş Kürdlerin savaşı değildir. Kürdlerin yapacağı şey ellerinde geldiğince bu savaşı kızıştırmak, çelişkiyi derinleştirmek ve doğan ortamdan faydalanmak olmalıdır.
Sünni ve Şii Arapların kendi aralarındaki savaş daha önce Avrupalı emperyalistlerce suni olarak yaratıkları Irak ve Suriye devletlerinin yıkılışı ve bu hata ülkelerin parçalara bölünmesine yol açacaktır. Bağımsız Kürd devleti de bu süreçte doğacaktır. Yaşanan süreç budur.
5. Dün Diyarbakır da yapılan bir toplantıda, Hewler de bir Kürt kongresinin toplanması ve bir Kürt stratejisinin belirlenmesi çağrısı yapıldı. Çağrıyı yapanların gerçek amacı ne sizce?
Hasan H. YILDIRIM: Haberim yok. Kim yapmış, yaptırımcı gücü ne bilmiyorum. Bildiğim PKK endeksli yapıların zaman zaman bu tür kirli toplantılar yaptıkları ve her toplantılarında “birlik” çığırtkanlığı yaptıklarıdır. Bu, o toplantılardan biri olsa gerek.
6. Qandil ve PYD den gelen birlik çağrılarında Kürtler için ulusal devlet kurma, bağımsızlık gerekli değil, demokratik Suriye demokratik İrak demokratik Türkiye gerekli deniliyor. Sizce Qandil ve PYD bağımsız Kürdistan için oluşacak bir birliğe katılırlar mı?
Hasan H. YILDIRIM: Mümkün değil. Varlık nedenleriyle çelişir. Bu yapılar sömürgecilerimizin projeleridir. Kendilerine üslendirdikleri görev açık ve nettir. Kendilerine söylenen şudur: “Ne yaparsanız yapın ama yeter ki bağımsız Kürd devletinin doğusunu engelleyin.” Böylesi bir görev yüklenilen PKK/PYD ve de bunlara endeksli örgütlenmeler nasıl olur da bağımsız Kürdistan için oluşacak bir birliğe katılır? Olacak şey değildir.
7. Size göre Güney Kürdistan da bağımsızlık ilan etmenin tam zamanı mı, yoksa beklemek mi gerekiyor?
Hasan H. YILDIRIM: Bana kalırsa elbette zamanı. Kürd milletinin sloganı “Ya Şimdi Ya Hiçbir Zaman!” olmalı. Kürdistan halkı buna hazırdır. Bilindiği gibi 2005 yılında yapılan genel seçimlerde ek olarak halkın önüne konulan resmi olmayan referandum sandığına halkımız %98 gibi ezici bir çoğunlukla bağımsızlık dedi. Fakat Güney Kürd önderliği bu iradeye saygı duymadı. Hatta bunu boşa çıkartmak için atmadıkları takla bırakmadılar.
Güney Kürd önderliği şu an Musul olayı ve işgal altındaki toprakların bir kısmının Kürdlerin eline geçmesi karşısında bile şaşkındır. Beklemedikleri bir gelişmedir. Dünyaya şekil veren oyun korucular, son Kürd kazanımlarını Güney Kürd önderliğin kucağına koyduklarına inanıyorum. Bir yerde Güney Kürd önderliği bir emrivaki ile yüz yüze kaldı. Herkes gibi onlar da şaşkın. Böyle bir gelişme beklemiyorlardı. Bir plan ve projelerinin olduklarına da sanmıyorum. Eğer olsaydı peşmergeye dur emri verilmezdi.
8. Kerkük ün Kürtlerin eline geçmesi karşısında Dünya sustu, bir nevi onayladı, bu bağımsızlık adımı atmak için bir işaret olarak kabul edile bilinir mi?
Hasan H. YILDIRIM: Dikkat ederseniz yukarıda oyunu kuran aktörlere dikkat çektim. Elbette dünya sesiz kalacaktır. Fakat her ne hikmetse Güney Kürd önderliği bağımsızlık anlayışından çok uzaktır. O, ne kadar kaçarsa kaçsın oyun korucular onlara rağmen Kürd devletini onların kucağına koyacaktır.