ESNEKLİK?
Kamuoyuna sunmuş olduğum açlık grevine başlayacağıma ilişkin bazı dostlar ve bazı eleştirenler olmuş tabiki katılanlarda.
Öncelikle katılan dostlara teşekürlerimi iletmek isterim elbette eleştirenlerede.
Çünkü birey yaptığı her şeyi tüm topluma beğendiremez yada savunduğu siyasal düşüncesini herkese kabul ettiremezde, eğer herkesin alkışladığı bir düşünce ve kişilik varsa o kişilik ve düşünceden sakınmak gerekir ve o kişinin kişiliğinde kuşku duymak gerekir, onun adı siyasal manada oportonizmdir, halk dilindeyse kıvraklıktır?
Gelelim asıl konuya yani almış olduğum kararı sert bulupta daha yumuşamam gerektiğini savunanlara, bazı arkadaşlar konun ne kadar eski ve ne kadar çaba sarf ettiğimi bilmiye bilir lakin bilen dostlarında böyle düşünmelerini doğrusu ben yadırgadım?
NEDENMİ?
Kardeşim Aydın Şahin, Sevim adıbile, Sedat Bayraktar, levent Büker ve Avukat İhsan Durukal kayıp edildikleri günden beri bu davanın takipçisiyim ve bu karanlık kayıp olayının aydınlanması için gitmediğim PKK sorumlusu kalmadı ve hep bizi oyalama çabası içerisinde oldular Basel derneginde toplantı yaptık yüzün üzerinde kitle vardı sorumlu 2 ay müsade edin iki ay içerisinde çözeceğiz dediler tamam dedik bekledik. sonuç yok söyleyen sorumlu başka alana aktarıldı çünkü bu her zaman yapılan bir durumdur olmasa aktar kurtul.
Basel derneğinde Dönemin İHD yetkililerinden bu gün Diyarbakır anakent belediye başkanı Osman Baydemir ve Batman miletvekili Leyla Akad kayıplarla ilgili söyleşisi panel vardı orada derdimizi anlatmaya kayıpların akibetlerinin aydınlanması için gidip soru soracaktık ki tek kelime sormadan tekme tokat dışarı atıldık sözde bu insan haklarında sorumlu bay ve bayanın sessiz bakışları arasında?
PKK sorumlularında Rıza altunla defalarca görüştük bu olayın aydınlanması için komisyonlar kurulu ama sonuç nafile aydınlanmadı aydınlatılmadı? Bu sürede Strassburgda bana namlu dayatıldı ve tehdit edildim? Avrupa ve balkan örgütleriyle defalarca görüştüm ama bu olay aydınlatılmadı, aydınlanmadı? Niyetinden bağımsız aydınlatamadı!
2005 yılında AHİM Avrupa insan hakları mahkemesine başvuru yapmıştım ve başvurumu çekmem için aracı dostlar kondu ve görüşme talepleri oldu gidip o dönemin sorumlularında Muzafer Ayatayla görüştüm ’ki en sorumlu davranan' bu olayı aydınlatmak isteyen birey olarak gördüm ama onun çabalarıda sonuçsuz kaldı ve yapılan bir açıklamanın dışında bir sonuç alınmadı, alamadık? sadece kayıp ilan edip şehitler kervanına kattılar ama nasıl olduysa o açıklamanın dışında başka bir yerdende asemeleri okunmadı anladıkki oda bir zorunluluktan başka bir anlam ifade etmedi?
Olayın peşini bırakmadık ve bu olayın aydınlanması için sürekli iletişimde olduk dosyalar hazırladık ulaşabildiğimiz her yere ilettik ama nafile ulaşamadığımız yer kalmadı taki İmralı adasına dahi defalarca mektup ve dosyalar ilettik.
Kayıplardan Şaibeli kişilik Avukat İhsan Durukal ve şaibeli eşi hemşire Zennure Durukal hakkında defalarca kuşkularımızı ilettik ama neden ve kimler tarafından korunduğunu bilmediğimiz bir şekilde hemşire korundu ve Avukatın kayıp olayından hiç bahs edilmedi?
Bize saldıranlar bizi tehdit edenler, bize namlu dayayanlar ve bu kayıp olayında baş aktör olanlar korundu korunuyor.
Bu kayıpların organ nakli mafyalarına pazarlandığını düşündük, idia ettik ama bunu yalanlayan tek kelime dahi edilmedi?
Organ nakli mafyalarının bir ayağının PKK içerisinden çöreklendiğini söyledik söylüyoruz? o bölgede kayıplar sadece bu 4 kişiylende sınırlı olmadığını biliyor ve idia ediyoruz Balkanlarda mezarlıklar dolusu kürt evladının cesedi yatıyor, taş altı edildiler, organları pazarlandı? ve bütün bu kürt civanları özgür bir ulusun demokratik hakları için yolla çıkmışlardı. bu katledilen kayıp edilen kürt civanları idialleri için düşmüşlerdi yollara onlar organları pazarlansınlar diye bu yolla çıkmadılar? katil ve katiller onları katleti organlarını pazarladı ve taş altı ettiler? bu kürt yiğitlerini taş altı eden katiller halen korunmakta ve avrupanın çeşitli ülkelerinde sorumlu düzeydeler?
Bu katil sürülerini koruyanların mantığını anlamaktan zorlanıyoruz?Acaba?
Bizler yıllarca insan hakları demokrasi ve hukuk mücadelesi yürüttük ve bedeller ödedik bu gün biz bunları reva görenlerdende istediğimiz adalet adalet adalettir?
Esnekli bir hata kusur karşısında gösterilir ama böylesi bir insanlık suçu karşısında sessiz kalmak hem bir insan hak ihlaline ortak olmaktır hemde bir insanlık suçudur?
Varsın insanlık dramı karşısında susanlar sussun ama ben haykırmaya devam edeceğiz?
Adalet vicdan ve hukuk tecelli edinceye kadar.
Ve bu eylemimde kararlıyım bu güne kadar bu olay karşısında suskun kalan sözde insan hakları savunucusu durumundaki kurum kuruluş ve insanlarıda vicdanlarıyla baş başa bırakacağım.
SUSMA SUSMAK ONAYLAMAKTIR.
Kalender Şahin
[email protected]
www.kayiplar.net