Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 8 April 2009

İlkokulu Türkiye şehirlerinden birinde okumuştum.
Sınıfımda iki tane kız vardı ve çok güzeldiler.
Aynı zamanda da giyiniş ve ince davranışlarından-ki buna kibar ve düzgün Türkçelerini de kattığımda elit bir kesimin çocukları olduğunu şimdi ki aklımla anlıyorum.

Okuldaki tüm erkek çocukların sanırsam ilk platonik aşkları bunlardı.
Bu platonik konusunu ben hiç aklımın ucundan bile geçirmedim, bilmiyorum beklide bende de bilinçaltında bir şeylerin devinimi olmuştur, ama 'esmer' ve 'kıro' olmam bende haddini bil oto kontrolüne sürüklüyordu.

Bu iki kız, Şeyma ve Ebru, sürekli bana iğrenti ile bakarlardı.
Bende onlara karşı daima özgüvensiz, cesaretsiz ve onlar sanki benden daha üst bir ırkmış gibi, bir aşağılık kompleksi hisseder ve yaklaşırdım.

İlk zamanlar sanırsam olayı fakirliğe vurmuştum "bunlar fakir olduğumuzdan dolayı bana böyle yaklaşıyorlar" dedim, ama bir süre sonra baktım hayır diğer fakirlerle arası iyiydi!?.
Sonuçta daha ilkokul çağındaki çocuklardık, sosyal katman çelişkisini nasıl nereden bilirdik ki.

Ebru ile Şeymanın bana yaklaşımının Kürd kimliğimden kaynaklanığını anlamam çok uzun sürmedi.
Bir gün veliler toplantısına gelen annemin ve çocukların dalga geçerek şalvarından asılmalarından anladım.
"Pis Kürd" ve "kuyruklu Kürd".....filan diyorlardı.

O zaman süreci dilimi için 'Kürd' ve 'kıro' olmam Ebru ve Şeyma gibi iki güzel kıza karşı Platonik aşkı benden esirgediyse de, uzun vade de o olayların yaşanması benim için bir çok olumlu yönleriyle sonradan bana geri döndü.

Bu ve benzeri olaylar zinciri beni Kürdistan davasına ve Zagrosa kadar götürdü.
Zaten Kürdlerin yüzde 90'nı bunları yaşamıştır.

Sonra...

Hayat acımasızdı, Ebru ve Şeymadan öğrendiğim acı dersler ve sonrasında tekrar Şeyma ve Ebru ile yaşamam gerektiğini dair emirler.

Yani bana tekrar 'Demokratik Cumhuriyet' denilen bir sistemde Ebru ve Şeyma ile beraber yaşanabilirliği dayatmalarına rağmen, Ebru ve Şeymalar buna rağmen hala bana iğrenti, dışlayıcı ve 'kıro' muamelesi yapıyorlardı.
Bilmiyorum, birliktelik olabilir beklide.

Ama bu birlikte yaşamanın, ta ilkokuldan beri birbirine kavgalık biz insanlarla olmayacağı kesin.
Yeni ve genç bir nesil, umarım bunu başarır.

Değilse biz Kürdleri, Türk olan Ebru ve Şeymadan daha kötü dışlayan yeni bir elit, imtiyaz, sömürgeci güç ile karşı karşıyayız.
Bunlar hemde Kürd Ebru ve Şeymalar.

Türkten daha iğrentili bir şekilde Kürd'ten iğrenti duyuyor.
Bu elit Kürd olan Ebru ve Şeymalar, eskileri gibi sadece bizi aşağılamıyor aynı zamanda da fiziki olarak doğum partilerinde kanımızı döktürecek kadar acımasızlar.

Canbek (not verified)

Thu, 2009-04-09 17:00

Merhaba Bak iste, bizim disimizda, bize karsi gelistirilen ve bazan hepimizin farkina varamadigimiz- varmadigimiz- su veya bu sebeble es gectigimiz ESAS noktayi yakalamissin: "Hayat acımasızdı, Ebru ve Şeymadan öğrendiğim acı dersler ve sonrasında tekrar Şeyma ve Ebru ile yaşamam gerektiğini dair emirler." Simdi oldu... O zaman, benim neden israrla Kurdistan adli, ulkesi tarihi olarak belli, devleti eksik sosyolojik-cografi olgunun, icimizi aklimiz erdiginden beri burkan acimasizliklarin olmazsa olmaz panzehiri gordugumu anlayacaksin... selamlar Canbek

Jankurdıstan (not verified)

Thu, 2009-04-09 17:46

In reply to by Canbek (not verified)

Merhaba Ben zaten Kürdistan ülkesinin ve devamında bir devlet gerçekliğinin farkındayım. Sorun artık bunu fazla Kürd kanı dökmeden kısa vadede demokratik ve reformist politikalarla Evriminin yolunu açmaktır. Evrimsel olarak bağımsız bir siyasal yol ve mücadele şimdi en makul olanıdır. Şimdilik, zamanında bana kıro muamelesi yapan Ebru ile Şeyma zoraki ve yapmacık olarak kabul etselerde beni, ben bunu uzun vade için katlanmak zorundayım. Şavaş ve devrim denileni denedik o zaman bu yoluda denemek zorundayız.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.