بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Rojgar Merdoxi on 11 March 2008

Mam Celal'ın Irak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 24 saatlık bir “çalışma gezisi“ Türk devletinin Güney Kürdistan'a karşı 8 günlük hava ve kara operasyonundan sonra gündeme gelmesi bir çok çevrenin “ezberini“ bozdu ve ciddi reaksiyonlara neden oldu..

Mam Celal'ın Türkiye'ye bu ziyareti, olağan ve alışageldiğimiz bir diplomatik ziyaret değildi... Her ne kadar Mam Celal Irak Cumhurbaşkanı sıfatını taşısada “Irak ve Türk devleti“ arasındaki bir görüşmede değildi... Çünkü Saddam rejiminın yıkılmasından sonra, Irak'a Başbakan olan herkes, hatta Mam Celal'ın iki yardımcısı da Türkiye'ye resmi olarak daha önce davet edilmişlerdi..

Irak'ın“Yeşil Bölge“ hükümetleri Türk devleti ile çeşitli defalar görüşmüş ve hatta Güney Kürdistan Siyasi liderliğinin bilgisi dışında Türk hükümeti ile “anti Kürd antlaşmalar“ yapmalarına rağmen sorunlara çözüm olamamışlardı...
Mam Celal Irak'a Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türk devleti ona “Kürd kimliğinden“ dolayı ambargo koydu ve bugüne kadar Türkiye'ye davet edilmedi...
Türk devleti her ne kadar Güney Kürdistan'a karşı gerçekleştirdiği askeri saldırının amacını “PKK“ olarak deklere etsede, gerçek amacı Güney Kürdistan kazanımlarını ortadan kaldırmak olduğu biliniyor.. Daha önce kendileri de çeşitli vesilelerle gerçek niyetlerini ortaya koymuşlardı.. Türk devleti bu saldırılarla Güney Kürdistan'da ortaya çıkabilecek bağımsız bir Kürd devletinin önünü almak ve hatta Kerkük'ü kapsayan geniş yetkilerle donanmış bir Kürd yapılanmasını engellemek istiyor... T.C'nin bu son kara harekâtı ABD'nin izin verdiği “sınırlar“ içinde başladı ve ABD'nin “emri“ ile son buldu.. ABD bölgedeki iki “dostu“ arasında yaşanan sorunlaradan dolayı ortaya çıkan “enerjiyi“ boşaltmak için Türklere “sınırlı bir kara harekâtı“ için izin verdi.. Ama aynı zamanda ABD Güney Kürdlerini Türkiye ile savaş ortamına girmemesi için kontrol aldı... Çünkü ABD, Güney Kürdistan ile Türkiye arasında çıkabilecek her hangi bir savaşın kendisi için bölgede yaratacağı tehlikeli ortamı görebiliyordu... ABD, Güney Kürdistanlı güçlerin saflarında baş gösteren rahatsızlığın kontrollerinin dışına çıkabileceğini anladığı andan itibaren düğmeye bastı...

Fakat, ABD'nin icazetiyle başlayan hava saldırılarını ve kara harekâtını kendi meziyetleri olarak gösteren, Kürd ve Kürdistan meselesini “askeri “ olarak “nihai çözüme“ götüreceğini lanse eden Türk devleti, yeni bir “çuval olayı“ ile karşılamak için “geri çekilirken“, minareye kılıf uyduramadı... Kürd ve Kürdistan duşmalığıyla gözleri kör olan CHP, MHP, Genelkurmay ve AKP arasında yaşanan son it dalaşı “Suwarîyê Hespê xelkê hertim peya ye“ nın beraberinde getirdiği husran ortamına suçlu bulma çabasıdır... Türk devletinin Bağdat bir sorunu yok... Türkler yıllardan beri Kürdlerin pozisyonunu zayıflatmak için Bağdat'ta çalmadığı kapı bırakmadı... PKK ve Türkmen bahaneleride pazarda fazla rağbet görmüyor..
Türk devleti, Bağdat'ta umduğunu bulmayınca, Kürdlerle dolaylı olarak didişme yerine, doğrudan ilişki yoluyla hedeflerine ulaşmak istiyor..
Mam Celal'ın ziyaret böyle bir ortamda gündeme geldi..
Bu davet Mam Celal'ın kendi başına karar verdiği bir olay değil.. Mam Celal'ın Ankara ziyareti Mam Celal ve Kek Mesud'un ortak bir kararıdır.. Yani Güney Kürdistan liderliğinin bir girişimidir. ABD, Kürd ve Türkler arasında bir kompromis bulmak için alabildiğine bastırıyordu.. Güney Kürdleri'de bölgedeki kuşatılmışlık ortamını kırmak için bu istemi onayladılar.. Türkler, Kürdler ve Bağdat'taki ABD yetkilileri bu görüşmeyi dataylarına kadar planlayarak tatbik etttiler..

Bakmayın Mam Celal Türkiye'ye gelişinden sonra Türk Genelkurmayı'nın “kışlaya çekilmesine“ ve ortadan kaybolmasına....
Bu davet, Türk Genelkurmayı'nın onayı ve bilgisi dahilindedir. Hatta bu davetin mimarı Türk Genelkurmayı olduğunu söylesem abartmış olmayacağımı biliyorum... Genelkurmaya rağmen AKP böyle bir girişim yapamaz..

