Tahminen 12 yil önce Karibien deki cenet adalarinda biri olan Dominika Cumhuriyetine ögramistim. Karibien denizin orta bölgesinde kalan Dominika.C, Kuba dan sonra Karibien denizin adalarinda olusan ulkelerden sonra en buyuk nufusuna sahip olan en buyuk ada. Ada iki ulkeden olusuyor.Haiti ve Dominika Cumhuriyeti.Dominika C. Nufusu 10 milyona yakin.O zaman tahminen bir milyondan fazla Haitiyali köle isciler ilegal ve bir milyondan fazla ilegal-gizli olarak kaliyorlardi. Ada da iki milyon köle is gucu haitililer tum agir islerde calistiriliyordu.Calistirilan haitililerin is sigortasi falan hic bir can gövenceleri yoktu is sahasinda. Yolari,demir yolari,insaatlari,köpruleri,sokaklari tum agir islerde haitililer calistirilip sokalarda yatiriliyordu. Gunde uc ögun yemek degil sadece kuru as ve ekmekle iki kez yemek yiyebiliyorlardi. Haitililer yanliz bu agir islerde calistirmak yetmemis gibi D.C adasinda halk nezdinde insan sayilmazdilar ve her turlu hakaret ve irkci muamele göruyorlardi. Hata Haitilileri öldurmek dahi pratikte kanunce yasal sayilirdi. Haitililerin irkcilikla muamelerine ses cikarmalari mumkun degildi.
Dominika cumhuriyetin bulundugu adanin yarisi Haitililerin ulkesi olan hatililer firansizca, Dominika Cumhuriyeti Ispanca dili resmi dil olarak konusurlardi. D.C. Ispanya sömurgesi Kristifo Kolombo nun ilk ayak bastigi ulke.Haiti ise Firansizlarin sömurgesi oldugu icin resmi dileri Firansizca idi. Dominika Cumhuriyetin halki siyah zenci ve melez olmalarina ragmen Haiti halkina karsi irkci olmalari anladimki insanlarin rengi irkcilikta temel olmadigini. Irkcilik denilen beyin sadece bir gurup veya toplumun diger bir topluma olan ekonomik hakimiyetin sonucunda hakim sinif milletin diger zaif milliyetin ustunde hakimiyeti sonucu irkcilik oldugu anladim.
Haiti ulkesine uzun yilar bir diktatörun batili devletlerin desteginde diktasi egemendi. Halk bas kaldirip duzeni ele gecirilecegi anda humanist hukumdarlarin silahli isgali oluvermis ve Dominika cumhuriyetinden daha zengin olan Haiti halki komsu ulkesi olan Dominika cumhuriyetine siginip acliktan ölmemesi icin ilkel köle isgucu olmayi kabul etmislerdi.
Ada da bu aci dram yasanirken diger taraftan halk sosiyal yasamda son deercede neseli ve sakin hayat yasiyordu. Tahminen 6 ay ada kalisimda ulkenin dört bir tarafini kezip dolasmistim. Sanki cenet olan D.C insan kendini rahat his ediyordu.Halk yabancilara dost ve yoldasti.Sokaklarda muzik ve salsa-merenge danslarila neseleniyordu. Turistler ve yabancilar kendilerini sokaklarda soygun ve hirsizlar hemen hemen olmadigi icin emin his ediyordu. Toprak satin alma ucuzdu,oturma ve calisma izni almak hemen bir bas vuruda veriliyordu.Hata rahat vatandaslik ta veriliyordu bir is sahasina sahip oldugunda. Nufusun tahminen 60-70 i kirsal alanda yasadigi icin halk kendini acliktan kuruyabiliyordu. Yani yoksuluk olmasina ragmen aclik yoktu adada. Ulkenin baskenti Santo Domingo tahminen 1,5 milyon nufusa sahibti. Adanin guzel kumlu sahileri,orman ve daglik alanlari bir cenetin özunu barindiriyordu.
