بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 11 January 2009

Kürdistan'da sömürgecilik sistemi barbarlik düzeyinde sürmektedir. Bu kosullarda Kürdistan halkinin görevi sömürgeci sisteme karsi Kürt millet haklarını dayatmaktır. Onu Kürdistan`da söküp atmaktir.
Kürdistan halkinin gercek kurtulusu Kürt millet hakları elde etmesine bağlıdır.
Kürdistan sorunu dil-diş sorunu değildir.
Türkiye'nin demokratikleşme sorunu değildir.
Türk devlet sınırları içi bir sorun değildir.
Millet, ülke ve iktidar sorunudur.
Bağımsızlık sorunudur.
Bunun dışındaki çözüm biçimleri sorunu çözmekten uzaktır.
Sorun Kürt millet haklarının dayatılması ve uğrunda mücadele edilmesi sorunudur.
Bu süreçte sömürgeci sistemin geri adım attıp kimi Kürt istemlerini kabullenmesi mücadelenin kazanımlarıdır.
Şu an yayınına başlıyan trt-6 böylesi bir kazanımdır.
Devletin Kürtçüsü her kazanıma karşı olduğu gibi bu kazanımada karşı olduğunuda ilan etti. Aslında beklenen bir gelişmeydi. Kimi çevreler buna bir anlam veremesede olup-bitten ihanet örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha açıkça göstermesidir.
Sömürgeci sistem tarafindan örgütlenen, desteklenen ve Kürdistan halkina dayatilan ihanet örgütü Kürdistan halkini bölerek, karsilikli siperlestirerek, catistirarak 30 sene gibi uzun bir zaman sürecinde KUKM`nin dinamiklerini tüketerek şu an “Türkiye uluslaşması“ içinde eritmenin çabasını vermektedir.
PKK`nin varolus nedeni buydu. Görevi Kürt milletinin dinamiklerini tasviye etmek, teslim almak ve Türklestirmekti.
Kimse tarihi yanlış algılamasın.
Birden fazla PKK yoktur. Bir PKK vardır ve o da A. Öcalan'ın PKK'sidir.
Sömürgeci sistem kendi „Kürtcü“sü A. Öcalan PKK'si eliyle Kürdistan hakina kirli bir savas dayatti. Bu savasla KUKM`nin ulusal-sosyal dimamikleri önemli ölcüde tasviye edildi.
Geriye kalanlarida kirli savasin aktörleri tarafindan „baris politikasi“ adi altinda “demokratik Türkiye“ girdabında tüketilmeye calisilmaktadir.
Burada herkesin sordugu bir soru vardir;
“Kürtler niye savasti, niye baris istiyor?“
Bu sorulara dogru cevap, kirli savasin kirli aktörlerinden beklenemez.
Bu sorularin dogru cevabi A.Öcalan ve cetesinin varolus nedeninde aramak lazim.
A.Öcalan ve cetesinin varolus nedenini dogru kavrayanlarin bu sorulara dogru cevaplari vardir.
Bu degilde A.Öcalan ve cetesine „ulusal“, „milli“ ve „devrimci“ misyonlar bicen cevrelerin bu sorulara dogru cevap vermesi beklenemez.
Ki bu cevreler bilerek veya bilmeyerek kontra A.Öcalan ve cetesinin yedegine düstüler.
Halk karsisinda suclu duruma düstüler.

Kek Pötürgeli, Bu konuyla ilgili daha öncede bir kez Wp´de birkezde burda yazmistim ama ara ara tekrar yazmakta yarar oldugunu düsündügüm icin yine yaziyorum.Asagida yazdigim "Son gelismeler" baslikli yaziyi ve senin bu yazini tamamlayacagini düsünüyorum. Kürtler 5000 yildir mezepotamyada ve cevresinde yasamaktalar.Zaman zaman devlet kurmuslardir, zaman zaman ise farkli devletlerin buyrugu altinda varliklarini sürdürmüslerdir.Hepimizin bildigi gibi ilk olarak "Kürdistan" kelimesi selcuklular döneminde kullanilmistir.Sonrasinda Osmanli yönetiminde Kürtler özerk bir sekilde varliklarini devam ettirmislerdir. 1893 tarihli olan Osmanliya ait haritada Kürdtlerin yasadigi yer detayli olarak cizilmistir ve Kerkük´te buraya dahildir yani bazilarinin dedigi gibi Kürtler statüsüz degildir. Kürtlerin bir statüleri vardir. Bu var oldugu gibi hukuksal temeldede hercesit hakka sahiptirler ama önemli olan bu statüyü ve haklari kullanabilmektir. Buda tabiki bizim politikamiza yani Kürtlerin uygulayacagi politikaya ve mücadele yöntemine baglidir. Kisacasi hersekilde statüye sahip Kürtlerin sorunu dogu ve güney dogu sorunu olmadigi gibi, Kürt sorunuda degildir. Kürtlerin sorunu, Kürdistan sorunudur.Aradaki fark daglar kadardir. Kürt sorunu dediginiz zaman TRT 6,bazi cografi yerlerin adlarinin iadesi, Kürt kültür ve edebiyati bölümlerinin acilmasi ve cocuklarimiza isim verebilme hakki ile sinirlandirilir ama eger biz sorunu gercekte oldugu gibi adlandirirsak sorunun Kürt sorunu degil; bir ülke, bir halk, bir medeniyet ...sorunu olarak yani Kürdistan sorunu olarak adlandirirsak o zaman daha gercekci yaklasmis oluruz. Kürt sorunu cözüldügü zaman bizim kültürümüz olan halay, Kürt müzigi, kültürü, edebiyati, tarihi...gene bizden cok bizi sömürenlere ait olmaya devam edecektir tersine eger Kürdistan sorunu cözülürse bizim olanlar kimse tarafindan sömürelemeyecektir. Evet, asagida son zamanlarda meydana gelen gelismeleri göz önüne alarak ve objektif düsünerek ortaya bir yazi cikardim ama bunu biz degistirebiliriz bu bir kader degildir. Son olarak bagimsizligi hayal etmeye devam edin ve ona inanin, biliyorsunuz ki; hersey ilk olarak hayalle baslar yani herseyin temeli düsünmekle baslar. Dünyada silahlarin yok edemedigi tek sey düsünmektir.

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.