1700 yillarinin sonlarina dogru Avustralya'yi isgal eden Britanya Ingiliz sömürgecileri, Aborjinlerin neslini tüketmek icin, cesitli uygulamalara bas vurmuslardi. Avusturalya’nin yerli halki olan Aborjinlere, Acliktan ve iskenceden tutun, hastalik bulastirma, göce zorlama ve katliamlara kadar varan her türlü zulmü uygulamislardir.
Ingilizler,Yerli Aborjinlerin neslini yok etmek icin cesitli yöntemler uygulamislardir. Bas vurduklari bir yöntem vardir ki, insanligin utanc ve yüz karasidir. Bu igrenc yöntem söyle isliyordu:
Kücük yaslardan ittibaren Aborjin kizlarini ailelerinden zorla koparip - calarak, misyoner yurtlarinda topladiktan sonra, beyazlarin evlerine veriyorlardi. Bu kizlari arayan aileler, kizlarini hic bir zaman bulamiyorlardi . Kacirilan kardeslerin bile bir birlerinden haberleri olmuyordu.
Sömürgeciler, bu yöntemle, yeni dogacak nesillerin beyaz olmasini ve Aborjinlerin yok edilmesini saglamaya calisiyorlardi. Bu uygulamalar ve katliamlar, 1900' lu yillara kadar sürdü.
1900 lerden ittibaren de kurumsal bir nitelik kazandi. Kiliselerin, Misyoner yurtlarinin ve hükümetin de isin icinde oldugu kurumsal yoketme calismalari, sistematik olarak 1960'li yillara kadar sürüp geldi.
Isgalin yapildigi 1770'li yillarda 300.000 civarinda olan Aborjin nüfusu yeni dogan nüfüsa ragmen, 1900 yillarin ilk yarisinda, 30.000 civarina kadar düsmüstü..
Isin en trajik yönü ise, devlet tarafindan görevlendirilmis olan bazi YERLI erkeklerin bu kücük kizlari toplama isinde, kullanilmis olmalari… Bazen öyle oluyordu ki, bu erkekler, kendi aile fertlerine mensup olan kizlari da toplama durumuyla karsi karsiya kaliyorlardi..
1997 yılında, Avustural'ya Insan Haklari Komisyonu,yaptigi tahkikat neticesinde, bu uygulamalarla Aborjinlerin yok edilmesinin amaclandigini tesbit etti. Bu gerekcelerden hareket ederek, Aborjinlere soykirim yapilmis oldugu sonucuna vardi.
Bu insanlik disi uygulamalarla ilgili ilk özür, eger yanlis hatirlamiyorsam, 2008 yilinda Avusturalya basbakani Kevin Rudd'dan geldi. Avusturalya tarihinde ilk defa bir basbakan, atalari adina Aborjinlerden özür diliyordu. Ancak bu özür, Aborjinlere verilmesi gereken tazminati icermiyordu. Özür,sadece bazi haklarin verilmesiyle neticenlendi.
Kuzey Kürdistan'da, özellikle 1915 Ermeni, Agri - Zilan ve Dersim soykirimlarindan sonra, Türklerin uyguladiklari IRKCI VE INSANLIK DISI Kürd, Ermeni ve diger Kürdistanli kayip kizlarin durumu, tipki Aborjinlerin kücük ve genc kizlarinin dramina benziyor. Güdülen amac aynidir.
Yine, Güney Kürdistan'da Diktatör Sadam zaliminin Hewler-Enfal Katliamlari sirasinda, Kürd kizlarini Arap ülkelerine kacirtip, ahlaksizca Arap zenginlerine pazarlama uygulamalari, sömürgeci Ingilizlerin Aborjinlere uyguladiklari insanlik disi muamelenin aynisidir.
Peki, PKK lider kadrolari, QANDIL, KCK, ile BDP / HDP milletvekilleri bu uygulamarin hesabini aldilar mi ki, Türk bayragi ve Türk Devleti'nin gölgesine siginiyorlar?
Ayrica bu sigintilarin pesinde, gözü kara sekilde kosusturan Kürd kesime ne oluyor?...
Aysel Tugluk ve Öcalan, “Atatürk hayranligindan dem vuruyorlar. Kemalizm düsüncesini kendilerine örnek alip, onun "kutsal" takipcileri olacaklarini söylüyorlar. Sabahat Tuncel, Kürdlerin hak taleplerinin kalmadigini ilan ediyor. Ertugrul Kürkcü, Güney Kürdistan’i tanimadigini haykiriyor... Bu koro, hep bir agizdan, “Kürd Devleti ve Bayragi’na karsiyiz” diyorlar.
