Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 5 December 2008

Kardeşlerim bu yazım beni eleştirenlere toptan cevaptır.

Nir bedirxan,nemır mele mıstefa barzani,şex seşd,seyir rızo,qazi muhamed,doktor qasımlonun ve daha bir çok tarihi kişiliklerimizin kurduğu direniş cepheleri ile,kesintisiz bir savaş verildi.

Sadece bu son yüzyılda bir milyon vatn evladı kutsal topraklarımıza düştü.Ama halen bağımsız kürdistan ortada yok.

sadece onlarmı suçluydu.Kürdistanı dötde bölen uluslarası anlaşmalar ve bire karşı beşle savaştığımız gerçeği,bizleri adil olmayan bir savaşa sokmadımı?

Kürtlerin mucadelesinde,Tarihin kürtlere sunduğu garip cilvenin sonunda,büyük ağa abd nin ortadoğu çıkarlarında kürtlere kırıntı veren,körfez savaşı olmasaydı,güney bu durumdamı olurmuydu?

Elbeteki tarih halklara fırsatlar sunar,yeterki o ulus,bunu iyi değerlendirsin.Daha düna kadar pdk ve ynk arasında öyle bırakujiler yaşandıki,her iki tarata bir birini ihanetle ve ajnlıkla suçladığı ,ne çabuk ta unutulmuşa benziyor.

Düşman ülkemizi işgal ettiği günden beri boş durmamış,kürtleri beyin hücrelerine kadar bölmüş,aile,kabile ,aşiret arsında ,yılık kürt kaybı,pkk nin otuz yılda yaptığı savaşın kayıplarını çoktan aşıyordu.

Her kesin sustuğu kuzey,bir zindana çevrilip,kürdün k sinin yasak olduğu günlerde,bir gurup öğrenci,işçi,çiftçi genç dağlara yöneldiğinde,çoğunun bıyıkları terlememişti.

O günün dünyasında, yaygın olan ideoloji ile ,donanımlı olmalarına karşı,genç olmanın verdiği tecrübesizlikle pek çok hatada yaptılar.

Ama bugün ajan hain dediğiniz bir hareket 30 yıl öncesinde kürdün k si konuşulmmazken,kürt yoktur inkarının ödün tutumundan vaz geçerek,tc devletinin en büyük yetkileleri tarafından bugün kabul edildiği gibi,kuzeyin sorunu uluslarası bir sorun haline gelmiştir.

Siz kardeşlerime sorarım.

İran neden kandili bombalıyor,tc neden durmadan saldırıyor.Abd neden istihbarat veriyor.Ve terör örgütü deniyor.

Kürdistanın yiğit evladı kek mesut barzani,tc ordusu sınıra dayandığında,talabani ,abd,tc fölörtü yaşandığı bir sırada,o ana karagahını zahoya taşıyarak sırtını kürdistan dağlarına verdi.Bu büyük yurtsever,tüm ayak oyunlarına rağmen pkk yi terör örgütü olarak kabul etmedi ve asla pkk ile savaşmayacağını söyledi.

Eğer pkk hainse,benim intihar etmem gerekir.Nasıl oluyordu 30 yılık kürt kanı ve emeği üzerine inşa edilmiş bir hareket tc nin işbirlikçisi olabilir?

O zaman biz bitik,yandık,yok olduk.Eğer pkk ihanetçi ise,yarından tezi yok her kes evine çekilsin.Zaten kuzeyde böyle bir hareket elli yılda çıkmaz.O zaman kadarda,kürtler asimile olur,entegrasyon gerçekleşmiş olur.

Yani deseniz sonumuz geldi.

Tüm kardeşlerime şunu derimki,pkk içinde onun lideride dahil,pek çok şahıs ihanet edebilir.Ama bana kimse pkk ihanetçidir dedirtemez.

İdia ve kanıt nedir?

Önce bunu sorgulmamız gerekir.Sonra ihanetçileri bulalım.

Ve ben kardeşlerime derimki,örgütsüzlük teslimiyetir.Teslimiyete hayır,pkk saflarında direniş var.

