Skip to main content
Submitted by Rêvebir_D on 31 January 2014

Orta Dogu'da giderek yeni sekillenmeler ve yeni sinirlarin cizilecegi anlasiliyor. Bir cok ülke, kendi cikarlari dogrultusunda politikalar ve taktik stratejiler gelistiriyor.

Bu yeni sekillenmelere parallel olarak, zaman zaman birincil derecedeki celiskiler, ikinci veya ücüncü derecedeki celiskilerle yer degistiriyor.Cepheler yeniden kuruluyor.

Kürdistan Sorunu da diyebilecegimiz Suriye'deki savas patlak vermeden önce, Iran Sorunu birincil, Arap Bahari ise ikincil celiski olarak görünüyordu...

Ayni sekilde devletlerin bulunduklari cephelesmede de degisikliklerin olacagi varsayimini gözden kacirmamak lazim.

Türkiye ve Iran'in karsilikli savas restlesmesinin yerini, Türkiye - Iran arasindaki dogal gaz konusu ile ilgili görüsmelere birakti. Türkiye Basbakan'i Erdogan ile Iran Cumhurbaskani birinci yardimcisi Ishak Cihangari arasindaki dogal gaz görüsmelerinin yaninda, Kürdistan sorununu da görüstüklerini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Yine ABD baskani Barak Obama'nin, Irani vurduk - vuracagiz noktasindan, bu gün, Amerikan Kongresi’ne müzakereler sürerken İran’a ilave bir yaptırım yasası kabul edilirse veto edeceğini aciklamasi, celiskilerin ve cephelerin nasil kaygan bir zeminde yol aldigini gösteriyor.

Dünya tarihinde yasanmis olan savaslara baktigimizda, özellikle Birinci ve Ikinci Dünya savaslarinin öncesinde ve savas sirasinda bazi devletler, ani sekilde cephe degistiirdiler.Örnegin Italya, 1. Dünya savasi öncesinde Almanyanin basini cektigi cephedeyken, savasin baslamasiyla, Ingiltere'nin basini cektigi cepheye gecti.

Birinci Dünya Savasinda, Osmanli Devleti'nin politikasi her zamanki gibi karekterine uygun olarak yalan ve aldatma üzerine kurulmustu. Fransa'dan savas ucaklari siparisi yapmis ve henüz ucaklari alamadigi icin, savasa tarafsiz kaldigini belirtiyorken, öte yandan , Ege Denizi'nde Ingiliz donanmasinin takibinden kacan Alman savas gemisine Türk bayraklari cektirerek, satin alindigi yalaniyla gemiyi Canakkale Bogazi'ndan Karadeniz'e buyur ediyor ve bu gemiden atilan toplarla Karadeniz'deki Rus donanmasina ates ediyordu.

Su an itibariyle IRAN ve "Arap Bahari" sorunlari geriye itildi, birincil - acil durum olmaktan cikarildi. Birincil celiski olarak Suriye Sorunu ilk siraya oturdu. Kürdler, bu sorunun en önemli aktörleri olmalari gerekirken, henüz yedek oyucu konumundadirlar.

Bagimsiz Birlesik Kürdistan' a cikan yol kavsaklarinda cok tehlikeli virajlardan gecilecegi kesin görünüyor. Bu virajlardaki en önemli engel, gecmis tarihimizde oldugu gibi, Kürdistan Halklarina ve cikarlarina karsi olan sömürgeci devletlerin yaninda yer alacak olan Kürdlerden olusuyor.

Bati Kürdistanda PYD ve Kuzey Kürdistanda PKK, Bagimsiz ve Birlesik Kürdistan Devleti'nin kurulusuna karsi olan tutumlariyla, sömürgeci isgalcilerinin politikalarina uygun bir sekilde pozisyon almis olmalari, Bagimsiz Birlesik Kürdistan'a giden yol kavsagindaki en tehlikeli virajlardir.
Bu tutumlariyla Kürdistan'in Bagimsizlik mücadelesi veren kesimlere savas acacaklari tehlikesi her zaman vardir. Kürdistan Tarihi bu tür örneklerle doludur.

Kürdistan' da yapilmis olan cogu savaslardaki yenilginin nedenlerinden biri, Kürdlerin, Islami dini duygularini, ulusal ve milliyetci duygularin önüne koymalariysa, Diger ve en önemli nedeni, Kürdlerin hem bir birlerine karsi savasmis olmalari, hem de Kürdlerin düsman cephelerdeki sömürgecilerinin yaninda yer almis olmalaridir.

Bunun cok örnekleri var. Ama yakin tarihten, 1846 tarihinden bir örnek verelim:

Kürdistan'da ulusal anlamda bir mücadeliyi cok önemli bir Kürdistan Hükümeti asamasina vardiran Mir Bedirxan, 1846 yilinda Osmanli ordularini bozguna ugratmisken, Botan Kürdistan Hükümeti'nin Baskenti CIZRE savunmasindan sorumlu olan Ezdan §er, Osmanlilar cephesine katilarak, CIZRE'yi Osmanlilara teslim ediyor.

Ezdan §er, ve kardesi Nurullah Beg ,büyük bir askeri güc olusturarak,Osmanli saflarina geciyorlar, Bu ihanet sonucu Mir Bedirhan yenilgiye ugruyor. Böylece Mir Bedirxan'in yönetimi yikiliyor. (Kaynak : Asso Zagrosi - Newroz com)

Öyle görünüyorki, gelecekte sekillenecek olan yeni sinirlarla beraber, Kürdistan Halki da, hakki olan kendi bagimsiz ve birlesik devletini kuracak ve bu günkü yapay sinirlari tarihin cöplügüne atacaktir. Cok önemli bir degisiklik olmazsa, gelismeleri lehimize cevirecek olan en önemli aktör, ABD'nin basini cektigi cephe olacaktir. ISRAIL, Ortadogu'da Kürdistan'in ve Kürdlerin önemli bir partneri olacaktir.

Kürdistan Halki, sahsi cikarlari ve "din kardesligi" gibi aldatici politikalar ve duygular yerine, kendi ulusal cikarlarini öne cikarmalidir.Dost ve mütefiklerini iyi secmelidir.Kürdlerin birliginden söz edildiginde, Kürdistan Devleti'nin kurulusuna karsi olmak gibi bir ihanetin yaninda yer almamalidir.

Kürdistan Ulusal Mücadelesinde Bagimsiz ve Birlesik Kürdistan hedefiyle yola cikarken, saglam bir strateji olusturmak gerekir.

Bu strateji dogrultusunda bagimsizliktan yana olan tüm kesimleri kucaklamak, farkli inanc gruplarin , farkli etnik konumundaki tüm Kürdistan halklarinin haklarini garanti ve teminat altina alinacagi güvenin acik bir sekilde program icerisine alinmalidir.

29. 1. 2014

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.