Tahminen aradan 10 yil sonra Dominika cumhuriyetine tekrar geri döndugume sanki öz ulkeme geri dönuyor gibi heyecanli sekilde baskentin hava alanina indigimde ilk isim gece karanliginda daha önceleri rahat seyhat ettigim yoldan tekrar halk otobusu almaya calisirken oradaki gövenlikle calisanlari turistleri, beni uyayarak halk otbuslarila gece yolculuk yapmamizi tavsiye ettiklerine tam anlam vermemistim. Daha sonra gecelemek icin kaldigim ucuz hotele vardigimda hoteldeki insanlarin gece sokaklara cikmamim sakincali oldugunu uyarak yardimci oluslarina ruhumda sanki on yil önce varip yasadigim ulkenin tumu degistini his ediyor gibi gelmeye baslamisti. Ertesi gun baskente sirt cantami alip hotelden disari cikinca yine hotel calisanlari tarafindan uyarilarak sokak hisrizlarin bulundugu bölgelerden veya yakinlardan gecmemi istiyerek özel olarak harita özerinde iyice bölge bölge tarif etmislerdi. Baskenti bir kac saatlik yolculuktan sonra sevdigim kucucuk siirin sehir olan Porto PLata sehirine vardigimda sanki cehenemden kurtulup evime gelmis gibi hislerim kisa surmustu,otobusten iner inmez ordaki eli silahli bir garaj nubetcisin bana ve diger yolculara bilinmiyen taksi ve özel araba,piskletlerle yolculuk yapmamizi aksi taktirde soyulabilinecegimizi uyarak yardimci olmaya calismasi beni sinir tutmustu. Tanidigim bir aile dostumun evine gelince bana evdekiler artik on yil önceki Dominika cumhuruyeti olmadigini aktarmaya calismalarina inanmak istemiyordum.
Ertesi gun yine tanidigim bazi ailernin yardimi ile denize bakan bir dusemeli kucuk bir oda ve mutfak daireyi kiraladim. Baskente oldugu gibi Porto Plata sehirinde ayni sekilde bana verilen bir harita da tehlikeli bölgeleri kirmizi ve sakin olan sehirin bölgeleri yesil reng ile hazirlanmis harita elime verilmesi ruhumu dahada bunaltmisti. Artik on yil gördugum o guzel cenet ulkesi olan adada sakin yasam mumkun olmadigini anlamistim. Dunyanin neresine insan gidersen gitsin, orda tum servetleri insan adinada kayitli olsa insan sevgisinden ve sosiyal iliskiden uzak bir ulkede cenet olsada o ulkede yasamak mumkun degil. Orda anladimki doga cenet olsada insani gercekten memnun eden mal ve servet degil hayata insan sevgisi ve sosiyal iliski oldugunu anladim. Sevginin ve sayginin yani sira ve sosiyal iliskilerin olmadigi hayata yasam cehenemin ta kendisi oldugu hemen anlasiliyordu, gördugum manzaranin karsisinda.
Kaldigim bir-iki ay icinde, D.C halki gibi hergun tedirgin ve sosiyal iliskilerden yoksul hayatin apartmanim denizede baksada hic anlami kalmamisti. Sokaklarda guzelim ruha nese veren Merengei-Salsa canli mizikleri sanki yasak konulup yok olmustu.Insanlarin yaratigi kultur degerler tumu ile kapitalist carpik gelisme yok ettmisti ada insanlarin yasamininda. Insanlar tedirgin olmasi kadar birbirilerile eskisi gibi rahat sosiyal iliskileride yok olmustu. Aclik ve eskiyacilik hayatin her alaninda vardi.Bir icki bira sinin fiati, bir litre ROM ickisinden daha pahali oldugu icin halk dunyada en cok sert olan ickiyi sanki su gibi iciyordu. Ictikleri rom ickisi etkisi ile insanlarin cogu hircin ve saldirgan oldugunu rahat göruluyordu. Sokaklarda eskiden hic görmedigim kavga ve görultuler son olarak hayatin her yerinde kavga ve silahli,kasturali sanki savasi andiran sahnelerle gunluk anlarda yasiyip göruyordum. Yakinda tanidgim aydin bir Radiyo spikere sordugumda nufusun belki 70 den fazla kirsal alanda halk sehirler tasindigini söylediginde hemen adada olan biten hayatin aci nedenlerini kavramistim. On yil önce 1,5 milyon olan baskent Santo Domingo nun nufusu 6 milyon oldugunu söyliyen aydin spiker dostuma inanmak mumkun degildi ama ertesi gun baskalarinda sordugumda bir gun önce bana dostumun anlatiklari dogru oldugunu gösteriyordu.