saygılarımı sunarım

Kek Kawa, PKK'yi ayakta tutan, direnisi örgütleyen, onu bugüne getiren PKK icerisinde Amed zindaninda dis dis direnen, daglara cikip gözünü kirpmadan ölen, iskence gören, büyük aci ceken 40 bini askin sehidimizin kanidir. Ve Öcalan xayini oldukca, ve PKK denilen partide onu savundukca, ulusal cizgiye gelmedikce PKK ihanet icindedir. Biliyorum bu senin cok zoruna gidiyor ama bu bir gercektir. Iste daha yeni yayinlandi. Bundan dah iyi kanit olabilir mi? 1. Sen Kürd katili Miste Kor'u savunuyor musun? 2. Sen Milli ve Misak-i Kerkük ve Musul'dan geciyor diyor musun? 3. Sen Lozan Türkler icin tamamlanmistir, Kürdler icinde Cumhuriyet tamamlayacak diyor musun? 5. Sen Kürdleri Türklere entegre ediyor musun? 6. Sen Irak, Suriye, Türk ve Iran devletlerine karsi cikmiyor, onlari kabul ediyor, Kürd devletine karsi cikiyor musun? Daha cok sayacagim ... Hocam lütfen bizi ugrastirma. PKK Kürd tarihinde Kürdlere en büyük ihaneti yapiyor. Asagida aktardigim Öcalanin basin aciklamasini okuyupta karsi cikmayan her Kürd IHANETCIDIR! BITTI!!! Bundan daha iyi iddia ve kanit mi olur. Iyiki PKK'de baska Öcalan katilini kimse muhatap almiyor. Vallahi ne diyecegimi bilmiyorum artik. Allah bize sabir versin. [hr] Öcalan Guatanamodan haftalık basın açıklamasını yaptı . bu haftakü basın açıklamasında kendisinin Hegel olduğunu iddia eden Öcalan .çalışmayan tek kanallı TRT Fm radyosunun olağanüstü marifetinide anlattı .Guatanamo tutsağının(!) basın açıklamasını yorumsuz yayınlıyoruz.Nasname Öcalan avukatlarıyla görüştü. Edinilen bilgiye göre görüşmede yazdığı savunmalara değinen Öcalan, "Savunmalarımı 4 aydır idareye verdim. Bu kadar gecikmesinin nedeni onların da okumaları, kendi önlemlerini aldıktan sonra göndermeleridir. Avrupalılar da okumuşlardır. Çünkü her şeyi ilkelerle savunmamda ortaya koydum. Çok derine inmedim. İlkeler şeklinde belirttim. Önemli olan da budur. Temel ilkeler belirlendikten sonra altını herkes doldurabilir. Aydınlar, siyasetçiler, akademisyenler rahatlıkla altını doldurabilirler. Bunun çok iyi okunması, satır satır, cümle cümle hatta kelime kelime okunup çok iyi anlaşılması gerekir. On iki sorun belirledim her biri için ayrı ayrı çözüm önerileri var, bu çok önemlidir. Kimse beni ucuz değerlendirmesin. Çözüm konusundaki yaklaşımım üzerinden değerlendirip anlamaya çalışsınlar, o şekilde eleştirsinler. Hatta eleştirirken beni yerden yere vurabilirler, ama ilkeler çerçevesinde eleştirebilirler. İlkeleri eleştirtmem. Yoksa kabul etmem. Ucuz eleştirileri de pek dikkate almıyorum." "Ben Marks'la ilgili düşüncelerimi daha önce açıklamıştım. Ben Hegel'i inceledim, ilginç sonuçlara ulaştım. Almanya'nın bugünkü koşullarda olmasının bir nedeni de Hegel'i anlamalarıdır. Hegel'i anlamasalardı, bugünkü Almanya olmayacaktı! Almanya'yı Almanya yapan Hegel'dir. Benim düşünce sistematiğim ile Hegel'in düşünce sistematiği arasında büyük benzerlikler var. O kadar zaman olmasına rağmen, onun düşünce ve felsefe anlayışı kent ve üst sınıflar içindir, Marx da Napolyon da Hegel' den etkilenmiştir. Onlar kapitalist modernitenin etkisinde kalmışlardır. Hegel'in felsefesi klasik uygarlık felsefesidir. Benim ki ise, demokratik uygarlık felsefesidir. Felsefenin çok iyi anlaşılması gerekiyor. Türkiye' de felsefeyi bitirdiler. Felsefe olmazsa anlama olmaz, anlama olmazsa; aşk olmaz!" "Son birkaç gündür radyodan dinledim. Avcılar' da beş kişi tarafından kaçırılarak 5-6 saat tecavüz edilen kadından söz ediyorlar. İşte Türkiye budur, Türkiye'nin her şeyini bu olay gösteriyor. Hem de polis yeleği giyerek yapıyorlar bunu. Zihniyet değişiminden bahsediyorlar. Bu zihniyetin çöküşüdür, insanlığın bittiği noktadır. Türkiye toplumunun getirildiği son nokta budur, bu her şeyi özetliyor. Benim bahsettiğim aşk anlayışı Nazım Hikmet'in aşk anlayışı gibi sadece kadına olan aşk değildir. Nazım tarzı aşk, aşk değildir. Tanrı aşkından da bahsetmiyorum. Aşk anlamaktır, derinleşmektir. Doğayı, evreni, insanı anlamaktır. Bunları anlamadan aşk olmaz. Bende ki aşk anlayışı anlamadır. Benim için de bir şeyler söylüyorlar, benim kadını yüceltme anlayışım bellidir, bu mücadeleme devam edeceğim." "Radyodan dinledim. Taraf gazetesinin dünkü sayısının başlığında sadece 33 askerin değil, 27.800 kişinin öldüğünü söylüyor. Doğrudur, otuz bin diyebiliriz. O gün Bakanlar Kurulu'nda genel af tartışılıyormuş. 33 asker otobüse binmek istememiş. ’Biz korumasız ve silahsız gitmeyiz' demişler ama zorla bindirilmişler. Niye bindirdiler, kim bindirdi, kimin adına yapıldı bunlar? PKK adına da Şemdin, bunları Ekrem'e yaptırıyor. Ekrem'e talimat vererek öldürmelerini söylüyor. Defalarca sormama rağmen Şemdin, ne şekilde olduğuna dair her defasında farklı şeyler söylüyordu. Şemdin'e direk Ergenekon'la bağlantılıdır, onların adamıdır demiyorum. Ancak kullanılmıştır. Bu dönemde ateşkes vardı zaten. O ateşkes döneminde nasıl böyle bir şey oldu? Ateşkesi istemeyenler kimlerdi? Bunu anlamak benim için zor oldu. Taraf gazetesi tek yönlü araştırma yapıyor. Bu konuda benzeri yaşanmış olaylar var. Bütün bunların daha iyi anlaşılabilmesi için Adalet ve Hukuk Komisyonu kurulursa biz her şeyi anlatmaya hazırız. Bu komisyon kurulursa bu ve benzeri olaylar açığa çıkacaktır. Bu komisyon araştırma yapar ve görüşlerini belirtir. Devlet mahkemeleri böyle bir araştırma yapamaz. Onların çalışma şekilleri bellidir, yetkileri yok." "Başbakan bu konuda Meclis'ten Adalet ve Hukuk komisyonu için yetki çıkarabilir. İki-üç ay içerisinde Meclis bu komisyonu kurar, içinde seçkin hukukçular, hocalar, akademisyenler de olabilir, siyasetçiler de yer alabilirler, yargılama yetkisi olmaz, sadece gerçeklerin açığa çıkmasını sağlar. Ben bildiğim her şeyi onlara anlatırım. Onlar da yaptıkları araştırmaları kamuoyuna açıklarlar. Ondan sonra kimin Türkiye'nin iyiliğini isteyip kimin istemediğine, kimin haklı kimin haksız olduğuna, kimin affedilip kimin affedilemeyeceğine kamuoyu vicdanı karar versin. O zaman her şey daha iyi anlaşılır.. Adalet ve Hukuk Komisyonu'nun kurulmasını kabul etsinler. Neden kabul etmiyorlar? Neden kabul etmediklerini açıklasınlar. Adalet Bakanı'nın