Yıllar önce „Şeddadi Kürd Devleti“ üzerine yazı serisini hazırlarken ister istemez Tebriz şehrini kendisine merkez alan „Rewadi Kürd Devleti“ içinde bir dizi yerli ve yabancı kaynağı taramak zorunda kaldım.
Şeddadilerden sonra „Rewadi Kürdleri“ üzerine bir yazı serisini hazırlamak istiyordum. Fakat zaman yokluğundan dolayı, tüm belge ve dokumentlere sahip olmama rağmen söz konusu yazı serisini başlatamadım.
Kürd düşmanlarının Kürdlere yönelik , Kürdlerin devletleri yoktu „Kürdler ve Türkler birlikte Anadoluya geldiler“ gibi safsataları boşa çıkarmak için Türklerin gelişlerinden önce Kürdlerin bölgedeki konumunu tespit etmek önemlidir.. Bu anlamda Şeddadi, Rewadi ve Merwani gibi Kürd devletleri hakkında var olan belgeleri ortaya koymak gereklidir. Merwaniler hakkında bir araştırma var. Fakat, „Rewadi Kürd Devleti“ hakkında hala derli toplu bir çalışma yok.
Rewadilerle ilgilenirken karşıma sık sık Safewi Şah’ı Şah İsmail, ataları olan „ Şeyh Sefedin Erdebili’nin Kürd asılı olduğu“ ve „Erdebil’in tarihi bir Kürd şehri olduğu“ yönünde bir dizi inandırıcı belge çıkıyordu.
Bu belgeleri okuyucularla paylaşmak istiyordum.
„Rewadi Kürd Devleti“ üzerine yazı serisini hazırladığım zaman zaten Tebriz ve Erdebil gibi yerleşim alanları üzerine duracaktım. O bağlamda fazla gürültü koparmadan Şah İsmail’in ailesi üzerine de duracaktım..
Erdebil, Şah İsmail ve ataları üzerine kısa bir makale yazmak ve Kürd oluklarını söylemek dahi bir çok çevrenin Kürd ve Kürd düşmanlarının tepkisini çekebilirdi.
Kürd düşmalarının tepkileri anlaşılılır. Çünkü, onların amacı „Kürdleri tarihsiz bırakmak“ ve bölgede var olan her şeye sahip çıkmaktır.. Mesela Selahaddin Eyubi’ye sahip çıkmak gibi..
Fakat, Kürdleri anlamak çok zor. Selahaddin Eyubi’yi „Arapların adamı“, Mevlana İdrisi Bitlisi’yi „hain“ eden bir zihniyet Şah İsmail’in ailesinin Kürd asılı olduğu iddiası karşısında tepkisini hesaplamak pek zor değil... Bir de bazı arkadaşların „Aso dünyayı Kürd yapacak!!!!“ gibi espirilerilerinden de kurtulmak için bu konuda var olan bilgileri „Rewadi Kürd Devleti“ yazı serisini dışında aktarmadım.
Ama geçenlerde yeniden M. Cemil Rojbeyani’nin 2005 yılında Aras yayınları arasında çıkan „Wulateket Baştir Benase“ adlı eserindeki „Erdebil“ adlı makalesini okuyucularla paylaşmak istiyorum.
2001 yılında Irak Baas rejimi tarafından Kerkük’te öldürülen Mella Mehemed Cemil Rojbeyani kendi başına „Ayaklı bir Kürd Kutuphanesi“ydi.. Bir çok makalemde onun eserlerini kullandım ve bir de onun „Dumbuliler“ adlı makalesini Kurmanci’ye çevirdim.(Merak eden arkadaşlar Newroz. Com arşivinde bulabilirler)
M. Cemil Rojbeyani „Erdebil“ adlı makalesinde Erdebil İran’ın Doğu Azerbeycan’ında bir şehir olduğunu ve eskide : bu şehrin halkı hepsi Kürd aşiretlerinden oluşuyordu. ......... Eski de şehir halkının dili Kürdçenin farklı lehçelerini konuşuyordu. Kurmanci, Gorani, Lor vb lehçelerin karışımı bir yapı arz ediyordu...
M. Cemil Rojbeyani bu tezini de Şah İsmail büyük dedesi olan olan ve ismini Safewi devletine veren Şeyh Sefeddin’in „Safwet El Safa“ daki bir şiirine dayandırıyor.
Şeyh Sefeddin şöyle yazıyor:
Dêrkên ser besewday egêçî,
Dêrkên çeş çû xwinin esreyçî,
Dêrkên ser be astane çi te darim,
Xud ewaçi bexti çu gici...
M. Cemil Rojbeyani Şeyh Sefeddin’in bu şiirini günümüzün Aşağı Kurmancisine çeviriyor ve o kadar yakın ki...
Mesele şiir de geçen „te“ Yukarı kurmacisinde vardır. „Ewaçi“ Goran lehçesinde bir kelime. „esir“, „firmesk“ “dêre“ ve „deyêke“ gibi kelimelerin hepsi Kürdçe de varlar.
