KATİLLERİN KAHRAMAN OLDUĞU ÜLKE?
Kalender ŞAHİN
Gazeteci yazar Abdi İpekçi,nin katili ve Papa suistikatının tetikçisi M. Ali Ağca dün serbest bırakıldı kimilerine göre cezasını çekip serbest kaldı, konu cezasını çekip serbest kalıp kalmaması değil yada yargılandığı yada yargılanmadığı konusuda değil sorun basının yayın kuruluşlarının bir kahraman gibi göstermesidir bu kahramanlık sadece Ağcaylanda sınırlı değil daha önceleride var mesela Haluk Kırcı, Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Mehmet Şener vs vs ler aynı kahramanlar gibi gösterilmiş ve halen kahraman olarak görülmekteler.
Türkiye Cumhuriyeti önceli osmanlı döneminde her zaman muhaliflere, dini azınlıklara ve ulusal kimliğinde ısrarcı davrananlara karşı bir çok katliam ve cinayet işlenmiştir ve bu katliamları, cinayetleri işleyenler her zaman devlet tarafında korunup kolanmış ve ulusal kahraman ilan edilmişlerdir?
Cumhuriyetin kurulma aşamasında yine bin bir enterikaylan farklı düşünen yada farklı inanç ve ulusal kimlik sahibi bireye topluluğa ve halklara karşı bir çok katliam ve cinayet işlenmiş ve bu cinayet ve katliamları yapanlar hep kahraman ve ulusal kurtarıcı olarak görülmüşlerdir?
Bu katliamları ve cinayetleri tek tek yazmaya kalksak ne sayfalar yeter nede devletin sicil kayıtları. sorun burada katliamlardan çok katillerin kahraman sayılmasıdır ve devletin katillere yaklaşımıdır.
Cumhuriyet kurulduktan sonrada cinayetler katliamlar süre gelmiştir bunu bazen bireyler yada topluluklar yaparken bir çok kezde bu katliamlar devlet eliylen yapılmış ve meşru gösterilmişlerdir?
Mustafa Suphi ve arkadaşlarının katledilmeleri, Şıx Sait isyanının bastırılması ve dersim isyanın bastırılması binlerce insanın katledilip yüzbinlercesininde yerinden yurdunda edilerek sürgünlere yollanması sadece sayacağımız bir kaç örnektir ve bu devlet güdümlü katliam ve cinayetler hep devleti korumak cumhuriyeti korumak adı altında yapılmış mağdurlar hep suçlu görülüp katiller kahraman gösterilmiştir?
1960 darbesiylen Başbakan ve bakanları idam edilmişlerdir, 1971 12 mart darbesiylen Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmiş, Mahir Çayan ve arkadaşları katledilmişlerdi. Binlerce insan işkence tezgahlarında geçirilmiş ve fişlenmişlerdir.
12 Eylüle adım adım yaklaşılırken ülkenin dört bir yanında ölüm haberleri geliyordu, aydınlar, yazarlar, öğrenciler, işçiler emekçiler katlediliyordu?
Kontrgerilla işbaşındaydı ve devlet içerisinde örgütlenmişti.
Devlet içerisinde bir çok kurumda hakim olan katiller ellerini kollarını salayarak geziniyorlardı, 12 Eylül Gladyunun, kontrgerillanın bir ürünüydü darbeden binlerce devrimci demokrat katledildi, işkencelerden geçirildi, fişlendi?
Nice mahsum insan idam sephalarında salandırıldı, idam edildi, işkence tezgahlarında nice mahsum insan can verdi. cezaevleri birer ölüm evi yapıldı her türlü antidemokratik uygulama insanlar üzerinde denendi.
Devrimci demokrat örgütler, sendikalar ve sivil kitle örgütleri kapatıldı, deyim yerindeyse üzerinde silindirle geçildi. insanlara korku kültürü yerleştirildi.
Ülkeyi tamamen bir işkence ve ölüm merkezine çeviren generaller kahraman sayıldı, kahraman oldu, kimisi Cumhurbaşkanı bile oldu?
İşkenceci generallerin hazırladığı 1982 anayasasına halen dokunulmadı, halen ülke generalleri yaptığı antidemokratik anayasaylan yönetilmektedir?
Binlerce mahsumun canını alan darbeci generallerin yapmış oldukları anayasaya dokunulmadan katillere ve anayasayı yapan generallere dokunmak olanaklı değil bu ülkede.
