Kamuoyuna

Burkay'a Atılan Çamur İz Bırakmaz

Partimizin kurucusu ve eski Genel Sekreteri Kemal Burkay'ın anılarının 2. cildi bir süre önce yayımlandı, eleştiri ve tepkiler aldı. Bu bir yönüyle doğaldır. Burkay gibi bir siyaset ve edebiyat adamının uzun yıllar içinde edinilmiş deneyimlerini, bilgi ve yorumlarını kapsayan böylesi geniş boyutlu ve değerli bir eserin öncelikle ve özellikle bu işin ehli eleştirmenlere konu olması gerektiği kanısındayız. Ayrıca, yayımlanan her kitap gibi Burkay'ın Anılar adlı eseri hakkında da, kitapta adı geçsin geçmesin, herkes, asgari ahlak ve tartışma düzeyini koruyarak görüş belirtebilir.

Ama ne yazık ki yaşanan bu değil. Ortada henüz düzeyli, kapsamlı bir inceleme ve eleştiri yok. Ama tepki gösterenler (ki bunların çoğu bir dönem partimizde çalışıp, sonra şu veya bu nedenle örgüt dışına düşenlerdir ve içlerinde o dönem yönetici konumunda olanlar da var) genellikle kitapta bazı eleştirilere uğrayanlar, kendileri ve yakınları hakkında yazılanları beğenmeyenlerdir. Tepkilerinin dil ve üslup olarak düzeyi ise, bazı istisnalar dışında oldukça düşük. Gözünün üstünde kaşın var denince öfkeyle ayağa kalkanların tavır ve tutumu içindeler. Kendilerine cevap bile verilmeyince, giderek Burkay arkadaşımıza karşı bir kampanya açmaya, imza toplamaya, saldırgan ve hakaret dolu bir dil kullanmaya başladılar.

Burkay'ın eski arkadaşlarına hakaret ettiğini, onları nerdeyse toptan kötülediğini iddia ediyorlar. Bu tam bir çarpıtmadır. Burkay anılarında, ister istemez birlikte çalıştığı insanlardan, örgüt içindeki sorunlardan söz etmiş ve yer yer bu olumsuzluklara örnekler vermiştir. Yüzlerce ve binlerce insanın emek ve katkısıyla yürüyen bir hareket içinde böylesi olumsuzlukların da yaşanmış olması ve bazı kişilerin kusur ve yanlışlarına işaret edilmesi doğaldır. Bunu bütün arkadaşlarımıza ya da “tüm eski arkadaşlara“ yönelik gibi göstermenin gerçeklerle bir ilgisi yoktur, bu demagojidir.

Kaldı ki Burkay, bu tür yanlış yapanların, örgüte ciddi zararlar verip gidenlerin bile olumlu yanlarını ve katkılarını dile getirmeye özen göstermiştir.

Öte yandan, kendileri ve yakınları bu kitapta eleştirilenlerin tepkileri aşırı ve ölçüsüz olsa bile, bir dereceye kadar anlaşılırdır. Ama devreye, Burkay'a karşı kin ve haset duyan başkalarının, hatta, işi gücü Burkay'a ve Partimize saldırmak için fırsat kollayan karanlık kişilerin de girdiği görülüyor.

Bunlardan biri yıllar önce, örgüt içinde bozguncu davranışları ve Türk Konsolosluğu'yla ilişkileri olduğu saptandığı için örgütümüzden kovulan biridir. Bu kişi zaman zaman Burkay arkadaşımıza yönelik alçakça iftiralar içeren yazılarla ortaya çıkmakta; ancak deşifre olduğu ve artık Kürt sitelerinde yer bulamadığı için, Ergenekon muhibi faşizan sitelerde arzı endam etmektedir.

Bu saldırıya son olarak bir Kürt sitesindeki sorumsuz ve düzeysiz yazısıyla İbrahim Aksoy eklendi. Aksoy'un yazısı, hayatını Kürt ulusal mücadelesine adamış ve bu mücadeleye büyük emek vermiş Burkay yoldaşımıza yönelik olarak akıl almaz yalan ve iftiralarla dolu.

Bunlardan biri, geçmiş yıllarda Sayın Mesut Barzani'nin Kürdistan'da Burkay'a ev verdiği ve 5000 dolar maaş bağladığı, sonra da kovduğu tarzındaki yalandır. Bir başkası Burkay'ın narkotik tüccarı Baybaşin'le parasal ve siyasal ilişkiler içinde olduğuna dairdir. Bir başkası Burkay'ın “üç genci kurşuna dizdirdiği“ yalanıdır. Ne Burkay ne de herhangi bir parti komitemiz, herhangi bir gencin kurşuna dizilmesi için karar almamış, direktif vermemiştir. Bu tür yöntemler partimizin politikalarına aykırıdır. Bunu herkes bilir. Partimizin 35 yıllık tarihinde şiddet içeren eylemler ancak kaza türünden bir ya da iki istisnadır ve organ kararları dışında cereyan etmiştir. Üstelik şiddetin bu denli yaygın olduğu bir coğrafyada ve bu kadar uzun zaman içinde yaşanan bir-iki kazayı örnek göstererek Partimizi ve onu uzun dönem yönetmiş Burkay Yoldaşı suçlamak vicdansızlıktır. Bunu Türk devleti ve onun polisi, savcıları bile yapmıyor.

Partimiz bütün bunların ve Aksoy'un düzeysiz yazısında dile getirdiği öteki iddiaların yalan olduğunu, onun böylesi bir yalan kampanyasına araç olmakla çok zavallı bir konuma düştüğünü belirtir.

Sayın Burkay, yayımlanan anıları nedeniyle gelen tepkilere cevap vermeye başladı. Ama biz çok iyi biliyoruz ki ilgili ilgisiz bazı kişilerin Burkay'a yönelik haksız ve yersiz eleştirilerinin hedefi sadece kendisi değil. Bu saldırıların asıl nedeni, onun şahsında, kurucusu olduğu ve bugüne gelmesinde paha biçilmez emeği bulunduğu partimizin varlığını sürdürmesine, yoluna devam etmesine; örgütlü, kararlı ve fedakârca mücadelemize duyulan kıskançlık, kin ve çekememezliktir.

Burkay'a atılan çamur onu kirletemez, aksine atanlara geri döner ve onları daha da kirletir.

Burkay'a iftira atanlar, onu mesnetsiz bir biçimde işbirlikçilikle suçlayanlar, mafya ile “parasal ve siyasal“ ilişki içinde göstermek isteyenler, bu iddialarını ispatlamak zorundadırlar.

İspatlamadıkları halde, müfteri olmakla kalmazlar, bunun hesabını veremezler de...

Sayın Burkay'ın yalnız olduğunu düşünenler yanılıyorlar.

Partimiz ve önyargılarının kölesi olmamış aydın, yazar ve politikacılar, bu iftira ve haksız saldırılar karşısında Sayın Burkay'ın yanındadır. Bunun kötü niyetli ve saldırgan herkesçe bilinmesini istiyoruz.

Kürdistan Sosyalist Partisi

26 Nisan 2010