açıklamalarını dinledim. Bombaları falan bıraksın, diyor. Bu gidişle bombalar bitmez. Zeyno Baran Hindistan'daki gibi patlamalar Taksim'de olabilir dedi. Güngören'de patlayan bombaları, kim yaptı bunları? Adalet Bakanı şantaj yapıyor. Bunlar ciddi değiller. Benim savunma anlayışım öyle kaba saba, silahla, bombayla değildir, düşüncelerim bellidir. Benim anlayışım, yaşam felsefesinin düşüncesini anlamadır." "Savunmalarımda ilke olarak ortaya koydum. Anlama, düşüncenin dünyalaşmasıdır. Anlama olmadan pratik olamaz. Felsefeyi ve tarihi iyi anlayamazsak bugün gelinen aşamayı çözemeyiz, anlam biçemeyiz. Türkiye'de felsefeyi bitirdiler. O yüzden tecavüzler oluyor. Halac-ı Mansur, Yunus Emre, Mevlana. -ki bu hafta Mevlana Haftası'dır- Yunus Emre de çok önemlidir. Bunların yaptıkları, anlayışları aşktır. Bunlar iyi anlaşılamazsa Anadolu'da birlikte yaşama olanağı kalmaz. Bunlarla birlikte Mustafa Kemal'in de iyi anlaşılması, güncellenmesi, çağa uygun hale getirilmesi gerekiyor. Bana Mustafa Kemal'le ilgili düşüncelerimden dolayı "Kemalist olmuş" diyenler de var. Benim Mustafa Kemal'de önemsediğim bilimdir. İnönü'den önceki Başbakan kimdi? Mustafa Kemal, Serbest Fırkayı kuran Fethi Okyar onların nasıl düşürüldüğünü, kendi etrafını nasıl kuşattıklarını biliyordu. Bu konuda özellikle Yalçın Küçük okunabilir, Mahir Kaynak da kısmen değiniyor. Mustafa Kemal'in ordusu, silahı, ulusu vardı ancak O, bunların hiç birisine güvenmezdi, önemsemezdi, bilimi esas alırdı. Bu nedenle ben Mustafa Kemal'i önemsiyorum. Ama esas aldığı ilim, dönemin pozitivizmidir. Lenin'le ilişkileri de bu bilim temelindedir." "Şimdilerde bir kitap var "Musa'nın Çocukları" diye. O kitap 1927'de Mustafa Kemal için de yazılmıştı. Mustafa Kemal bunu istemiyordu, bundan rahatsızdı. Günümüzde Tayip Erdoğan için söylüyorlar. AKP bu söyleme dört elle sarılıyor. Bunlar İki yüz yıllık İngiliz oyunları. İngilizler iki yüz yıldır Ortadoğu üzerinde oyun oynuyorlar. Şeyh Sait isyanı ve Seyit Rıza'nın idamı da bu oyunların parçasıdır. Ermenistan-Karabağ, Kıbrıs sorunu, Ortadoğu sorunu İngiliz politikalarının sonuçlarıdır. İngilizler benimle de uğraştılar, uğraşıyorlar. Ben Suriye'deyken çok sık gelip benimle görüşüyorlardı. Ben o zaman anlam veremiyordum, bunlar niye bu kadar sık benimle görüşüyorlar diye düşünüyordum. Asıl niyetlerinin beni denetimlerine almak, bu olmazsa yok etmek olduğunu sonradan anladım. İngilizlerin daha önceki anlayışları ve yaklaşımları ulusalcılık, milliyetçilik ve dincilikti. 1970'lerden bu yana bu ılımlı İslam dedikleri şey, Kenan Evren'le başladı. Ve bu aşamaya geldi. Bu İslamiyet'in Hz. Muhammed'le bir ilgisi yok. Ilımlı İslam, ucube bir şeydir. Buna karşı Hz. Muhammed'in iyi anlaşılması ve bugüne güncellenmesi gerekiyor." "Ergenekon için bunların birisine Avrasyacı, birisine de Amerikancı diyorum. Ergenekon'da asıl görülmesi gereken bu iki tarafın çatışmasıdır. Yargılanan Avrasyacı Ergenekon'dur. Örgütlenmesinin kökeni 1946'lara kadar gidiyor. Levent Ersöz, Silopi'de bizim insanları kaybedendir. Öyle sıradan biri değildir, çok güçlüler. Şimdi Rusya'da olmasının anlamı, ordunun yarısının Rusya'dan yana olması demektir. JİTEM, kendi bünyesinde iki yüz bin kişiyi istihdam ediyor. Aslında İlker Başbuğ'un yaptığı açıklama Taraf Gazetesi-Ahmet Altan'a yönelik değil, kendi içindekilerine yöneliktir, onlara kızıyor. Ahmet Altan'a kızmıyor. Genelkurmay'ı zor zapt ediyor. Başka bir komutan yaptığı açıklamada 'Rusya, İran, Suriye ittifakından' söz ediyor. Bunların çekişmesi Laik ve ant-i laisizmdir. CHP'nin laiklik anlayışı ilginç olmaya başladı. Kadın ne giyineceğine kendisi karar verir. Kadın kapanacağına veya kapanmayacağına kendi özgür iradesiyle karar vermelidir. Kadının özgürlüğünü savunuyorsanız o zaman kadının siyaset yapmasını, milletvekili, belediye başkanı olmasını desteklemelisiniz. Kuru lafla özgürlük olmaz." "Benim asıl söylemek istediğim şey, Kürtlerin Lozan'ıdır. Lozan'a gidilirken iki Kürt milletvekili götürülmüştü. Orada 'Türklerin ve Kürtlerin temsilcisi olarak buradayız" denilmişti ama gereği yapılmadı. Türkler açısından Lozan tamamlanmıştır. Kürtler açısından bugün tamamlanması gerekiyor. Ben buna İkinci Lozan veya Lozan'ın Tamamlanması Süreci diyorum. Lozan'ın tamamlanması Cumhuriyet'in demokratikleşmesiyle olacaktır. Ben Konfederalizm derken yanlış yorumlayıp ulus-devletin, üniter devletin parçalanacağını düşünüyorlar. Cumhuriyete de karşı değilim. Konfederalizmden kastım Suriye, İran, Irak, Türkiye içindir. Suriye dâhil olmasa da Suriyeli Kürtler, İran da bu birlikteliğin içinde olabilir. Konfederalizm, Türkiye'deki Kürtlerin kendi demokratik örgütlenme biçimidir, ayrı bir devlet değildir. Lozan'la Cumhuriyet kuruldu. Konfederalizmle içi doldurulacak, Kürtlerin hakları tanınacak. Böylece Lozan tamamlanacak. Musul ve Kerkük'te misak-ı milliye dâhildi. Konfederalizmle bunları da dâhil ediyorum. Misak-ı Milli önemlidir. Burada Kürtlerin haklarına saygılı olunacağı belirtiliyor. Kürtler ayrılmak istemiyorlardı. Zorla ayırdılar. Benim kastım Kürtlerin haklarıdır. Osmanlı nasıl ki altı yüz yıl boyunca bu bölgede bir güç olarak yönettiyse, eğer böyle bir çözüm geliştirilirse Cumhuriyet de buna öncülük ederek bunu devam ettirebilir." "Başbakan 9-10 DTP'li milletvekiliyle uğraşıyor, onlara tahammül edemiyor, Meclis'ten attırmaya çalışıyor. Temsilci arıyorlarsa DTP temsilcidir, ben buradayım temsilciyim. Ama burada yapılanların hepsi Başbakan'ın emriyle yapılıyor. Bana radyo vermişler, çalışmıyor. Ya hiç verme ya da vereceksen doğru düzgün çalışanını ver. Bir çay bile veriyorlar, yarı veriyorlar, diğer yarısı tortuyla dolu. Bunu bile pazarlık konusu yapmaya çalışıyorlar. Biraz ciddi olsunlar. Şantaj yapıyorlar. Bu şekilde benim üzerime gelmesinler. Ben bunu devlete de söylüyorum, PKK'ye de söylüyorum; ben, yaşam felsefesinin anlaşılmasıyla ilgileniyorum. Ben sorunun demokratik çözümü ve barış için üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Daha önceden Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı Gül'e mektup yazmıştım. İstirham ediyorum, bu sorunu çözelim diyorum." Kaynak Anf

