Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 19 November 2009

Kurdinfodan aktarma

İbrahim Küreken

22 Kasım günü Ferit'in 31. ci ölüm yıldönümü.Her yıl olduğu gibi bu yılda Siverek'te mezarı başında sevenleri tarafından anılacaktır.

Yıllardır Ferit'in öldürülmesi ile ilgili yazılar yazarak katillerini ifşa etmeye çalıştım. Benim dışımda PKK den ayrılan insanlar da Ferit'in Apo'nun emriyle PKK tarafından öldürüldüğünü bir çok defa yazdılar. Bu yazıların katilleri belirlediğini ve artık herkes tarafından bilindiği kanaatindeydim. Bu sene Mart ayında İstanbul'da mobilya bakmak için dolaşırken ismi Kürtçe olan bir mobilya mağazasına girip sahibi ile tanıştıktan sonra Siverekli olduğumu duyunca “Liderimin memleketi“ dedi. Kim senin liderin dedim. “Bucaklar tarafından öldürülen Ferit Uzun“ demesin mi?

Aslen Siirtli olan ve Kawa davasından, en kötü döneminde Diyarbakır cezaevinde kalan bu arkadaşımızın Ferit'in katillerinin PKK olduğunu ve talimatı bizzat Abdullah Öcalan olduğunu kabul ettiremedim. Ona bu konuda bir çok yazı yazıldığını, eski PKK lilerin itiraflarının olduğunu anlatmamın da bir faydası olmadı. Anladım ki bu arkadaş sadece PKK yayınlarını takip ediyor ve onlardan etkilendiği gibi başka da bir şeye inanmak istemiyor. Ancak aradan geçen 31 yıla rağmen hala Ferit'in kendi lideri olduğunu söylemesi de bana ilginç geldi. Bu bakımdan Ferit'in öldürülmesi ile ilgili bizzat olayda görevli olan Ali Yaver Kaya'nın nasname sitesindeki itiraflarından olay anını anlatan bölümünü aşağıya alıyorum.

Ali Yaver Kaya anlatıyor... -14- "Ferid'i vurdum"

03 Jun, 2008 05:41:00 Nasname :

Gülmüş : ...Bir de, başkabir şey daha var: Bana Emin'in bu işi nasıl bitirdiğini daha önce anlatmıştın. Siz onu takip ederken Ferid de durumu sezinlemiş, evini yükleyip gidiyormuş. Yani orayı terkedecekmiş.

Ali Yaver Kaya : Ben bir hafta on gün oyaladım. Yaptırmadım...

Gülmüş : Yani bir nevi “anlasın, kaçsın, biz bu eylemi yapmış olmayalım.“

Ali Yaver Kaya : Tabi tabi, ben on gün oyaladım. Şu veya bu bahaneyle. Her zaman bir gerekçe buldum. “Bu insan vurulmasın“ diye düşündüm. Vurulduğu gün zannedersem Siverek'ten gidecekmiş.

Gülmüş : Evet, evini yüklemekle meşgulmüş...

Ali Yaver Kaya : Biz çarşıdaydık. O sırada Emin beni sıkıştırmaya başladı. “Haydi o tarafa (Ferid'in evine) gidelim.“ diye. Ben “Emin hele dur ya, ne acelen var?“ dedim. “Yarın gideriz, öbür gün gideriz. Gün mü bitmiş?“

Hatta bir ara birbirimizi kaybettik, daha doğrusu kaybetmiş gibi yaptım. Bir şey sebep oldu, kaybettik birbirimizi. Ben şöyle düşündüm: “Eğer ben yanında olmazsam herhalde bu işi yapmaz, tek başına oraya gitmez. Beni arayıp bulması lazım.“

Ben de çarşıda oyalandım bir süre. Mahsus onu kaybetmiş numarası yaptım ki tek başına gitmesin. Bir süre Emin görünmedi. Görnmeyince aramaya başladım, yarım saat bir saat aradım. Ben de bağlara doğru geldim, oaradan Esmerçay Mahallesine gitmek istedim.

Benim bulunduğum yerden Ferid'in evi bir-iki kilometre var. Oraya gidip orada bekleyecektim. Baktım Emin koşa koşa geliyor. “Emin sen neredesin? Sabahtan beri seni arıyorum“ dedim.

“Ben eylemi yaptım“ dedi.

“Ne eylemi yaptın?Nasıl Yaptın? Tek başına nereye gittin?“

Dedi “Ferid'i vurdum.“

Ben bir daha şok oldum.

Gülmüş : Bu kadar basit!?...

Ali Yaver Kaya : Dedim “Sen manyak mısın, aptal mısın? Tek başına nasıl gittin, nasıl yaptın?“ Dedi “Yaptım işte...“

Artık yapacak bir şey yok.

Gülmüş : ’Baktım elimizden kaçacak... Vurdum geldim.' Sanki peynir ekmek...

Ali Yaver Kaya : “O tarafa gidiyordum O da tam evden çıkıyordu, gittim vurdum“ dedi. Ben bir daha kahroldum. Ama yapacak bir şey yok.“

Bu yazıda yer alan anlatımda Ferit'in evini taşımak için hazırlık yaptığı doğru değildir.Üç arkadaşı ve ailesi ile Diyarbakır'a bir arkadaşın nişanına gitmek üzere olduğu bir sırada olay gerçekleşmiştir.

