Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 8 November 2010

NEDEN BALIKÇI
Balıkçı, Yıldıray Oğur’un yazılarıyla ve haberleriyle Türkiye’nin gündemine girdi. Devletle, İmralı’daki Abdullah Öcalan arasında “arabuluculuk” yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen “balıkçının” bu lakabı, muhataplarıyla İstanbul’da köprü altındaki bir balıkçıda buluşmasından kaynaklanıyor. Balıkçı’nın devletle PKK arasında mesaj getirip götüren diğer arabuluculardan farkı, onun aynı zamanda sorunun tesbitiyle ve çözümüyle ilgili “stratejik önerilerde” bulunmasından kaynaklanıyor. Kendisi bir Kürt aydını. Hiç PKK’lı olmamış. Aksine PKK çizgisinin çok uzağında olan yasadışı Türkiye Komünist Partisi geleneğinden geliyor. Bir ara HEP’te siyaset yapmış. Geçmişte iki defa PKK tarafından vurulmuş olmasına rağmen, Öcalan’ın ona güveni tam. Perde arkasında yaşanan her şeyden haberdar ve bugüne dek Yıldıray Oğur’a bütün söyledikleri, daha sonra gerçekleşti. Sadece olanları değil “olacakları” da biliyor.

Taraf’tan aldık haberi.Bir raslantımı bilemem fakat bu balıkçı konusu yine gündeme düşünce
insan düşünmeden edemiyor ;bu balık kokuyormu,neden bir daha piyasaya sürüldü !Tek kişi arabuluculuk yaparmı,yapıyor diyor adam.Oysa bir ulusun kaderi çizilen bu konuda heyetler olur, gözlemciler olur.Biz buna Türk işi, iş kapma olarak okuyalım.İstanbul’da köprü altındaki bir balıkcıda buluşmuşlar.Hani insanın aklına,ya bunlar uyuşturcu’mu satıyorlar ne diye kötü şeyler geliyor.Hiç cidiye alınmamış,üsten bakan,alay eden bir TC ve basın yaklaşımı.Hani kürtler bunu hak ediyor diye adres gösteriyorlar.Bu köpru altı rendevusu tüm görüşmelerin kesilmesine nedendir !TC,bu balıkcıyı içeri atmış ,her şeyini biliyor,adam kaçmamış sonra, alıp bir otelin resepsiyoında,TC nin bir kurumunda vs..görüşebilirlerdi.Mesele Kürtlerin piskoljisi ile dalga geçmek,ulusal bir meseleyi köprü altı yapmak.Gerçi tam TC uygarlığına uygun bir diplomatik karar,köprü altı.

Size bu görevi kim teklif etti?
Benimle üç kişi konuştu. Köprü altındaki balıkçıda buluştuk. Sağı, solu tutan korumalarıyla birlikte 20-30 kişi geldiler.

Yani büyük bir gizlilik içinde yapılmış ya,20-30 kişi gelmiş.Lozan görüşmelerine benziyor..

Size hangi kimliğinizden ötürü geldiler?
Ben Kürt aydınıydım. Geçmişte siyaset de yaptım. Halkın Emek Partisi’nde bulundum. PKK’yle de, Kürt legal siyasetiyle de konuşabilme kabiliyetim vardı.

Siz hiç PKK’lı oldunuz mu?
Hayır, hiç PKK’li olmadım. Ben geçmişteki Türkiye Komünist Partisi geleneğinden gelmeyim.

Anlaşıldığı gibi balıkçı TKP’li bir yapıdan geliyor,Marxsist,sol çizgiden.TKP yi kim kurdu,Karadenizde kimler öldürüldüye girmeden şunu söyliyelim:Marksist balıkcı sonradan dindar oluyor,olurmu olur bu beyin irdeleme olayıdır.Herkes altından çıkamıyabilir.TKP nin Kürt aydını yetiştirdiğini de duymuş olduk.Balıkçı Apoya çok güveniyor,Apo’da balıkçıya güveniyor!İlginç !Ya siz nerden tanışıyorsunuz.Hiç PKK’lı olmadım,diyor balıkçı.Aponun TKP ‘li olduğunu duymadığıma göre burda bir bit yeniği var!Sahi siz nerden tanışyorsunuzda yüzde-yüz karşılıklı güvene sahipsiniz?

, Bayrampaşa Cezaevi’ndeki PKK’nin cezaevi sorumlularıyla görüşmeler yaptı. Ama onların da anlamakta zorluk çektiklerini düşündü.

