Sovyet-Kürd İlişkileri(27)
Sovyetler Birliği Ankara Temsilcisi Yoldaş Aralov’a23 Aralık 1922 Kısaltılmış(Çevirmen) Şêx Ubeydullah’ın 1880 devrimine, oğlu Şêx Abdulqadir’e, Şêx Abdulrezaq’a, Seyid Taha’ya ve daha sonra Simko’nun devrimine ve Tebriz’de kalleşçe öldürülen Simko’nun yardımcısı ve aynı zamanda kardeşi olan Cafer Ağaya değiniyor. Simko’nun devleti, birinci dünya savaşının başlangıcında Ruslara karşı savaştı.. Daha sonra Ruslar Musul’a kadar ilerledikten sonra onlarla ilişkiye geçiyor ve görüşmeler yapıyor.. Simko Ruslara eğer askerlerine silah ve patlayıcı verseler ve aylık olarak 1000 ruble verseler kendilerine yardımcı olacağına dair öneride bulunuyor.. Ruslar Simko’nun bu koşullarını kabul ediyor ve Simko bir kaç ay Türklere karşı savaşıyor.. Fakat Simko bu arada bir kaç defa Türkler ve Ruslar arasında gelip gidiyor.. Ekim devriminden sonra Şerefxan’daki Sovyet askeri depolarındaki silahları talan ediyor ve Çehriq Qale’ye gidip yerleşiyor. Simko, 1918 ve 1919 yıllarında İngilizlere yaklaşıyor ve kendilerinden yardım alıyor. İran devleti 1920’de Rus generalı Filipov’un komutasında büyük bir kazak gücünü Sımko’yu bastırmak için Kürdistan’a gönderiyor.. Simko yenilgiye uğratılabilinirdi. Fakat, İngiliz yanlısı olan İrak başbakanı aracılığıyla İngilizlerin karışması neticesinden Kazakların saldırısının önü kesildi.. Simko 1921’de bir taraftan İngilizlerden diğer taraftan, gizli olarak Doğu Cephesi komutanı olan Kazım Karabekir aracılığıyla Türklerden yardım alıyordu. Bu iki taraftan alınan yardım, uyuşmuyordu. Kazım Karabekir Türkiye’nin siyasetine rağmen bunu yapıyordu. Çünkü, Kazım Karabekir sınırda sorunların olmasını istiyordu.. Nedenine gelince Doğu Cephesinin başka bir alana kaydırılması gerekiyordu, bu girişimlerle alınan karar engelleniyordu. Türkler, Kürdleri Ermenilere karşı harekete geçirebiliyorlardı. 1919 yılında İngilizler Kürdistan’dan geri çekildiklerinden kendileriyle beraber bir grup Ermeni ve Asuri’yi Musul ve Bağdat’ta götürdüler. İngilizlerin silahlandırdıkları bu güçler Güney sınırlarında Türkiye için tehlike oluşturmaya başladılar. Türklerde Simko’ya yardım etme kararı aldılar.Ağustos 1922’de İran devletinin bir askeri gücü Çariq(Çehriq)i aldılar ve Simko Türkiye’ye kaçtı.. Simko, kasım ayının başında İran Kürdistan’ına geri döndü, İran devletiyle görüşmelere başladı, Fars devletine bağlılığını ve İran ordusunda çalışmak istediğini bildirdi.. Fakat, İran devleti Simko’ya güvenmiyordu, kendisinden İran ordusunun saflarına askersiz (Kürd savaşçıları) yer almasını istiyorlar.. Simko bu öneriyi kabul etmiyor, görüşmeler başarısız sonuçlanıyor ve Simko yeniden Türkiye’ye Qerehisar’daki eşinin kardeşi olan Sado Beyin evine yerleşiyor.. Öyle görünüyor ki Türk devletiyle yeniden görüşmelere başlıyor.. Türkler, Musul bölgesinde yaşanan gelişmeleri kendileri için tehlikeli bulduklarından dolayı, İngilizlere karşı Simko’nun yardımını almak için onu mecbur etmeye çalışıyorlardı.. Türkler Simko’ya arazi, ev ve yaşamı için her türlü ihtiyaçlarına dair söz veriyorlardı.. Öyle görünüyor ki Simko yine eskisi gibi hile ile Türklere pozitif cevap vermiştir.. Bundan dolayı Simko belirli bir dönem özgür bir şekilde orada yaşadı. Simko Türklerle olan görüşmeler esnasında da faaliyetlerinden ve amacından vaz geçmedi.. Simko’nun Şêx Mahmud ile ilişkisi var. Şêx Mahmud bir mektup ile Simko’dan ya buraya gel, yada Kürd aşiretleriyle birlikte bizi destekleyen İngilizlerle ilişkiye geç isteminde bulunuyor. Şêx Mahmud Simko’dan önce oradaki Kürd aşiretlerinden söz al ve İngilizlerin işlerinden haberdar olmak için buraya gel talebinde bulunuyor.. Van, Şemzinan, Nehri, Deli, Abaga ve Ardişa’nın bütün aşiretleri Simko’ya