Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 8 January 2010

İsmail Giriki'ye

Tartışmak, eleştirmek, karşı olmak, taraf tutmak doğaldır, Lakin, tartışmaların ve eleştirilerin siyasi anlamda ahlaki, dolaysıyla bilimsel olması esastır.

Yazınızda şöyle bir belirme yapıyorsunuz:

Yanlis anlasilmasin PKK birinci kemalisttir Ikincici CHP dir. Ve Onlari Karargahta Idare eden General ekibi MHP dir.

Bu belirlemenizin neresi bilimseldir? Bir kere ya tarihi bilmiyorsunuz, ya da siyaset biliminden uzaksınız.

Her şeyden önce CHP bir devlet partisidir ve dolaysıyla b u partiyi kuranlar M.Kemal ve Milli şef İsmet inönü'dür. Devletin resmi ideolojisiyle biçimlenmiş olan bu parti kurulduğu günden itibaren Kürt ulusal başkaldırılarının bastırılmasında birinci dereceden sorumlu bir partidir. Kemalist ideolojiyle biçimlenmiş bir parti nasıl PKK den sonra ikinci oluyor?

PKK'nin ise burada otuz yıllık bir tarihi var ve dolaysıyla birinci kemalist hareketir demeniz CHP'yi aklamaktır. İkincisi kafa karıştırmaktır. PKK bugün geldiği yer itibariyle kemalistleştiği doğrudur ve öz olarak Devlet tarafından kullanılan, yönlendirilen bir harekettir, bu doğruya evet ama tarihi çarpıtmaya hayır.

" Ve Onlari Karargahta Idare eden General ekibi MHP dir." diyorsunuz. Bu çok ucuz bir belirlemedir, dolaysıyla devleti aklama matığıdır. MHP devletin sivil alanda sol ve Kürt karşıtı olarak Kontrgerilla desteiyle kurulmuş, yönlendirilmiş, biçimlendirilmiş bir partisidir.( Bu konuda Rizgari'nin Komal yayınlarında çıkan Faşizm broşürü'ne bakınız) Özellikle kafkasya ve Orta-Asyada'da ki ilişkilerine bakarsanız bu parti vasıtasıyla devlet nasıl Kürt karşıtı bir politika geliştirdiğini ( özellikle bu parti vasıtasıya Ermeni devletiyle girilen ilişkide oradaki Kürtlere karşı nasıl yönlendirildiğini de ) anlarsınız.

Rast gele kavramlar kullanma hakkına sahip değiliz dolaysıyla yanlış bilgilerle kafa karışıklığı yaratmamalıyız. Yazmak için yazı yazılmaz bunuda unutmamalıyız.

Saygılarımla
Hejaré

Not: bu yazıyı aşağıya asmıştım kayma dolaysıyla yukarıya taşıdım. Okuyuculardan beni bağışlamasını rıca ediyorum.

Bak Héjarı emeğine yazıktır.Benden söylemesi ! Belliki emek verip ve onu adam yerine koyup yazı yazmışsın. Bir sefer herif gönüllü köy korucusudur. Sen bu yeminli ve gönüllü köykorucusu Kürd sanıp bu kadar yazarsan O da haliyle kendini bir halt sayacaktır. Bundan sonra O na verilecek en uzun yanıt " Hoşt " olmalıdır. Sağlıcakla kal

Sayin Paloyê merhaba Ben yazilarini yillardir takip ediyor,seni takdir ediyor ve yurtseverliginden kimseye taviz vermedigin biri olarak biliyorum seni.... Fakat Ismail girikiye yönelik agir ithamlarda bulundugun´dan dolayi ve bu tavrini tasvip etmedigimi belirtmek isterim. Sakin benim Ismail Girikinin avukatligini yaptigimi düsünmiyesin. Fakat senin gibi kaide deger birisi icin bu tür ithamlarda bulunman ve birilerini bu sekilde rencide etmek, dolayisiyla sana yakistirmadigimi belirtmek istedim. Ben sahsen ne seni, ne de ismail giriki´yi tanimiyorum, ikinizide bu sanal dünyada tanidim. Ismail giriki´nin bazen düsünceleri bir cogumuzun düsüncesine ters olmesina ragmen bu agir ithamlari haketigine inanmiyorum. hürmetler

