Turk devletinin kurulus asamasi ve birinci mecliste Kurd sorununa yaklasim da bugun itibari ille bir degisim söz konusu degildir. Lozan görusmelerinin baslamasi ille beraber yapilan tartismalarda bugunun tekci devlet anlayisininda temelleri atilmisti. Lozan da azinliklar-uluslar meselesi görusulurken Turk tezleri musluman azinliklar-uluslar konusunda inkarci ve irkci bir yaklasimla soruna yaklasirken bu yaklasimlari Lozan da taraf olan emperyal devletler tarafindan da kabul görmustur. Lozan da Turk tarafi azinliklardan gayri muslimleri kabul ederken musluman asillilari ise eritmeyi yok etmeyi bastan önune koymus bir haldeydi.

Lozan bas delegesi "Kurd" Inönu ve delege Turk irkcisi Riza Nur musluman azinliklar konusunda irki soy vb konularda hic bir adlandirmayi kabul etmezken gunumuz tekciligininde ilk resmi kayitlarini dusmus oluyorlardi. Lozan andlasmasi 39 ve 45 ci maddelerinde musluman azinliklarla ilgi irki ve soy babinda her sey inkar ve red edilirken,dil babinda isterlerse kendi aralarinda konusabilirler,basin yayin alaninda ise kendi dillerini kullanabilirler. Gibi bir kac madde söz konusudur. Söz konusu maddeler Kurdler ille ilgili olmaktan cok musluman azinliklar temel alinirak formulle edilmis bir kac maddedir.

Lozan da yapilan görusmelerde Musul sorunu görusulmeye baslamadan önce Kurdler ve Kurdistan konusunda sanildigi kadar cok sey söylenmemistir. Elbette bunun nedenleri vardir. Bunun temel nedeni ise dönemin egemen emperyal devletleri bir cok seyi direk konferansta görusme yerine otel odalarinda anlasarak toplantilara katilmalaridir. Bir nevi tarihe karsi sorumluluktan kacmanin yollari dösenmistir. Bu yolla bir ulusun var olma haklari elinden calinirken tarih karsisinda ise "masum" kalma cabasi icine girmisler.

Lozan da misaki "milli" sinirlari görusulurken Turk tarafi Kurdleri her anlamda red ederken,Kurden ayri bir irk veya soy olarak bahs edimesini ise toplantilari terk etmeye kadar vardiracaklari tehtidi ille engellemisler. Lozan da misaki milli sinirlari icerisinde bulunan musluman azinliklara karsi madde 39-45 te öngörulen kendi dilini konusma ve kendi dilinde kitap,gazete cikarma gibi haklari kerhen kabul eden Turk heyeti Musul sorunu görusulurken ise savrulmaya basliyor.

Lozan´da Musul sorunu görusulmeye baslayinca,Musul,Suleymaniye ve Kerkuk konusunda Turk heyeti Kuzey Kurdleri konusunda inkar ve redci bir yaklasimi bir kenara birakarak Kurdlerden bahs etmeye basliyor. Yine ayni gunlerde birinci meclis Kurd özerkligini tartisiyor. Yine ayni gunlerde Inönu Musul da bir Kurd özerkliginden bahs ediyor. Lozan görusmelerine parelel olarak baslatilan özerklik tartismasi Musul konusunda varilan andlasma sonrasi bir daha tartisilmaz.

Lozan andlasmasi ille Kuzey ve Guney Kurdistan parcalanirken,Ankara andlasmasi illede Guney bati Kurdistan kendi butununden kopartilir. Dönemin egemen emperyal devletleri Fransa,Ingiltere ve Italya paylarina duseni alirlarken Kurdistan konusunda Kurdlere statusuzlugu reva göruruler.

