Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 1 May 2010

milan asiretinin kadinlarinin estetik secimi BANA GORE harika
tulbentlilerin ise estetik secim IMKANI-ozgurlugu-alani yok
bu sebeple cekiyorlar tulbenti basa olup bitiyor.
ancak bir de suslendim sanip
yesil sari kirmizi satene, senetetik ipek viskoz a bulananlar var ki
van da beyaz ticaretinden aniden para bulup
bu parasi fazla gelenelerin yaptigi gibi
binanin on cephensini banyo fayansi ile kaplayan kisinin estetik tercihine benziyor bu suslenmeler.

fayansi i mimari Kitch leri estetik yapabilen Gaudi gibi kullanabilmek de mumkundu
ancak bu isi becerecek kisinin ardinda
ya geleneksel ya da modern bir birikim gerektiren bir is.
bizim beyaz dan para kazanan admalarda olmayan bir sey
ne gecmisten birikmis estetigimizden haberdardirlar
ne de bugunden
bildikleri
ele gecirdikleri parayla
bir kac benzin istasyonu, bir kac otel alip
aksarayda ozendikleri bir binanin benzerini
memleketlerine dikmetir.
giysiler de boyle.
gene de kadinlar renklere burunuyor
erkeklerin durumu daha berbat
parasiz pulsuz olanlari anliyoruz
parali olanlarin
herseyi eline gecirmis gibi gorunen
ustunkorulugun esiri durumundalar
bu ustunkoruluk
hem kendine ait olanlari uzerindeki agir baskilar ile yitirmis
veya ona kabulettirilen asagilik kompleksi ile degerlendiremeyen
efendiligini kabul ettigi topluma da ozenmekle nefret arasinda duran her toplumun bu arada derede kalmisliginda raslanilan durumdur
ustunkoruluk
siyasttet de sanatta da kendini gosterir.
giysiler sadece bir ornegi.

bir ornekle ne demek istedgimi daha somut anlatayim
baskala ila hakkari arasinda bir dag koyundeyim
elimde asai pentax gordugum her seyi cekiyorum
bir akraba koyunda
ucu de akraba olan genc kizlarin
gundelik olaganustu renkli ve zevkli giysileri ile
teyzemin dokudugu muhtemsem kilimin onunde
resimlerini cekiyorum
(vakti geldiginde-bu giysiler tumuyle yok oldugunda
-aslinda coktan yok oldular bile- bu resimleri buralarda yayinlayacagim)
hem giysiler guzel hem de onunde durduklari-yataklarin uzerine serilmis kilimin desenleri.

dur dediler (elbette kurmanci konusuyorlar-ben konusamazsam da anliyorum)
daha guzel giylesiri giyip gelelim, oyle cek resimlerimizi.

-way anasini dedim kendi kendime
kim bilir daha ne kadar renkli guzel giysiler ile gelecekler.
icin icinde seviniyorum
amator sosyal atropoloji ile amator sanat arasinda bir yerlerdeyim.
yarim saat sonra karsima dizilen kizlara bakinca
guleyim mi aglayayyim mi bilemedim.
van da o gunlerde yeni yeni yayilan
viskoz esarplar
onun altinda karaca nin takldi en bayagisindan daracik triko hirkalar
onun icinde sumerbankdan alinmis basma entari, entarinin altindada pijamayi andiran bir pantalon.

bu ogun icin o uc kurd genc kisinin guzel elbiseleri idi
ayda yilda hastahane veya dugun alisverisi icin gittikleri
buyuk kent van da sagda solda mahalle arasinda gozlerine carpan kadinlarin giydikleri bunlardi.
kent bunlari giydigine gore estetik olmasi gereken, yeni olan, ilginc olan da bunlar olmaliydi. vs vs vs.

gel zaman git zaman
bu giysi kiraz fistanin yedi parcali reng-a-reng (ancak pratiklikten de bir hayli uzak sayilabilen) giysilerin yerini tumuyle bu dar triko hirakli esarpli (simdi esarp yerine tulbent gecti) giysiler aldi. o eski renkli giysiler yasli kurd kadinlarinin uzerinde onlarin cildleri gibi eprimis bir sekilde son nefesini vermek uzereler. bir de benim fi tarihinde cektigim turden fotograflarda kaldilar.
bunlar normal seylerdir, olur boyle vakalar. ancak
saftrigin biri cikar da bu yeni kolaj giysilere kurd gelenegi filan demeye kalkar diye bunlari yazalim da bu gioysilerin gecmisinin alti ustu 20-30 yillik hikayesi oldugunu bilsinler.

kilime gelelim.
bildiginiz gibi o kilimler yere cakilan sistemlerde parmak ucu ile dokunur.
taa o zamanlardan
genc kizlarimiz artik parmaklarini fazlasiyla yipratan bu ise girmektense
taa kapilarinin onune pikaplarlla gelen
alti "sahane"plastik" sutu de kalin mi kalin havli renga renk makina halilarini
tercih ettiler. bu tur makina halilarinin bir tekini almak icin teyzem gibilerin ne emekle dokudgu o kilimlerden iki uc adet verenlerin oldugunu da bilyorum. bizim kurd koyluleri makina halilari ile takas ettikleri bu kilimlerin degerini farkedene kadar, uyanik siirtli tucarlara epey kalite el emegi kilim kaptirdilar. o kilimler yerine aldiklari piril piril parlayan makina halilarina da ilk caylar dokuldugunde boyalarinin bir birine girdigini gorup, gene kandirildiklarini farketiklerinde epey miktarda kurd kilimi coktan yok olup gitmisti.

estetik secimin hikayesi boyleydi.