Sayın MirEvdal İlk önce takdiriniz için teşekkürler.Eğer bu takdiri haketmişsem buda benim için ayrı bir mutluluk olacaktır.Çünkü işin ucunda Kürd yurtseverliği gibi yüksek bir makamı haketmek yatıyor. Fakat, Kürdistan'ın sert geçen kış aylarında dağların başında soğuktan elleri kopan, bazen bir tek lokma ekmeğe günlerce hasret kalan, sıcak bir aşın ise lüks veya hayal olarak kaldığı ortamda yurtsevgisi ile ancak yaşayabilen değerli Kürd evlatlarına baktığımda kendime yurtsever demeye utandığım anlar oldukça, o zaman o mevkiye ancak onlardan sonra bir yerlerde bana ya yer olur, yada olmaz kanaatini hep taşıdım. Bir insanı rencide etmek benim yapabileciğim en zor iştir.Lakin yukarda saydığım bu vatan evlatlarına Öcalan sayesinde hakaret etmeyide kendisine tek vazife sayan Girki gibisine köykorucu bile demek doğru olmaz. Çünkü köy korucusunun ekseriyatı ya cahillikten, yada mecburiyetten olduğu gibi PKK ninde yanlışlıklarındanda olan vardır.Bu nedenle eğer burda bir rencide var ise, öyle sanıyorum köy korucularını rencide etmiş oluyorum. Ama şu varki, eğer bu hakareti veya tarzı bana yakıştırmadıysanız bunda haklısınız.Bana gerçekten yakışmamalıydı.Lakin 5 yılı aşkındır malum şahsın yazılarını takip ettim, tüm yazıları sadece ve sadece budur. Şimdi ben size sormak isterim ; Mehmet Hayri Durmuş Kemalistmiydi ? Hainmiydi? Yol kontrolünde yakalanıp sağ sağ ağzı burnu kulağı kesilen zindan direnişçisi Yılmaz Uzun Kemalist veya hainmiydi ? Yuvarlak hesap 30 bin deniliyor ama sayısı 80 bin civarında tahmin ettiğim ve T.C ye karşı savaşarak şehid düşen bu gençler Kemalist veya Hainmiydi ? İşte bu bay hepsine Kemalist diyor ve bunuda Öcalan ın görüşme notlarına bağlıyor.1999 dan beri her hafta görüşme notunda Mustaf Kemali öveni savunacak değilim.Zaten korkusundan Kemalizmi göklere çıkarıyor.Aynı şahıs yakalanmadan öncede nice genci Kemalizmle suçladı.Şimdi bu gençler bunu hak ediyormu ? Benim bildiğim kadarı ile 99 dan beri sadece itiraflarda bulunan biri iken Halk ise mutlaka bir keramet vardır diye hala adeta tapıyor.Şimdi bunu değiştirme kudretim yoktur.Ama bunu yapamadım diyede halka eşşek, aptal deme hakkımında olmadığını söylüyorum.Öyle sanıyorum internet aleminde veya Kürd dünyasında kullanılan "ayrılanlar PKK nin iki mislidir " belirlemesini ilk olarak yapan biriyim.Eğer iki ve hatta üç misli insan bir alternativ olup ciddi anlamda halka bir şey vermedikse, o zaman hakaret hakkımızda olmaz. Zaten kuzeyde PKK veya ayrılanları bir kenara bırakırsak ciddi bir güç veya sayının olduğunuda söyleyemeyiz.Yeri gelmişken buna benzer bir cümleyi kullandığım içinde Serbesti sitesinden afaroz edildim.Anlattım ve anlattım ama her mesajım silindi ve yerine ise meşhur "kriterlerimize uymadı" mesajı asıldı.İşte güdük bir site bile ne kadar demokrat olduğunu göstermişken milyonlara hitap eden bir güce diyecek bir şey kalırmı ? Ya PKK nin gücü bahsini ettiğim sitede olsaydı ne olurdu acaba ? Pol-pota rahmet okunurdu! Gerçi konuyla alakası yok ama Kürdistan-Aktuel sitesindede yine Demokrasi(!) dersini aldım.Halbuki sitenin nöbetçi çavuşu olan Dara Botan da PKK den ayrılma nedeni olarak Öcalan diktatörlüğünü yazar dururdu.Şimdi manzaraya baktığımda , ya ezkazara kendisi Öcalan ın yerinde olsa ne olurdu ? Hani derler ya "beterin beteri vardır" işte o misal olurdu.Neyse Allah beterinden saklasın ! Biraz uzattım ama kısaca izah edemediğimden olsa gerek örneklemelere gittim. Kimisi PKK yi eleştirir, kimisi kısmı, kimisi Öcalanı , yani herkes bir yanından eleştirir veya hatta hakaret bile edebilir.Buda elbette vicdan meselesi ama bu hareket veya bu gençler 30 yıldır sadece ihanet der ve hakaret ederse buyur sen ne yaptın sorusu sormak hakkım değilmi ? İşte bu kısımları yıllar önce geçtik ve adamın yazıları Bahçeli veya Baykal misali toptan katline ferman tez elden kelleleri vurula misa devam edip gidiyor.Birisinin dur demesi lazım.Hemde hak ettiği şekilde ! Çünkü geçenlerde hepimizin seyrettiği gibi Gerilla cenazesine tekmeyi atan Türk askeri misali sanaldada o Gerilla cenazesini tekmeleyene müsamaha etmek olur.Daha iki gün önce İdam edilen doğu Kürdistanlı PJAK Gerillasını bir kez daha idam etmek olur. Selam ve saygılarımla

