Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 23 May 2012

Hewler'de düzenlenen 2. Ulusal Kadın Konferansı başladı.

Kürdistan'ın dört parçası ile yurtdışından kadınların katıldığı konferansın açılışında konuşan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, kadınların ulusal birlik için yürüttüğü mücadeleye dikkat çekerek, "Konferansımız Kürt kadınları için bir rönesanstır" dedi.

Kürt kadınlarının 2. Ulusal Kadın Konferansı Hewler'in Saad Ebdillah konferans salonunda başladı. Saygı duruşu ile başlayan konferansta hazırlık komitesi adına konuşan Amina Zikriyan konferansın önemine dikkat çekerken, "her ne kadar farklı parçalarda olsak, sevgimizi ayni" dedi.

Ardından Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana konferansın açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Zana, hazırlık komitesi olarak tüm Kürt kadınlarının katımı ile konferansı büyük bir stadyumda gerçekleştirmeyi arzuladıklarını belirtti.

Zana konuşmasının devamında kadınların mücadele tarihi ile Kürtlerin özgürlük mücadelelerine dikkat çekerek, "Bu konferans kendi başına tüm Kürt kadınları için bir Rönesanstır" dedi. Kürt kadınlarının ulusal birlik için yürüttükleri mücadeleye dikkat çeken Zana, kadınların bu noktada öncülük rolünü oynadıklarını vurguladı.

Leyla Zana, her şeyden önce Kürtler arasında istikrarın sağlanması gerektiğini belirterek, istikrar olmadan özgürlüğün de sağlanamayacağını vurguladı. "Dönem Kürtlerin birlik dönemidir" diyen Zana, Kürt halkının kendi kaderini kendisinin tayin etmesi gerektiğini belirterek, bu noktada kadınlara büyük rol düştüğünü kaydetti.

"Önemli olan birliktir" diyerek konuşmasına devam eden Leyla Zana, her partinin 'önce ben' noktasından hareket etmemesi gerektiğini belirterek, "Kürt kadınlarının adil sesine ihtiyacı var. Sesimizi birleştirmeliyiz. Kürtler artık birlikte ortak uzun ve kısa vadeli stratejilerini açıklamalı" dedi.

Tüm Kürt parti ve örgütlerine 'Kürdistan'ın tümünü kucaklayın' çağrısında bulunan Zana, İran'daki idamların tedavisi mümkün olmayan yaralara yol açtığını belirtti. Zana, "Suriye'deki halkımız eylem halindedir. Türkiye'de ise Kürtlere karşı savaş, baskı, gözaltı ve tecrit devam ediyor. Tecrit ağır bir insanlık suçudur" dedi.

Konuşmasında PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Leyla Zana, "Sayın Öcalan 300 günden fazladır tecrit altındadır. Cezaevlerinde devrimci, parlamenter, belediye başkanı arkadaşlarımız bulunmakta. Konferans girişimcilerinden Fatma Kurtalan ve Çağlar Demirel de cezaevinde bulunuyor. Kadınlara yönelik her türlü baskı ve şiddet vahşettir, kabul edilemez" dedi.

Diğer katılımcıların açılış konuşmaları ile devam eden konferansa, Doğu, Batı, Kuzey ve Güney Kürdistan ile yurt dışından 200 üzerinde delege katılıyor. Delegelerin dağılımı ise şöyle: Güney 96, Kuzey 55, Doğu 24, güneybatı 17.

ANF NEWS AGENCY

smaller text tool icon medium text tool icon larger text tool icon

Yorumlar

+1 #3 Zine 22-05-2012 21:52
Konferastan dedikodular: (Kürtlerin espri anlayışına sığınarak)

Hero Xan'ın onüçüncü baş yardımcısı konferansa gönderdiği mesajda, zat-ı şahanelerinin daha önce ayarlanmış manikür-pedikür randevusu nedeni ile üzülerek konferansa katılamayacakla rını, hem hanımının böyle siyasi miyasi şeylerle ilgilenmediğini söylemiş.

Hero Xan'ın bu mesajı Kürtçe bilmeyen Kuzeyli delegelerce dakikalarca ayakta alkışlanmış.

Hozan Gülistan'ın kadife ve pamuk karışımı sesi ile sunduğu repertuvarından dolayı kendinden geçen çok sayıda kadın delege Hewlêr'deki çeşitli hastanelere kaldırılmış.

Doğu Kurdistan delegesinin Kürtçe'nin Lekî lehçesi ile yaptığı sunumu yaşlı gözlerle dinleyen Aysel Tuğluk, çok etkilendiği konuşmanın Türkçe'nin Çağatayca lehçesinde olduğunu sandığını ve bu çok kültürlülük ve Türk ve Kürtlerin devletsiz ortak vatan vurgusu nedeni ile etkilenip ağladığını söylemiş.

PSK delegesi kadınlar açılışta milli şefleri Kemal Burkay için bir buçuk dakikalık saygı duruşunda bulunulmasını talep edince konferans kilitlenmiş.

PDK üyesi kadınlar çoğunlukla aşırı kilolu oldukları için salonda çoğunluğu sağlamış.

Suriye Kürdistan'ı delegeleri otel bahçesinde kendilerine ayrılan çadırları ''bize ait olsun da çadır olsun'' diye kabul etmiş.

Alıntı

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.