Skip to main content
Submitted by Rojgar Merdoxi on 14 October 2010


Yakarıda da ifade ettiğim gibi „Dole Reqe“ toplantısı Suleyman Muini'nin çağrısı üzerine üzerine gerçekleşiyor. Ahmed Tevfik'in yandaşları hariç herkes toplantıya çağrılıyor. Bu toplantıda partiye yeniden çeki düzen vermek istiyorlardı. Fakat, toplantıya katılımın çok geniş tutulduğu ve „orada bulunmaması gereken insanların oluşundan dolayı“ (Said Kawe, age, sayfa 151) fazla bir şey konuşulmuyor. Said Kawe'nin söylemiyle „ Kek Suleyman Muini hariç diğer merkez üyeleri siyasi faaliyet erbabı değillerdi“(Said, Kawe, age, sayfa 151)
Bu toplantıda yanyana gelen kadrolardan Suleyman Muini ve eski MK üyelerinden bağımsız bir yapı oluşturma düşüncesi hasıl oluyor. Said Kawe'nin söylemiyle „başlarına yeni bir Ahmed Tevfik getirmek istemiyorlarmış“..

Said Kawe'nin burada kapalı bir şekilde „ikinci bir Ahmed Tevfik“ dediği Suleyman Muinidir.

Daha sonra 1966 yazında İsmail Şerifzade, Mele Aware, Sennar Mamdi, Hemedemini Siraci, Mele Abdullah Serbaz ve Said Kawe tarafından Kürdistan Demokrat Partisi-Devrimci Komitesi'nin temeli atılıyor.(bu yapılanma üzerine daha önce durduğumdan dolayı geçiyorum)

Said Kawe'nin anlatıklarına göre bir gün Suleyman Muini KDP(Irak) Politbürosundan görüşmek için bir mektup alıyor. Suleyman Muini bu mektubu aldıktan sonra „İran'a teslim edileceği endişesine kapılıyor“ ve Said Kawe'yi yanına çağırıyor. Suleyman Muini Said Kawe'yi KDP(Irak) Politbürosuna göndererek bir durum araştırmasına giriyor. Said Kawe Politbüro'ya gitmeden önce Suleyman Muini ile anlaşıyorlar. Eğer Said zamanında geri dönmese Suleyman Muini'nin Merkez üsleri Dergele'de bulunan Irak Komunist Partisinin yanına gidecek. Said Kawe KDP(Irak) Politbürosuna giderek Politbüro üyelerinden Nuri Şawes ile Ali Abdullah ile görüşüyor ve Suleyman Muini'ye gönderilen mektuptan sözediyor. İki Politbüro üyesi gönderilen mektuptan haberleri olmadığını söylüyorlar. Nuri Şawes Said Kawe'ye „belki Kek İdris Barzani'nin Kek Faik(Suleyman Muini-Rojgar) ile bir işi var“ diyor.(Said Kawe, age, s.157)
Said Kawe geri dönüyor ve Suleyman Muini'ye tüm gelişmeleri aktarıyor. Said Kawe'nin söylemiyle Nuri Şawes ve Ali Abdullah'ın anlatıklarını ona aktardığı zaman „Suleyman Muini'nin rahatsızlığı ikiye katlanıyor“.

Daha sonra Said Kawe Kandil dağının cıvarından Suleyman Muini ve yanındaki Peşmergelerden ayrılıyor.
Bu süreçte Suleyman Muini'nin yakın çalışma arkadaşlarından Muneteqimi Qazi(sonradan İran'a teslim ediliyor) Güney Kürdistan Asayiş Güçleri tarafından tutuklanıyor. Yapılan sorgusunda M. Qazi „ Yardım almak ve Irak hükümeti ile ilişki kurmak amacıyla Hewler'e gitmek istediğini“ itiraf ediyor. (Dr. Serdeşti, Culanewey...... sayfa 30)
Bu olaydan sonra Suleyman Muini Güney Kürdistan'ın kurtarılmış alanlarını terkederek Doğu Kürdistan'a geçiyor. Daha öncede farklı bir vesile ile sözünü ettiğim bazı çatışmalara giriyor.
Suleyman Muini ve arkadaşları bazı yardımları elde etmek için çeşitli çevrelere mektuplar yazıyor ve yardım talebinden bulunuyorlardı. Bunlardan biri o dönemler Bulgaristan'da bulunan ve Tudeh saflarında yer alan Kerim Hisamidir.
Kerim Hisami, Suleyman Muini'nin yardım talebinden bulunan mektubu aldıktan sonra 1967 yılının ortalarında Bağdat'ta geliyor, görüşmek amacıyla Suleyman Muini, Hemedemini Siraci ve İsmail Şerifzade'ye haber gönderiyor. Suleyman Muini Doğu Kürdistan'da olduğundan Kerim Hisami ile görüşmeye gidemiyor. İsmail Şerifzade tek başına Suleyman Muini'nin Hisami'ye yazdığı mektubu alarak Bağdat'ta gidiyor.
Kerim Hisami o görüşmeyi şöyle anlatıyor: „Uzun bir görüşmeden sonra ben şu öneride bulundum: 'Suleyman ve Qadir Şerif ile birleşiniz. Fakat, İsmail Şerifzade devrimci bir aydın olarak tecrübesizdi ve belli bir oranda rahmetli Mao'nun teorisinin etkisi alındaydı. Onları milliyetçi ve gerici olarak görüyordu“( aktaran Omer Esri, Komelay JK û Kurtey Beşek le rudawekani naw Hizbi Demokrati Kurdistan, sayfa 20)