Sayim Mehemedé Paloyé, Sayın Héjaré söylediklerine katiliyorum. PKK´ye, Gerilla´ya küfür ve hakaret etmeyi, yurtseverligin ölcüsü olarak kabul edenler icin Gönüllü Koy Koruculari “en iyi“ yurtseverlerdir. Ismail Giriki´nin ilgi alani ile Türk´lerin ilgi alani,yani ortak paydalari aynidir. Selamlar

Yaklaşık üç yıl önce Paloyi denen kör ve sağır Kemalist KCK li savuncusu ahlakin ölçülerinide hiçe sayarak, kaybederek bana hakaretler  etmişti. o dönemde ben çok haykırdım, ama Newroz. com bütün yazılarımı sansure tabi tutumuştu. Şimdi Paloyi ve onun gibi kemalizmin siyasetini savunanlara bir cevap olarak bugün bir kez daha KCK nin Kurd halk düşmanı siyasetini burda halka sonuyorum. Tabiiki sansür edilmezse yazimi. KCk yani Kurd halk düşmanı, ama Pol pot Paloyi ve onun Qandildeki TC ergenekon rerilalari hala kör, sağır, yada kendi kişisek çıkarlari gereği, yada bunlar olmzsa; ihanetinde olsa gerek, sürekli bu Devlet destekli ihanet örgütünü desteklemeiştir. Ben hala o gürüşteyin Pol-Pot Paliyi nedersin? Buyrun senin Kandildeki Konseyin MHP  ye „ Belgedir dediğı“ mektubu oku. Daha sonra MHP nin siyasetininin kimler tarafindan savunduğunu, desteklediğıni, bu uğurda seningibi aptalları nasıl hiçleştirldiğini ya anlarsin yada gerici bir zihniyetle yerinde sayarsin: MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli („Türk halkıyla Kürt halkı Türklerin Anadolu´ya giriş yaptıkları 1071 Malazgirt Zaverinden bugüne ortak kaderi paylaşmaktadır. O günden bugüne Türk halkıyla kürt halkı ne zaman birlik olup güçlerini birleşttirmişse bu durumdan her iki de kazançlı çıkmıştır. İki halkın Çaldıran savaşındaki ortaklığı Ösmanlı İmparatorluğun Doğu hattını sağlama almasını ve bunun sonucunda Viyana´ya kadar uluşan bir büyümeye kavuşmasını beraberinde getirmiştir. Anadolu´yu vatan haline getirmesinden sonra Türk halkının yaşadığı en en zor dönem olan Kurtuluş savası sırasında da Türk ve Kürt halkı yine gücünü birleştirerek yeni Türkiye´yib irlikte kurmuşlardır. Bu tarihsel gerçekler Kürt ile Türkü etle tırnak gibi birbirinden ayrılmaz hale getirmiştir. Merhum Alparslan Türkeşín Kürt ve Türkü etle tırnak gibi birbirinden ayrılmaz birer parça olarak görmesi, partimizin de kuruluşundan beri dillendirdiği bir gerçektir.Parti literatürümüz incelendiğinde, Genel başkanımızın her iki halk için bu deyimi sık sık kullandığı görülecektir.Merhum Alparslan Türkeş de birbirinden kopmazlığı çerçevesinde Kürd gerçeğini kabul ettiğini birçok konuşmasında ortaya koymuş Ve Kürdü her zaman Türk gerçeğiyle yan yana ifade etmiştir. „Kürdün tarih bilinci olan partimiz de kabul edilmiş Kürt gerçeğinin böyle ifade edilmesini arzulamış, verdiği mücadele içinde hiçbir zaman bu ilkeden kopmamış ve herzaman dar bir milliyetçilikten özenle kaçınmaya gayret sarf etmiştir. Bu anlamda belkide en büyük mücadelesini böyle bir dar Kürt milliyetçiliğine karşı vermiştir.