demirci kawa pkk hain falan degil tam tersi birden cok dewlete karsi carpisan-turkey we iran- abd israil we g.kurdistan isbirligi we turkey iran we suriye ortak anlasma we operasyonlarina ragmen daglarda kurdistan koyluleriyle gonul gonule elele calisan fedakar we kahraman bir orguttur. birbirine dusman gozuken iran pjaki bombalarken abd we israilin casus ucaklarinin werdigi bilgilerlede turkey pkk-hpg-yi bombalamaktadir. a.ocalan en az m.barzani we talabani kadar meshru bir onderdir.tek sucu kurdistani ordu destekli 90 a yakin sirkete peskes cekmemek,kurdistanda isik uniwersitelerini acmamak we kurdistani dewletlerin ihale pazar yapmamaktir. pkkye we birbirlerine karsi dusman dedikleri dewletlerle isbirligi yapip onyillarca yil iktidar we rant icin sawasan pdk we ynk ne kadar dost ne kadar dusmandir-onderlik we oncu kadrolari- durup dusunmek lazim. sahi ocalanin yakalanmasinda pdk we ynknin imzaladigi 98 washington antlasmasinin bir etkisi warmidir

ocalana bu kadar saldirilmasinin nedeni turk halkini hedefleyip ilkel milliyetcilik yapmadigi icindir. ocalani yakalayan israil abd hala tc yle isbirligi yapip komployu tecriti ocalan uzerinde dewam ettirmektedir. ocalan kati ulus dewlet diktatorlugu yerine iktidarsiz we hiyerarsisi gewsek bir yonetim modeli olan konfedalizmi onermektedirler. ocalan dewletlerle anlasmayip ilkeli we namuslu dawrandigi icin cezaewindedir digerleri gibi isik uniwersitelerin actirmiyor

