Adam ticaret yapıyor,para kazanmak istiyor.Azim,çaba ,çalışkanlık ve sorumluluk.
Ve bazı ilerlemeler kayıt ediyor.Tam fırsat çıkıyor,işini bir üst boyuta çıkaracak,
"ben o adamla iş yapmam",diyor nedeni ne peki? "O adam benim rakiplerimle iş yapmıştı,onlara destek olmuştu",
diyip kararını oturtuyor.Ve "Şimdi işi bana düşmüş'te bana geliyor,ben öyle ortalık adamı,işvereni değilim.Gururuma
leke sürdürtmem...",deyip havalı bir eda ile haykırıyor!
Ona işi düşen kurnaz,çıkarcı işveren bu konuşmaları dinledi, "ya bu o zamanlar kendi gücününün farkında bile
değildi,kendi gücünün altında iş yapıyordu.Kardeşleri ile biribirine düşmüşlerdi,biribirlerini yiyorlardı.Kabadayı,
birlik küçücük bir gurup geldi bunların elindeki olanakların büyük bir bölümüne el koydu.Bunları kırdı döktü,
ağlamanın yalvarmanın dışında "çıtları" çıkmadı.Çıtları çıktığı an tepelerine bindiler vurdular,dağıttılar.Biz ise
onlar gibi hor görülmüştük,kıyımdan geçmiştik,zar-zor kendimize bir köşe kaptık.Çalıştık çabaladık,sillah bulduk
vuruştuk bu güne geldik.Kendimizi korumak adına,ayakta kalmak adına her kesle iyi geçinmeye çalıştık,iş yaptık,
bunlara karışmadık,gizliden gizliye onlara yanaştık,bir de baktıkki ellerinde sillhla düşmanlarımızla bizim ,can ciger
yarattığımız değerlere ufacık yuvamıza, varlığımıza saldırıyorlar.Kendilerini koruyamıyan,kendilerini vuranlarla
birlikte bize saldırıyorlar.Yakaladıklarımızı bıraktık.Yapmayın etmeyin dedik.Onlar kendilerini öldürüp elindeki
ekmeğe el koyanlarla birlik oldular.Daha doğrusu,onlar gibi,onlar oldular.O aileden farklı bir kesim bize geldi
yarı gizli,yarı açık onları destekledik,şimdi ev bark sahibiler.Şimdi,biz onların düşmanları ile iş yapıyoruz,
ve yaptık ayakta kalmak,denge kurmak istedik,biz iş yapıyoruz,düşmanımızda olsa iş yapıyoruz,fakat bu aile'ye
büyük zarar gelmesin diyede çabaladık.Yoksa ,ciddi bir destek ve öneri ile bunların düşmanına destek verseydik
durum bunlar için dahada kötü olurdu.Şimdi onların düşmanları ile bazı sürtüşmelerimiz var,biz açıktan
bulara destek olacağımızı ilan ettik.Buların düşmanları kendini kaldırıp yere vurdu.Bizi tehdit etti.Gerçi onları düşmanı
çapulcu her zaman güçlü işverenlere yaslanırlar,kapımızı çalacaklar,yalvaracaklar biliyoruz.Fakat,bu aile,hiç
değşmemiş aynı tas,aynı hamam,aynı kafa.Sesizde kalmasını bilmiyorlar.Kendi düşmanlarına yalvarışları bir
sonuca gider gibi bir hayal içindeler.Dünya ticarettinden kopuk, yöresel bir kafa ile büyük iş sektörlerine
meydan okuyorlar.Öyle dünyada tek bir sektöre saldırmıyorlar,hepsini kendilerine düşman etmek için ellerinde
ne gelirse yapıyıorlar.Allah aşkına bunlar kimin ile ticaret yapmak istiyorlar kendileri bile bilmiyorlar.
Madem ticaret yapmak istiyorsun,gücünüz'de var önce kendi aranızda anlaşın biribirinizi yiyeceğinize.Sonra,
düşmanınızda,rakibinizde olsa ticaret yapmak zorundasınız,yoksa ortada kimse kalmıyor.Gurur falan diyorlar,
gururlu adam önce rakibine kaptırdığı mallarını geri alır,rakibinin önünde secde etmez.Kendi çıkarına yakın
olanla ilişki ve dostluk geliştirir.
Bizim çıkarımız onların taptıkları düşmanları ile bazı zıtlıklar yaşıyor,biz bunu öyle üst bir aşamaya
taşımak istemeyiz,çıkarımız ,kendimizi korumamız bunu gerektiriyor.biz bu doğrultuda hareket edeceğiz,
onların düşmanlarıda çıkarını bilir,kendilerini sağa sola vururlar,fakat inthar etmezler.Bunlar aralamış olduğumuz
kapıdan sızssalardı,görselerdi,bizde günün birinde,"ya siz bu adamların malına el koydunuz,bizimde mallara da
göz koydunuz,tehdit ettiniz,bizmim varlığımıza göz dikenlerle birleştiniz,biz de bunlarla bazı anlaşmalara gittik.
Siz,kendinizi düşündünüz bizde kendimizi düşündük",diyebilirdik.Ee, şimdi kapıyı araladığımız adamlar,kapıyı
suratımıza çarpıyor,küsüyor,gururları kırılmış vs .Mallarına,varlıklarına el konulmuş,her gün çocukları öldürülüyor,
gururları incimiyorda,biz kendimizi korumak için iş yapıyoruz bunların gururu "çıt" kırılıyor.Biz bunların düşmanını
vahşice desteklersek bunları kırıp dökerler,belki bir daha ticaretin adını ağızlarına almazlar.
Dağınık ,biribirni yiyen bir aile,hele bir de ağaları varki düşmanlarının sofrasından ayrılmıyor,ki bu ağa bize çok
düşmanlıkta yaptı.Yarın ,öbür taraf ayağımıza gelir "bize bir tabanca ver"der,tabancayı ne yapacak, bunları
vuracak,bunarın malı ile bizimle pazarlık yapacak.Sonra arkamızdan bağıracaklar,"biz bilyorduk böyle olacağını
,güvenilmez",diye.Ya güven bırakacak ne yaptın,benim için değil kendin için ne yaptın,diyemiyoruz.Mallarıda
canlarıda,ruhlarıda onların düşmanlarının elinde.Bizim için değil kendileri için yapsalar da ,gururlansalar haklılar.
Kendi kendileri ile düşman olan bu aile,kendi aralarında anlaşamadıkları sürece ve çıkarları yaşamın ,güvenliğin
ilk şartı olduğunu idrak etmedikleri süre bu durum devam eder.Çıkarını düşünmeyen insan aç insandır.
bu her alanda böyledir.Fazla gurur,karın gürültüsünü engellemez.
Onun-bunun sofrası onların sofrası asla olmayacak!
Isin Ozu, kendi dusmanini