Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 5 December 2010

kaynak www.ajans3göz.com
Sehmus cakirtas

Demek Kürtçe savunma yapılabiliniyor muş!

Bir süredir kamuoyu, Kürtçe savunma meselesini konuşuyor. KCK davasında tutuklu bulunan Kürt Siyasetçiler savunmalarını Kürtçe yapma istekleri mahkemece red edildi., Sanık sandalyesine siyasal nedenlerden dolayı oturtulan Kürt Siyasetçilerin anadillerine de “Bilinmeyen dil” denilerek, yıllardır Kürtlerin üzerinde karabasan gibi sinen inkarın tescili anlamına gelen kararın alınması, Kürt Dili hakkında yeni bir tartışmayı da başlatmış oldu.
Özellikle süren KCK davalarında Kürtçe savunma talepleri halen red ediliyor. Mahkemeler sanıkların Türkçe bildiklerini ileri sürerek ve ana dillerini kullanma isteklerini siyasal bularak, Kürtçe savunma isteklerini geri çeviriyor..

Kürtçe savunmanın engellenmesi, Kürt Sorununda yeni bir kırılma noktası yarattığı kesindir. Milyonlarca insanın konuştuğu bir dil için “Bilinmez dil” denilmesi nasıl açıklanıyor bilemiyorum ama milyonların incinmesine neden olduğunu kesin. Kürtçe dili ve anadilde savunma bundan sonra sürecin turnosolu olacağına söylemek için kahin olmak gerekmiyor.

Aslında bir kez daha bastırma ve inkar politikaları, insanların en doğal olan bir hakkı siyasallaştırıyor. Mahkemeler Kürtçe’yi bilinmez dil ilan ettikçe, Kürtler kendi ana dillerine daha fazla sarılıyor ve daha fazla konuşma gereği hissediyor. Doğal bir süreç yani.
Mahkemelerde anadillinde savunma hakkı kutsal bir hak olarak kabul edilmesine rağmen, özellikle özel yetkili mahkemeler, bu kuralın görmezlikten gelerek, yeni bir tartışma alanını gün ışığına çıkarıyor.
Oysa mesele sanıldığı kadar zor değil. Mahkemeyle sanık arasında sağlıklı diyalogların gelişmesi ve savunma hakkının doğru ve yerinde kullanılması için insanın kendisini en iyi ifade ettiği dilde savunma yapması mevcut yasalarda olacak ki,
bu gün Urfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinde, benimde aralarında bulunduğum 98 kişinin yargılandığı davada, Kürtçe savunma isteği kabul edildi.
Gerek savcı, gerekse de hakim Kürtçe savunmayı kabul ederek, olayın ne kadar basit ve doğal olduğunu gösterdi. Ve yapılan Kürtçe savunmalar sonucu ülke de bölünmedi, mahkemenin varlığı da tehlikeye girmedi.
Bu açıdan Kürtçe savunmanın kabul edilmesi, mevcut yasalarda yerinin olduğunu da net olarak çıkarmış oldu.
Bu tabi durumu ne fazla büyütmek, ne de sıradan ,basit bir karar olarak algılamak gerekiyor.
Çünkü hukuk kuralları bütün toplumun temel ihtiyaçları üzerinde şekillenir.
Kürtlerin kendi anadillerinde kendilerini ifade etme , en tabi hakları kullanma istekleri giderek bir istek olmaktan çıkıp, toplumsal bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Bunu görmek, anlamak gerekiyor.
Bir toplumda, bir hakkın kullanımı sıkıntılara neden oluyorsa, dönüp düşünmek gerekiyor. Bu açıdan bütün mahkemelerin her kim olursa olsun, kendisini en iyi ifade ettiği dilde savunma yapma isteklerini saygıyla karşılayıp,savunma hakkını kısıtlamaması gerekiyor. Çünkü hukukun gereği budur…

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.