Partiya Karkerên Kemalistan (pkk) bi Imza (kasim Engin)Sosyolug Ismail Beşikçi tehditkir.
Ismaîl Beşikçi dostekê gelê Kurd yê qedime û jiyana xwe bo doza azadiya Kurdistan herdem terxankiriye. Malpera Xainê Imralî û bi îmaza kesekê keleşinkof li milan ev dehdîte kiri. EV tehdîta Pkk ji ji erk û esasên bingeha siyaseta wan ya dewletperestiya Tirkî têt. Damezrandina Pkk liser bingehê dijê tehdîtên dewletê hatiye danîn. Dr.Ismail Beşikçi di axaftineka xwede gotibu: Mesûd Barzanî liser rêya Rast diçe. Ew daxwazên wiyên dewletbunê jî xwezayîne û dicihdane gotibu. Ev dîtinû buçûna Beşikçi buye cihê nerazîbuna Partiya Karkerên Kemalist(pkk) Nivîsa ku Ismail Besikçi tehdit dike ji wê nivîsê hindek beşên balkêş û teybet lijêr bixwînin.
„İsmail Hoca gerillada geçmişte oluşan kredisini yitiriyor. Bunu yapmakla da dediğim gibi İsmail Hoca ayıp ediyor.
Teknik gösterdi ki devletçi, milliyetçi çözümler insanlığa hizmet etmemekte.
Devletlerin hiçbir topluma fayda vermediğini biz sözde kurulan sosyalist devletlerden gördük.
İsmail Hoca'ya neden ısrarla devletçi, milliyetçi hatta mikro milliyetçi çözümleri dayattığını sormamız yerinde olmaz mı?
Neden ısrarla PKK'nin stratejisini ve değişimini bir türlü hazmedemiyor?
Neden milliyetçilik anlamına gelecek olan dayatmalarda bulunuyor?
Görmenin de ötesinde neden çatışkılara yol açabilecek düşünce kalıplarında takılı kalıyor?
Ziya Gökalplere benzetebileceğimiz kaçınılmazdır.
İsmail Hoca 20. Yüzyılın başında bir nevi Pantürkizmi savunan Ziya Gökalp'e giderek benziyor.
Hala bu düşünce yapısında neden ısrar etmesi ne anlama geliyor diye İsmail Hoca'ya sormak gerekmez mi?
Tüm bunları hem sorduğumuzda hem değerlendirdiğimizde İsmail Hoca'nın ayıp ettiğini düşünüyoruz.
O zaman Hatta bugünlerde halkların boğazlaşmasına yol açabilecek çözüm önerisi sunanların yanında yer alması bir talihsizlik değil midir? Ve daha da sorularımızı sormaya devam edebiliriz.
Anlamakta zorlanıyoruz:
Bir aydın bir sosyolog neden toplumsal değişimin doğrultusunu göremiyor?
PKK sınırlara dokunmadan demokratik özerkliği savunurken,
Kürdistan için sözde federalizmi savunanlar yine sözde PKK'nin Kürdistan'dan vazgeçtiğini söyleyenler hatta Önder APO'nun Kemalizme kaydığını söyleyenler devletle kol kola dolaşıyorlar.
Daha kapsamlı çözümlemeleri ise içimizde 1993 yılından sonra gelişen erken iktidar hastalıklarına karşı yapmıştır.
Hatırlıyorum önderlik o zaman, “böyle bir devlet kurulacaksa kurulmasın daha iyidir, kurulursa da ben yerin dibine batırırım“ diyecektir. Çünkü erken iktidar hastalığı özelde devletçi bir hastalıktır.
Özcesi devletçi çözümlerin insanlığa hayrı olmamıştır. Biz bunu hem yaşayarak öğrendik, hem de görerek okuyarak bilince çıkarttık. Ve biz şunu da öğrendik: Her türden milliyetçilik, kırıntı düzeyinde de olsa, sonuçta yapacağı felakettir. Ulusalcılık ise bir dönemler ilerici olarak ele aldığımız gerçeklik olsa da esasta halkların başına musallat olmuş bir kapitalist yaratık olduğunu da gördük.
Eğer biz devletçi çözümle yaşamamızı ortaya koyup, reddettiğimiz sistemleri yeniden yaratacaksak ya da böylesine sistemlerin yedeğine düşeceksek neden bizi ideallerimize ters düşürecek olan yöntemlerde ısrar edelim ki...
Bu paradoks, bu muammalı durum İsmail Hoca'yı hiç mi hiç düşündürtmüyor mu?
İsmail Hoca'nın yaklaşımları giderek çizmeyi aşıyor“.
Re: Partya Karkeren Kemalistan Ismail Besikci Tehdit ediyor!