Niye Genelkurmay orta da yok?
Çünkü, Genelkurmay daha fazla rezil olmak istemiyor.. Genelkurmayın geçmişte Güney Kürdleri hakkında söylediklerini hatırlamak yeterli olacaktır..
Mam Celal'da askerlerin bu davet olayında oynadığı rolu bildiğinden dolayı “hem hükümette ve hem de askerlere teşekkür“ ediyor...

Kuzey Kürdleri bu davet olayına karşı “duygularıyla“ hareket ettiler. Mam Celal'ı yanlış değerlendirdiler ve hatta ona karşı saygısız diyebileceğimiz tutumlar içine girdiler.. Mam Celal bu tutumları hak edecek bir Kürd lideri değildir... Sokaklara dökülen bazı kesimlerinin “İmralı“ endeksli olduğu biliniyor.. Onları geçiyorum.. Bir çok Kürd yurtsever ise yaşanan süreci iyi okumuyor, Güney Kürdistan liderliğinin ABD gözetiminde Türklerle masaya oturmasını kavramıyor... Mam Celal bu anlamda Irak temsilcisi olarak değil, Kürd temsilcisi olarak Ankara'ya geldi.. Sorunların çözümü içinde adres olarak ta Türklere Kek Mesud'u ve Hewleri gösterdi...
Kürdler ve Türkler arasındaki bu kavganın çözüm yolu yada yolları ne olacağı önümüzdeki süreç gösterecektir...
Suyu görmeden paçayı sıvamak yanlıştır.
Mam Celal'a yapılan hakaretler ve protesto çağrılarıda Kürdler için talihsiz gelişmeler oldu..

Keko welleh ku Mam Celal bigotaya dayika min Erebe ewqas erish nedigirt. Mixabin Mam Celal di chavê dijminde qîtek dijwar bu. Di karê dîplomasîyêde Mam Celal tishtin ku di berjewendiya Kurdande bu bi kar ani. Lê ku mirov bi ideolojiya lê binihêre tu car nikare bi ereni li buyaran rast bikaribe bixwine. Mam Celal hat,derbaz bu chu.Li du xwe dijîyati ji bo tirka kefxweshi ji bo kurda hisht. Her bijit Mam Celal. Ez ji Mamam Celal ewqas ne pir hezdikim.Lê Mama Celal siyasetmedare li ser berjewendiya kê karek bash bike li hembere dijmin diparizim.Yek peyvek wiya Kurdistani tene ji minre besbu.Hedi bi hedi... Yen ku heroj di meclisa Tirkan de cih girtine chi dikin gelo. Mistefa Kemal ewqas te parastin u shoreshger tê hesibandin.Duruti buye mêrxasî.

Talabani'nin Ziyareti ve Pusuda Bekleyen Tilkiler! Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin yıllardır beklenen TC ziyareti gercekleşti. Fakat bu ziyaretin TC'nin Güney Kürdistan'a kara harekatının hemen ardından olması bir çok insanın kafasında bir çok soru işaretini oluşturdu. Talabani Türkiye'ye gelirken kimi Kürdler rahasızlığını gizleyemedi, fakat aynı şekilde Türk Genelkurmayı ve onun güdümündeki sivil ve resmi çevreler de rahatsızlığını dışa vurmaktan geri kalmadı. Bu her iki çevre, el birliği ile Celal Talabani'yi linç girişiminden bulundular. Görevli ve emekli paşalar, Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli gibi ırkçı faşistler bunun başını çektiler. Türk Genelkurmay güdümlü A. Öcalan'nın DTP'de onlardan geri kalmadı. Kürdistan ve Türk metrepolerinde Celal Talabani'nin posterlerini yakıp protesto etmekten kendilerini alıkoymadılar. Buna anlam vermek mümkün ama onaylamak mümkün degildir. Onlarki Türk Genelkurmayın birer piyonları olarak Kürd önder Irak Cumhurbaşkanı sayın Celal Talabani'ye hakaret etmede Kürd düşmanı Türklerden geri kalmadılar. Kimden yana olduklarını bir kez daha ortaya koydular. Bu Kürd düşmanı çevrelerle aynı kulvarda Celal Talabani'ye hakaret ve küfür eden bir unsur daha vardı. Bu unsur Sıraç Bilgin denilen Türk istihbaratcısı olan şahıstır. Sayın Talabani, henüz gelmeden Sıraç denilen unsur komlo teorileri üretti. Talabani'yi Kürdleri satmakla itham etti. Herkesi kendisi ve keroko ile bir sandı. Fakat foyası düştü. Sayın Talabani, yaptığı basın toplantısı ile bu düşman çevrelerin dediklerini kursaklarında bıraktı. Bir Kürd lider olarak dik durdu. Sıraç gibi pis ispiyoncuların dersini verdi. Hani derler ya. Utanmazın yüzüne tükürürsen yağmur yağdığına yorumlar. Bu unsurun ruh halide aynen böyle. Beklediğini bulamayınca, bu kez “işin perde arkasını irdeleyeceğini“ söyleyecek kadar alçaldı. Doğru ya. Yakında efendilerinden nasıl davranması gerekir mesajını bekliyor. Perde arkası dediği efendilerinden alacağı mesaj olsa gerek. Bu unsurun adam olacağı yok. Aklında sayın Talabani'ye küfür ve hakaret etmekle KDP'ye yaranacağını sanıyor. Nafile!

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.