Merhaba Abi;
Aşağıdaki Einstein teorisi ne kadar ilgini çeker bilmiyorum, ama; ben budalalıklarımla ilk kez Einsteini değil aynı oranda Stephen Hawking'in kimi zorlamalarına hep kafayı takıp idrak sınırlarımın nötron enerji sistemindeki has noktalarında uzayın kafamda şekillendirdiği gizemli gezisine çıkarım; Yine işte böyle bir gezide saçmalayarak sana yazıyorum Einstein'in ''Evren içinde genişleyen bir madde özelliğini taşır...'' ve kozmologlar bunun ''deneyleriyle'' böyle olduğunu ispatladıklarını söylüyorlar; o zaman bende şu budalılığı kafama takıyorum evren içinde genişliyorsa, o halde karşımızda iki önemli nokta çıkıyor; ya biz evreni tarif eden mekana evren diye bir zorlamayla ifade etmişizdir. Yada evrenin mekanını berilleyen sınırlamanın arka bir planı vardır ki, evren diye tarif ettiğimiz mekanın genişlemesine olanak sunan bir arka mekana yeni bir isim bulmak gerekir. Peki bu arka plana ne isim vereceğiz.
Farz edelim şöyle bir şey düşünelim evreni, hani çocukların üfleyerek sabun köpüğüyle oynadıkları köpürcüklere benzetelim, aşağıda yahut yanda bu oyunun resmini ilave ediyorum
ve biz tanrısal bir üflemeyle bu köpürcükleri küçükten genişleterek büyütelim, doğal olarak bu su ve sabun maddesinden oluşan köpürcüklerin genişleme alanına ortam sunan bir mekanın olması gerekir, avucumuzla yahut herhangi bir daraltmayla bu köpürcüklerin patlmasına tanık oluruz. O halde bir şeyin genişlemesi genişlemeye ortam ve imkan veren bir mekandan bahsetmek gerekir. Yok karanlık maddelerin artık bizim için sır olmaktan çıkıp, teknik ilerlememizin yardımlarıyla uzayın yeniliklerini dün gördüğümüz sınırlardan çok daha genişleyen boyutlarıyla karşımıza çıkıyorsa, bu, evrenin genişlediğinden değil, gördüğümüz ve algıladığımız bugüne kadar kendimizi bununla daraltığımız ''evrenin'' artık evren olmadığı, islamcı skolastik ''bilginlerce'' konuşursak kainatın içinde evren dediğimiz zaman ve mekanın binlerce evrenlerin olduğunu bu yakın günlerde İtalyalı kozmologlar araştırmalarıyla ortaya koyduklarını söylediler ve bunu kabul etmek gerektiğini, artık evreninde tek bir boyutla sınırlı olmadığını ve kainata evren diye yakıştırdığımız zorlamayı dil bilgisinden çıkarmak gerekir yada kainatı ve evreni ayrıştırmak gerekir.
Evreni kainatın içinde genişleyen bir madde olarak algılamak gerekir. Kainat ise evrenimizi saran karanlık maddeler diyarı olarak kabul etmek gerekir. O halde Tanrısal sır bu karanlık maddelerin içinde gizemli reaksiyonel sisteminde gizlidir. Bu düzenlemeyi harekete getiren güçün, sistemin kafamızda ve inanç kitaplarımızdaki ''tanrısal kelamla'' bir bağlantısının olmadığını algılayabiliyorum, ama; kainatta bütün bu orantılar yasasının oluşmasına ivme kazandıran bir fizik yasasına tekabül eden bir sistemin olduğunuda, mantığı nereye nasıl ve hangi dahiane analizler içine çekersen çek, sonuçta karşılamaktan kurtulamıyacağımız Hegel'in Diyalektiğinde olduğu gibi İdealizminde görmekteyiz.
Evet tarih Marx'ı, Marx'ın ortaya attığı çok haklı bilimsel tarihsel materyalizm çalışması dışında, başka bir doğrulamayla desteklemedi maalesef. Hele onun dinin bir Afyon olduğu demesini biz her ne kadar, haşa haşa Tanrının yok olduğuyla yorumladıysak bile, onun yok dediği ''Tanrının'' bir insan bedeniyle İsa'nın ruhuna üflenmediğine dönük kaygılarının sen buna eleştiride diyebilirsin, analizler olduğunu bugün çok daha rahat görmekteyiz.
Ama oysa sorun İsa'nın bedenine üflenen tanrının değil karanlık maddelerde saklı olan ve bugün buna evrenin genişlendiği dediğimiz kainatın içinde halen bize sır olan fizik yasasının ve sisteminin Tanrısal boyutunu ortaya çıkarmak gerekir. Matamatik eğer sıfır boyuttaki sıfırla sınırlı olsaydı. Belki hiç bir problem doğmasına neden olacak bir veri olmazdı ve matematik matematik olmaktan çıkardı öyle bir anlam taşımazdı. Matematiğin bütün düğümü nasıl bir (1) ile başlıyorsa ve bir olmazsa .....................BUDALALIĞIMIN ARKASI BAŞKA YAZIYA, Hani eskiden radyoda arkası yarın diye bir anlatım tiyatrosu vardı ya benimkisinide ona yorumla, düşüncenin öbekleri olarak kabul gör.
selamlar saygılar
Einstein'in teorisi doğrulandı
31/03/2012
Albert Einstein’in evrenin genişlemeye devam ettiği yönündeki teorisi kozmologlarca da doğrulandı. Einstein’ın evrenin genişlediğine dair teorisinin ‘yüksekbir doğruluk’ oranıyla teyit edildiği yeni testin, evrenin gizemli genişlemesinin anlaşılmasına yardımcı olması bekleniyor. Çalışmanın, evrenin genişlemeye başlamasının ne zaman hızlandığını anlatan en doğru ölçüm olduğu belirtiliyor. Sonuçların, bu süratlenmeye neyin ve nasıl neden olduğunu anlamaya aynı zamanda, hakkında az şey bilinen ve hızlanmaya yol açan temel etken olan karanlık enerjiye ışık tutması da bekleniyor. Bulgular, birbirlerinden ayrılan galaksilerin birbirlerine doğru hareket etmeleri ve evrenin yapısının hangi hızla genişlemesi gerektiğini gösteren genel izafiyet teorisinin doğruluğunu teyit etmiş oldu.
Not: Dostumun ismi şu an bende saklı kalsın. Dostumdan izin almadan yazıyı yayınladığımdan dolayıda umarım bir sıkıntı doğmaz. Amacım değişik bir konu olması hesabıyla sizlerlede paylaşmaktır.