Kerim Hisami'nin anlatımlarına göre bu görüşmeden sonra İsmail Şerifzade ve Hemedemini Siraci Doğu Kürdistan dağlarına geçiyorlar. Hemedemini Siraci 06.07.1967 tarihinde Kerim Hisami'ye yazdığı bir mektupta „ Kek Suleyman Muini'yle birleştiklerini“ yazıyor.(akt. Omer Esri, age sayfa 23)

Yine Omer Esri'nin Kerim Hisami'den aktardığına göre Kerim Hisami, Said Kawe ve Çukeli'yle de görüşüyor. Bu ikiside „Suleyman Muini'nin hala Ahmed Tevfik'in sözü ile hareket ettiğini söylüyorlar“ diyor.(age, sayfa 20)

Şunun altını çizmek lazım. İsmail Şerifzade'nin Kerimi Hisami'ye „Suleymani Muini ve Qadir Şerif'in milliyetçi ve gerici“ dediği ve „onlarla birleşmek istemiyordu“ hususuna bir soru işareti koymak gerekiyor. Bunun için başka kaynaklara bakmak gerekecek. Çünkü, İsmail Şerifzade'nin siyasal olarak güvenmediği birinin mektubunu Bağdat'ta götürmesi olayı düşündürücüdür.
Ayrıca Said Kawe'de Anılarında Kerim Hisami ile Bağdat'ta yaptıkları görüşmeden söz ediyor. Said Kawe, Mele Muhamed Xiziri ve Çukeli Kerim Hisami'nin görüşme istemi üzerine Bağdat'ta gidiyorlar.
Fakat bu görüşme esnasında İsmail Şerifzade yok.
Said Kawe'nin verdiği bilgiye göre bu toplantıya 7 kişi katılıyor. Bunlar Dr. Qasimlo, Kerim Hisami, Suleyman Muini, Hemedemini Siraci, Mam Çukeli Gewheri, Muhammed Xiziri ve Said Kawe'den ibarettir.(Said Kawe, age, sayfa 168)

Kürdler arasında yapılan bu toplantıdan önce Suleyman Muini ve Hemedemini Siraci KDP adına Tudeh'in Politbüro sorumlusu Radmeniş ile görüşüyorlar.

Said Kawe Anılarında bu toplantıdan önce Bağdat'ta başka bir toplantıya katıldığını yazmıyor.

Said Kawe'nin katıldığı toplantıda 1967 Aralığında yapılan toplantıdır. O sürece kadar zaten KDP'nin ülke içindeki farklı kanatları birleşmişler. Zaten Hisami'de Şerifzade ve Siraci'nin Doğu Kürdistan'a giriş yaptıklarını ve Muinilerle birleştikleri yazıyor.
Yani Suleyman Muini 1967 yılının Aralık ayında Bağdat'a geldiği zaman KDP-DK adına görüşmeler yapıyor.

Daha öncede başka bir vesile ile vurguladım gibi Kerim Hisami Suleyman Muini ile Siraci'nin mektuplarından sonra Sofya'dan Bağdat'ta geldiğini ve görüştüğünü şöyle anlatıyor: „28 Aralık'ta Suleyman ve Siraci Bağdat'ta geldiler. Konuşmaya başladık. Suleyman dedi ki: 'Biz Tudeh Partisinin önderleriyle görüşmeye geldik. Eğer onlar hazırlarsa biz iki farklı parti olarak birlikte çalışmak istiyoruz. Eğer Tudeh istemese biz Baas Partisi ile ilişki kuracağız'. Ben de kendisine bildiğim kadarıyla Tudehli arkadaşlar ve bana anlatıkları kadarıyla yardımcı olmaya ve yakınlaşmaya hazırlar............ Suleyman Muini ve Siraci Çin Büyükelçiliğine gidip ilişki kurmak istiyorlardı. O dönemler Mao Zedung'un yanlış düşünceleri Kürdistan dağlarına da varmıştı. Ben bu öneriye sert bir şekilde karşı çıktım. Onlarda ilişki kurmaktan vaz geçtiler“.(aktaran Omer Esri, Komelay JK û Kurtey Beşek le rudawekani naw Hizbi Demokrati Kurdistan, sayfa 23 )

Devam edecek

[email protected]

Rojgar Merdoxi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.