Dominika Cumhuriyetin halki icki ve uyusturucu ile besleniyordu. Hircin ve kiriminel bir hayat sarmisti cenet adasini. Mafia ulkeyi kontrol ediyordu. Nufusun 70 kirsaldan sehire tasinmis bir ulkede kimin eli kimincebinde carpik kapitalist sistemin ucuncu dunya ulkelere dayatigi hayati. Her yerde irkcilik ve aclik oldugu yerde insanlarin insanca yasamasi mumkunmu ?
kapitalist ve humanist hukumdarlarimiz dunyada oldugu gibi ucuncu dunya ulkelerine bu hayati ikrama zorlamisti. Sokalarda ac v susuz kalan binlerce uyustrucu bagimli cocuklar,aclik icinde panikte olan milyonlarin eve bir lokman ekmek icin kosusturmasi ,batili cocuk pedofileri-subyencilerin ve tacirlerin saldirisinda sanki sokak köpekleri gibi avlaniyorlardi. Kimi cocuklar pedofilerin-subyencilerin, kimi cocuklarin ruhularinda kalan organlari kesip zengin batililara satmak icin tacirlerin kurbanlik koyunlari resmi ve acik sekilde halk karsisinda satisa cikariliyordu. Egitimsiz ve plansiz nufusun 70 kirsal alanda sehirlere zorla guc ettirilen bir ulkenin 10 milyon nufusun 6 milyonu baskente toplanmis ise artik insanlarin birbirilerini cig cig yememeleri mumkunmu ?Humanist hukumdarlarin satiklari özel luks arabalarindan insanin gecemedigi cade ve kavsaklarda-sokaklarin kaldirim ve köselerinde ac ve susuz yerde ölume terk edilmis yuzbinlerce yavrulari görunce icimde YASASIN SOSIYALISM ve YASASIN KUBA SOSIYALIST DEMOKRATIK CUMHURIYETI !!! demek benim baska verecegim cevabim yoktu. Iste dunyayi böyle gurup yasadim ve sosiyalismi daha iyi kavradim herseye ragmen KUBA sosiyalist degerini daha iyi kavramis olmustum. Tahminen Kuba yuz kilometre uzakta idi " demokratik kapitalist özgur" Dominika cumhuriyetinden. Kuba yi saran Jamaika,Meksiko,Porto Riko,Haiti, orta Amerika ulkeleri ve Kuzey Amerika nin Flourida yi iyi gezip yakinda görmus biri olarak Kuba sosiyalist yasam tarzi daha insancilidi. Vahsi kapitalist humanist hukumdarlarin dogayi ve insanligi yok ettiklerini iyice anlayip kavramis oldum.
Herkese selam ve saygilar
Adilo$ bebegim
Adilo$ Bebegim (not verified)
Anilari hatirladikca kapitalist dunyadan nefret ediyorum .Acelen yazilan yazimi duzeltmes halidir.
Tahminen 12 yil önce Karibien deki cenet adalarinda biri olan Dominika Cumhuriyetine ögramistim. Karibien denizin orta bölgesinde kalan Dominika.C, Kuba dan sonra Karibien denizin adalarinda olusan ulkelerden sonra en buyuk nufusuna sahip olan en buyuk ada. Ada iki ulkeden olusuyor.Haiti ve Dominika Cumhuriyeti.Dominika C. Nufusu 10 milyona yakin.O zaman tahminen bir milyondan fazla Haitiyali köle isciler ilegal ve bir milyondan fazla ilegal-gizli olarak kaliyorlardi. Ada da iki milyon köle is gucu haitililer tum agir islerde calistiriliyordu.Calistirilan haitililerin is sigortasi falan hic bir can gövenceleri yoktu is sahasinda. Yolari,demir yolari,insaatlari,köpruleri,sokaklari tum agir islerde haitililer calistirilip sokalarda yatiriliyordu. Gunde uc ögun yemek degil sadece kuru as ve ekmekle iki kez yemek yiyebiliyorlardi. Haitililer yanliz bu agir islerde calistirmak yetmemis gibi D.C adasinda halk nezdinde insan sayilmazdilar ve her turlu hakaret ve irkci muamele göruyorlardi. Hata Haitilileri öldurmek dahi pratikte kanunce yasal sayilirdi. Haitililerin irkcilikla muamelerine ses cikarmalari mumkun degildi.
Dominika cumhuriyetin bulundugu adanin yarisi Haitililerin ulkesi olan hatililer firansizca, Dominika Cumhuriyeti Ispanca dili resmi dil olarak konusurlardi. D.C. Ispanya sömurgesi Kristifo Kolombo nun ilk ayak bastigi ulke.Haiti ise Firansizlarin sömurgesi oldugu icin resmi dileri Firansizca idi. Dominika Cumhuriyetin halki siyah zenci ve melez olmalarina ragmen Haiti halkina karsi irkci olmalari anladimki insanlarin rengi irkcilikta temel olmadigini. Irkcilik denilen beyin sadece bir gurup veya toplumun diger bir topluma olan ekonomik hakimiyetin sonucunda hakim sinif milletin diger zaif milliyetin ustunde hakimiyeti sonucu irkcilik oldugu anladim.
