Hepimizin düşüncelerini prokust çarkına yatırsalar,
24 saat boyunca aynı şeyleri tekrarlasak ne can sıkıcı
olur.
keşke bizde biraz akseptanz olsa.. Toleranz demiyorum, akzeptanz diyorum.
Toleranz bana hakaret gibi geliyor.
Birilerini tolere edmek, yanlış olduğunu bile bile büyüklük göstermek gibi bir şey...
Onun için Goethe akzeptanzı daha çok önplana çıkarıyor.
Birileri farklı ise onun farklılığını kabul etmek gerekir.... Tolere temek değil..
Kimse tanrı değil..
Kimse yeryüzünde yaşıyan insanların aynı kalıplar içinde düşünmeye
mahkum edemez..
Büyük Kürd şairi Şêx Riza Talabanî'yi düşünüyorum..
Kendi döneminde hem Osmanlı devletinin yetkilileri ve hem de Kürdistan din uleması Şêx Rizadan öcü gibi korkuyordu..
Kimse onun diline düşmek istemiyordu..
Güney Kürdistan'da Kürd edebiyat tarihi hakkında araştırma yapan ulema, 1970lere kadar Şêx Rizayî görmezden geldiler..
Onun şiirlerini ve eserlerini edebiyattan ve edebi saymazları....
Ama yetmişlerde itibaren bu edebiyat dalına yönelik bir akzeptanz
gündeme geldiği zaman Şêx Riza en populer Kürd şairleri arasında yer aldı..
Sokaklarda gençler utanmadan Şêx Riza'nın çarînelerini okumaya başladılar..
Genç kuşak şairleri Can Yüce'nin Şêx Riza'dan devraldığı "göte göt" demeyi öğrendiler.
ne dünyanın soru oldu, nede başlangıcı oldu....
Bu güneşin altında var olan bazı şeyleri adlarıyla adlandırma kültürünün gelişmesi herkesi rahatlatıyor..
Biraz tarihe bakanlar insanların ve kültürlerin nasıl değiştiğini bilirler..
Biraz akzeptanz olsa..
Her şey başka olur..
Silav
Re: Farkliliklar zenginliktir! Birde bu yönden baksak olmaz mi?