Kuzey Kurdistan „Bağımsızlıkçı“ Önderliğinin sorumsuzluğu

Kurdistan mücadelesinde iki Taraf vardır,

1. Bağımsız Kurdistan talebi Taraf
2. Bağımsızlık talebi olmayan Taraf.

Üçüncü bir Taraf yoktur.

Kurdistan´da, de facto yaşanan sömürgeci barbar baskilar her geçen gün Bağımsızlığa dahada gebedir. Sömürgeci sistem azgınlaştıkça, bağımsızlıkçı ruh hakettigi destek ve itibarini yeniden kazanmaktadır. Ama malesef Kürd Halkının siyasi inisiyatifini elinde tutanlar, onu yönlendirenler, yıllardır haklı olarak eleştirdiğimiz, : bağımsızlığa şavas açmıs statükocular, reformistler, sol sapmalar, ihanetçiler ve işbirlikçilerdir.

işbirliği derken sadece TC, Suriye ve iran kapılarında Demokrasi, özerklik, Federasyon talepleriyle dilenenleri kastetmiyorum. Özellikle Kuzey Kurdistan´da hem Sömürgecilerin, dolayısiyle hemde TC´nin bütün kurum ve kuruluşlarına karşı olup, hemde Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesini Tatil eden önderliğini kastediyorum.
Yukarıda saydığım Ara çözümcü inisiyatiflerin süreçte söz sahibi olmalarının nedenlerini tabiki çok süslü ve çarpıcı cümlelerle açıklayabiliriz. Ancak sorumsuzluğun suçlarını birşeyler (iyi veya kötü) yapanlarda değil, hiçbirşey yapmayanlarda aramak daha doğru olur düşüncesindeyim.

Inisiyatifin Bağımsızlıkçı cephenin elinden çıkması bir tesadüf veya bir Tabii Afetin sonucu değildir, aksine hem Düşmanın yaptığı tahribatlar hemde Bağımsızlıkçı mücadelenin kendi sorumluluğunu sabote etmesiyle ilgilidir. Bu sabote Eyleminin sorumluluğunu taşıyanların deşifre edilmemesi sorunudur. Esas olarak işbirliğinin nasıl bir evreden geçip pratik yaşamımızın bir parçası haline getirilmeye çalışıldığının açıklamasıdır.

Kimdir bu sabotajcılar? …de facto Bağımsız Kurdistan talebiyle propoganda yapan, ama birleşmeye kesinlikle yanaşmayan vede öyle bir hedefi olmayan , mevcut bütün Kurdistani örgüt, Parti Önderleri ve Aydınlarıdır.

Kuzey Kurdistan örgütlenmesi içinde hala etkileri olan bu $ahıslar, ne yazıkki esasta savunulması gereken Bağımsızlıkçı geleneğin üstüne oturup onun yaratıcılarının mirasını tepe tepe kullanmaktalar. Kurdistan Halkının Coğunluğunun talebi olan Bağımsızlık mücadelesini, bin dereden su getirme ve mağduriyet gerekçeleriyle örgütsüzleştirip, çaresizliği meşrulastırmak istiyorlar. Kısacası Devrimci, mücadeleci, savaşçı ruhlarını yitirmişler, şimdide “kaderin cilvesini“ oynuyorlar.

Ülkemizin hem Kuzeyinde, hem Güneyinde ve hemde Doğu Kurdistan´da filizlenen muazzam bir Kurdistani ruh ve cephe gerisi olarak örgütlenilebilecek bir alanı var. Ama bu baylar, mevcut imkanlardan kuzeyli Kürdlerin faydalanması, onların desteğiyle veya onlarla birlikte mücadelenin bayrağını yükseltilmesinede sıcak bakmazlar, reel bulmazlar. Cünkü onların kafasındaki „Armut piş ağzıma düş“ zihniyetidir.

Halk yerine, sözü geçen Güney Kurdistan gezilerini tercih ederler. Güney Kurdistana, özgür bir direniş hareketi yaratmak yerine, Turistik geziler için giden bu baylar, içtikleri her duble şarapla daha çok örgütçü daha çok Önder olacaklarını sanırlar. Arkalarından çalınan tenekelerin sesini bile duymayacak kadar sağırdırlar. Hem geçmişteki onurlu mücadelelerine hemde Kürd halkina ihanet ederler. Bağımsızlıkçı Cephenin önüne koydukları şahsi çekişmelerini Kürd Halkının kabul edemiyeceğinide görmezden gelirler. Bunlar Aynı anda hem Mazoşist , hem Narsist, hemde korkak olabilenlerdir. Bu yazdıklarımıda asla ve asla üstlerine almayanlardır. Üç maymunlardır.

Kötü ve aynı zamanda sinsi olansa, bu beylerin, söz siyasi önderliğe gelince mangalda kül bırakmayan söylemlerindedir. Kitaplar dolusu duvarlara hitap eden yazarlıklarındadır.

Bağımsızlıkçı cephede henüz siyasi kirlilik yaşamamış $ahıslar ve gruplar, Siyasette Bağımsız Kurdistan özlemi duyan herkes bir an evvel, içinde Kürdlerin ve Kurdistanın bütün azınlık, sınıf ve inanç Temsilcilerinin olduğu yeni bir Bağımsızlıkçı örgütlenmeye gitmesi gerekir. ilk maddesinin Bağımsızlık, diğer maddelerinin Bağımsızlığa tabi olduğu, her kesim veya kişinin kendini bulabileceği, özgürce ifade edebileceği bir cephe oluşturmalıdır.

Bu yeni bir şeymi diyenlerinizi duyar gibiyim. Evet benim savunduğum, bu burnundan kıl aldırmayan, pili bitmiş, itibarsız siyasetçilerin dışında bir Cephe oluşturmaktır. Onların getirisine itibar etmeyen ve verdikleri zararlarada ortak olmayan Kurdi, Gururlu, Yiğit, ilim ve bilimden pay almış, Aydın Bağımsızlıkcı yeni bir Kürd çatı Partisini/Cephesini acilen oluşturmaktır.

Aksi takdirde geçmiştede olduğu gibi, TC´nin Kurdistanda kendi bağımsızlıkçı, sosyalisti ve muhafazakarını oluşturup Kürd Halk mücadelesini kendi inisiyatifine alması çok sürmez. Buda ihanetinizin son perdesini tamamlar.
Bağımsızlık arzulamakla değil, akıllı ve kararlı, kişisel hastalıklardan arınmış mücadeleyle elde edilir.

Hozan Bawer 7.06.2012