KÜRD AYDINININ YABAN SEVDASI / Müslim Korkmaz
Uzun bir süredir izliyorum, hatırı sayılır oranda Kürd aydını, Kürd kahramanlarının aksine, Türk Kemalist ''kahramanları''na ve dünyadaki diğer tanınmış kişilere, hayranlık duyduklarını sergiliyorlar.
Mustafa Kemal, İnönü, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Mao Tschedung, Stalin, Lenin, Che Guevara, Fidel Castro, Hugo Chavez gibi liderleri, bu kesimin hayran oldukları 'kahramanlar' olarak sayabiliriz.
Bu lider veya gençlik önderlerinden hiç biri, Kürd Halkı'nın kendi kaderini belirleme konusunda, Kürdlere, ne ufak bir destekleri, ne de olumlu bakılabilinecek bir niyetleri olmamıştır. Aksine, kimileri Kürdlerin bağımsızlığını engellemiş, bazıları da Kürdlere zarar vermiş veya Kürdleri katliamlardan geçirmişlerdir.
M. Kemal ve İnönü'nün Kürdistan Halklarının katilleri olduğunu hepimiz biliyoruz.
Mao'un Kürdlerle ilgili hayırlı bir laf söylediğini de duymadım.
Lenin ve Stalin'in, gerici Afkan Emiri'ni desteklemiş olmalarına karşın, Kürdlerin Bağımsızlık Mücadelesini nasıl ve kimlere kurban ettiklerini bir çok kişi bilmese de, belgelerle kanıtlanmış durumdadır. Rus liderlerin, Mahabat Kürd Cumhuriyeti'ni, nasıl ve kimlere boğdurdukları, peşmergeleriyle Rusya'ya sığınan Molla Mustafa Barzani'ye yapılan kalleşlik, hafızalarımızda yer etmiş bir gerçek olarak duruyor. Birinci Dünya savaşını takiben, Kürdlerin Erzincan'da oluşturdukları yapıyı nasıl Türklerin ve Ermenilerin emellerine ve çıkarlarına teslim ettikleri belgelerle ortadadır.Kürdler, kendi halkına dostluk elini uzatmayan bu ''Rus sosyalistler''in neyine hayran kalıyorlar. ''Kürd sosyalistleri''ni anlamak çok güç.
Kürd Devleti'ne karşı olduğunu, Türklerin Kürdlere karşı verdikleri savaşı desteklediğini açıkayan Fidel Castro ve Iran Molla gerici sömürgecilerinin can dostu, destekçisi ve 'kardeşi' Hugo Chavez şarlatanının, Kürdlere ne gibi bir yararı olmuştur.
Kürdistan Bağımsızlık mücadelesini desteklediğini her fırsatta dile getiren dost İsrail Devleti'nin Kürd dostluğuna karşı, Kürd katliamlarını yapan Saddam'ın ordularına katılan gerici Filistinliler ve Kürd Devletinin karşıtı Mahmud Abas hayranlığına ne demeli?
Che Guevara,Küba ve Bolivya dağlarında, ulus farkı gözetmeden devrimci bir mücadele verdi. Ailesi, İrlanda ve İspanya'nın Bask bölgesinden olan Che, Arjantin'de dünyaya gelmiş bir Latin Amerika'lıdır. Ama o, bütün Latin Amerika Halklarının özgürlük mücadelesine destek olmuştur. yazılı basında onu böyle tanıdık. Bu yönüyle Che'yi takdir ederiz ama, onu Kürdistan'ın ölümsüz kahramanlarından daha yükseklere çıkaramayız. Çünkü Kürdüstan'ın yeteri kadar 'Cheleri' vardır, ve bizim esas kahramanlarımız onlardır.
Denizler ve Mahirler, bu enternasyonalist devrimciyi kendi ulusal cıkarları için bayrak yaparak, sahte sosyalist olduklarını perdelemiş oluyorlardı. O, kendini, bir tek ülkenin ulusal sınırları içine hapsetmezken, Mahirler ve Denizler,Mustafa Kemal'in şoven, ırkçı ve sömürgeci ideallerinin peşine takıldılar.
