Ne Mutlu Sana Mam Celal“!!!!!

25 şubat günü tüm dünya haber ajansları „Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin saĝlık sorunlarından dolayı acil bir şekilde Ürdündeki Kraliyet Hastanesi El Huseyine kaldırıldıĝı“ haberini geçirdiler. Bu haber tüm dünya görsel ve yazılı basınında geniş bir şekilde yer aldı..Hem Kürdistan’da, hem de dünyanın bir çok kıtasına yayılan yüz binlerce Kürdistanlının saflarında bu haber şok etkisi yaptı... Bu beklenmiyen haber Kürdistan’ın her tarafında sınıf, tabaka, din, lehçe, dil ve siyasal görüş farkı gözetilmeksizin halk kitlelerin saflarında büyük bir üzüntü ve kaygı ortamını yaratabildi..Ilk defa bir Kürd’ün saĝlık sorunu dünya arenasında bu kadar yankı yapabiliyordu.. Mam Celal, bizim modern tarihimizde ulusal gururumuzu kamçılayan bir çok „ilk“ ve „Tarihi“ olaya imza atmıştı.. Ama, bu saĝlık sorunuyla Kürd milletini kedere boĝarken, aynı zamanda görülmemiş bir „ulusal ortak duruş“ ortaya çıkardı..Türkiye hariç tüm dünya liderleri, George W. Bush’tan Ahmedinijad’a kadar Mam Celal’a ya doĝrudan ulaşarak, yada mesaj göndererek saĝlıĝı hakkında „kaygılarını“ ve „kısa sürede yeniden saĝlıĝına kavuşma“ temenilerini seslendirdiler.. Türkiye Başbakanı Erdoĝan ise Türk Cumhurbaşkanı Sezer’in açık „anti Kürd“ duruşunu adet yerini bulsun amacıyla „tamir“ görevini kendisi üstlenerek doĝrudan Mam Celal’a ulaşarak „iyi şifalar“ diledi... 14 Mart günü Mam Celal, Ürdün’den Kürdistan’ın „helmet ve qurbanî“ şehri olan Suleymaniye’ye geri dönerken yüzbinlerce Kürdistanlı, kadın, erkek, genç, yaşlı ve toplumun tüm katmanları çiçek ve güllerle „tarihi liderlerini“ ve „fedakar evlatlarını“ karşılamak için Süleymaniye sokaklarına dökülmüşlerdi..14 Mart 2007 tarihi Süleymaniye’de „ana baba“ günüydü.. Mam Celal, hastaneye kaldırılırken hüzünden ve liderlerinin saĝlıĝına duydukları kaygıdan göz yaşlarını tutmazken, 14 Mart günü ise Kürdistanlılar Mam Celal’ın saĝlıklı bir şekilde Suleymaniye’ye dönüşü sırasında sevinç göz yaşlarını döküyorlardı.. Onun için ogün orada bulunan Türk gazetecisi Cengiz Çandar „Ben de oradaydım“ diye haklı olarak tarihe not düşüyordu.14 Mart günü Mam Celal’ı karşılamak amacıyla „kültür ve sanat’ın başkenti“, „şairlerin ve alimlerin diyarı “ Süleymaniye’ye yıĝılan yüzbinlerce Kürdistanlı, yaşamının 60 yılını siyasal mücadeleye adayan Mam Celal’larına gösterdikleri sevgi seli vefanın doruĝuydu..Mam Celal, alana yıĝılan kitlelerin karşısına gözleri dolu bir şekilde geçtiĝi zaman belkide 60 yıl boyunca uĝruna yaşamını koyduĝu davanın ürünlerini canlı bir şekilde gördüĝü zaman dünyanın en mutlu anını yaşıyordu.. Bu gözyaşlarda uĝruna tüm yaşamını ortaya koyduĝu davanın ürünlerini gördüĝü zaman ortaya çıkan sevinç gözyaşlarıydı..Kendi eseriyle