Ne kirik bir plak gibi kendini tekrarlayip duruyorusun? Ben örnegin Dersim'liyim ve Dersim'de Miste Kor'un yapmis oldugu katliamlari, cekilen aci ve eziyetleri bizzat dedem ve ninemden ögrendim. Senin o alcak oglu alca Apo eger Miste Kor'u met ediyorsa ve PKK icerisinde binlerce insanijhn kanina girmisse ben daha onun neresini savunacagim? Dersim ve bagimsizlik icin sehid düsen insanlarimizin kemiklerini sizlatmayin [b]YETER ARTIK!! ANLIYOR MUSUN?[/b] Sizin konfederasyondan da baslarim simdi? Sömürgeci devletlerin egemenkligi altinda konfedersyon mu olur? [hr] Abdulah ocalan her gorusmede yeni bir soylem ile kurtlerin karsisina cikiyor ve bu haliylen kurtler ocalanin ne demek istedigini daha iyi anliyor.ilkin karl marksi asmisti simdi hegeli asma niyetinde tam bir dusunce bulanikligi fikir karmasasi icndedir.aslinda anlasiliyorki ocaalan cidi bir sinirsel hastalik yasiyor imrali kendisini oldukca bunaltmis gecmisini ve yaptiklarini hatirlamiyor o zaman birilerin ocalana hatirlatmasi gerekir aslinda ocalana degil ocalan pesinde bir belirsizlige suruklenen kurtlere hatirlatmasi gerekir bu sayede belki kurtler kendine ozgu bir mucadele gelenegi yartma gucune kavusur ve kendi haklarini elde ederler ancak su mevcut haliylen birakin kurtlerin kazanmasini dusunmek her gecen gun elindeki avucundakilerindende oluyorlar.ocalan ve takimi ozelikle dersimde bir cok devrimciyi kemalist suclamasiylan oldurdu yada oldurttu bunu bilmayen yok.ocalancilarlan en ufak bir tartismada dersimlilerin kemalist olduklarini kurtluk bilincini almadiklarini bunun icinde her turlu hakaretin reva goruldugunu hangi dersimli veya vicdanli bir kurt bilmezki eger vicdanlari kararmamisa tabiki.simdi ocalan imraliya girdikten sonra kemalizmi yeni kesf etmis ve kemalizmin devrimciliginden ilericiliginden soz ediyor yavas yavas kurtlere kemalizmi bir baska sekilde asiliyor halbuki her dersimli kemalizmin demokratik olmadigini diktatorluk oldugunu savunur ancak ne hikmetse buna ragmen bizi kemalist olmaklan suclayan ocalancilar bugun kemalizmi savunuyorlar ve devrimci olarak onumuze sunuyorlar.peki kemalist olduklari gerekcesiylen oldurulen dersimlilere vereceginiz bir cevap olmali kemalizm madem ilericilikti insanlari kemalist olarak suclayip neden oldurudunuz buna bir yanitiniz olmali.ikinci bir onemli konu seyit rizalarin idam olayini ingilizlerin oyunlarina baglamasi tam bir paronaya tarihi ne ocalan nede bir baskasi karartabilir seyit rizalari asanlari en iyi seyit rizalarin torunlaribilir bir yerde oyun aramaya gerek yok pirimizi asanlar kemalist yonetimin kendisiyidi.baska guclerlen temas dirsegi yapan ve halkimiza karsi oyun oynamak isteyen ocalan tabiki her gelismeyi bir baska oyuna baglar cunku kendileri zaten bir oyunun icerisindeler ve direktifler bagimsiz verilmiyor verilen her direktifin genel kurmayin bilgisi dahilinde olmadigini kim iddia edebilir.ocalan kafa karistiriyor bilincli bir sekilde kurtleri bu duzene enterge etmek istiyor tek amac bu . [hr] turk albayin kaleminden dersim soykirimi Gönderen: aktifhaberden aktarma (IP Kaydedildi) Tarih: 5 December, 2008 15:29 Haber: Tuncay Opçin/Aktüel Dergisi Soğuk gecenin sessizliğini yaşlı adamın dudağından dökülen sesler bozdu. Metin gözlerle getirildiği meydanı süzen yaşlı adam meçhul varlıklara hitap ediyor gibiydi; "Evladı Kerbelayıh. Bihatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir." Sonra yüzünü alelacele kurulmuş darağaçlarına döndü. Görevlilerin arasında geldiği idam sehpasının altında büyük bir soğukkanlılıkla yağlı ilmiğin boynuna geçirilmesini bekledi. Celladına fırsat vermeden ayaklarının altındaki alçak iskemleyi tekmeledi. Artık çektiği tüm sıkıntılar sona ermiş, ruhu huzura kavuşmuştu. Şimdi bile okuduğumuz tanıklıklarda içimizi acıtan bu manzara Elazığ'da yaşandı. Takvim yaprakları 15 Kasım 1937'yi gösteriyordu. İdam edilen kişi Dersim İsyanı'nın liderlerinden Seyid Rıza'ydı. Seyid Rıza ile birlikte içlerinde oğlunun da bulunduğu pek çok kişi idam edilmişti. 347 aileye mensup 3 bin kişi Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Manisa, İzmir gibi illere sürülmüştü. Dersim bu yaşananlardan sonra sessizliğe bürünmüştü. Adı da çıkartılan bir kanunla zaten çoktan Tunceli olmuştu. 1937-1938'de Dersim'de neler oldu? Yaşananlar gerçekten birkaç kişinin idamı ve binlerce insanın sürgünü ile mi sınırlıydı? Resmi kaynaklara göre öyle. Ancak tanıklar hiç de öyle söylemiyor. Bu tanıklar içerisinde hiç şüphesiz en ilgi çekici olanı Hulusi Yahyagil. Yahyagil, emekli albaydı ve Said-i Nursi'nin en yakın öğrencisiydi. Hayatında ancak sekiz defa görüşebildiği Nursi'ye müthiş saygısı vardı. Öyle ki sorduğu sorular ve yazdığı mektuplar, Nursi'nin en önemli eserleri arasında sayılan Mektubat'ın oluşmasını sağladı. İşte Yahyagil, yarbaylığı döneminde Dersim'de isyanı bastırmakla görevli bir birlikte komutanlık yapıyordu. Yaşadıklarını "Son Şahidler-Bediüzzaman Said-i Nursi'yi Anlatıyor" serisinin ilk cildinde araştırmacı Necmeddin Şahiner'e anlattı. Önce Yahyagil'in Şahiner'e anlattıklarına bakalım, ardından da Nursi'nin Yahyagil'e yazdıklarına... [b]İmha edin dediler[/b] Necmeddin Şahiner, Hulusi Yahyagil'e Said-i Nursi ile ilgili hatıralarını dinlemek üzere gitmişti. Yahyagil, Nursi ile ilişkisini anlatırken söz dönüp dolaşıp Dersim'e, Dersim İsyanı'na gelmişti Said-i Nursi o sırada Kastamonu'da sürgündeydi. Nursi, Şeyh Said İsyanı'nın ardından Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki pek çok isimle birlikte batı illerine sürgüne gönderilmişti. Önce Isparta'nın Barla nahiyesine, oradan da Isparta'ya sürülmüştü. Barla'da 10 yıla yakın kalmıştı. Isparta'da ise kısa bir süre kaldıktan sonra öğrencileriyle birlikte tutuklu yargılanmak üzere Eskişehir'e götürüldü. İdamla yargılandı ve beraat etti. Ancak beraat etmesi hiçbir şeyi değiştirmedi. Yine sürgün edildi. Bu defa sürgün yurdu Kastamonu'ydu. Yahyagil, Said-i Nursi'yi Barla'da ziyaret etmişti. Nursi bu ziyaretten çok hoşnut kalmıştı. Yahyagil'le bu tarihten sonra bağlantısı hiç kopmadı. Yahyagil, Nursi'yi sık sık ziyaret edemiyordu ama ikili el altından sürekli haberleşiyordu. İşte Nursi'nin Kastamonu'ya sürgün edildiği dönemde Yahyagil de Elazığ'da görev yapıyordu. Gelen emre göre de taburuyla birlikte Dersim İsyanı'nı bastıracak birliklerin arasında yer alacaktı; "Ben Elaziz (Elazığ)'de tabur komutanlığı yapıyordum. 1938 Dersim İsyanı'nın sebep olduğu facia hadisesi neticelenmek üzere idi. Bizi de Dersim İsyanı'nı önlemeye ve bastırmaya memur ettiler. İsyan dedikleri şey de, bazı dağ köylerinin o yıl vergi vermeme meselesi idi. Aslında hadise basitti. Fakat nedense onu büyüttüler ve umumileştirdiler." Çok basit önlemlerle, belki hiç can kaybı yaşanmadan çözülecek bir olay kısa sürede bölgeyi etkisi altına aldı. Dersim yani Tunceli ve çevresi alev alev yanıyordu. Yahyagil'e göre bu sırada gelen emir netti: "Bize verilen emir: Dersim ahalisini külliyen imha emri idi. Canlı tek bir insan bırakılmayacak... genç-ihtiyar, suçlu-suçsuz, çoluk-çocuk, kadın-erkek ne varsa hepsini imha... Gerçi memur edildiğimiz bölgenin birçoğu Rafızi idi. Ama yine de bizim raiyetimiz ve halkımız idiler. O tarz muamele ve emir nasıl bir uygulama şekli idi bilemiyorum. Ben kıta komutanı idim. En çetin ve zor vazifeyi de bize vermişlerdi. 'Sen piyadesin, seni topla da takviye etmek gerekir' dediler. Çok mahzun ve mustarip idim. Neticede vuku bulacak haksız zulüm ve gadirleri düşünüyordum. Aynı zamanda iki tane çıkılmaz hissin ortasında kalmıştım: Birincisi: Askerlikte emre mutlaka itaat. İkincisi: Göre göre bildiğim, olacak olan zulümlerden kaçmak, o ortamda istifa etmek, belki başka manalar verilmek endişesi..." Hulusi Yahyagil bu ruh hâleti içerisinde ne yapacağını bilemezken eline bir mektup ulaşır. Emir erinin koşa koşa getirdiği mektup Said-i Nursi'den gelmekteydi. Nursi sürekli takip edildiği için mektubu direkt Yahyagil'e göndermek yerine Kastamonu'dan Isparta'daki bir arkadaşına ulaştırmıştı. Yine aynı mektup buradan da Nevşehir-Ürgüp'te bulunan Abdülmecid Ünlükul'a gönderildi. Ünlükul, Said-i Nursi'nin küçük kardeşiydi ve Ürgüp'te müftülük yapıyordu. Mektubun üçüncü ve son durağı Hulusi Yahyagil olacaktı. Mektupta Nursi, talebesine öğütlerde bulunur. Nur talebelerine Allah'ın yardım edeceğini, sabırlı ve metin olmasını tavsiye eder. Yahyagil'in bir sıkıntısının olduğunu ve bunu hissettiğini ama dünyada karşılaşılan zorlukların gelip geçici olduğunu anlatır mektubunda Said-i Nursi. [b]Diri diri yaktılar[/b] Yahyagil, bu ilginç mektubu aldıktan sonra, istifa fikrinden tamamen vazgeçer. Birliğinin başında "Te'dip ve tecziye" harekâtına katılır. Olayın devamını yine onun satırlarından okuyalım; "Mektup bana büyük bir teselli verdi, nefes aldım. İsyan bölgesine vardık. Çok uzak mesafelerden birbirimize tek-tük birkaç mermi attıksa da, hiç kimseye bir şey olmadı. Kimsenin burnu kanamadı. Döndük dolaştık, kimseyi bulamadık. Bölgeyi terk etmiş, mağaralara çekilmişlerdi. Allah yardımımıza yetişti. Elimizi kirletmeden ve kana bulaştırmadan kurtardı ve muhafaza etti." Nursi'nin duaları kabul olmuş olacak ki Yahyagil'in korktuğu başına gelmemişti. Ancak herkes Yahyagil kadar şanslı değildi. Yahyagil'in hatıralarını anlattığı bir başka isim Abdülkadir Badıllı, "Bediüzzaman Said-i Nursi, Mufassal Tarihçe-i Hayatı" isimli eserinde bir başka tanıklığa daha yer veriyor. Badıllı, Necmeddin Şahiner'in anlattığı hatıraları doğrulattıktan sonra bir başka "Nur Talebesi" Malatyalı emekli yüzbaşı Şevki Bey'in söylediklerini naklediyor. Biz de Said-i Nursi'yi anlatan en geniş biyografik araştırma olan bu kitabın 1134. sayfasından alıntılayalım: "Dersim İsyanı'nda isyan eden bazı insanlarla askerler harp ederken, isyancılar yavaş yavaş çekilip dağın zirvesine doğru gitmişler. Bizim askerler onlara ulaşamıyor ve bir şey yapamıyorlardı. Bu defa herhalde gelen emirler mucibince, Hulusi Bey'e de verilen emir gibi, geri dönüp masum çoluk-çocuk, ihtiyar demeden katletmeye başlamışlar. Hatta hınçlarını alamayarak, bazı taburlar topladıkları çoluk-çocuk, kadın ihtiyar, bünah masumları büyük avlulu surlu bir evin içine doldurmuşlar ve birçok teneke gazyağı döküp bunları ateşe vermişlerdi. Bu ateş içinde yükselen feryatlar ve çığlıklar ortasından, bir kadın kucağındaki bebeğini ateşte yanmaması için surun üstünden dışarıya fırlatmış. Fakat bir yüzbaşı o bebeği süngüleyerek, süngü ile tekrar surun üstünden ateşin ortasına atmıştı. Gözümle gördüm." Kitabın yazarı Abdülkadir Badıllı, dipnotta anlattığı bu acı hatıranın yanına, bu olayın Necip Fazıl Kısakürek'in çıkardığı Büyük Doğu dergisinde 1951 yılında yayımlandığını da belirtmiş. "Nur Talebeleri" ve "Dersim İsyanı" birarada düşünülmesi zor iki cümle. Ancak yakın tarihin içinden çıkıp gelen tanıklıklar toplumun farklı katmanlarını ortak bellekte buluşturuyor...