M. Cemil Rojbeyani Ahmedi Kisrewi’nin „Safwet El Safa“ kıtabının başka rubailerinde de hata ya düştüğünü yazıyor. Mamoste Rojbeyani’ye göre kitabı yeniden dizenler Kürdçe bilmediklerinden dolayı ciddi yanlışlarda yapmışlar.
Reşid Yasemi „Kurd w Peywestegi Nijadi da „ adlı eserinde „ Arap Komutanı Huzeyfi Yemani Azerbeycan’a yönelik saldırıda bulunduğu zaman Erdebil Merzbanilerin karşı koymaya güçleri yetmedi ve yenildiler. Ateşgehlerinin yıkılmaması, öldürme ve Kürdlere karşı talanın yapılmaması şartıyla 1000 dirhem bac vermeye karar verdiler.
Mamoste Cemil Rojbeyani İbni Miskeweyh ve İbni Hawqal gibi eski tarihçilere dayanarak genel olarak Azerbeycan ve özel olarak Erdebil’in Kürdlerin yerleşim yerleri olduğunu Salari gibi Kürd devletlerinin kurulduğunu ve Merzbani gibi Kürd aşiretlerin hakim olduklarını yazıyor. Zaten Reşid Yasemi’nin vurguladığı gibi Azerbeycan denilen bölge Şeddadi, Rewadi ve Salari gibi Kürd devletlerinin kurulduğu topraklardı.. O dönemler bölgede Türk dahi yoktu. Yaqubi Hemewi gibi gezgenciler Erdebili ziyaret etmiş ve gördüklerini yazmıştır.
Bu gezgincilerden biri de Hamdullah Mustewfi Qezwini(1281–1349)dir. Qezwini “Nuzhat al-Ghulub” adlı eserinde “Erdebil Sebalan dağının kenarındadır. Havası çok soğuktur. Sonbaharda harmanlarını toplamaktan gecikenler kar basınca havaların ısınmasını beklemek zorundalar…………. Bu şehrin halkı İslamın Şafihi mezhebine bağlılar, derweşleri de Şeyh Sefindir”
Şeyh Sefedin (1252-1335)in ve yazarın doğum ve ölüm yıllarına dikkat edildiği zaman ikisinin aynı dönemde yaşadıkları görülüyor. Yazarın “Şafihi mezhebine bağlılar, derweşleri de Şeyh Sefindir” dediği Şeyh Sefin Safewi devletine ismi verilen şahıstır.
Zeki Velidi Togan da “Şeyh Seyfedin’in Sünni mezhebinin Şafi tarikatına bağlı olduğunu yazıyor." (Sur l'origine des Safavides," in Mélanges Louis Massignon 3 (Damascus: Institut Français de Damas, 1957), 353)
Mamoste Cemil Rojbeyani’nin “Hoca” olarak adlandırdığı Muhiti Tebatebayi “Tahrani Musewer” adlı dergide “Safewi Hanedanları Kürd asılıdır” ana başlığı altında bir makale yayınlıyor.
Ayrıca Rehimzade Safewi de yayınladığı “ Zindegani Şah İsmail” adlı eserinde Safewilerin Kürd olduğunu teyit ediyor ve şöyle yazıyor: “ Feyruz Şah adlı bir Sencar Kürdü Azerbeycan’a geliyor. Erdebil yakınlarında Kelxwuran ismindeki köyde tarım ile uğraşıyor. Sefi - aldin ismiyle bir torunu nam salıyor. Sefi-aldin, Şeyh Pendari Kurdi Sencani’nin oğlu Babi’in oğlu Emir’in oğlu Rewşen’in oğlu Şeyh Zahir Tacedin’den tarikat icazesini alıyor”
Mamoste Rojbeyani “Sincar”ın yanlış olduğunu düşünüyor. Ona göre Sincar Êzîdî Kürdlerin yol geçilmez dağlık alandaki merkezidir. Mamoste Rojbeyani “Şeyh Sefi”nin Sincarlı değilde Şeyh Pendari Kurdi Sencani gibi “Sencan” köyünde olduğudur. Mamoste Rojbeyani göre „Safwet El Safa“ daki „Sencar“ yanlıştır.
Mamoste Cemil Rojbeyani’ye göre İbrahim Fesih’in „Enwan El mecid“te sözünü ettiği Kürd Haydar’ın ailesi ile Şeyh Sefi ailesi aynı ailedir“
Şah İsmail’in ve Safewi Hanadanlarının Kürd asılı olduğuna dair bir hayli belge var.
Şimdilik Mamoste Cemil Rojbeyani’nin bu konuda yazdıklarının kısa bir özetini aktardım.
Rêz û Silav
Aso Zagrosi
Uzerine gidilmesi gereken bir konu / alan