CELİL DEMİRALP - ANF
28 Aralık 2008 HABER MERKEZİ
İran'da özelikle Mahmud Ahmedinecad'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ardından hayatın diğer alanlarında olduğu gibi basına yönelik de baskılar arttı. Gazeteciler açısından dünyanın en baskıcı ülkelerinden biri olan İran'da çoğu Kürt olmak üzere yaklaşık 10 gazeteci cezaevinde bulunuyor.
2008 yılı Kürtlerin yaşadığı diğer parçalarda olduğu gibi İran'da da ağır baskıların yaşandığı bir yıl oldu. Kürt gazeteciler, İran'da en fazla baskı görenler arasında yer aldı. Gazeteciler içeri atıldı, işkence gördü, muhalif sesler susturulmaya çalışıldı. Başta Kürt medyası ve insan hakları savunucuları olmak üzere ülkedeki muhalif sesler, istihbarat güçlerinin tehditlerine maruz kaldı.
Bugün İran cezaevlerinde en az 5'i Kürt olmak üzere 10'ya yakın gazeteci cezaevinde bulunuyor. Kürt gazeteci ve insan hakları savunucusu Mihemed Sediq Kebudwend, uluslar arası toplumun da çağrılarına rağmen İran rejimi tarafından, sadece insan hakları faaliyetlerinden ötürü ağır hapis cezasına çarptırıldı.
KEBUDWEND'E 11 YIL CEZA
Kürt gazeteci Mihemed Sediq Kebudwend de Doğu Kürdistan'da insan hakları derneği kurduğu için 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tahran Ceza Mahkemesi'nin bu cezayı 23 Ekim 2008 tarihinde onayladı. 22 Haziran 2008 tarihinde de Tahran 15. Devrim Mahkemesi, 2004 yılında yayını durdurulan Peyame Merdome Kurdistan haftalık gazetesi yazı işleri müdürü ve RMMK (Doğu Kürdistan İnsan Hakları Örgütü) Başkanı Mihemed Sediq Kebudwend hakkında 11 yıl hapis cezası vermişti. Kebudwend, Temmuz 2007'den beri Tahran'da işkencesi ile ünlü Evin cezaevinde tutuluyor. Kebudwend cezaevinde tutulduğu süre içerisinde iki kez kalp krizi geçirdi. Cezaevi doktorlarının hapishane dışında bir hastanede tedavi görmesi gerektiği yönündeki tavsiyelerine rağmen dışarı çıkmasına izin verilmedi.
İran 2008 yılında iki Kürt gazeteciye de idam cezaları verdi. Uluslar arası toplumun baskıları üzerine, cezalar iptal edilerek yeniden yargılanmalarının yolu açıldı. 28 yaşındaki Adnan Hasanpur ve 30 yaşındaki Abdulvahid Hiwa Botimar isimli Kürt gazeteciler de 16 Temmuz 2007 tarihinde Meriwan Devrim Mahkemesi tarafından “ulusal güvenliğe karşı faaliyet yapmak“, “casusluk“ ve “bölücü propaganda“ suçlamalarıyla idam cezasına çarptırıldılar. Mahkumiyet Tahran Yüksek Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak Nisan 2008'de Meriwan Mahkemesi yine idam cezası verdi. Eylül 2008'de İran Yüksek Mahkemesi de, Kürt gazeteci Adnan Hasanpur hakkındaki idam kararını iptal etti. Hiwa Botimar ise yeniden yargılanmayı bekliyor.
TUTUKLAMALAR
İran rejimi 2008 yılında Kürt gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamaları üst boyutlara çıkardı. İran istihbarat elemanları Sine kentinde 19 Kasım 2008 tarihinde Bahman Tutunçi isimli bir Kürt gazetecinin evine baskın düzenleyerek tutukladı.
Tutunçi, bundan bir yıl önce kapatılan aylık Kereftu gazetesinin sorumluları arasında yer alıyordu. 1997 yılında istihbaratın baskıları sonucu gazetenin yürütmesinden çıkmak zorunda kalmıştı. Tutunçi bugüne kadar bir çok kez “ayrılıkçı propaganda“ yapmak “illegal gruplara destek vermek“ suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.
Kürtçe ve Farsça yayın yapan Rasan gazetesi genel yayın müdürü Süreyya Azizpena da, 8 Kasım günü ifade vermek üzere mahkemeye götürüldü. “Terörist propaganda“ yapmakla suçlanan Azizpena, Tahran'daki bir mahkemede ifade verdikten sonra şartlı olarak serbest bırakıldı.
Kürt gazeteci ve Doğu Kürdistan İnsan Hakları Örgütü (RMMK) üyesi Saman Resulpur 27 Temmuz 2008'de Mahabad'da evine yapılan baskında gözaltına alındı ve 14 Ağustos günü 10 milyon tümen (7 bin euro) kefalet ödedikten sonra serbest bırakıldı.
27 Temmuz günü ayrıca İran devlet güçleri ANF Mahabad muhabiri Şerko Cihani'nin eski evine baskın düzenledi. İki araçla gelen devlet güçleri gözaltına almak istedikleri Cihani'yi evde bulamadı. 2 Temmuz günü Sine kentinde savcılığa gittiği sırada tutuklanan Asu gazetesi çalışanı Sediq Minayi de 21 günlük tutukluluktan sonra 28 Temmuz günü şartlı tahliye edildi.
İNTERNET KAFELERE BASKIN
İnternet habercileri ve blogcular da İran rejiminin hedefinde yer alıyor. Milyonlarca internet sitesinin yasak olduğu İran'da, internet kafelere sık sık baskın düzenlenerek onlarca kişi gözaltına alındı. 2008 yılı sonu itibariyle halen 3 blogcu cezaevinde bulunuyor. 28 Ağustos 2008'de güvenlik güçleri Sine kentinde bir internet kafeye baskın düzenleyerek kafe yağmaladı, internet kullanıcılarına da kafe içerisinde şiddet uyguladı. 2007 yılında da İran rejimi en az 24 internet kafeyi kapatırken, 23 kişiyi tutuklamıştı. Güvenlik güçleri sorumlularından Nadir Sarkari, sadece bir gün içerisinde 435 kafenin teftiş edildiğini, bunlardan 170'inin uyarı aldığı ve 23 kişinin tutuklandığını açıklamıştı.
[url=http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=260]http://www.fir…]