Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 9 November 2009

Öncelikle KCKnin son cözüm önerilerini olumlu buldugumu ve destekledigimi belirtmeliyim. Fakat bir noktada eksik buluyorum. Dü$man TCnin bu önerileri kabul etmemesi durumunda Kürt hareketinin alternatifleri nelerdir? Bunu da acikca ortaya koymak ve geregini yapmak gerekiyor.

Kürt gençligi, son direnişin başarisizliginin sebeplerini araştiriyor. PKK neden bu kadar başarisiz? Neden büyük imkanlara, fedakarliklara ve firsatlara ragmen, Kürtlere bir kariş toprak ve özgür yaşam imkani saglayamadi? Yada, neden bir tek dogru dürüst kuruma sahip degiliz? Neden bir tek dogru dürüst okulumuz yok? Neden herşey bir şahisin inisiyatifine birakilmiş? Önderlikleri nasil olurda, “Biji Kurdistan“ şiariyla yola çikan Kürt gençlerinin mücadelesini „verseler almam, bölücülüge karşiyim“ noktasina getirmiş?
Diyelim ki, o esirdir, en vahşi ve sahtekar düşmanin kontrolündedir, kişiligi zayiftir ve öldürülmekten korkuyor, devletin gözüne girmeye çalişiyor. Bu yüzden, görüşme notlarini dikkate almamak gerekiyor, ki halkin veya PKK tabaninin çogunlugu bu düşünceye sahip oldugunu düşünüyorum. Ama nasil olur, PKK yönetimindeki koca adamlar tüm politikalarini düşmanin kontrolünde olan birinin belirledigi çizgiye göre belirliyorlar? Bundan daha büyük bir suç var mi?

Şimdi insan olarak, ve Kürt olarak karşinda iki seçenek kaliyor; ya bu hareketi tekrar ulusal bir çizgiye gelmesi için mücadele etmek, ya da alternatif bir çalişmayla ulusal sorunun çözümü için mücadele etmek. PKK önderliginin çizdigi çerçevede bir çözüm mümkün degildir, ne TC için, ne de Kürtler için. Bunun alternatifi, Apo'nun kendisi de daha önce söyledigi gibi, topyekun direniş, ikinci aşamasi ise ulusal ayaklanmadir. Böyle olunca PKK yönetimi sahip oldugu konumun sorumlulugu geregi bu yönde hazirlik yapmak zorundadir. Yani önce siyasi çizgilerini ulusal bir çizgiye kavuşturmak zorundalar, sonra Abdullah Öcalan'dan bagimsiz yeni bir siyasi ve askeri Önderlik belirlemelidirler. Murat Karayilan yillardir zaman zaman TCyi tehdit etmektedir, uyarmaktadir ama kisa süre sonra tekrar teslimiyetcilige soyunmakta, sözünde durmamaktadir. Bu yüzden bugün Murat Karayilan ne dese ciddiye alinmamaktadir. $imdi
Apo diyor ki bari$ veya cözüm geli$mezse halk kendi kararini verir. Bu ne demek?

Bunlar gerçekten Apo'dan bagimsiz, ve Imralidan gelen seslere aykiri, öz iradeleriyle bir kara alma gücüne ve kişilige sahip mi? Yeni bir durum degerlendirmesi yapmak için önce kiyametin kopmasini mi beklemek lazim? Umarim PKK yönetimi Imrali'dan gelen seslerin aksine, TC'nin adim atmasini beklemeye son verir, Güney Kürtleriyle ilişkilerini geliştirir ve Apo'nun kontrolünden çikar, böylece kendini toparlar, bir tarikat yerine tekrar bir ulusal kurtuluş hareketine dönüşür.
Olmazsa....
PKK'nin ideolojik ve siyasi alternatifleri vardir, daha önce belirtmi$tim ve $imdilik tekrarlamak istemiyorum. PKK'nin askeri çizgisinin alternatifi de, halktan gençlerin özgür inisiyatifiyle oluşturulacak öz savunma birlikleridir, şehir gerillasidir, bunlarin en üst düzeyi de, Fedailerdir.

Milletimizin, kişilerden bagimsiz, kutsal bir davasi var. Davaya hizmet etmek ayri, davayi bir şahis ugruna bitirmek, başarisiz kilmak ayridir. Davamiz önünde engel haline gelmiş bir PKK kadrosu sözkonusudur. Abdullah Öcalan bazi çözümlemelerinde kadroyu aşagilarken şu sözleri söyler: “Kendimi öyle ayarlamişim ki, mezarda olsam bile sizden hesap sorulacaktir“. Bu çok dogru bir sözdür. Bir başka ilginç sözü ise „ölümümü düşmanimin en büyük korkusu haline getirmişim“ sözüdür. Bu da dogrudur. Apo'nun ölümü Kürtler için büyük bir firsat olabilir...

Saygilar
Ibrahim Serhat

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.