Ana içeriğe atla

Sayın Canbeg Eğer gerçekten kavga etmiyeceksen , meydana gel demiyeceksen tartışmaya değer bir konu üzerinde uzun uzadiye tartışabiliriz.Zaten amaçta bu değilmi ? Böylesi bir tartışmaya ihtiyacımız yokmu ? Var diyeceğine eminim. Anladığım kadarı ile eğer Ruslar ilerlese ve Yunanlılarda zaferle çıksa idi Ermeni ve Pontus katliamı olmuyacaktı demişsiniz.Burası doğrudur.Fakat eğer Kürdlerde bu hengamede bir devlet sahibi olurdu diye beklentiniz var ise bu yanlıştır.Harita şöyle çizilecekti o zaman ; Karadeniz pontus ve kısmı Ermenistan olacaktı.Ege, marmara ve içanadolu yunanlıların olacaktı.Ki bu onların vatanıydı olabilirdi.Belki marmamarda minnacık bir türk devleti olurdu Buda canları sıkıldıkça pataklamaları için olabilirdi.Neyse bu bizi pek ilgi- lendirmiyor.Kürdistan yerine Metina dağlarına kadar Ermenistan olacaktı çünkü Kuzey Kürdistan a Batı Ermenistan dedikleri sır değildir.Güneydede Mérdin Çolamérg ve Ruha şeridide Asuri devleti olacaktı.Kim ne derse desin harita bu olacaktı.Peki Kürdlere ne olacaktı ? Tarihten silinip gidecekti.Öyle bunlar soykırıma uğradı, kayboldu şeklinde kimsede ne ağlıyacak ve nede peşine düşecekti.Bana hayal kuruyorsun diyebilirsin.Olabilir lakin ben Garo Sasoniyi ve Abdurrezzak Bedirxanı okuyunca bunu rahatlıkla görüyorum.Mesela Garo Sasoniye göre orası Batı Ermenistandır.500 bin Kürdden sadece 100 bin Kürd kaldı diyor.Abdurerrezzak Bedirxan ise resmen Rus tarafında geçip onların ordularıyla ilerliyor.Belki bir Kürdistan hayal ediyor.Lakin Kürdler üzerinde uygulanan acımasız soykırımın sadece şahidi olabiliyor.Yani başkada bir şeye sahip olamıyor.Yine bir başka delil , Şu anki Ermenistan daki Kürd sayısı ilk kurulduğu yıllardaki Kürdler ile aynımıdır ? Orda hatırı sayılı bir Kürt kitlesinden geriye ne kaldı ? Ya sürüldü, yada kırıldı... Güneyde böyle bir şey olmazdı diyenler İngiliz desteğinde Asurilerin Kürdlere saldırdığını ve yenilgi aldığını herhalde duydunuz. Kısacası eğer Lenin sovyet devrimini yapmasaydı Kürd Mürd diye bir şey kalmazdı.Sırf bu nedenle Bıji Lenin dersek pekte haksız sayılmayız.Fakat kürdlerin yerine Mısto Kemali desteklemesi ise Ulusların kaderi tayini hakkında dürüst olmadığını gösteriyor.Zaten onrdan sonrada ulusların kaderi tayin hakkı yüksek sovyet çıkarları şeklinde olmuştur. Mesela 1920 lerde Yunan falan denize döküldü deniyor ya, işte buna milli kurtuluş diyorlar.O sıra Kürdler Tırkoya arkadan vursaydı hiçte fena olmazdı Yunanlılar kendi topraklarını alırlardı, Kürdlerde kendi topraklarını diyeceğim ama peki Rusların o sıra kuzeyden girmeyeceği üzerine kimse garanti verebilir mi ? Yada Farnsızların veya İngilizlerin güneyden saldırıya geçmemesi üzerine bir garanti varmı ? Şimdi Kürdistanı sadece bir devlet, Ya sadece İngiliz Yada sadece Franszı işgal etseydi belki 50-60 yıl sürersi ama bölünmeden ve tek bir Kürdistan kalırdı.O da bir şekilde devlet olurdu.Tabiki bunlar varsayım Şeyh Mahmud Berzenci nedense tartıştığım her Kürd ile aramda sorun oluyor. Şeyh Mahmudu İnglizler desteklemiş kral etmişler ama rahat durmamış Osmanlıya bağlanırım demiş ve bu nedenlede İngilizler sürgüne yollamış ! Şimdi böylemi durum ? Hayır Kürdler başlangıçta itidallı yaklaşıyorlar.Fakat İki krallık yerine Kürdlerin Irak denen uyduruk bir devlete ve onun kralına bağlacağını öğrenince Şeyh Mahmud ayaklanıyor.Barzanilerde bu konuda huzursuzdur.Zaten İngliz ordusu ile Türk ordusu iç ieçedir.Lütfen çekilirimisin sör ? diyen İngilize ordaki Türk ordusuda tabii azizim diyen bir konumdadır.Ve çekiliyorda en azından ordaki görev yapan İngiliz subaylarının anılarındanda bunu görmek mümkündür.Peki neden böyle oluyor ? Petrol İngilizleri ilgilendirirken Türküde Kürd meselesi ilgilendiriyordu.