buluşmanın „tarihsel anı“ esnasındaki mutluluk göz yaşları.. Bu kadar uzun ve kanlı bir mücadeleden sonra böyle bir anı yakalayabilecek dünyada kaç lider var?Mam Celal, bu „tarihsel anı“ oluşturan etmenlerin ve bedellerin bilinciyle yaptıĝı çok kısa konuşmasında „Ben her zaman sizin bildiĝiniz Peşmergeyim“ vurgusunu yaparak „yeniden size söz veriyorum, kanımın son damlasına ve son nefesime kadar sizin tüm amaçlarınızı elde etmek için mücadele edeceĝim“ diyordu...Mam Celal, Qandil’den bir Peşmerge olarak zulmün kalesi olan Irak Cumhurbaşkanı sarayına gidip oturmasını, kendisine Beyaz Saray, BM toplantı salonlarını ve dünyanın tüm devletlerinin kapılarını açan ana kaynaĝın 14 Mart günü Süleymaniye’de toplanan 100 binlerce Kürd olduĝunu biliyordu.. Bu yüzbinlerce Kürd’ün desteĝi neticesinde Mam Celal, bir „tarihsel ilki“ gerçekleştirerek „Kürd dilini“ Beyaz Saraya ve „Kürdistan halkının selamını“ BM toplantısına götürebildi...Ama, bu halk kitlelerinin desteĝini almak için Mam Celal’ın bir aydın olarak en kötü günlerinde dahi karamsarlıĝa kapılmaksızın mücadelede ısrar etmesi ve istikrarlı bir duruş sergilemesi, ülke zemininden kopmaması önemli rol oynamıştır.. Güney Kürdistan Devrimi bir dizi kahraman evladını kurban verdi... O zorlu mücadele yıllarında Mam Celal, kendi mücadele arkadaşlarının moral kaynaĝı oldu..Düşmanın her taraftan saldırdıĝı o kara günlerde Mam Celal, mücadele arkadaşlarına „Bütün Kürdistan devrim tarihine bakın, yenilgiler esnasında çok az devrim önderi, siperlerde can vermiştir..Bu sefer biz bu ülkenin toprakları üzerinde ölmeliyiz“ diyordu( Mamoste Cafer)Yine Mamoste Cafer: „1978‘de bir sabah Irak Ordusu Nawzengi kuşatıyor..18 savaş helikopteri üzerimizde çok yakında uçuyorlardı.. Bu helikopterlerden biri Mam Celal’ın kaldıĝı çadırın önünü defa vurdu..Mam Celal o esnada tıraş oluyordu.. Mam Celal tıraşını bitirmeden yanımıza gelmedi“ diye yazıyor.Mam Celal’ın bugün Kürdistan halkının sevgi ve duygu seliyle karşılanmasının altında yatan gerçek o uzun mücadele yıllarında gösterdiĝi kararlı liderliĝi ve bugünde Baĝdat’ta üstlendiĝi „Kürd Avukatlıĝı“dır..Herkesin Kerkük’ü kendisine çektiĝi Saddam sonrası ilk döneminde Mam Celal’ın Yürütme Konseyinde yaptıĝı tarihsel „Kerkük Savunması“ çok önemliydi.. O, Osmanlı, Arap, Pers ve Avrupalı bir dizi kaynakları kanıt olarak sunarak „Kerkük’ün Kürdistan’ın bir şehri“ olduĝûnu ortaya koymuştu.. Ayrıca Osmanlılar döneminde Kerkük’ü Kürdistan’ın sınırları içinde gösteren haritayi masaya sererken, çevresindekilerin bakışlarını bir çoĝumuz basında görmüşüzdür„Modern“ ve „karizmatik“ bir siyasal lider olarak o, Ölümsüz Mustafa Barzanî önderliĝindeki „Büyük Eylül Devrimi“ esnasında da „Devrimin Diplomatı“ olarak dış ilişkilerde önemli rol