NATO Savunma ve Dışişleri Bakanları toplantısında geçen hafta Lizbon'da “füze kalkanı projesi”ni ele alındı. ABD başta olmak üzere NATO üyesi ülkeler “füze kalkanı”nı Türkiye'de inşa etmesini istemektedirler.
Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates;

“Karasal füze savunma (sistemi), NATO’ya benzersiz bir savunma kabiliyeti ve 5. Madde'nin inanılırlığının gelecekte de sürdürülebilmesi için bir fırsat ve ittifak güvenliğinin bölünmezliği ilkesinin devamını sunmaktadır.”
Amerikan Savunma Bakanlığı uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu bakan yardımcısı Alexander Vershbow;
“Maalesef Türkiye’nin geçen ilkbaharda İran ve İsrail ile ilgili söz ve eylemleri, ABD’nin desteklediği bazı önemli projelerde kısa vadede ilerleme sağlanmasını zorlaştıran bir siyasi iklim yarattı.”
Amerikan Savunma Bakanlığı Avrupa ve NATO politikalarından sorumlu müsteşar James Townsend;
“Lizbon zirvesinde, NATO’nun yeni stratejik konsepti belirlenecek: ittifak geleceği nasıl değerlendiriyor; nereye gitmek istiyor; yeni vizyonu ne, bunlar belirlenecek. Yaklaşık 30 gün sonra bu yeni “stratejik kavram” dokümanı masalarımızın üzerinde olacak. Bu da bize güçlerin modernizasyonu hakkında bir fikir verecek. Önümüzdeki 10 yılın hedefleri belirlenecek. Lizbon’dan ne çıkacağını dikkatle izleyin.”

Ankara kararını henüz vermiş değildir. Türkiye bu projeyi İran’ı tehdit olarak algıladığı için Türkiye'de inşa etme etmesine karşı çıkıyor.

ABD, şu an bunu sineye çekmiş bulunuyor. Önümüzdeki ay yapılması düşünülen NATO'nun devlet Başkanları toplantısına kadar Türkiye'yi ikna etmeye çalışacaktır.

Ya ikna edemezse NATO-Türkiye ve dolaısıyla ABD-Türkiye ilişkileri nereye varır meselesi gündemdeki sorundur.

Siyasi gözlemcilere göre Türkiye'nin bunu ret etmesi halinde bugüne kadar ABD-Türkiye arasında yaşanan krizlerin en büyüğünün yaşanmasına yol açacaktır.

Yarın tavırları ne olur tartışma konusuyken bugünkü tavırlarına bakılırsa Türkiye'nin bu konuda kararlı olduğudur.

Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu şunları söylüyor.

“Biz çevremizdeki hiçbir komşumuzdan bir tehdit algılaması içinde değiliz...Sanki füze savaşları başlıyor, Türkiye'de bir füze kalkanına evsahipliği yapacak. Böyle bir durum söz konusu değil. Konu sadece ilkesel bazda ele alınıyor. Uzun dönemde bir savunma sistemi oluşturulacaksa, bu NATO'nun bütün üye ülkelerini kapsayıcı ve onlara aynı güvenliği sağlayıcı olmalıdır. Hiç bir ülke tehdit gibi gösterilmemelidir” diyor.

Bu yaklaşıma bakıldığında Türkiye'nin bu projenin kendi ülkelerinde inşa edilmesine karşı.

Peki o günden sonra ne olur?

Olacak olan Türkiye'nin yeni ittifak arayışlarına gireceğidir. Zaten bu konuda önemli adımlarında atıldığı biliniyor.

Türk Başbakanı, Pakistan ziyareti sırasında; “Türkiye, İran ve Pakistan’ın terör mağduru ülkeler olduğunu ve gizli güçlerin bölgede terör örgütlerinin faaliyetlerini desteklediğini“ söyledi.

“Gizli güçler” ifadesi siyasi çevrelerce ABD, AB ve İsrail'in kastedildiği sonucu çıkarıldı.

Bu yaklaşım Ahmet Davutoğlu'nın söyledikleriyle birlikte okunduğunda Türkiye'nin yönünü nereye çevrildiğinede işaret etmektedir.