“ „Şu açıktırki, benzer siyasal ve sosyal sorunların yaşandığı her ülkede bizim konumumuzda olan güçler çatıştıkları güce karşı düşmanlık geliştirmeyi amaçlarına ulaşmada önemli görmüşlerdir. PKk´nin geliştirdiği hareket başından beri böyle bir yanlışlığa düşmediği gibi sürekli Türk´ü kardeş gören bir bilinci önemli moral değerlerden biri olarak canlı tumaya çalışmıştır. Aynı anlayışın gereği olarak dar bir milliyetçiliği içimizde gelişmesine izin vermemiştir. Bizim gibi kimlik mücadelesi veren hiçbir harekette böyle bir gerçeğı görmek mümkün değildir.“ Mücadelemizin bastırılması sırasında çektiği çok büyük acılara rağmen, Kürt halkında bir Türk düşmanlığının gelişmemesi PKK ´nin bu gerçeğiyle yakından bağlantılıdır. Defalarca ortaya çıkan isyanlar ve partimizin yürüttüğü on beş yıllık savaş sonrasında bile Türk halkında bir Kürt düşmanlığının gelişmemesi de bilinç altında olan ortak kaderi payalaşma duygusuyla bağlantılıdır. Kaldıki, yakin tarihe kadar Türk halkı tarafından Kürt kimliğinin kendi adıyla kabulü söz onusudur. Fatihin İstanbulú fethinden sonra Hiristiyan halklara bile kendi kimlikleriyle yaşama hakkı tanıdığı bir kültürün, kardeş ve dindaş Kürt halkını reddetmeyi aklına getirmesi dahi söz konusu olmamıştır. Ortaya çıkan sıkıntı ve soğukluklar, dahaçok da geçmiş yüzyıldaki kuşku ve önyarlılar sonucunda oluşmuştur. Bu gerceklik, karşılıklı çekilen acılara rağmen, ortak duygu ve birlikte yaşama arzusunun ayrılık ve soğukluk olarak ortaya çıkan yanlara daha ağır bastığını göstermektedir. Yalnızca bu tarihisel gerçeğin yaşamsallaştırılması mücadelesini veren partimiz, Kürdün gücünü Türkiye´nin gücü haline getirecek bir kardeşlik çözümü istemektedir.Kültürleri iç içe geçmiş bu iki halkın ortak vatanda kendi kimlik Kültürleriyle yaşamalarının birbirlerini güçlendirme ve daha Fazla birleşmeden başka birsonuç vermeyeceği tarihsel gerçekliğin bizlere öğrettiği bir derstir. Hem ortak tarihin ortaya çıkardığı sonuçlar hem de günümüz bölge ve dünya gerçekliği dikkata alındığında, Kürt kimliğinin dil ve kültürel düzeyde delişmesinin ve bu temelde Türk ve Kürdün demokratik bir cumhuriyette birliğinin, Türkiye´nin 21.yüzyılda Ortadoğu´nun çekici gücü haline gelecek,etkisini artırıp dünyanın belli başlı büyük ülkelerinden biri düzeyine yükselecektir.Böylece Türkiye sınırları dışındaki Türk ve Kürt dünyasıyla ilişkiler daha fazla gelişecektir.Hatta Ortadoğu´daki kardeş Müslüman halklar da bu gelişmelerin yaratacağı refahtan yaralanacaktır. Bu gerçekler ışığında, siyasal düşüncelerimizde farklılık olsa da, Ortak vatan olarak kabul ettiğimiz Türkiye´nin huzuru ve gelişmesi konusunda asgari müşterekleri bulmamız da mümkündür. Bir Kürt - Türk savaşını isteyenler yalnızca Türkiye´nin güçlenmesini ve gelişmesini istemeyenlerdir. Bu nedenle partimizin gerçekliğini Türkiye´nin gelişmesi ve Kürt-Türk birliğinin güçlenmesinin etkeni olarak görmek daha doğru olacaktır. MHP Genel Başkanı olmanızdan sonraki makul ve gerçekçi tutumunuzu dikkatle izlemekteyiz. Türkiyenin hayrına olan Genel Başkanımızin idam kararının ertelenmesinde gösterdiğiniz sağduyu bizim açımızdan dikkate değer görülmüştür. Bu yaklaşımın Türkiye´nin temel sorunu olan Kürt sorununun çözümünde önemli bir başlangıç ölduğu ilerde