Şöyle varsayalım acaba tüm yabancı güçler Kürdistanın komplesinden çekilseydi ve Mustafa Kemale buyu Kürdistan baştan sona sizin devlete bağlansın desyedi, Acaba Musatafa Kemal kabul edermiydi ? Yine kabul etmezdi.Çünkü büyük lokma boğazımızda kalır ! derdi.Nitekim benim duyduğuma göre (nerden duydum acaba ?) Ruslar bkaüye kadar olan yeri bırakma niyetinde iken Mustafa Kemal pek yanaşmamıştır.Büyük lokma boğazda kalır demiş tir. Peki varsayımları bir kenara bırakalımda aslında neler oldu ? Ruslar çekildi ve muhacir Kürdler tekrar kuzey Kürdistana dödüklerinde neleri gördüler ? Tamamen yakılmış bir coğrafya ve kırımdan geçirilmiş bir milleti gördüler.Geriye gelenlerin açlıktan kırıldıkları üzerine bilmem hiç hikaye duydunuzmu ? Açlıktan ağaç yaprağı yiyenlerin bağırsaklarının düğümlendiğini karınca yuvalarından bir avuç buğday aradıklarını hiç duydunuzmu ? Mesela ben dedemin sadece ayran çorbası yapın dedikten sonra , Muhacirliğin ne demek olduğunu çok iyi bilen nenemin kızarak cimriliği tuttu bu adamın diyerek koyun kestirip etli pilav ziyafeti çektiğini duymuştum.Güya iyilik yapan nenem bir bakıyorki çocuk ve ihtiyardan oluşan bu muhacirler kıvranıyor.O sıra gelen dedem ancak sabunu suya karıştırıp ve belki bu şekilde kurtulurlar dediğini ama buna rağmen bir kaç kişinin öldüğünü duymuştum.Yine serhadlı muhacir kadın yolda ölmüş ve bebeği yanınd ağlarken dedemin geitirip neneme ezmdirdiğni duydum.Onun gibi belki onlarca çocuk yetişmiş bizde.Bunların bir kısmını piri fani olarak gördüm.Bu konuda Nuri Dersimi de açlıktan ölenlerin ve Kürdistan ın halini yazdığını hepimiz biliyoruz. İşte şartlar bu ! Yine uluslararası diplomaside kimse Kürdleri muhattap almıyor ve temsil hakkı tanımıyor.Geriye kaldı bir askeri ve birde milli duruş ! Peki o ne alemde ? Xalıt Beg ilk olarak Xormeklilere öneri götürüyor. Cevap ? Biz Kürd değiliz falan filan birde ihbar ediyorlar.Erzurum Madragından Selim Beg "éééé Xalıto ji doza tıştan dıke !" diyor.Bir başkası yeter değilmi? Tosbağa ve kurbağa eti yedik ? diyor.Artık bir daha savaşmak kim biz kim ? Böylesi bir ortamda en iyisi sağlam örgütlenmek ve dış bağlantılar kurmak değilmi ? Her ulus bunu yapmıyormu ? Tabiki Tırko erken davranıp Xalıt Begi kelepçeleyip önüne katıyor.O sıra bir Kürd köylüsüne git bana begin 100 altın göndersin diyor.(50-100-150 ve 200 altın olarakta söyleniyor) Peki beg nasıl yanıtlıyor ? Cevap yok ve sohbete devam ediyor.O sıra dayanamıyan oğlu devreye giriyor.Baba Xalıt begin altına ihtiyacı yoktur diyor.Adam istiyor ! Beg ise oğluna tamam tamam anladım.Sen beni aptalmı sanıyorsun ? yani yardım etmiyor. Bu beg kim ? Oğlu kim ? Beg ihanetine devam ediyor.Sonra pişman oluyor tabiki ama oğulları ise babalarının inadına yurtsever kalıyorlar ve destan yaratıyor lar.Düşünün baba hainleşiyor, oğulları ise vatansever oluyorlar.Durum böyle iken ne olacak ? Birde bu ara bir şansızlıkta oluyor onuda ekliyeyim.O beg yardım göndermiyor.Lakin Agiri önderlerinden Xalıs beg yolda adamları ile gelirken Xalıt beg askerli görüyor.Kendisi o sıralar kaçak olduğu için ayıp olmasın diye gizleniyor.Ancak iş işten geçtikten sonra Xalıt begin tutuklu olarak götürüldüğünü öğreniyor.