biraye delal u sherin tu her biji qet morale xwe xerab neke evan mirowen li ev malpere dinivisinin hemu dewletperest u nijadperestin. ne azadi xwazin. le bele ocalan leyla zana u hevalen we rumeta vi geline. parastinen serok bir halki sawunmak u sumer rahip dewletinden halk cumhuriyetine dogru bixwine. kurd geleki bi rumet u bi sherefe. namusa me pkk ocalan u sehide me ne. her biji pkk

demirci kawa herseyden once ufak duzeltme yapiyim seyid rizaya seyit rizo demissin. dersimde rizanin rizo yapilmasi turkce olarak soyle tercume edilebilinir "lan riza" Lutfen bir daha bu yanlisi yapmayin ikincisi PKK saflarinda direnis var diyorsun Dogru PKK saflarinda direnis var ama bu direnis kurdlerin lehine degildir kurdler icin tek bir istegi yok bu direnisin. PKK nin imrali sonrasi direnisi imraliyi kontrol edenlen ihtiyacina goredir Bunu artik anlamaniz lazim Ceset sayarak (bir donem ceset saymak WP forumundakilerin hobbisi olmustu) bu isler olmuyor Imrali sonrasi PKK direnisini 2 bolume ayirabiliriz 1- imraliyi kontrol edenlerin ihtiyacina gore direnis (unutma kac gerillanin turkiye sinirlari disina cikacagi ve kac tanesinin icerde kalacagina kadar bu guc karar vermistir) 2- isbirlikci yuzu dahada ortaya cikan ocalani kitlelere sevdirmek icin zulum goruyor zehirlendi yaygarasi yaratma direnisi.

keke mın ben,gün boyunca hakımda bazı kardeşlerim eleştiride bulunmuştu.Bunlara cevap verdim.Çok bilge bir insanımızın,sizce tutsak bir adamın konuşmaları kanıt teşkil edermi? Yanlıştır diyebilirsiniz bende öyle diyorum.Ama ben bilsemki,kürtlerin lehine en ufak bir kazanımda sağlanacak,sırtımı dönmem. kek smail yazım hatası kusura bakmayın. kek heval ben liderden öte,temel sloganımızın şu olması gerekir. Yaşasın bağımsız ve birleşik kürdistan.Kürt miletinin bağımsızlık sorunu giderilmelidir. saygılar.

keke bağımsızlık talebimiz vaz geçilmezdir.Bütün dünya sınırlarını açıp tek devlet olsa bile,kürtler önce bağımsız olmalı sonrada bu dünya birliğine katılmalıdır. Bugün abd li afedersin bayrağını don yapmış plajda geziyor.Yada bir alman. Çünkü ulusal bağımsızlığında tatmin olmuş,artık çıkarları gereği büyük birlikler oluşuyor.Ama biz kürtler henüz bu tatmine ulaşmadık. saygılar.