Bayrampaşa Cezaevinde’ki PKK sorumluları bile (bu Sabri olmasın) tarihi görüşmelere ayak uydramamış,zorluk çekmişler.İyiki balıkçı varmış,PKKlılar işin altında çıkamıyor,başka Kürt aydını ,örgütünü bulamamışlar,desene Kürt kıtlığı vardı.Bulunan da ya APO o olmaz,ya da TC olmaz demiştir.Hani böyle ciddi görüşmeler oldumu,tarafların sevilen sayılan ve hukuki kişilikleri öne çıkan insanlar devreye konur,güven versin diye.İsmail Beşikçi,Yaşar Kemal,Orhan Pamuk vs.TC ,barış’ı çok ciddiye almamışki işi köprü altına götürmüş.
Elbette ciddi ,Kürt halkının ulusal haklarından dem vuracak bir barışa hemen resti çekmem.Fakat,bundan umudum sıfır,balık baştan kokar demişler.Kızmak yok, kanatım bu.

Öcalan’la Şam’dayken görüşüldü mü?
Görüşüldü. İmralı’da da görüşmeler devam etti.

Sizin arabuluculuğunuz devam etti mi peki?
Devam etti ama bir ara Ergenekon’un müdahalesiyle kesintiye uğradı. 1999 yılı sonunda beni cezaevine attılar. Öcalan yakalanmıştı. Savunmasını yapacak. Dava başlar başlamaz, savunmalarda, devletle görüştüğünü de söylemeye başladı. Belki ben de konuşurum diye birilerinin kaygı ve endişesi oldu. Beni beş buçuk ay bir hücreye attılar. Zor bir dönem yaşadık...

Devlete Ergenekon mu hâkim oldu?
Tabii oldu yani. Örgüt olarak değil ama zihniyet olarak hâkim oldu. Çünkü Bush gibi biri başkanlığa geldi ve ABD’nin Ortadoğu projesi ortaya çıktı. Bu projeye en yakın olan da Ergenekon zihniyetiydi. Gerçi sonra Ergenekon Amerika’yla çatıştı ama...

Siz Öcalan’la İmralı’da yüz yüze görüştünüz mü?
Buna cevap vermeyeyim. Benim İmralı’ya gitmem beni önemli kılmaz. Gitmemem de beni önemsizleştirmez. Ama İmralı’ya gitmek barışı önemli kılar.

Sizi kim Öcalan’la temasa geçirdi?
Devlet istedi.

Öcalan’la Şamda görüşülmüş,İmralıda devam etmiş ve nerde ise on iki yıldır da sürüyor.Bu sanki asırlar alacak gibi.Buna da Öcalanın da ,Kandildekilerinde ömrü yetmez. « Gerçi sonra,Ergenekon Amerika yla çatıştı ama… »,amma ne ,sonuç değişmedi TC aldığını verdiğini devam ettirdimi demek isteniyor.Balıkçının,Bush’a kinli olması bana kafasına çuwal geçirilen Türkleri anımsatıyor,he ne ise.Öcalanla İmralıda görüşmesini gizlemeye çalışıyor,Bunlardaki Karşılıklı güvene değinmiştik,bu güvenle daha ne görüşmeler olur. Bizde’ki değişle, « bu işin lo lo su,bir de bunun lele si var »..

Sizden başka arabulucular var mı?
Stratejik olarak yok. Mesela, atılacak adımlar konusunda gidişat doğru veya yanlış diyen ikinci bir arabulucu yok. Yoksa devletin haberleşme, görüşme babında teknik yüzlerce insanı ve kurumu vardır. Birileri birilerine mektup getiriyor ve götürüyordur o ayrı. Mesela bu referandum öncesinde, “ateşkes olmalıdır” diyen ve niye olması gerektiğini gerekçeleriyle söyleyen ve bunda direten ikinci bir arabulucu yoktu.

Yukardaki şu cümle ilginç.”yaksa devletin haberleşme ,görüşme babında teknik yüzlerce insanı ve kurumu vardır.Biz buna « haka veya teşkilatlaşma »demiştik …Fakat balıkcı henüz üstünü değiştirmemiş , “tek ve bulunmaz Balıkçı benim “deyip durmasını mesaj olarak Kandile ulaştırmış olayım.Zaten hepsi size hitaptır.”Bana yakışıklı yanaşmazsanız gevezeliğim tutar” diyor bay balıkçı.Hani bir önceki görüşmelerde tencere boş çıkmıştı ya..

Şimdilik bir nokta koyalım.Fakat Neşe hanıma şu soruyu yöneltelim:Neşe hanım ,siz Balıkçıyı nerden tanıyorsunuz ? Size kim tanıştırdı ? Sizede bir tabak balık ayarlamışlar gibi..

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.