Çok hayıflanıyor ve neye mal olursa olsun ben Xalıt begi kurtarırdım diyor.Şimdi vaziyet budur.Kürdler milli bilinçten tamamen yoksundurlar.Bir kaç şahıs veya aşiret düzeyini geçmiyor.Bu malzeme ile yola çıkmam zaten imha değilmidir ? Şimdi siz bu manzaraya şöyle yanıt verdiniz ; Şeyh Said kalkmadımı ? Hani şartlar kötüydü ? Onuda izah edeyim.Xalıt Beg tutuklanıp Bidlise götürüldükten sonra , bir sürü toplantı yapılıyor.Görüşler tartışılıyor.Xalıt Begin en yakın adamları ve subayları Xalıt Beg için yapacağımız hiç bir şey kalmamıştır.Onu kurtarmaya çalışmak hareketi provaksiyona getirmek olur.Hazırlıklara devam ve Şeyh Saidin önderliğinde milleti cihada davet etme kararı alınıyor.Zaten Xalıt Begin istemide budur.Şeyh Said bu nedenle Erzurumdan başlayıp taa Pirana kadar görüştüğü herkes ile görüşüyor.Yani Xalıt Begin örmeye başladığı örgüt ağına milletide katmaya çalışıyor.O sıra dışardan ancak kendi olanakları ile ve zengin tüccarların yardımı ile silahlar getirilip karların kalkması ile hareketin başlatılması düşünülüyor.Lakin Piran da Türk askerinin basit bir oyununa Şeyh Abdurrahimin birde kimseyi dinlemiyen mizacıda karışınca resmen hareket başlıyor.Hazırlıksız ve örgütsüz hareket artık dağdan bir sel gibi akıyor.Xarpét şehrinde askeryenin silah deposunu alacaklarına havaya uçuryorlar Şehirde başlayan talanda eklenince onları sevgi gösterileriyle karşılayan halk onlarla savaşıyor.Şehirden çıkıp Malatya ile Xarpét arasında gidecek yeri olmayan ve kararsız kalan Türk askeri haberi alınca tekrar şehire dönüyor ve şehiri ele geçiriyor.Halbuki Malatyada onları beklediği için askerye orayada çekilmemiş iki arada kalıyor.Peki ne oldu ? İşte örgütsüz ve bilinçsiz halk yığını şehiri ganimet olarak görüyor.Çünkü olay cihad ya ? Ganimette helal artık ! Amed iline ise daha önce gizliden 500 civarında silahlı adam gönderelim fikrini yapan Kürd subaylarını ise kimse dinlemiyor.Zaten hareket başladığında savaş deneyimi olan tüm subaylar safdışı edilip hiç bir deneyimi olmayan Şeyhler savaş cephe komutanları olarak durumu ele alınca hareketin yenileceği belli bile olmuştu.Amed ve Xarpétten çekilen birlikler darmadığın bir şekilde ancak yer yer çatışabiliyorlardı.Hemen hemen hepsinin yönü ya İran yada Suriye idi.Sadece daha önce dağda kalmış bazı küçük firar birlikleri kendilerini Gerilla savaşına göre ayarlabilmişlerdi.Şimdi bu isyan eğer o Piran provaksiyon una gelmeyipte vaktinde başlasaydı ne olurdu ? Başarılı olması daha yüksekti değilmi ? İşte Xalıt Beginde hedefi buydu.Millet olmayan bir Kürd halkından millet yaratmak kolay olmasa gerek. Ana hatları ile görüşlerine itirazlarımı yazdım.Eğer konu konu gidersek daha az karışır ve daha net sonuç çıkarırız diye düşünüyorum.Ha milliyetçilik dersine gelince, Haşa ben kimseye milliyetçilik dersi vermiyorum.Belki bu konuda herkesten en gerideyim.Lakin insan dedesine karşı kullandığı üslup ile oğluna karşı kullandığı üslubu ayrıştırırsa çok daha iyi olur kanaatindeyim. Selamlar

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.