Haiti ulkesine uzun yilar bir diktatörun batili devletlerin desteginde diktasi egemendi. Halk bas kaldirip duzeni ele gecirilecegi anda humanist hukumdarlarin silahli isgali oluvermis ve Dominika cumhuriyetinden daha zengin olan Haiti halki komsu ulkesi olan Dominika cumhuriyetine siginip acliktan ölmemesi icin ilkel köle isgucu olmayi kabul etmislerdi.
Ada da bu aci dram yasanirken diger taraftan halk sosiyal yasamda son deercede neseli ve sakin hayat yasiyordu. Tahminen 6 ay ada kalisimda ulkenin dört bir tarafini kezip dolasmistim. Sanki cenet olan D.C insan kendini rahat his ediyordu.Halk yabancilara dost ve yoldasti.Sokaklarda muzik ve salsa-merenge danslarila neseleniyordu. Turistler ve yabancilar kendilerini sokaklarda soygun ve hirsizlar hemen hemen olmadigi icin emin his ediyordu. Toprak satin alma ucuzdu,oturma ve calisma izni almak hemen bir bas vuruda veriliyordu.Hata rahat vatandaslik ta veriliyordu bir is sahasina sahip oldugunda. Nufusun tahminen 60-70 i kirsal alanda yasadigi icin halk kendini acliktan kuruyabiliyordu. Yani yoksuluk olmasina ragmen aclik yoktu adada. Ulkenin baskenti Santo Domingo tahminen 1,5 milyon nufusa sahibti. Adanin guzel kumlu sahileri,orman ve daglik alanlari bir cenetin özunu barindiriyordu.
Tahminen aradan 10 yil sonra Dominika cumhuriyetine tekrar geri döndugume sanki öz ulkeme geri dönuyor gibi heyecanli sekilde baskentin hava alanina indigimde ilk isim gece karanliginda daha önceleri rahat seyhat ettigim yoldan tekrar halk otobusu almaya calisirken oradaki gövenlikle calisanlari turistleri, beni uyayarak halk otbuslarila gece yolculuk yapmamizi tavsiye ettiklerine tam anlam vermemistim. Daha sonra gecelemek icin kaldigim ucuz hotele vardigimda hoteldeki insanlarin gece sokaklara cikmamim sakincali oldugunu uyarak yardimci oluslarina ruhumda sanki on yil önce varip yasadigim ulkenin tumu degistini his ediyor gibi gelmeye baslamisti. Ertesi gun baskente sirt cantami alip hotelden disari cikinca yine hotel calisanlari tarafindan uyarilarak sokak hisrizlarin bulundugu bölgelerden veya yakinlardan gecmemi istiyerek özel olarak harita özerinde iyice bölge bölge tarif etmislerdi. Baskenti bir kac saatlik yolculuktan sonra sevdigim kucucuk siirin sehir olan Porto PLata sehirine vardigimda sanki cehenemden kurtulup evime gelmis gibi hislerim kisa surmustu,otobusten iner inmez ordaki eli silahli bir garaj nubetcisin bana ve diger yolculara bilinmiyen taksi ve özel araba,piskletlerle yolculuk yapmamizi aksi taktirde soyulabilinecegimizi uyarak yardimci olmaya calismasi beni sinir tutmustu. Tanidigim bir aile dostumun evine gelince bana evdekiler artik on yil önceki Dominika cumhuruyeti olmadigini aktarmaya calismalarina inanmak istemiyordum.
Ertesi gun yine tanidigim bazi ailernin yardimi ile denize bakan bir dusemeli kucuk bir oda ve mutfak daireyi kiraladim. Baskente oldugu gibi Porto Plata sehirinde ayni sekilde bana verilen bir harita da tehlikeli bölgeleri kirmizi ve sakin olan sehirin bölgeleri yesil reng ile hazirlanmis harita elime verilmesi ruhumu dahada bunaltmisti. Artik on yil gördugum o guzel cenet ulkesi olan adada sakin yasam mumkun olmadigini anlamistim. Dunyanin neresine insan gidersen gitsin, orda tum servetleri insan adinada kayitli olsa insan sevgisinden ve sosiyal iliskiden uzak bir ulkede cenet olsada o ulkede yasamak mumkun degil. Orda anladimki doga cenet olsada insani gercekten memnun eden mal ve servet degil hayata insan sevgisi ve sosiyal iliski oldugunu anladim. Sevginin ve sayginin yani sira ve sosiyal iliskilerin olmadigi hayata yasam cehenemin ta kendisi oldugu hemen anlasiliyordu, gördugum manzaranin karsisinda.