En son beyaniyla, Hatib Dicle, “Bagimsiz Kürdistan fikrini coktan cöplüge Gömdük” diyerek elinde cöpcü süpürgesiyle koroya katiliyor.
Gazetelerde, Öcalanin ses kayitlari ve videolari yayimlaniyor... Mübarek, sanki yerli sinemanin deneyimli piskin jönü...Gerdan kivira kivira, Kürdistan'i nasil talan ettigini ve nasil talan edecegini eski dost toplantisindaymis gibi kahkahalar atarak beyan ediyor..."Ben tasaronum, bu isler benim icin cocuk oyuncagidir" diyerek, Kürdleri Türkiye'ye yamamanin kendisi icin cok kolay bir görev olacagini söylüyor.
Insan bu maskaralik gösterisini Izlerken, aci icinde, Kürdlügünden utaniyor.
Bunlara benzer, Kürdistani olmayan daha bir cok beyanlari vardir bunlarin.
Bu son 35-40 yilda yagmalanan ve yikilip talan edilen Kürdistan cografyasi, kültürü, her türlü zenginlikleri yaninda, 35-40 bin Kürdistanli can öldü.
Dehaklara kurban verdikleri gencecik Kürd gerila sehitlerinin kani daha kurumamisken, isgalcilerin sofrasinda kendilerine yer acmaya calismalari da ne oluyor? Ne icin yapiliyor bunlar? Bu, hic bir Kürdistani degere sigar mi. Bunlar Kürd olabilirler mi?
Bu katliamci ve irkci uygulamalarin hesabi sorulacagina, isgalcilerin gölgesine siginan ve Kürdistan Kalki‘ni da o ugursuz gölgenin altinda toplanmaya cagiran zihniyet sahipleri, neyi planliyorlar... “Kayip Kürd Kizlari“nin kurban edildigi sofrada, kendileri icin de yer acmaya ugrasanlarin amaclari bu sofrada bir sandalye kapmaktir.
Bakmayin Kürd ve, demokrasi gibi süslü laflar etmelerine! Bu yalaka takiminin politikalarliyla, kizlarimizi ve halkimizi kölelestiren isgalcilerin politikalari arasinda hic bir fark yoktur artik.
Bu sofrada kadeh kaldiran isgalci efendiler ve onlarin sigintisi yalakalarla, ne yola gidilir ne de ayni mekanda durulur…Cünkü Türk isgalcilerinin saflari icinde yer aliyorlar. Bunlar Kürdistanli degil, Türk / Türkiyelidirler ve Isgalci sayilacaklardir.
Birakalim bunlarla bir arada yasamayi, Iyi iki komsu olarak kalmak bile mümkün degildir. Iyi bir komsu ancak isgal ettigi alani birakip kendi evine dönen komsudur. Iyi bir Kürdistan‘li da, yalakaliktan vaz gecip, halkina hizmet edendir.
Bu görevi üstlenenleri, Aborjin kizlarini zalimlerin sofralarina buyur etmis olan Oborjin erkeklerin ihanetine benzetiyorum. Kürdistan'a ait kültür ve ahlak tasimiyan, Kürdistan milli duygusundan yoksun olanlar, ancak baska milletlerin kanatlari altinda sefkat duygusu ararlar.
Kendi halkini terkedip, halkini katledenin sagflarina gecenleri, tarih literatürü ihanetci olarak tarif ediyor. Buna baska bi isim bulmak mümkün degildir.
Yasanmis olan tüm bu aci gercekler göz önündeyken, bu gün Kürdler neden Türkiyelilesmeyi / Türklesmeyi istiyor ve savunuyorlar?
Bu teslimiyetci takimin yapmaya calistiklari uygulamalar ve amaclari, onca uyari yazilari bir tarafa, canli video delilleriyle ortaliga sacilmistir artik.
Bu yasananlara ragmen hala bu takimin pesinde kosanlar, neyi düsünüyorlar? Bunlarin hala Kürdistanlilarin özgürlükleri icin calistiklarini mi saniyorlar? Öyle saniyorlarsa yaniliyorlar... Ya da kendi takim kaptanlari gibi gönüllü olarak Türk / Türkiyelesmek istiyorlar...
7. 2. 2014
