Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 16 July 2009

Ülkemizin Güney parçasında 25 Temmuz günü yapılacak Kürdistan Başkanlığı ve Kürdistan Parlamentosu seçimleri önemli bir dönüm noktası olacak.
Güney Kürdistan'da yaşanan seçim çalışmalarına, kampanyalara, seçim programlarına ve adaylara bakıldığı zaman bu gerçek açık bir şekilde görülüyor.
Kürdlerin bu demokrasi serüveninin içsel ve dışsal nedenleri vardır.
Zaten Kürdistan'da kanlı iç savaşların sonunda çok partili sistem yerleşmişti. Hatta bu çok partili sistem çok iktidara dönüşmüştü.
Yıllardan beri Güney Kürdleri var olan çok iktidarın tahribatlarıyla uğraşıyorlardı. Hâlâ bu süreç tümden aşılmış değil. Çok iktidarlığın beraberinden getirdiği farklı yelpazelerden ve Kürdistan'ın farklı parçalarındaki müşterilerde sözkonusu sürecin devamında ayak diretiyorlar.
Dış dünyada Kürdistan'daki demokratik sürecin yerleşmesinden yana... Yapılacak seçimler için BM, ABD ve Avrupa Birliğinin gönderecekleri delegasyonlar tu tutumun açık ifadesidir.
Ama bir dizi handikaplara ve eksiklere rağmen , iç sorunlara endeksli ciddi bir seçim kampanyası var.
Bu seçimlere 24 liste katılıyor.
Bu listelerin bir çoğunun hiç bir şanslara yok.
25 Temmuz'da ciddi bir yarışmaya girecek olan 3 liste var.

KDP ve YNK'nin oluşturduğu “Kürdistan Listesi“,
Yekgirtuyî Îslamî Kurdistan, Komelay İslami, Zehmetkêşan ve Sosyalistlerin oluşturduğu “ Hizmet ve Reform Listesi“,
Nowşirwan Mustafa'nın başını çektiği “ Değişim Listesi“,

3 Listenin de seçim boyunca ön plana çıkardığı ve propagandalarına malzame olarak kullandığı Kürdistan'ın iç sorunlarıdır.
Nasıl bir Hükümet? Nasıl bir Parlamento? Siyasi partiler nasıl bir role sahip olacak? Halka nasıl hizmet edilecek? Peşmerger Güçlerin Kürdistan'da rolu ne olacak? Eğitim ve sağlık sorunları, halka hizmet nasıl olacak? Yolsuzluklara nasıl çare bulunacak? Vs.. vs..
Bu arada Güney Kürdistan Hükümetinin komşu devletlerle ve Irak hükümetiyle ilişkileri ne olacak meselesi de tartışılıyor.
Ayrıca Kürdistan Anayasası meselesi de bu tartışmalarda önemli rol alıyor.
25 Temmuz'da yapılacak seçimlerde yarışan temel 3 listenin Irak Anayasası konusunda esasta hiç bir farklılıkları yok. Irak Anayasası temelinde kurulacak ilişkilerde yöntem meselesinde bazen tartışmalar yürütülüyor.
Yoksa hiç biri bağımsızlığı önüne koymuş değil.
Kürdistan Başkanığı için Mesud Barzani'ye karşı aday olan dört kişi var.
Bunların hiç birinin bir şansı yok. Bunların girişimi biraz semboliktir. Zaten yapılan kamuoyu yoklamalarında kendilerine hiç bir şans verilmiyor. Bir çoklarının ne ciddi bir mücadele geçmişi, ne kitle ilişkileri ve ne de Kürdistanla bağları var.
Bir tanesi hariç diğer 3'ü sürekli yurtdışındalar. Çantalarını alıp Kürdistan Başkanı olmak için Kürdistan'a geldiler.
Seçim sonrasında ise yeniden eski yerlerine dönecekler.
Eğer seçimde Kürdistan Listesiyle yarışan diğer iki liste Kürdistan Başkanlığı için aday göstermiş olsaydılar, belki oylarda bir bölünme olabilirdi. Ama bu haliyle çok zor. Zaten kimsede beklemiyor.
Goran Listesi Başkanlık seçimini boykot etsede /etmesede Kek Mesud Kürdistan Başkanı olacak.
Zaten bu adaylar içinde Kürdistan Başkanlığı kürsüsünü hak eden Kek Mesudtur.

Güney Kürdistan halkı tümden seçimlere kilitlenmiş durumdadır. Kürdistan Listesine rakip olarak çıkan ve azımsanmayacak bir aydın kesiminin ve halk kitlesinin desteğini alan “Goran Listesi“ bu seçimlerin bu kadar canlı olmasını sağladı.
Hatta Suleymaniye'de olduğu gibi yer yer taşkınlıklarda oluyor.
Bazıları “Seçim bayramı“ , diğerleri “seçim savaşı“ da dese Güney Kürdistan'da tam bir seçim karnavali var.
Halkın seçimlere büyük ilgisi var.
İki buçuk milyondan fazla insanın seçim için isimlerini yazdırmaları bu gerçekliğin açık ifadesidir.
Güney Kürdistan'daki mevcut seçim havasına bakıldığı zaman önümüzdeki süreçte Kürdistan Parlamentosunun kompozisyonu değişecektir. Yeni simalarda Parlamento'da kendilerini ifade edecekler.
Gelecek Parlamentonun komposizyonun tam olarak nasıl olacağını şimdiden söylemek çok zor.
Ama, bu seçim havası Güney Kürdistan'ın demokrasiye alışmaya çalıştığını gösteriyor.
Demokrasinin başarısı ise Kürdlere dünya özgür milletlerin kapısını açar..
Bu konuda seçimde yarışan listelere büyük bir görev düşüyor.
Demokrasi yarışında kim kazanırsa yada kaybederse etsin, sonuçta Kürd halkı kazancaktır.
Silav û rêz

Ferzende Serhedi

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.