Skip to main content
Submitted by Rêvebir_D on 26 January 2014

İngiltere Parlamento'sunun almis oldugu bu önemli karari, 1. 3. 2013 yilinda, gazetelere söyle yansimisti.

"Irak’ta Saddam Hüseyin yönetimi döneminde Kürtler’e yönelik gerçekleştirilen Enfal katliamıyla ilgili karar, İngiliz parlamentosunda oy birliğiyle alındı.

Kararda, 1988 yılında Baas yönetimi tarafından Kürtleri hedef alan katliamda 200 bine yakın kişinin öldürüldüğü ve bunun bir soykırım olduğu belirtildi"

Ingiltere Parlamentosunun Enfal ile ilgili aldigi soykirimi karari, Kürdler icin cok önemli bir karardir. Bu gelisme, tam da Güneybati Kürdistan’da Kürdlerin önemli bir pozisyon aldiklari günlerde gerceklesmisti.

Bu karar, tesadüfi alinmis bir karar degildi. Kürdlerin Ortadogu'da önemli bir aktör durumuna gelmeleri ve sinirlarin yeniden belirlenerek, siyaset ve stratejik konumlariyla sahneye cikacaklari gelismelerin belirlenmesiyle orantili alinan bir siyasi karardir.

Her kesin bildigi gibi, o siralar dünya basini, Kürdler ile ilgili, Umut veren gelismelerden bahsediyordu.

Dünya gazeteleri ve devletler, Esat'tan ve "Özgür Suriye Muhalefeti"nden uzak duran, ücüncü güc olarak tavir ortaya koyan Kürdleri, dikkatle izliyorlardi. Kürdistan'in gelecegi ve bagimsizligi sinyalleri veren gelismelerden bahs ediliyordu.Güneybati Kürdistan Halki gibi, Kürdistan'in diger parcalarindaki Kürdistanlilar da umut icindeydiler.

Güneybati Kürdistan'daki PYD'nin, siyasi partnerlerini cok yanlis belirlemis oldugunu görüyoruz. Tam da Cenevre 2 Görüsmelerinin oldugu bir sirada,"Kanton Yönetimi"ni ilan etmesiyle, yanlis politikasi, gün yüzüze cikmistir.

Kürdler, Kürdlerin ve Kürdistan'in düsmanlarini ve isgalcilerini dost olarak sececeklerine, Kürdistan'in ve Kürdistanlilarin yararina tavir koyan ülkelerle dostluk gelistirmelidir. Su anda Kürdlerin, dost eli uzatacaklari ve yaninda yer almalari gereken devletlerin basinda, ABD ve Israil gelmektedir.

Zaten 4 parcaya bölünmüs olan Kürdistan'in kücük parcasi olan Güneybati Kürdistani, kantonlara bölmek akil isi degildir. Bu politikayla, Esat ve mevcut Suriye'deki statikonun onaylanmis olmasi demektir.

Eger bir halk, kendi gelecegi ve ülkesi hakkinda saglam bir tutum alirsa, güclü devletler de, o ülke halklariyla karsilikli cikarlara dayanan, iyi iliskiler gelistirir...

Aksi halde hic kimse ve hic bir devlet, o halki ne ciddiye alir, ne de muhatab olarak kabul eder..

Amed 2013 Nevroz’unda yapilan cagri ile, kendi halkinin,"kendi kaderini belirleme" sini ve ülkesinin bagimsizligini reddetmeyi deklare eden siyasi politikalariyla, PKK ,KCK, BDP ve PKK'nin Güneybati Kürdistan'daki kolu PYD’nin, distaki siyasi destekten mahrum kalmalarina kimse sasirmamalidir.

PKK 'nin, hala terör listesinde olmasinin ve dis devletlerden siyasi destek görmemesinin nedenlerini de, bu acidan ele almak gerekiyor.

Güneybati Kürdistan'da, önemli bir askeri güc haline gelmis olan PYD'nin, Cenevre 2 Konferansi'na cagrilmamasinin ve muhatab olarak kabul görmemesinin nedenleri de bu günkü siyasi ve politik pozisyonundan kaynaklaniyor.

PYD, eger tek yanli ve cikarci tutumunu terk edip, KDP ve diger Kürdistanli partilerle beraber hareket etseydi; en azindan Federasyon isteminde diretseydi, Kürlerin söz ve el birligi icinde, Cenevre 2'ye davet edilmeleri, cok büyük bir olasilik dahilindeydi.

PYD, Kürdistanlilarin bagisizlik özlemlerini dile getirmiyor."Kanton" diye ortaya koyduklari, Kürdistan icin en olumsuz ve anlasilmaz bir teoriyle, Esat yanlisi ve statükodan yana olan politikalariyla , tabii ki, Cenevre'de muhatab alinamaz.

Kendi halkinin kaderini belirlemede, kendini söz sahibi olmaktan cikarirsan, hic bir devlet de senin bu hakkini sana hediye olarak sunmaz.

Bu durusula, PKK+TC ve PYD+Esad biciminde formile edilebilecek hic bir siyasi parti politikasi, dünya sahnesinde ve halklarinin gönlünde yer bulamaz.

Müslim Korkmaz - 25. 1. 20014

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.