çok daha iyi anlaşılacaktır. Genel Başkanımızın varlığı, Kürt sorununun iki halkın kardeşliği temelinde bir çözüme ulaştırılmasında her zaman olumlu rol oynayacak bir etkendir. Genel Başkanımızın makul ve gerçekçi yaklaşımı Türkiye için büyük bir şanstır. Bu nedenle Önderliğimizin hakkında verilen karar Türkiye´nin harına verilmiş bir karardır. Mektubumuzda şunu da belirtmek isteriz ki, şehit annelerinin acısını ve duygularını anlayışla karşılıyoruz. Evet acısı Türk annesi için de Kürt annesi için de zordur. Bu acıları, yitirilen evlatları geri getirmek mümkün değildir. Bu acıları bir nabza de olsa dindirecek olan şey, yeni şehitlerin verilmemesi ve Türkiye´nin huzura kavuşturulmasıdır. Söz konusu olan Türkiye´nin huzuru ve kalkınması ise, o zaman bu anaların acılarını bastıracaklarına inanıyoruz. Şahsınız aracılığıyla şehit analarına şunu belirmek isteriz: Bizler de sizlerin bir parçasıyız. Türkiye´yi huzur ve barışa kavuşturmak, yaşamını yitirmiş insanların anısına vereceğimiz en anlamlı karşılık olacaktır. Şehit Analarından böyle bir büyüklüğü, gönül yüceliği ve blagatı göstermelerini istirham etmekteyiz. Bildiğiniz gibi, Genel Başkanımızın İmralı savunmalarıyla ortaya koyduğu politikaların yaşama geçirilmesi için, partimiz silahlı mücadeleyi durdurarak, çok az bir kısmı dışında güçlerini Türkiye sınırları dışına çekti. İçerde az bir gücün kalmasının nedeni, zaman kısıtlığı ve mesafenin uzaklığı yanında operasyonların çekilişi yavaşlatan yoğunluğuydu.(dah sonra Generallerden biri biz PKK ya dedik bir kısmı içerde kalsın Î.G.) Partimiz fiiliyatta gerçekleştirdiği politikalarını resmileştirmek için Olağanüstü 7. Kongresini yaparak makul ve uygulanabilir bir Barış projesini karar altına almıştır. Barış Projemizdeki birçok husus Hükümetinizin de gerçekleştirmek istediği unsurları içermektedir. Barış projemizin esası, yasal ve hukuksal güvenceler temelinde demokratik cumhuriyetle bütünleşmeyi hedeflemektedir.Aynı zamanda partimiz de Türkiye´nin huzur ve barış projesi olan bu belgenin başarıya ulaşması için üzerine düşen görevi hassasiyetle yerine getirecektir. Türkiye´nin sağduyulu şahsiyetlerinin ve kurumlarının da bu projenin uygulanmasına bezer bir hassasiyet içinde yaklaşacağı inancındayız. Türeye´nin çıkarı söz konusu olduğunda şahsınızın ve partinizin de bu tutumu göstereceğine kuşku yoktur. Ortak vatan Türkiye´yi 21.yüzyılda refaha ve huzura kavuşturacak demokratik cumhuriyette yaşama arzumuzu bir daha vurgularken, şahsınızın ve partinizin Türkiye´yi 21.yüzyıla güçlü biçimde hazırlama çalışmalarında başarılar diliyor, saygılarımızı sunuyoruz. 8 Şubat 2000 PKK Başkanlık Konseyi). Kandildeki gerilalar iste bu yokarıdaki siyasetin birer bekçilerdir. Kurd evlatları MHP nin siyasetini kuvvetlendirmek için KCk ve ihanetçi Öcalan tarafından katletmeye devam ediyor. Ben hala ayni yim ve işte Kurd halk düşmanı KCK nin savunduğu, ve yaşama geçirmeye Kurdlerin kanını dökme sartına bağlayan sen ve senin Pol-Pot Kandil geriları Îsmaîl Girikî 20.9.2013  

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.