can ve gönülden kendisiyle birlikte olduklarına dair söz vermişler.. Fakat, Türk ordusundan kaçan Kazım Bey adlı subay, kendisini temize çıkarmak ve devletin cezasından kurtulmak için Simko’dan kaçarak Simko’nun tüm planları hakkında Türk devletini bilgilendirdi. Bundan dolayı, Türk ordusu tarafından Simko kuşatıldı ve çatışma esnasında Simko’nun iki oğlu, eşi Cewahir Xanim ve kardeşi Ahmed’in eşi öldürüldüler.. Simko’nun diğer iki eşi ve oğlu Xusrew ile birlikte Türk güçleri tarafından esir alınıp, Sarıkamış yoluyla Ankara’ya gönderildiler.. Simko’nun kendisi, kardeşi Ahmed Ağa ve onlarca savaşçıyla bilinmeyen yerlere çekildiler. Şimdi Türk ve Fars devletleri Simko’yu tutuklamak için dayanışma içindeler. İngilizler Şêx Mahmud’u Qistan’a getirmişler.. İngilizler iki yıl önce Şêx Mahmud’un önünü açmışlardı.. Şêx Mahmud’un Seyid Taha ile ilişki ve yardımlaşması var. Seyid Taha, Simko’nun yenilgisinden sonra İran devletine teslim olmuştu ve şimdi Şêx Mahmud’u destekliyor. İngilizler bu grup silahlı Asuri gücünü Şêx Mahmud’un emrine vermişler. Türkler Ordusunun 9 birliğini Van’ın yakınına yerleştirmiş ve Şêx Mahmud’a karşı savaşa gönderiyorlar. Türkler başarıya ulaşabilirler.. Ayrıca, Türkler Iğdır ve Beyazid’teki tüm güçlerini Şêx Mahmud’a karşı harekete geçiriyorlar.. Simko Şêx Mahmud’un yanında olduğundan dolayı, Simko’nun tutuklanmasından veya öldürülmesinden kuşkuya düşmemek lazım.. Türkler, şimdi Bane’yi almak istiyorlar. Eğer Şêx Mahmud başarılı olursa, orada da ayaklanma başlayacak.. İran devleti de İngiliz ve Şêx Mahmud güçlerinin ilerlemesinden ve Rewandiz’a yaklaşmasından rahatsızdır. Simko’nun ordusunun ünlü komutanlarından biri olan Omerxan’ın komutasındaki 600 Kürd’ü Kazaklarla birlikte İran ve Türkiye sınırına gönderiliyor.. İngilizlerin Türkiye Kürdistan’ında başarılı olmasının bizim için tehlikeli bir durum olduğunu söylemeye ihtiyacı yoktur. Bu büyük bir tehlikedir, küçük olarak görülmemelidir. Diğer bir tehlike ise biz Kürd sorununa ilişkin siyasi faaliyetlerden vazgeçmişiz ve böylelikle Kürdleri İngilizlere bırakmışız.. Buraya geldiğim zaman Sovyet Rusyası Kürdler tarafından seviliyordu. Fakat, Simko’nun yenilgisinden sonra Kürdler arasında yayılmış ki Simko Bolşeviklerin sayesinde yenilgiye uğradı.. Ben elimden geldiği ölçüde bu haberleri yalanlamaya çalıştım.. Fakat, tavırlarını değiştireceklerine hiç inanmıyorum.. Ankara’da olduğum zaman aldığımız talimatlar şu yöndeydi: Kürdler ile dostane ilişki kurun..... Eğer Kürdlerin kendisi doğrudan bağımsız Kürdistan meselesini gündeme getirirlerse cevap olarak zamanı gelmemiştir söyleyin.... Gerçi Kürdler alabildiğine sertler, ama cahil(ahmak) değiller. Onlara bu sorunun zamanı gelmiş yada gelmemiş olduğun söylemek çok zahmetlidir.....??? İngilizlerin bu sorunun zamanı geldiğini (bağımsız Kürdistan) söylediklerini gördüğümüz zaman, açıktır ki burada İngilizlerin amaçları üzerine düşünmek gerekiyor. İngilizler Kürdlerden fiili olarak yararlanıyorlar.. Bu gidiş ile bizim çıkarlarımıza getirmek zordur. Ben Kürd meselesinden dolayı İngilizlerle ilişki kuralım demiyorum. Fakat, bana göre bizim siyasi faaliyetlerimizin yokluğu ve Kürd meselesine ilişkin bağımsız bir politikamızın olmayışı bizim çıkarlarımıza büyük zarar verdiği kuşkusuzdur. Türkler, Maku’yu Türkiye topraklarına katmak için görüşmeler yapıyorlar.. Ben bu meseleye ilişkin Mako’daki yoldaş Dubsun’a görüşünü sordum.. Dubsun: Serdar Mako’daki Fars devletinin iktidarı sınırlı ve sözde olmasından yana.. Mako Serdarı’nın Simko ile ilişkileri var. Biliyorlar birinin zayıflanması veya yenilgisi, diğerinin zayıflanması ve yenilgisi olduğunu... Malsovyo Maltsov Federal Rusya KonsolosuBeyazid Çev: Aris Arda