Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 6 May 2010

Kürt hareketi son otuz-kırk yılda büyük sıçramalar kaydetti, büyük
kazanımlara imza attı. Dünün örgütsüz, ürkek ve içine kapalı Kürt toplumu
biraraya gelindiğinde, ortak amaçlar uğruna mücadele edildiğinde büyük bir
güç ve kudretin sahibi olunabileceğini gördü ve özgüveni arttı.

Kürdistan'ın güneyinde son yirmi yıldır adı konmasa, uluslararası kayıtlara
geçmese de kendi geleceğini özgürce belirleme hakkı fiilen yaşama geçti.
2003'ten buyana ise pratikte bir devlet oluştu. Ve Kürtler bu yakada yaşamın
tüm alanlarına, eğitimden sağlığa, yerel yönetimlerden parlamentoya,
savunmadan uluslararası ilişkilere kurdewarî bir biçim verdi.

Kuzey'de ise toplumun tüm dinamikleri biraraya getirilerek ortak dava için
eyleme geçirildi ve bir devrim gerçekleştirildi. Tüm yasaklar, bent ve
setler bir bir aşılarak toplumsal yaşam yeniden biçimlendirildi.

Türk devletinin sopa ve zaman zaman havuç politikasına rağmen önü barajlarla
çevrilen parlamentoda Kürtler grup kurdu, belediyelerden yüzü ele geçirildi,
sivil toplum bir şemsiye altında büyük ölçüde örgütlendi, basın-yayın
çalışmaları ile Türk devletinin karada ve havada ördüğü çelik miğfer delik
deşik edildi. Kürtler, Türk devletini 'Big Brother -Biri Bizi Gözetliyor'
odasına alarak her köy ve kentte, her dağ ve tepede yaratılan haberleşme ağı
ile kirli çıkınını mercek altına aldı ve dünyanın gözleri önüne serdi.

Kürtler sadece Kürdistan'da değil, Türkiye'de de toplumsal dinamiklerin en
diri kesimini oluşturuyor. Sendikal hareket, barış, demokrasi ve
insanhakları hareketinin en aktif kesimini Kürtler oluşturuyor. Ve Kürt
kadınları ise mücadelenin her alanında en ön saflarda.

Kürt hareketinin farklı kesimleri Kuzey yakasında öncelikle kendi aralarında
asgari şartlarda da olsa biraraya gelmenin yolunu bulmalı, bunun ilk
aşaması, ilk adımı olarak da otuz yıl öncesinin hasmane tutum ve dili
biryana bırakılmalıdır. Bu çabaya paralel olarak Türk devleti saflarında
kardeşlerine karşı silah kuşanan korucu aşiret ve aileler boş bırakılmamalı,
bunların TC saflarından uzaklaşmalarının bir yolu bulunmalıdır. Ayrıca
uluslararası kuşatmayı kırmak ve Kurtlar Sofrası'nda yem olmamak için
Kürdistan'ın dört diyarından yurtsever örgütlerin ortak duruşu hayati bir
önem arzediyor.

Dünün hak ve hukuksuz Kürtleri, bugün Kürdistan'ın kuzey ve güneyinde önemli
mevziler kazandılar ve kaderleri, gelecekleri birbirine sıkıca bağlı. Kürt
örgütlerinden öne çıkanlardan her hangi birinin yapacağı bir yanlışlık,
birçok kazanımın heba olmasına neden olabilir. Ayrıca artık dünün
gerekçeleri ile bugün birlik, ortak duruş ve tutumdan kaçış artık izah
edilemez. Temel konularda ortak bir tutum ve duruşun koşulları dünkünden çok
daha müsait ve elverişli.

Her parçanın kendi içinde birliği, parçalar arası eşgüdüm ve kuzey yakasında
her alanda depara kalkan hareketin kendi saflarını derleyip toparlaması
bugünün öne çıkan ve ertelenemez temel görevlerini oluşturuyor.

Bugün, Kürt halkının yarısı olmasa da üçte biri (Adil Gür'ün A&G Araştırma
Şirketi'nin verisi) PKK ve BDP'nin taraftarı konumunda. Kürt devriminde yer
alan, bedel ödeyen ve ödemeye hazır olan 7-8 milyonluk bu kitleyi
uluslararası abluka altında sevk ve idare etmek, yönlendirmek oldukça zor.

