Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 15 April 2009

Biz Kürdistan Çerçiler Birliği olarak her türlü monopol/kartel/monopol kapitalist/sosyalist canavarlara karşıyız.
Devletin çerçiler dünyasına müdahale ederek, piyasayı kontrol etmek amacıyla kendi TRT'sini MRT'sini kurmasına karşıyız. Çünkü, devlet bizden aldığı haraçlarla borazanlığını yapması için onlarca TRT'yi kurarak herkesi bastırıyor.
Bizim hiç sesimiz çıkmıyor. Bu adaletli ve insani bir durum değildir. Biz Çerçiler olarak sürekli serbest pazardan yana olduk, çerçilerin birey olarak bin bir dalda oynaması gerektiğine inanıyoruz. Bir Çerçinin hüneri, kuvveti, kabiliyeti ve Çerçiler dünyası içindeki müstesna yeri onun pratik içinde çevresine atığı kazıklarla ölçülür.
Devlet memuru olan kesimler kendilerini hiç zorlamadan, sırtlarını devlete dayıyarak ve bazende “Şiddet monopolunu“ kulanarak herkesi haraca bağlıyorlar.
Biz Çerçiler Birliği olarak bu tembel ve asalak tayfaya karşıyız.
Eşitlik ve adalet istiyoruz.
Devlet kimseden yana olmayacak, Çerçiler serbestçe rekabet/hırsızlık/çalıp-çırpmak hakkına sahip olacaklar.
Kimin ne kadar Mêr/Jin olduğunu o zaman göreceğiz.
Türk devleti, dünyada onlarca Kürdçe televizyon tarafından bombardıman altında kaldıktan sonra mecburen kendi TRT Şeş'ini oluşturdu.
Türklerin oyunlarını bilen herkes yine bu işte bir sahtekarlık var diye TRT Şeş'in gidişatına bakmaya başladılar. Rojîn Avcı tarafından avlanarak TRT Şêş'e postalandı, Nilufer ismi gibi TRT'de boy verdi.
Roj'un “Bijî Serok Apo“ nakaratlarından bıkan kesimler, “Bijî Rojîn/Nilufer'in“ TRT Şeşine büyük umutlarla bağlandılar. “Ama“ ve “fakatları“ bir kenara bırakırsak, Apo ile kafayı yiyenler Roj'a değil Rojîn'e bakmaya başladılar.
Bazı Kürd çevreleri, “erkeklerin korkaklığı“ ve “kadınların şêr“liği üzerine mangalda kül bırakmadılar.
Kürdlerin Nilufer ve Rojîn vasıtasıyla Türk devletini fethedeceği imajı/havası/atmosferi oluştu.
Artık Nilufer/Rojîn ikilisinin Türk TRT'sinin imtiyazlı Çerçileri değil, Türk işgalcilerine karşı silaha sarılan Jeanne D'Arc'lar gibiydiler.
Geçenlerde Rojîn çaktı istifasını.. Ona göre birileri mutfakta tüm yemekleri hazırlıyor, keyfine göre tuzunu ve baharatlarını koyuyor ve sonrada Rojîn'i ekrana çıkarıyor “ye bakalım kızım!“ diyor. Rojîn bu önceden pişirilen a la Turca yemeklerden dolayı mide ağrılarına yakalandığını ve sürekli ishal olduğunu tüm dünya aleme deklere etti. Rojîn bundan böyle o mutfağa girmeyeceğinide duyurdu.
Bazıları da Rojîn'in Roj'a karşı komplo kurduğunu, “Roj“un arkasına “În“ ekliyerek içinde gizlendiğini “Şeş, Şeş“ diye sokaklarda dolaştığını ve bu arada tehdit yiyince “Tırs“a kapıldığını soyluyorlar..
TRT'de yaptığı açıklamada Rojîn'in uykucu olduğunu, işe geç geldiğini ve bazende memur olduğunu unutuğunu tüm millete duyurdu.
Bu iddiaların hangisi doğru?
Bence hepsinin biraz doğruluk payı var. İster sorun a la Turca yemeklerin neden olduğu “karın ağrısı“, ister Rojcuların “Tırsından“ ve isterse “Rojîn'ın uykuculuğundan“ olsun, TRT-Şeşçiler için iyi olmadı...
Atalarımız ne demiş: “Suwarîyê Hespê Xelkê hertim peyaye“......
Roj artık “İn“ine çekilerek iyi bir uyku çekebilir.

Bazırgan

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.