Keke Merhaba! Şunu yazıyorsun: [i]“Bence de dik kafalı ve gerçeklikten çok soyut ütopik istemler Kürdlerin güncel, asgari kazanımlarına da baltalar.“[/i] Nedenmiş o? Birileri sana gel bağımsızlığı savun ve Kürdlerin güncel, asgari kazanımlarınla ilgilenme mi dedi? Sonra bu güncel sorun dediğiniz örneğin nedir? Kadınların içine girdiği bunalım mı? Peki bu bunalımın nedeni nedir? Baskı ve zulmün olduğu yerde tahribata elbette oluyor. Sistemden kaynaklanan bir sorunu sistemi değiştirmeden nasıl çözersin? Yok sorun [b]seyh, ağa aşiret, insan kültü[/b] sorunu mu? Peki bir zihniyet devrimi yapmadan nasıl çözersin bunu? Okuması yazması olmayan daha insana tapan bir toplumda Ali'ye Veli'ye nasıl öğretirsin akuma yazmayı? Sana para, okul, öğretmen lazım değil mi acaba? Paran yoksa, özğür değilsen, baskı altındaysan neyle yaparsın bunu? Sömürgeciler mi gelip yapacak bunu bize. Biz zaten her ne yapıyorsak kendi cabamızla yapmıyor muyuz? Güney hoşuna gitmese de orada özğür bir insan vardır artık. 20 yaşında olan bir devletten fazla beklememk lazım. Yahu biraz sabredin! Şu utopik dediğin şeylerede Beşikçi'nin verdiği aşağıdaki cevap yeterli olsa gerek, çünkü ben aşağıda düşüncelerimi yazdığım için kısa kesiyorum. “Irak Cumhurbaşkanı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği başkanı Celal Talabani'nin “Kürt devleti hayaldir“ demesi, yazar Yaşar Kemal'in, “Kürtler devlet istemiyor, endişelenmeyin...“ demesi yanlıştır. Hiç kimsenin, gelecek kuşakların iradesine ambargo koymak hakkı olmamalıdır. [b]Bölünme, parçalanma ve paylaşılma, Kürdistan'ın iç dinamiklerini bozmuştur, tahrip etmiştir[/b]. Bugün Kürdistan'da dış dinamikler daha belirleyicidir. On yıl kadar öncesine bakalım, Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani'nin, Irak'a Cumhurbaşkanı olacağını kim düşünebilirdi?“ İsmail Beşikçi-Kürt Sorunu Hakkında Algılamalar, Tartışmalar-Kürdistan Post Selamlar