sanirim buyuk matemetaikci ve feylesof betrand russelin lafidir
bilim bosh vakit isidir der
aslinda sooylemek istedigi bos vakti bol serserilerin isi degil elbette
bir nufus icinden yetistirdigi evlatlarina
bol miktarda bosh vakit sunacak kadar zenginlesmeden
veya illa zengin olmak gerekmez
aydinlanip kendine ayirmasi zevkine bakmasi gereken zaman kavramini gelistirmeden
ne sanat ne estetik ne bilim bilgi uretir.
ne geleneksel olarak bunu uretir
ne de modern anlamada

kurdlere turk arap farslarca yapina en buyuk katliam kotuluk
onlarin elinde cok degil 100 yil once bol bol olan refahi, uretimi, kendine zaman ayirmayi filani fistigi alip
onlari derin bir tarvmalar cukuruna iteklemeleri olmustur
uc asagi bes yukari
toplum hala bu cukurda bulunmakta
simdi butun gucumuzleitildigimiz bu cukurdan cikmaya cabalamaktayiz
hatta cukurdan cikma sansini bir hayli artirmis durumda da sayilabiliriz.

Anonymous (not verified)

Sat, 2010-05-01 02:59

Muhterem, öylen sanıyorum Ya artık devirden düştün artık anlamıyorsun, Yada bir damla siyanur olmasın dediğin meret içeçeciği biraz fazla kaçırdın. Mılan kadınları denilen fotoğrafın Mılanlılara ait olmadığı inancındayım. Çünkü o giyim eğer hafızam yanıltmıyorsa Tırkmanların elbisesidir. Eğer dikkat edersen biz ona " malan dani " deriz.(türkçesi nasıl söylenir ?) Kürdistanlı olabilirler ama Kürd değiller. Birileri bu konuda ne demek istediğimi anladımı acaba ?

o fotografi ceken iranli kurd fotografci dip notunda milan asireti demis. diyelim ki onlar kurd kadinlari degiller. benim yillarca once cektigim yuzlerce kadin fotigrafi var. onlari da burya asabilirdim.ordaki giysilerde milanli kadinlar diye kitaba sokulmus giysiler kadar guzel ve pratiklikten uzak. (burda bir parntez acayim aslinda bu elbislerin cok pratik bir iki yani yok degil: meselaa onluk gibi parcali farkli renkli farkli kumasli bolumleri var. is yaparken bunlar asliniyor, bir misafir geldiginde de toplanip bele tutturuluyor. onun altindaki tertemiz elbise parcasi misafire gorunmus oluyor. ayni isi yapan kola sarilan veya acilan parcalar da var. ustaca bir dizayn urunu) ana konuya donelim giysiler degistigi gibi baska "kurd" adetleride degisebilir bugun "kurd"adeti sanilan bir cok seyin gecmisi belkide bir insan omrunu bulmaz ana mesaj buydu bu belkide gowend icin de gecerli bugunlerde es kaza kurd gencleri bugune kadar hic tanik olmadigimiz bir dans gelistiriverseler 50 yil sonra bunu milli kurd dansi ilan eden de cikar bu da normal sonunda arjantin deyince tango onlarin milli dansi gibi gecmisi de muhtemelen 50 yili bulmayabilir milli geleneklerin bazilari boyledir sapina bagnazca yapismanin luzumu yoktur ana mesaj budur ana mesaj budur ana mesaj budur yoksa bana ne fismekan kadinin petamal mi esarp mi tulbent mi taktiginda veya gowneti tangoya tangoyu salsaya salsayi halaya tercih edip etmediginde ben kendi zevkime bakarim baskasinin neyi sevip sevmeyecegine karismam bana dayatilmadigi surece asil tartisilmasi gereken seyler bunlarken biz gee gele kadinlar milan mi tirkmen mi noktasina geldik. yan yana yasayan kavimlerin giysileri birbirine cok benzeyebilir. bunu yazinda iklime filan baglayarak sen de soyluyorsun. bu sebeple kafkaslarda yasayan kurdler gogsu fisekli kaftanlar ibrahim pasa milli ve adamlari da aleni arap giyisileri icindeler sozunu ettigin tirkmen veya her neyse kurdistan da yasiyorlsa ya onlarin giysileri kurdlerinkine yada kurdlerinki onlarinkine benziyor olmali. aksi halde kafkas kurdunun sey samil giysisini ibrahim pasa milli ninde arap cefyesini aciklamak zor olur. ne arap cefyesi ibrahim milli nin kurdlugune helel getirir ne de arjantin tangosu diyarbekirlinin kurdlugune birde ana konunun yanina acilan der kenar konuya bakalim estetik secim meselesi (dikkat bu konuda agir deger yargisi kullanimi var-deger yargisinda bulunma hakkimiz ile bunu saga sola dayatma hakkimizin olmamasini birbirine karistirmamak gerekli) eskiden kurdistanlilar anlasilan kendilerine daha fazla vakit ayirmis ve elbiselrini daha zekice daha zevkli daha esteteik olusturmus simdi triko dan sumerbanktan daha hizla giyinmeyi tercih ediyorlar. keyif onlarin kimsenin onlara karismaya hakki yok ancak bakinca kendi zevkini ifade etme hurriyeti var bunu da gecerken yaotik ama satir arasi edilen laflar nedense ana temayi-yan temeayi asip size daha cekici mevzu oluyor niye? hulasa milanli veya degil o kadinlarin kiyafeti bati cikisli dokuma triko, tulbent ve sumerbank dan kurd soylusunun el dokumasi kiyafeti de utusuz pejmurde latex motlu erkek giysileriden daha incelikli daha esteteik. daha fonksiyonel mi? orasi belli degil bu son konuda cesittir hic onemli degil hurmetler HeK

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.