1980 li yılların ortalarında gelişen kürt ulusal diriliş hareketinde bu güne kadar yaklaşık 50 bin can düştü toprağa kürt türk yada diğer ulusal azınlıklara mensup insanlarda, 20 bin civarında yargısız infaz ve kayıp var, ülkede cumhurbaşkanlığı yapmış, bakanlık yapmış yada jandarma genel komutanlığındaki görevli generaller öldürüldü, yazarlar, aydınlar, şairler öldürüldü yakıldı, köyler haritadan silindi, kentler bombalandı on binlerce insan bedeninin bir çok organını kayıp etti ve yarım bir yaşam sürdürmek zorundan kaldılar?
Öldürülen gerilla cenazelerinin kulakları kesilip koleksiyon yapıldı, bir çok katil öldürdükleri insanların cenazelerine bile saygısızlık yaparak cesetlere basıp hatıra resimler çekti? insan kellesi karşılığında katillere ödeme yapıldı, nice gencecik kızın hayalleriylen oynandı tecavüz edildi.
Cezaevlerinde defalarca katliamlar yapıldı insanlar diri diri yakıldı, bedenler parçalandı, sokak ortasında nice yargısız infaz gerçekleştirdi polis.
Hak arayan işçilere her türlü güç kulanılarak saldırıldı, resmi tatil ilan edilen 1 mayıslarda işçiler bayramını dahi kutlayamaz oldu, 1977 de taksim alanında gerçekleşen 1 mayıs katliamında öldürülen işçilerin katilleri halen ortaya çıkartılmış değil ki katiller belli ama yasal olarak hiç bir işlem yapılmamıştır ve halan taksim alanı işçilere emekçilere kapalıdır ama o alanda katillerin dolaşması serbesttir.?
Ülkede kapatılan siyasi parti sayısını hatırlamak bile olanaklı değil?
Halkın seçtiği milletvekillerin vekilliklerini dahi yok sayacak bir hukuk sistemi var bu ülkede.
Defalarca AHİM Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi insan hak ihlalerinden dolayı devleti cezalandırmıştır.
Susurluk, Ergenekon çete örgütlenmeleri ve bir çok karanlık darbe girişimi bu tür katillerin kahraman sayılmasının verdiğüi cesaretin ürünüdür.
Bu günlerden Balyoz darbe girişimi bile bizlere bir çok şeyi göstermeye yettiyor ve halen karanlıktan beslenen çete örgütlenmelerinin bu kadar cesur davranmalarınında bu katillerin kahraman sayıldığının göstergesidir.
M. Ali Ağca,nın cezaevinde salıverilmesi ve serbest bırakılırken bile bir katillin kahraman gibi karşılanması medyadan bu kadar itibar görmesi bu ülkede katil olmanın bile ne kadar itibarlı bir iş olduğunu ve katillerin devlet tarafında ne kadar korunduğunu gösteriyor ve bu salıverilme günleri belki tesedüfüdür ama Hrant Dink cinayetinin yıl dönümüne denk gelmesi, Uğur Mumcu cinayetinin yıl dönümüne denk gelmesi bile düşündürücüdür.
Uğur Mumcu cinayetti üzerinde 17 yıl geçmesine rahmen ve hemde o dönemin yöneticilerinin bu bir namus borcudur ve cinayet aydınlanacak katiller açığa çıkartılıp yargı önüne çıkartılacak gibi söylemlerine rahmen halen karanlık cinayet aydınlatılmış değil bir çok cinayetten olduğu gibi.?
Hrant Dink cinayeti bile bir çok konudaki sır perdesini koruyor olay her ne kadar Ogün Samats ve Yasin Hayal gibi piyonlara yıkılmak istensede bu cinayetinde büyük çetelerin örgütlenmesi olduğu aşikardır, bunun inkar edilecek bir yanıda yoktur tüm bilgilerin istikbaratın bilmesine rahmen bu cinayet engelenmemiştir ve piyonlar gittikleri her yerde kahramanlar gibi karşılanmışlardır, yarınlara birer kahraman olarakda hazırlanacaklardır.
Bu ülkeden Gladu kontrgerilla açığa çıkartılmadan, yaşanılan kirli savaştaki rant kesilmeden, halkların ilkeli barış ve kardeşlik özgür demokratik ilkeli birlik sağlanmadan mağdurlar çok daha mağdur katillerde çok daha kahraman olacaklardır ve bu katil devlet anlayışı karşıtlarınıda kendisine benzetmeye devam edecek ve bir çok daha katil üretilerek toplumun aydın kesimlerine karşı harekete geçirileceklerdir.
Halkların kardeşliğini, ilkeli birlikte yaşamı savunanların ellerini ve yüreklerini birleştirmeleri gerekiyor.
Katilleri ve onları koruyanları lanetlerken demokrasi ve kardeşlik yolunda yaşamını yetirenleri saygıyla anıyorum.
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YADA HİÇ BİRİMİZ.
Kalender Şahin