Kaldigim bir-iki ay icinde, D.C halki gibi hergun tedirgin ve sosiyal iliskilerden yoksul hayatin apartmanim denizede baksada hic anlami kalmamisti. Sokaklarda guzelim ruha nese veren Merengei-Salsa canli mizikleri sanki yasak konulup yok olmustu.Insanlarin yaratigi kultur degerler tumu ile kapitalist carpik gelisme yok ettmisti ada insanlarin yasamininda. Insanlar tedirgin olmasi kadar birbirilerile eskisi gibi rahat sosiyal iliskileride yok olmustu. Aclik ve eskiyacilik hayatin her alaninda vardi.Bir icki bira sinin fiati, bir litre ROM ickisinden daha pahali oldugu icin halk dunyada en cok sert olan ickiyi sanki su gibi iciyordu. Ictikleri rom ickisi etkisi ile insanlarin cogu hircin ve saldirgan oldugunu rahat göruluyordu. Sokaklarda eskiden hic görmedigim kavga ve görultuler son olarak hayatin her yerinde kavga ve silahli,kasturali sanki savasi andiran sahnelerle gunluk anlarda yasiyip göruyordum. Yakinda tanidgim aydin bir Radiyo spikere sordugumda nufusun belki 70 den fazla kirsal alanda halk sehirler tasindigini söylediginde hemen adada olan biten hayatin aci nedenlerini kavramistim. On yil önce 1,5 milyon olan baskent Santo Domingo nun nufusu 6 milyon oldugunu söyliyen aydin spiker dostuma inanmak mumkun degildi ama ertesi gun baskalarinda sordugumda bir gun önce bana dostumun anlatiklari dogru oldugunu gösteriyordu.
Dominika Cumhuriyetin halki icki ve uyusturucu ile besleniyordu. Hircin ve kiriminel bir hayat sarmisti cenet adasini. Mafia ulkeyi kontrol ediyordu. Nufusun 70 kirsaldan sehire tasinmis bir ulkede kimin eli kimincebinde carpik kapitalist sistemin ucuncu dunya ulkelere dayatigi hayati. Her yerde irkcilik ve aclik oldugu yerde insanlarin insanca yasamasi mumkunmu ?
kapitalist ve humanist hukumdarlarimiz dunyada oldugu gibi ucuncu dunya ulkelerine bu hayati ikrama zorlamisti. Sokalarda ac v susuz kalan binlerce uyustrucu bagimli cocuklar,aclik icinde panikte olan milyonlarin eve bir lokman ekmek icin kosusturmasi ,batili cocuk pedofileri-subyencilerin ve tacirlerin saldirisinda sanki sokak köpekleri gibi avlaniyorlardi. Kimi cocuklar pedofilerin-subyencilerin, kimi cocuklarin ruhularinda kalan organlari kesip zengin batililara satmak icin tacirlerin kurbanlik koyunlari resmi ve acik sekilde halk karsisinda satisa cikariliyordu. Egitimsiz ve plansiz nufusun 70 kirsal alanda sehirlere zorla guc ettirilen bir ulkenin 10 milyon nufusun 6 milyonu baskente toplanmis ise artik insanlarin birbirilerini cig cig yememeleri mumkunmu ?Humanist hukumdarlarin satiklari özel luks arabalarindan insanin gecemedigi cade ve kavsaklarda-sokaklarin kaldirim ve köselerinde ac ve susuz yerde ölume terk edilmis yuzbinlerce yavrulari görunce icimde YASASIN SOSIYALISM ve YASASIN KUBA SOSIYALIST DEMOKRATIK CUMHURIYETI !!! demek benim baska verecegim cevabim yoktu. Iste dunyayi böyle gurup yasadim ve sosiyalismi daha iyi kavradim herseye ragmen KUBA sosiyalist degerini daha iyi kavramis olmustum. Tahminen Kuba yuz kilometre uzakta idi " demokratik kapitalist özgur" Dominika cumhuriyetinden. Kuba yi saran Jamaika,Meksiko,Porto Riko,Haiti, orta Amerika ulkeleri ve Kuzey Amerika nin Flourida yi iyi gezip yakinda görmus biri olarak Kuba sosiyalist yasam tarzi daha insancilidi. Vahsi kapitalist humanist hukumdarlarin dogayi ve insanligi yok ettiklerini iyice anlayip kavramis oldum.
Herkese selam ve saygilar
Adilo$ bebegim