Yanı yapılanma ile ilgili kek alan,bawer,GG vb kardeşime bir soru ile başlayım.
Sizce tc tarihi boyunca kürt inkarının silah zoru ile bastırılmasının ana karagahı gk merkezinin başkanı başbuğ,neden ta bakanlar kuruluna kadar gidip,kürtçe televizyon önerisinde bulundu?
Tanrı kürdistana tüm zenginlikleri verdi,özgürlük tercihini onlara bıraktı..
İşgal altında bulunan bir ulusun bireyleri Tüm almış olduğu akademik bilimsel,kültürel,siyasi birikimlerini direniş çizgisnie getirmediği sürece,mezopotamyanın kalbi kürdistanda ayakta kalamaz.Ta ki özgür kürdistan yaratılana kadar.Kafasına namlu doğrultulmuş bir halkın yapması gereken en öncelikli çözüm,düşmana karşı aynı cevabı verecek yol PARTİZANCA karşı koyuş için silah kuşanmasıdır.
Düşman dersimi işgale başlayıp karakolalar yapmaya başladığında,Kürt alimi seyit rızanın ilk tepkisi silah kuşanmak oldu.Ünlü kürt bilgesi şex said ülkesinin özgürlüğünü ancak direnişle elde edebileceğini düşünerek baş kaldırmıştı.
Dehaklar kürt evlatlarını yemeye başladığında isyancı lider nemır melle mustefa barzani silah kuşanarak sırtını kürdistan dağlarına verdi.Çünkü zülüm ve katliam karşısında söz bitmişti.
Nihayetinde kuzey kürdistanda kürdün beyni binlerce parçaya ayrılıp,işkencenin,zülmün,asimilasyonun eşiğinde,bir zindana çevrildiğinde ,Kürdistanın onurlu evladı,büyük komutan egit çoktan silahını kapıp partizan kolundaki yerini almıştı bile.
Dünyanın her yerinde zülme karşı halkların cevabı bu olmuştur.Hitler ırkçı zalim yüzünü gösterdiğinde,halkların buna cevabı gecikmemiştir.Vietnamdan cezayire,latin amerikadan uzak doğuya kadar halkların özgürlüğünün sadece kuru teorilerle elde edilemeyeceği kanıtlanmıştır.
Esasen insanlık tarihi boyunca bu böyledir.
Çünkü tüm toplumsal,ulusal baş kaldırılar ,insan onurunun yedi kat yerin dibine gömüldüğü aşamada ortaya çıkar.Halkların en büyük değeri budur.
Tek referans çizgisidir.Diğer insani üretimler sonra gelir.
Hele kürdistanın kendine özgü koşullarında ve azgın düşmanlarına bakıldığında,direnişi esas almayan hiç bir düşünce ve ideolojinin yaşam şansı yoktur.
İşte bu nedenle buradaki kardeşlerimin yeniden bir yapılanma fikrini destekliyorum.
Düşmanı bir kaç ayrı cepheden kuşatmamız onun gücünü bölecektir.Ne kadar ayrı direniş cephesi olsa,o kadar güçlü oluruz.Düşman geri adım atığında bu morel beraberliği getirecektir.
Bu vesile ile kurulacak bir yeni oluşumun, teredüte yer vermiyecek şekilde direnişi esas almalıdır.
saygılar.