PKK Kürtlere zarar veriyor

 PKK Türkiye'ye Kuzey Irak'a darbe vurması için 'bedava hizmet' sununca, akla 'Öcalan'ın Türk istihbaratıyla işbirliği yaptığı' iddiası geldi Birçokları PKK'nın Türkiye'de Kürt haklarını savunan milliyetçi bir örgüt olduğunu, Kürtlerin umutlarına ve emellerine karşilık vermek için Türkiye'de bölgesel bir zorunluluk olarak ortaya çiktigini düşünür. Bu kimseler aynı zamanda Abdullah Öcalan'ın bir kahraman ve lider olduğuna inanır. Fakat işler böyle değil veya bundan daha karmaşik. Ne PKK böyle, ne de Öcalan... Öcalan başindan beri yazılarında, 'Türk istihbaratının ona ihtiyaç duyduğunu, işlerin Türk istihbaratında çalisan kayınpederi kanalıyla eşgüdümlü yürütüldüğünü, Suriye'ye kaçışını kayınpederinin kolaylaştırdığını' itiraf ediyor. Suriye istihbaratı da tabloyu tamamladı ve işler yavaş yavaş bu hale geldi. O günden beri PKK ve liderinin temel rolü, Suriye, Türkiye, İran ve Irak'taki Kürt toplumunun dokusunu tahrip etmek, bu bölgelerdeki milliyetçiliği vurmak ve ulusalcı ruhu zayıflatmak oldu. Suriye istihbaratı bazı Kürt liderleri tasfiye etti. Bununla da kalınmadı; sınırda yüzlerce Kürt genci Türkiye'deki isyana katılacakları ve 'Kürdistan'ın birkaç ay sonra kurulacağı' yönündeki yalan vaatler sonrası, Suriye ve Türk istihbaratı tarafından tasfiye edildi. Bu gençler, kendi dilleriyle konuşmalarını engelleyen Suriye istihbaratının, PKK'nın öncelikli söylemi olan 'Büyük Kürdistan'ın kurtuluşunu' gerçekleştirme noktasında kendilerini niçin teşvik ettiğini bir an bile düşünmedi. Lübnanlı gazeteci Hişam Muhlim 'Apo'yla yedi gün' adlı kitabında veya 'Kürdistan'ın Sesi' gazetesinde, Suriye ve İran'ın bölge halklarına yönelik emperyalist saldırılara karşi halkın yanında yer alma konusunda anlaştığını ve Öcalan'ın bu iki stratejik devletle ilişkisinin bu yüzden değişmeyeceğini, Öcalan'ın kendisinin de bugün avukatları kanalıyla, Kürtlerin de tarihi bir Suriye-İran anlaşmasının yanında yer alması gerektiğini belirttiğini ifade ediyor. Aslında Öcalan, Kuzey Irak'taki Kürt deneyimi üzerine fitne ekmeye çalisiyor. Komplo bu noktada da kalmıyor ve Öcalan, Türkiye'de Kürt milliyetçisi bir devlet kurulmasına destek verecek Amerikan tuzağının kurbanı olmaması için Türkiye'yi uyarıyor. Öcalan, Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin ve ABD'nin PKK'nın milliyetçi bir devlet kurma mücadelesinden yararlandığını belirterek analizini sürdürüyor. Türkiye Atatürk cumhuriyetini koruduğu için işin aslını ve Öcalan'ın ne demek istediğini anlamıyor. Fakat biz anlıyoruz, onun Kürt olmadığını çok iyi biliyoruz. Fakat bu ayrı bir konu. Biz Öcalan'ın, Kürt toplumunu yıkmaya çalistigini biliyoruz. Bu nedenle Kürt sorununun demokratik barışçıl içeriğini boşaltmak için 2003'te Almanya'da suç eylemleri düzenlediniz. Şimdiyse, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, ABD ve Türkiye arasında bazı siyasi dengeleri karıştırmak için, Türkiye'ye 'kasıtlı ve bedava hizmet' sunuyorlar. Biz Öcalanin 1999'da Kenya'nın başkentinde tutuklanması sonrası düşüncelerini nasıl değiştirdiğini saygınlığına kadar her şeyden ödün verdiğini biliyoruz. Bu nedenle, Şark ül Evsat gazetesinden Abdurrahman Raşid'in de dediği gibi Öcalan Kürt onurunu ayaklar altına aldı. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Ahbar el Arap, 1 Mart 2008)