Ana içeriğe atla

Vefasızlaşanlara vefayı hatırlatma yerine, Kürt toplumunun rahatsızlıklarını, savaşın, güçün, açlığın, horlanmışlığın, eğitimsizliğin, adaletsizliğin, köylücülüğün, lakayıt ve laobaliliğin, asaletsizliğin, düşmanina öykünmanin- benzeşmenin, lümpenleşmenin, işsizliğin ve 200 yıllık milli savaşın bilançosunu tasavur edemeyecek bir belek yitimine sahip oluşun, verisiz-bilançosuz bir körlüğün- bilgisizliğin vardığı yer "KÜRTLER NE İSTİYOR" tartışma sevyesinde saklıdır. Ve "dünyanın kadim halkı" söylemiyle dünyanın en geç kalmış 40 milyonluk nufusu ile kürtler, ve onların siyaset sınıfının sadece şehitleri seslendirerek politika yapma kolaycılığında karınca adımlarla "koşuyoruz" zannetiğimiz, ancak çakılıp kalma realitemizin nedenleri analiz edildiğinde bizim küskünlüklerimizin, kırgınlıklarımızın ve vefasızlığımızın zemini de anlaşılmış olur. Bunları aşmak, bir kaç merhebadan değerli olur diye düşünüyorum. Bir de şu işleri yapıyor görünmekten kurtulablinse sevgi ve vefanın daha fazla boy vereceği de açık olur. Zira bir kez, beş kez barışıp vefa gösterenlerin ne çıkarlar beklediğinin hesabından uzak olunduğunu kim iddia edebilir ki? İdealı insanlardan kaç kişi kaldı ki bizde..?!. Toplumsal tahlil, analiz nasıhatten iyidir. İyi niyetin ötesine geçilse daha doğru olmaz mı? Selamlar. Z.A.
Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.