Zor, çünkü silahlı mücadele ve dünün demokratik merkeziyetçi kural ve
ilkeleri, yol ve yöntemleri ile günümüzün toplumsal devriminin bileşenlerini
yönetmek, sevk ve idare etmek bir aşamadan sonra hareketi zorlar ve yeni
sorunlara yol açar.

Ovadaki kural ve yöntemler dağda uygulandığında orada laçkalık gelişir,
disiplin dağılır ve her kafadan bir ses yükselir. Dağdaki kural ve yöntemler
ise ovadakilere uygulandığında kırılma yaşanır ve bir çok kesim nefes
almakta, inisyatif kullanmakta zorlanır.

Legal harekete baktığımızda son yirmi yıl içinde aktif olup da şu veya bu
nedenle hareketle bağlarını koparmış binlerce kadroya ve aktif taraftara
rastlarız. Benzer bir durumla Avrupa sahasında da karşılaşıyoruz. Dün aktif
olan, kadro düzeyinde görev yapan, yükü omuzlayan veya farklı alanlarda
uzman olan, işinin erbabı yüzlerce, binlerce yurtsever insan bugün atıl ve
pasif bir konumda. Kısacası koca bir ordu bugün bekleyişte.

Bu nedenle de PKK, öncelikle lideri Sayın Öcalan'ın 24 Nisan günü basına
yansıyan açıklama ve çağrısına kulak vermeli ve bu kesimleri yeniden
toparlamanın, bir araya getirmenin, mücadeleye katmanın yol ve yöntemlerini
bulmalıdır.

Başarılı olmak için, bügünün toplumsal devrimini kucaklamak ve yönlendirmek
için, sadece iyi bir fedai hareketi ve gerilla gücüne sahip olmak yetmiyor.
Bu harekete ve gerillaya ovada, köy ve kasabada, kent ve diasporada aktif ve
başarılı bir kitle hareketi de eşlik etmek zorunda. Daha aktif ve başarılı
bir BDP, daha etkin bir basın ve yayın çalışması, dal-budak salmış bir sivil
ve toplumsal örgütlülük PKK'ye de, silahlı direnişe de güç katacak, onun
darboğazlardan geçmesine ve yarına çıkmasına destek olacaktır.

Hiçbir kadro, hiçbir eleman, hiçbir yurtsever bu toplumsal devrimin dışında
kalmamalıdır. Yeni dönemin temel şiarı 'Birlik, Birlik ve yine Birlik ve
ortak mücadele' olmalı ve kitle hareketinin dal-budak saldığı bu yeni
dönemde yurtsever hiçbir Kürt atıl ve rölantide kalmamalıdır!

Anonymous (not verified)

Fri, 2010-05-07 02:49

kulagini"sayinina"veren Miho aga, yulari cekildikce kulaklari uzuyan adadaki eŞŞege kulak verip cagrida bulunurken, af buyurun bende cüs dersem ayip olmaz umarim. sokretesin kabak hali uzun kulak ’’Tarih günümüzde gizli ve biz tarihin baslangicinda gizliyiz" ’’Tarihi anlamak, günümüzü anlamaktir" "özlü"sözlerine sahip cikan miho agaya salih paŞanin "gizli görüsmeler"yazisini okumasini saglik veririm "Bir degil binler sizi sevsin." sözünün takipcileri,ahaliyi amaraya kosturtup mabete dönüstürülen ahiri dört bir yanini tuhaf ettirirken hicmi enteresan gelmedi sizlere miho aga. " Benim idama karşı tavrım, Sokrates`in olgunlaşmış tavrıdır " "Şerefli bir ölüm yaşamanın en güzel ifadesidir."demesi. Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış caf caflı Simitçi kahveci gazozcu Şinanay da yavrum şinanay Estirir de ada yeli estirir miho aga, serefi on para etmeyen biri icin sende bize seroku sevmeyenler ölsün diyorsun. ha inanmiyorsanizsa iste size istatislik " "A&G Araştırma Şirketi'nin verisi) PKK ve BDP'nin taraftarı konumunda. Kürt devriminde yer alan, bedel ödeyen ve ödemeye hazır olan 7-8 milyonluk bu kitleyi" örnek veriken,ucte 2 olanlara nasil bir birlik dayatiyorsun miho aga?

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.