oynadı.. Daha sonraki dönemlerde yine bu yöndeki faaliyetlerini sürdürdü..O, bir devlet adamı olarak Irak’ın başına geçtikten sonra Iraklı Araplar dahil olmak üzere dünya siyaset erbabının taktirini kazandı.. Çünkü, Mam Celal, Irak merkezi yapılanmasının başında bulunan şahsiyetler içinde var olan etnik ve dinsel yapılamalara eşit mesafede durmayi bilen tek politikacıdır.. Allawi, Caferi, Maliki vb.. pratikleri biliniyor.. Mam Celal, Anayasa çerçevesinde tüm kesimlerin haklarını korumaya çalıştı.. Bundan dolayı dir ki; Ayetullah Sistani, Mam Celal’a gönderdiĝi mesajda kendisine „Asayiş ve Güvenliĝın Garantörü“ diye hitap etmektedir..Herkesin birbirini yediĝi Irak’ta Mam Celal, Kürd katili Saddam celladının idamını imzalamayacaĝını söylediĝi zaman, her ne kadar bazı Kürd çevrelerinin tepkisini çekti ise de dünyaya Kürd milletinin büyüklüĝünün mesajını verdi. Bu tutumu dünya demokratik ve humanist çevrelerinde büyük yankı yarattı ve taktirle karşılandı... Mam Celal’ın büyüklüĝü ve bugün Kürdistan halk kitlelerinin kendisine karşı gösterdikleri sevgi ve sempatinin bir çok nedeni vardır.. Bunlardan bir tanesi de Kürdistan Baskanı Kek Mesud Barzanî ile elele vererek uzun yıllara dayanan Kürdistan halkının ulusal davasına büyük zararlar veren „Xwekujî“ yada „Kurdkujî“ savaşına son vermeleri, Kürdistan idarelerini tek bir hükümet altında birleştirilmeyi saĝlamalarıdır.. Bu süreç çok çetin ve zordu.. Ortada büyük yaralar vardı.. Sayin Kültür Bakanı Felakedin Kakayi’nin vurguladıĝı gibi Mam Celal bu „iç barış ve hükümetlerin birleşmesinde hayati bir rol oynadı“... Hâlâ Kürdistan idareleri birleşmeden önce, YNK saflarında Başbakanlık görevinin kendilerine verilmesi gerektiĝi seslerinin yükseldiĝi bir dönemde, Mam Celal, Parti ile yaptıkları antlaşmaya baĝlı kalarak Kürdistan Başbakanı Kek Neçirvan Barzanî’yi, resmi olarak Başbakan olmadan önce kendisiyle beraber Amerika’ya götürerek „Kürdistan Bölge Başbakanı“ olarak tanıtı.. Mam Celal, Ürdün’de hastanede olduĝu zamanda Kek Neçirvan Barzanî’nin gidip onu orada ziyaret etmesi bu karşılıklı güven neticesidir. Ayrıca Mam Celal’ın bu hastalıĝı esnasında Kürdistan Baskanı Kek Mesud ve Partinin diĝer kadroları Yekiti kadroları kadar Mam Celal’ın saĝlık durumuyla ilgilendiler..Güney Kürdlerinin bu ortak duruşu ve ortak refleksi tüm dünya Kürdlerinin dört gözle beklediĝi bir olaydır... Mam Celal, bu sürecin mimarlarından biri olarak yüzbinlerin sevgi gözyaşları arasında Suleymaniye’de karşılandı..Kürd milleti fedakar evlatlarını baĝrına bastı… Mam Celal, bunu fazlasıyla hak etmişti..Ne mutlu sana Mam Celal! Ne mutlu ki, milyonlarca Kürdün kalbi seninle çarptı. Miyonlarca Kürd seninle aynı acıları paylaştı.. Ne mutlu sana Mam Celal.....Tu Bi Xêr Hatî Mam Celal!!!