KAYIPLARA SAHİP ÇIK?

Yaşanılan kirli savaşta yitirilen canlara, taş altı edilen insanlara sahip çıkmak insani bir görev ve sorumluluktur, bunu yapmayanların vicdanları sorgulanıp mahkum edilmelidir? insanlık adına, insan hakları ve demokrasi adına varım diyen, hareket eden başta bireyler olmak üzere insan hakları kurum ve kuruluşları insani bir sınavla karşı karşıyalar?
Bu ülkede eğer demokratik açılım, kürt açılımı ve halkların birlikte kardeşçe yaşamasında söz edilecekse önce başta devletin ve muhataplarının yapmış oldukları her türlü insan hakları ihlaleri başta olmak üzere yapılan her türlü insanlık suçundan dolayı yargılanıp mahkum olmaları gerekmektedir?
Yakılan yıkılan köyler orta yerde dururken, tecavüze uğrayan, her türlü gayri insani muhameleyi gören milyonlarca insan orta yerde dururken, yerinden yurdundan sürgün edilenler halen sürgünlerde yaşarken böyle ucuz yollu kardeşlikte gelmez, demokraside olmaz, insan haklarıda savunulmaz? milli birlik beraberlikmi oda kuru lafların ötesine gitmez gidemezde?
İnsanlar doğarken eşit haklara sahip olarak doğar ve ölürkende eşit haklara sahip olarak ölür?
Yaşarken bir çok eşitsizlik ve adaletsizlik olabilir, oluyorda ama doğumda ve ölümde bütün insanlar eşit haklara sahiptirler?
Doğduğunda her insana mutlaka bir isim konur, ölürkende her insanın bir mezarı yada mezartaşı olur?
Bu iki hakkı hiç bir zalim iktidarın, hiç bir zorbanın yoksayması yada yasaklaması olanaklı değil diğer bir çok insani yaşam koşullarına müdahale edebilir, yok sayabilir ama bu iki temel hakkı hiç kimse yok sayamaz ve yok edemezde?
Yaşanan 25 yıllık kirli savaşta bir çok insan hak ihlali oldu ve bunların başında failli meçhuller geliyor gelmektedir, kimi söylemlere göre 17 bin kimi söylem ve idialara göreyse bu failli meçhuller 20 binin üzerinde ki kanımca bu sayı çok daha yüksektir bunun başlıca nedeniyse bir çok kurum kuruluş sadece devletin yada devlet içerisinde çöreklenmiş çetelerin kayıp ettiği sayıyı vermektedir ve bu failli meçhuller aydınlansın sorumluları açığa çıkartılsın talepleri yükselmektedir ama bu yaşanan kirli savaşta PKK nin ve PKK içerisinde kayıp edilen, failli meçhule gömülen insanları çok fazla irdeleyen sorgulayan yok gibi, olan varsada sesleri cılız çıktığından dolayı kimse duymak istememektedir?
İnsan haklarında dem tutan kimi insan hakları dernek ve savunucuları bu konuda vicdanlarını karartmışlardır.?
Körler, sağırlar bir birini ağırlar misali çifte bir standart izlenmektedir?
Kayıp edilen insan kim olursa olsun yada kayıp edenler kim olursa olsun bunlara karşı durmak gerek, hiç bir devletin hiç bir kurumun, partinin insan yaşamına gasp etme hakları yoktur, eğer demokratik açılımdan bir adım atılmak isteniyorsa ilk adım mezartaşları dahi olmayan, hangi uçurum yada kuyuya atıldığı belli olmayan insanların akibetlerinin açıklanması, açığa çıkması ve kayıp eden canilerin deşifre edilip hesap sorulması gerekmektedir bu konuda devlet içerisinde örgütlenip insanları kayıp eden ergenekoncular açığa çıkartılıyor şimdilik ’yeterli olmasada' ama kürtler yani PKK içerisinde örgütlenmiş ve insan yaşamına gasp eden savaş ve kanda beslenen rançı ergenekonculara kimse dokunmamakta ve onların yaptıklarının üstü örtülmektedir hata insanları kayıp edenler daha üst düzeyde sorumluluklar verilmektedir, devlet içerisinde örgütlenmiş çetelerin tanıkları çıkıp bildiklerini kamuoyuna açıklarken bizde yani kürtlerde halen üç maymunlar oynanmakta ’görmedim duymadım bilmiyorum' bir tek cesaretli, onurlu insan çıkıp bildiklerini duyduklarını ve gördüklerini söyleme cesareti göstermemektedir?
Bütün bu kirli kayıp olaylarını bilen PKK kendi içerisindeki katilleri açığa çıkartmadığı gibi onları koruyup daha üst düzeylerde sorumluluklar vererek bu tür kayıp olaylarının örgüt tarafında yapıldığını göstermektedir?
İnsan hakları kurumları, savunucuları PKK nin yaptığı bu tür hak ihlaleri karşısında sessiz kalarak onların yaptığı yaşam hak gasplarına ve insan hak ihlalerine ortak olmaktalar?
Bu konuda vicdanlarını karartmaktalar, vicdanı kararan kurumların katiller kadar suç işledikleri bilinmelidir?
PKK içerisinde kayıp edilenlerin insan haklarına, yaşama haklarına sahip çıkmamak başlı başına iki yüzlülük ve insan hakları mücadelesinde sahtakarlıktır?
Birey olarak 11 yıl önce PKK içerisinde kayıp edilen kardeşim Aydın Şahin ve üç arkadaşı için gitmediğim baş vurmadığım kurum kuruluş kalmadı ve bir sonucada ulaşabilmiş değilim?
Bu sahtekar insan hakları savunucularının ve demokratik açılımlardan bahs eden ama demokrasiyi özümsemeyenlerin, insan yaşamı ve insan haklarına gasp edenler seyirci kalanları duyarlılığa çağırmak için, kanayan bu yarayı deşifre etmek için, ve bu kirli savaşta, insan kanında beslenen sahtakarlıkların kamuoyunun gözleri önüne sermek için 29 Kasım itibarıyla açlık grevine başlayacağımı tüm kamuoyunun bilmesini isterim bu konuda insanım diyenleri bu konuda desteğe, sorumluluğa ve insan olmanın gereklerini yerine getirmeye çağırıyorum?
Saygılarımla
Kalender Şahin
[email protected]
www.kayiplar.net