Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 6 March 2011

Qubad Talebanî/ Geçen hafta Irak'ın Kürdistan Bölgesinde yaşanan olaylar endişeye yol açtı. Elbette Kürdistan halkının kendi endişelerini ve rahatsızlıklarını dile getirme hakkı vardır. Ancak siyasi kurumlara yönelik taşlı saldırılar, Silêmanî şehrinin sokaklarında kargaşıklıklar yaratmak Kürdistan halkının sorunlarını çözmez. Aynı zamanda hiç bir biçimde silah kullanmak, göstericilere ateş etmek de huzur ve güvenliği sağlamaz.

Sadece diyalog ile huzur, emniyet ve istikrarı Silêmanî'ye getirebilir ve Kürdistan Bölgesi halkının Berdewke Sera'da ve diğer yerlerde dile getirdiği talep ve isteklerini ciddi bir temelde ele alabiliriz. Bunlar üzerinde tartışılır ve sonrada program olarak Kürdistan bölgesi Parlamentosu, hükümeti ve diğer ilgili kurumlarının gündemine sokulurlar.

Bu diyaloğ ortamına bütün siyasi taraflar, sorumlular ve ilgili olanlar katılmalıdır. Daha öncede söylediğim gibi, Kürdistan Bölgesi Mısır ya da Tunus olmadığı gibi Bahreyn ya da Libya'da değildir. Nereden ve hangi bakış açısıyla bakarsanız bakın Kürdistan'ın kendine özgü farlılıkları vardır. Bu, bizim eksikliklere sahip olmadığımız anlamına gelmiyor. Bunların yanı sıra bölgemizin önemli kazanımlarına da işaret etmemiz gerekmektedir.

Kürdistan Bölgesinin bu günkü durumu, her zaman olduğundan daha fazla bir biçimde, bütün siyasi partilerin, hükümetin, demokratik sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve diğer bütün örgütlerin, bir masa etrafında toplanarak önemli başlıklar altında Kürdistan Bölgesinin bugününü ve geleceğini tartışmalarını gerektirmektedir. Bu toplantılar sadece bir araya gelerek sorunları dile getiren toplantılar değil çözüm üreten toplantılar olmalıdır.

Bu çalışmalar ise huzurlu bir ortama, açıklığa ve doğrulara ihtiyaç duymaktadır.

Kürdistan Bölgesinin bu günkü durumu, bölgede bulunan bazı tarafların eliyle, halkın endişe ve rahatsızlıklarından kazanç elde etme amacıyla yaratılmıştır.Bu taraflar bilinçli yada bilinçsiz bir biçimde Kürdistan düşmanlarının amaçlarına destek sunmuşlardır.

Kürdistan düşmanları ile işbirliği yapmayalım. Yaşadığımız iç savaşın üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen, bir kaç ülkenin Irak'ta Kürdlere yönelik yapmak istediği ama başaramadıklarını şimdi biz yalnızca bir hafta içinde kendi kendimize yaptık.

Böyle bir durumun oluşmasına izin vermemeliyiz. Bir daha Kürdlerin birbirini öldürmesi yaşanmamalıdır.

Bu gün büyük bir çoğunluk bu durum karşısında sesiz kalmaktadır. Evlerinde sessizce bu durumu izlemektedirler. Böyle sessizce sadece izlemek doğru olmaz. Huzuru ve barışı, Kürdistan'ı korumak için tepkilerinizi göstermeniz lazım.

Yaşanan karışıklıkların fitili olan gençlerin aileleri, bu durum karşısında rollerini oynamalıdırlar, onları sakinleştirmelidirler.Huzur ve barışı savunmalıdırlar.Çünkü bu karışık durumun devam etmesi hiç kimsenin çıkarına değildir. Aynı zamanda hiç bir siyasi çevreninde çıkarına değildir. Bu durum sadece düşmanlarımıza fayda sağlamaktadır.

Herkes, polis ve emniyet güçleri ile sivil eylemler polisinin bölgemizin güvenliğini sağlamaya çalıştığını biliyor. Bu güçler halkımızın gurur kaynaklarıdır. Ancak gerektiği zaman, huzuru ve istikrarı korumak için kullanacakları yöntem ve araçlar konusunda uzmanca davranmalıdırlar.

Artık herhangi bir vatandaşımızın ya da polisimizin kanı dökülmemelidir. Aynı zamanda bütün göstericiler yasaları korumalı, rahatsızlıklarını, istek ve taleplerini sakin bir biçimde dile getirmelidirler. Bütün Kürdistanlı aydınlar, yazarlar şairler de, yazılarında, düşüncelerinde, şiirlerinde halkımızın birliğini huzurunu ve barışını konu almalıdırlar.

Ne yazık ki diğer taraftan kendilerini birere felsefeci gören bazıları ise bu süreci kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istemiş, bu ortamdan yararlanarak ünlenmek istemişlerdir. Elbette ki özgürlüğün savunulması önemli bir çalışmadır ancak lütfen bizim yeni yaşamımız ile oynamayın.

Bir Kürd vatandaşı olarak hükümetten, büyük ağabey rolünü üstlenmesini istiyorum.Yasaları korusun ve huzuru, istikrarı Kürdistan Bölgesine geri getirsin. Aynı zamanda Kürdistan halkının taleplerini dinlesin ve Kürdistan'da reform süreci başlatılsın.

Muhalefet yapan arkadaşlarımızda sorumlu davranmalıdırlar."Ne şiş yansın, ne de kebap" siyasetinin zamanı çoktan geçmiştir. Kendinizi netleştirmelisiniz. Sadece kendiniz için değil sizlere oy verenler için bunu yapın. Sizler kendinizi Kürdistan'da ki siyasi sürecin bir parçası olarak görüyor musunuz? Sizler Kürdistan'ın huzurlu bir biçimde gelişmesini istiyor musunuz? Eğer sizler huzuru istiyorsanız tavrınızı ortaya koymalısınız. Var alan karışıklıkların bitmesi için bunu çok açık bir biçimde yapmalısınız. Gözlerinizi yaşananlara kapatmayın. Eğer bu biçimde davranmazsanız siz kendi taraftarlarınız tarafından eleştirilirsiniz.

Biz bu günden itibaren her şeyden önce Kürd olmalıyız. Kürdistan savunuculuğu bu süreçte her ideolojiden daha önemlidir.

Seçim süreçlerinde hepimiz partili ve bir siyasi taraf olalım, ama Kürdistan halkının rahatsızlıkları, Silêmanî ve diğer şehirlerde huzuru bozarak değil, seçim sandıklarında gösterilsin. Tartışmalarımız ciddi olsun ama bizler halkımızın birliğini güçlendirelim.

Ben bu durum karşısında cennetten ölümsüz şehitlerimizin ağlayan seslerini düşmanlarımızın ise mutluluk şarkılarını duyuyorum.

Üzgünüm!

Bu yazı sadece benim görüş ve düşüncelerimdir. Ben bu yazıyı Kürdistan Bölgesi Hükümetinin ABD' de ki temsilcisi ya da YNK'nin bir üyesi olarak değil sadece Kürdistan'ın geleceğinden endişen duyan bir Kürd olarak yazıyorum.

Songül (not verified)

Sun, 2011-03-06 21:25

Aktarmanin kaynagi neresi, nereden yapildi acaba?...Bilgi lütfen..merak ettim..

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.