Hocam Mazlum, Hayri, Cürükkaya ve daha hapishanelerin dolu oldugu binlerce onurlu Kürd insanida tutsak düstü. Bunlarin hangisi ülkesine ve halkina ihanet etti. PKK Öcalan'i savundukca, Biji Serok Apo dedikce, evet o "tutsagin" dedikleri elbetteki bir kanittir. Birde Öcalan gercekten tutsak mi yoksa Genel Kurmayin usagi mi? PKK ÖCALAN'I tümden reddedip ULUSAL CIZGIYE GELMEDIKCE PKK IHANET ICINDEDIR. BUNU BILMELISINIZ!

kek kawa bu kadar kivirmanin seni götürecegi hic bir yer yoktur. günlerdir somut sorular soruyoruz. günlerdir bu asagilik hainin ve onun partisinin yaptiklarini tek tek yaziyoruz. sen ise israrla kiviriyor baska seyler anlatiyorsun. simdide moda ya ilac verilmis.tutsaktir vs. iyi peki ilasc verilmis. peki KCK nin basindakileredemi ilac verilmis. KCK nin programinda bagimsiz kürdistan varmi. daha dün karayilan cagri yapmadimi karsilikli ateskes türkjiyeyi büyütür demedimi. bizim hedefimiz demokratik türkiye cumhurriyetidir demedimi. emine ayna türk degil türkiye bayragi demedimmi. bu asagilik hain her firsatta güney kürdistana olan düsmanligini disa vurmuyormu. KCK kurmaylarinin hangisi bir tek aciklamasinda imralidaki asagiligin söylediklerinden farkli konustu. tutturmussun ben kürdistanin bagimsizligini istiyorum diyorsun , iyide imralidaki hain demedimi bin tane kürdistan verseniz kabul etmem. birak ayni laflari etmeyi. somut konus. sorulan sorulara kivirmadan net ve tek tek yanit ver yada sus.

keke ben ömür boyu kıvırmayı beceremedim.Eğer öyle olsaydı.Bu site yazarlarının yüzde doksanı pkk karşıtı,ama ben birilerine yaranayım,hoş görüneyim,ne şiş yansın ne kabab denen tırk atasözüne uyar,çoğunlukla hareket ederdim. Düşüncelerim budur.Kıvırma kelimesi bir cemate kulanılacak bir kelime değildir. Bu durumda önce kürt örf ve adetleri ve buna bağlı saygıyı tartışalım. Siz bugüne kadar duydunuzmu,benden bu kelimeyi. saygılar.

keke yeniden merhaba İçindeki bağımsızlık özlemin,beni gururlandırıyor.keşke tüm kürtler öyle olsa,bugün çok yoğun bir gün geçirdim.Dtp toplantısı esnasında yaklaşık iki üç saatlik yoğun bir tartışma yaşadım. İstanbuldan burya gelen bir gurup,öğrenci,entellektüele tam bir savaş yaşadım.Övünmek gibi olmasın,yerli halkın yardımı ile zor bela ikna ettik. İknasıda şu oldu,evet haklısınız. Konuda kürdistanın bağımsızlığı ve konfederalizm idi. Yani anlayacağın kafam patladıçAma mutluyum.Yüzde doksanı aynı noktada,apo ne derse desin,kck ne derse desin,halkın temel özlemi bağımsızlıktır. Çok iş yaptığımı söyleyemem.Sadece içindeki bağımsızlık dürtüsünün ortaya çıkmasına yardımcı oldum. saygılar.

ya seni anlamakta gercekten zorlaniyorum. yurtseverlik benim tekelimde degil elbette , kimki kürdistanin bagimsizligini ister benim basim gözüm üstüne. ama kusura bakma ben senin samimiyetine inanmamaya basladim. israrla ihanetin var oldugu yeri öne sürüyor ve ihanete destek istiyorsun. yani simdi senin söylediklerinle pkk - kck yada dtp nin söyledigi hangi sey birbirini tutuyor., bir hareketi siyaset sahnesinde tutan onun pratigi , siyaseti , programidir. evet kdp yada ynk nin programinda bagimsizlik yoktur. ama unutma onlar legal partilerdir ve legal siyasetin geregini yapiyorlar. ayrica burada böyle garip bir karsilastirmada yapilamaz. ben örnegin sana kdp kürd halkinin kurtulusudur hadi kdp yi destekjleyelim dedimmi. sen ise israrla pkk diyorsun. somut soru somut cevap. Qendile giden gerilla bizzat aponun TSK nin emriyle gönderilmedimi. baris grubu . ali sapan onlar yine o ilac icirmisler , tutsaktir dediginiz adamin cagrisiyla gelip teslim olmadimi..? demokratik cumhurriyet bu adamin icadi degilmi , peki bu icadi savunan KCK degilmi. 20.12.2007 tarihinde karayilan kck baskanlik konseyi adina 7 maddelik cözüm paketi önerdiginde apo nun iki hafta önceki avukat notlarinin aynisini aciklamadimi.? Misaki milli yi ilk kez apo dile getirmedimi arkasindan Bayik ve Aysel tugluk aciklamadimi.? uniter devlet Apo nun önerisi degilmiydi.? Arkasindan daha iki hafta önce Duran Kalkan ve Bayik sinirlarin degismesini hedef almiyoruz demedimi..? Kemalist oldugu iddiasiyla PKK icinde infaz edilen yüzlerce insan yokmu..? peki bu gün Kemalizmi savunan Apo degilmi..? Seyx Said in ingiliz ajani oldugunu apo söylemedimi..? Arkasindan Duran Kalkan bizim hedefimiz demokratik konfederalizmdir. ortadigudaki asiretsel , feodal israil güdümlü milliyetcilige hayir diyoruz. 1925 ayaklanmasi bu milliyetci ingiliz güdümlü hareketin öncelidir. demedimi..? bu sorulara bari KIVIRMADAN cevap ver. evet KIVIRMADAN. tek tek.