Lozan ve Ankara andlasmari ille Kurdlerin birligi parcalanirken Kurdlere her hangi bir statu hakkida taninmiyordu. Bu surecte yapilan bir cok tartismada Kurdleri "temsilen" tartismalarda yer alan birinci meclis uyeleri ise asil ihanetin percinleri oldular. Bu anlamda Turk meclisinde yer alan Diap aga Diyarbekirli Zulfu bey ve daha bir coklari "qurme dare ji dare nebe" Kurd ata sözunu hatirlatiyor.

Yukarda kisacada olsa Lozan görusmelerinden kisa bir kesit aktarmaya calistim. Gunumuzde ise Turkiyede bir cok sey tartisilirken, hak hukuk gibi seylerle suslenmeye calisilirken aslinda Lozan´a yeni sekil verilmeye calisiliyor.

AKP ve CHP Lozan andlasmasinin 39-45 maddelerini kabul edip bunu yeniden gunumuzde Kurdlere dayatmaya calisirken bunu Kurd sorununa cözum diye adlandiriyorlar. Bunu yaparken dun oldugu gibi bugun de ayni seyi söyluyorlar irki ve soy yani ulus olma kaynakli haklarin reddini kabul ettirmeye calisiyorlar. Bu yaklasimda yeni bir sey yok. Uluslar arasi bir andlasmadan dogan kismi bir takim haklari yillarca inkar ve katliamlarla red edip,bugun bunu yeni bir sey gibi sunmak ve bu sunulana da Kurdlerin baliklama atlamasi bir okadar acaip duruyor.

BDP cevresi ise objektif olarak Lozani kabul etmis durumdadir. BDP nin AKP ve CHP den farkli olarak 39-45 maddelere ek olarak Musul sorunu görusmelerinde dillendirilen ve paralel olarak birinci mecliste tartisilan özerkliginde kabul edilmesi gibi bir farkliligi söz konusudur.

Objektif olarak Lozan´i kabul eden bu yaklasim bir baska deyisle Lozan´a taraf olmaktir. Lozan´da taraf olan bir yaklasim statikonun devamindan yana olmaklada mukkelleftir.

Turkiye´liligin bilinclice Kurd toplumuna pompalanmasi,Kurdistanin diger parcalarindaki Kurd hareketine karsi icinde bulunduklari durum itibari ille BDP-PKK eksenin durusunun nerden kaynaklandigini aciklarken Kurdlere nelerin nicin dayatildigi gerceginide acikliyor.

Birinci meclis te kumelenen Kurdlerlerle 13 Haziran daki mecliste kumelenecek Kurdler arasindaki fark nedir diye sormak gerekmiyormu? Diyap aga,Zulfu bey,Suleyman Nazif,Feyzi bey gibi vilayeti sarkiyeciler ille gunumuz Turkiye´lileri arasindaki fark nedir? statikonun devami degilde nedir.

Lozan dan bu gune yaklasik olarak seksen kusur yil gecti. Lozan yirtilmaya bu kadar yakinken Lozana tyeniden can vermeye yeltenenler Kurd hareketi olmaktan cok statikonun bekciligini soyunmus bir avuc isbirlikci kadrolardir.

Kurdistanin guneyinde 70 otonomi andlasmasi ve 74 yenilgisi ille olusturulan BAAS tarafindan formule edilen seyin bu gun Kurdistanin kuzeyinde BDP-PKK cevrelerince demokratik özerklik diye formule edilen sey ille ne kadar benzerlik tasidi da dusundurucu degilmidir....

Siam ikizlerinin derdi Kurdlerin ulus olma kaynakli haklarinin gaspi ve statikonun devami olmaktan baska bir sey degildir.. Kurdlerin ulus olma kaynakli haklarini ilke olarak tartisan,göz ardi eden hic bir hareket Kurd halkinin temsili hakina sahip degildir. Kurdlerin ulus olma kaynakli haklarini yadsiyan hic bir hareket isterse milyonlarca insanla yurusun Kurd hareketi olamaz... Statikonun yedegine dusenler onun parcalari olmaktan baska bir sey de olmazlar...AKP,CHP ne kadar Kurd hareketi ise yeni meclis agalari okadar Kurd temsilcileridir...