Ali Yaver Kaya ve tetiği çeken Emin Dal'ı bir tarafa bırakıyorum.Nihayet bunlar görevlendirilmiş millitanlar.PKK yi bilen her insan o dönemde ve her dönemde Merkez komitesinin veya bir üst sorumlunun verdikleri görevi ret etmenin mümkün olmadığını biliyor olması gerekir.Bu bakımdan bu öldürme olayında tetikçilere yönlenmenin anlamsızlığını biliyorum.Burada esas olan Ferit'in öldürülmesinin kimin eliyle değil kimin talimatiyla yapıldığıdır.Bu olayı yöneten üst düzey yöneticiler de talimatı veren kişi kadar olmazsa bile suçlular.Ki o dönem de bu olayla ilgili Siverek'te heredeyse tüm üst düzey yöneticiler görev almışlardır. Çünkü devletin yönlendirilmesiyle talimatı veren Abdullah Öcalan bu kararını Merkez komitesinde açıklamış ve karar altına almıştır. Gerek kurdinfo.com, gerek argun.com ve gerekse Kovara BÎR dergisindeki konuyla ilgili yazılarım incelenirse o dönemde devletin planlarının hangi hedefe yönelik olduğu geniş bir şekilde yazılıdır. Bölgeyi karıştırmak ve kendileri için tehlike gördükleri Kürt örgütlerini Abdullah Öcalan aracılığıyla etkisiz kılmak devletin planıydı ve bu plan PKK tarafından hayata geçirilmiştir.

Nasnameye gelen bir yorum yazısında Ferit'in ölüm emrinin nasıl alındığı açıkça izah etmektedir.

“ FERİT UZUN'UN ŞAHADETİ İLE İLGİLİ MEHMET ŞENER İLE YAPILAN GÖRÜŞMEDEN BİR ANI

Gцnderen: Metin Asmen (IP Kaydedildi)

Tarih: 22 November, 2008 01:22 Nasname

Kawa örgütünün liderlerinden olan büyük devrimci Ferit Uzun'u 22 Kasım 1978 de katledilmesinin yıldönümünde saygıyla anarken, 1991 yılında Mehmet Şener ile bir görüşmemizde konuyla ilgili konuştuklarımızı burada aktarmak istiyorum.

Mehmet Şenere, Semir'in (Çetin Güngör'ün) PKK den ayrıldıktan sonra, Ferit Uzun'un PKK Merkez Komitesinin kararıyla vurulduğunu yazdığını belirttim. Mehmet Şener bu olayın Semir tarafından yazıldığından haberi olmadığını, ama anlattıklarının doğru olduğunu belirtti. Ferit Uzun için ölüm kararı alındığında kendisininde sözkonusu toplantıda bulunduğunu belirterek: „Ferit Uzun'un öldürülmesi gerektiğini bizzat Abdulah Öcalan söyledi ve dayattı. çünkü toplantıda bulunanlardan bazıları, hatırladığım kadarıyla Mazlum Doğan, Ferit Uzun'un bölgede çok sevildigini ve Ferit Uzun'un öldürülmesinin kendilerine zarar verecegini, hatta Ferit'ten önce başkaları varken niye Ferit diye itiraz etti. Bunun üzerine Apo, hem Siverekte örgütlenmenin, hemde Kawa örgütünün tasfiyesinin bu eylemden geçtiğini söylediğini belirtti.“ Ben hem hayretle hemde öfke ile kendisinin bu toplantıda bu duruma karşı çıkıp çıkmadığını sorduğumda, kendisinin sessiz kalıp, daha çok Mazlum Doğan'ın tepkisini beklediğini, toplantıda bazı tepkilerin olduğunu ama cılız kaldığını ve de sonuçta kararlaştırıldığını belirtti.

Ferit Uzun'un katledilmesinden hemen sonra kendilerinin Batman ve Silvan'da olaya sahip çıktıklarını, ama hemen Abdullah Öcalan tarafından tekrar toplantıya cağrıldıklarını, kendi eylemlerine sahip çıkmaları durumunda çok sayıda düşman kazanacaklarını, eyleme sahip çıkmak isteyenlerin politika ve taktikten anlamadıklarını, hatta eyleme sahip çıkmaları durumunda bölgede tutnamayacaklarını belirtip, Ferit Uzun'un katledilmesinin Bucak'ların üzerine yıkılması gerektiğini, hatta Ferit Uzuna sahip çıkarak hedeflerine ulaşacaklarını belirttiğini anlattı.

Tabii bunları anlatırken, Ferit Uzun'un katledilme olayının Diyarbakırdaki iddianamelerdede yer aldığını da belirtti.

Metin Asmen “

Olay bu kadar açıktır.Olayın üzerinden 31 yıl geçmiştir.Bu aşamadan sonra olayın kimin tarafından yapıldığını tartışmak zaman kaybıdır.Katillerin hesap vermelerini sağlayacak adımların atılması gerekir.Devletin yönlendirmesi ve Abdullah Öcalan'ın talimatıyla yapılan bu katliamın bugüne kadar hesabı sorulamamıştır.Türkiye'nin açılımdan bahsettiği bu süreçte Ferit'ten başlayarak Devlet-Abdullah Öcalan tarafından katledilen tüm yurtseverlerin hesabı sorulmalıdır.

Ferit Uzun 22 Kasım Pazar günü Siverek'te mezarı başında sevenleri tarafından anılacaktır.

İbrahim Küreken

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.