Pkk bağımsız ve birleşik kürdistanı savunup savaşa başladığında,o günün dünyasında bir bloktan ve dünyadaki devrimci halklardan yardım alabileceğini umuştu. 1990 lardan sonra natonun seçkin subayları tc ye danışmanlık yapmaya başladı,durmadan başta skoski helikopterleri ve savaş makinaları satmaya başladı. ve pkk yi kendi ortadoğu politiksaı için tehlikeli gördüğünden 1996 da ise,termal kamera satmya başladı. Bu gerilla savaşına büyük darbeydi.Tilki desinki ben kurnazım.Adam seni 15 km gece görüyordu.İç çatışmalar körüklendi ve hareket kıbırdayamaz hale geldi. Dünyada popüler olan demokrtik vatandaşlık,insan hakları gibi kavramlarla,tc yi kürt sorununu en azından demokratik yoldan çözmesini isteyen hareket,büyük bir yanlış yaptı. Artık yanlışmı,çaresizlikmi,zorunluluk mu ,her neyse bu aşamaya geldi.Bahsetiğin yanlışlar bu ortamda oldu. Görüşüm budur.Emrivaki sorularınının sorumluluğu sizin olsun.Ben emirlerinize amadeyim. saygılar.

ne sana nede baska bir insana emir vermek haddime düsmemis. yillarca senin serokunda kürdlere ihanetin kurumlasmasi icin emir aldik biz artik ne emir aliriz nede veririz. bu birincisi. ikincisi ise kendi yazdiklarinla kendini cürütüyorsun. teknoloijik gelisme ve uluslarasi ittifaklar pkk yi buraya getirdi diyorsun özetle.. iyide sen bagimsizligi savunuyorsun , daglarimizdaki gerilla diyorsun , bu ne yaman celiskidir. bir baska sey belirteyimki bernim ve diger arkadaslarin sordugu hic bir soruya yanit veremiyorsun . bu yazdiginda yanit degil. sence ihanet nedir ve ihaneti desteklemek nedir..? sence Kemalizm , uniter devlet , misaki milli yi savunuyormusun.? kürd hareket ve partileri Misaki milliyi , kemalizmi , uniter devleti , Türkiye cumhurriyetini savunmalimi..? Musul ve Kerkükün icinde oldugu bir Türk cumhurriyetini kabul ediyormusun ,?

Kek rubar düşman senin barışınıda savaşınıda kabul etmiyor.Pkk yırtınsada tc onu kabul etmeyecek ve çatışma derinleşecektir. Çatışmanın derinleşmesi,tc ve kürtler arasında,bir daha bir biri ile yaşayacak durumdan çıkaracak.O gün yakındır.Batıda it ulumaları artı.linçler,kürtleri kovmak vs.. saygılar.

Sayin Demirci Kawa,Imralidan gelen aciklamalari “fanatik“ PKK lilerin disinda, her Kürt anlar, anliyor. Sizin gibi PKK ye, DTP ye arka cikanlarin,bu arka cikma nedenini ancak kendisine Yurtseverim, Milliyetciyim diyen kürtler anlarlar. Anlayamiyanlarada baska bir “fanatik“. Ne kadar anlatirsan anlat,anlamazlar. Kuzey Kürdistanda PKK ve DTP nin yerini alacak bir parti, Gerillanin yerini alacak baska silahli bir olusum göstersinler. Yok ! Kürtler ne yapsin? Istenildigi kadar Abdullah Öcalana “ergenekoncu, hain, mit“ denilsin. Kürdistanda düsmana kursunu sikan Gerilla, PKK tek alternatif olunca, Kürt Halki ister istemez onun etrafinda toplaniyor, bunu kim engelliyebilir ki? Selamlar.

ihanete ihanet dememek icin bin dereden su tasiyorsun ancak tasidigin suyun kimseye yarari yok. yazik. sordugum sorulara yanit vermedin. veremeyeceginide biliyorum. apo cularin temel rahatsizligi budur. savunurken genel cümleler kullanir hic ilgisi olmayan edebiyat yaparlar. islerine gelmeyen sorularada cevap vermez sanki hic sorulmamis gibi davranirlar. en cok kullandiklari kelime kürdistan , bagimsizlik vs olur ancak buna kendileri bile inanmaz. onlarca kürd ve kürdistan düsmaligi örnegi verdim. sanki hic birini sormamisim gibi yuvarlak cevap . kac keke kac nereye kadar kacarsan kac. seni üzülerek artik ciddiye almayacagim. ve samimiyetinede inanmiyorum. son kez selamlar.

Keke Bizim burda bundan 20 sene evel bajarı göçer çekişmesinde,yerliler çok olduğundan,bir dükanda bir koçere haksızlık yapılınca kavga çıktı.Belki elli bajarı tek bir koçere saldıryordu. Camiden çıkan imamda yanında bulunan cemaaten ayrılarak bastonu ile başladı koçere vurmaya,bu kez koçeri dövenler hocayı tutu. Dediler sen hocasın,sen niye adama vuruyorsun,o da bilge tavrıyla dediki,yahu ben baktım bir adama 50 kişi vuruyor,her halde bunda bir keramet var,bende vurmya başladım. Düşenin dostu olmaz derlerya.. Şimdi tc,iran,suriye,ırak yönetimi,abd,ab nin bazı ülkeleri,talabani pkk ye terörüst diyor. Tc 30 senedir diyor pkk kürt halkını savunmuyor.ermenidir.Vatan hainidir. Haydi bizde diyelim haindir.Bu işte bir keramet var. saygılar

bir gun iki kisi bir araya gelirler.biri papaz biri imam.bu iki kisi bir karar alir.imam der papaz efendi bior cuma sen camiye gel bir pazarda ben kiliseye gideyim.cuma gunu hutbesini ben veririm.pazar ayinini sen yaparsin. papaz cuma gunu olur camiye gider.papaz ya birde imama yakin durur.yani on saflardadir.camidekiler.namazin tum kuralarina uyarken biri varki hiristiyanlik kuralarina uymaktadir.hoca bakar herkes bir cesin papaz bir cesit ibadet eder, cami cikisinda hoca papaza yetisr papaz efendi papaz efendi der.ben pazar gunu kiliseye gelmekten vaz gectim cunku sana saygim gelmemekle yerine gelir demis. saygilar Qoserinin uydurmasi.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.