D.Gezmiş,“Baba, sana müteşekkirim, çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni.”
“Büyük Türk Milleti! Atatürk için toplanalım! diyerek,10 Kasım 1968 yılında,ellerindeki pankartlarla “Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü” düzenleyen Gezmiş ve arkadaşları, Samsun'dan yola çıkarak, Ankara'da Anıtkabir’i ziyaret ediyorlardı...
M.Kemal, varlığını Türk gençliğine armağan ederken, onu takib eden Denizler ve Mahirler, ''M. Kemal'in izindeyiz, varlığımız Türk Halkı'na armağan olsun'' sloganları atıyorlardı.
Mahir Çayan da, aynen Deniz gibi, devletçi ve Kemalisttir.“Kemalizm soldur, kurtuluşçuluktur, emperyalizme karşı isyan bayrağıdır.” der. Bağnaz ve sadık bir Türk devletçisidir...
Mahir, bu gün Apo'nun misakı milli teorisini ta 1968'lerde dile getimiş bir yayılmacı ve Kürdistan karşıtıdır. Mahir'i, Deniz'i veya Apo'dan birini seven, doğal olarak öbürlerine de hayrandır.
Mahir ve Deniz, Kürdlerin ayrılma ve devletleşme hakkını yok sayıyorlar ve bu doğal hakkı savunanları da, “gerici küçük burjuva milliyetçileri” olarak nitelendiriyorlardı. Ne kadar da yeni dönme, Kemalist Öcalan'a yakışıyorlar. Bu düşüncelerinde olduğu gibi, Kürdlerin katili, ırkçı M.Kemale sadık olmaları da, aralarında ve düşüncelrinde bir bütünlük teşkil ediyor.
''Türklerin ve Kürdlerin kardeşliği'' saçmalığını savunan bu 'Türk karamanları, Kürdlerin, sömürge işgali altında kalmalarını savunuyorlardı. Bu istemelerini kamufle edilerek, bu günkü yaygın sılogan haline getilmiş olmasının sırrı, bu ulusalcı düşüncede hayat bulmaktadır...
Deniz ve Mahir'in, Türk ulusal sol ve şoven çıkışlarıyla, Kürdistan gençliğini çok olumsuz bir şekilde etkilemelerinin sancıları ve zararları, hala günümüzde de yıkıcı bir rol oynuyor. Özellikle Kızılbaş/Alevi Kürdlerin önemli bir kesiminin, kemalist CHP'nin oy deposu ve arka bahçesi haline getirilmiş olmasının en önemli nedenlerinden biri de, bu ulusal Türk soludur.
Bu kervana , son katılan devşirme ve dönek Apocu lar da önemli bir oranda, Kürdlerin Suni kesimini, Ulusalcı Türk Kemalistlerinin ve ümmetçi AKP'nin arka bahçesi ve oy deposu haline getirmeye yemin etmiş gönüllü taşaronluk hizmeti veriyorlar.
Bir liderin direnişçi olması, onu, kendi halkı için kahraman haline getirmesi, doğaldır. M.Kemal, Deniz ve Mahir, Türkler için kahraman olabilirler ama, Kürdlerin kahramanları olamazlar. İhanetçi devşirmeler de Kürdlerin kahramanları olamazla
M. Kemal'in Kürdistan Halklarının düşmanı olması, bu halkların katili olması, Türkler için kurtarıcı kahraman olabilir. Denizlerin, Mahirlerin Türk Halkı'nın varlığının devamı için, ölüme meydan okumaları, Türkleri gururlandırabilir. Onları kahramanlaştırabilir.
Ama bazı Kürdlerin, bunları kahramanlarımız olarak bayraklaştırmaları onurumuza dokunuyor. Eminim ki, tüm Kürdistani yurtseverlerinin de kanına dokunuyordur. Bir liderin diğer halklar için de kahraman olabilmesi, onun yiğitliği ile ölçülemez. Onun hahramanlığı, düşünce ve pratiğinde, mazlum halkların yararına yaptıkları ile belirlenir.
8 Mayıs 2014