Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 19 June 2010

Sayın Şêrzad Omer Mahmud, uzun bir önsöz ile Êzidî Kürdlerini tanıtmak için 50 soru ve cevaba dayalı bir yazı yayınladı.. Bu yazıya ve sorulan soru ve cevaplara farklı bakan arkadaşlar olabilir. Êzidî Kürdleri daha iyi tanımak amacıyla imkanlarımız dahilinde buna benzer yazıları çevirerek Newroz. Com okuyucularına sunmak istiyorum..

Bi silav û rêz

Aso Zagrosi

Her yıl nisan ayının ilk çarşamba günü, Êzidî dinine bağlı vatandaşlar Güney Kürdistan'ının Laleş ovasında bir araya geliyorlar. Êzidîler burada en önemli dinsel merasimlerinden birini gerçekleştiriyorlar. Tarihsel kaynaklara göre Êzidîler Mezopotamya uygarlığının tarihsel mirasçılarındandır. Yine tarihsel kaynaklara göre Êzidîler İrani ve Hindo-İrani halklarıyla birlikte bu toprakların yerlilerindendir. Êzidî kaynaklarına göre ise Êzidî dini Kürdler arasında yayılan en eski dindir. Sık sık hatalı bir şekilde, yada yanlış bilgilenme veya bilinçli olarak Êzidîlere „Şeytanperest“ yada „Muaviye'nin oğlu Yezide tapanlar“ deniliyor. Êzidîler yapılan bu iki tanımlamayı da redediyorlar. Êzidîleri „Muaviye'nin oğlu Yezide“ bağla girişimleri ve suçlaması Sefewiler dönemindeki propagandalara dayanıyor. Baas rejimi ve aşırı Şii rejimleri de bu çabaları sürdürdüler ve Êzidî dinini „Yezid'in“ mirası diye halka tanıtmaya ve Kürdistan'dan ayırmaya çalıştılar. Êzidîler tek tanrıya inanıyorlar. „Meleki Tawus“ onların kutsal semboludur. Êzidîler için Meleki Tawus tüm meleklerin başıdır. Êzidîlerin İlahi güce inançları vardır. Êzidîlere göre Yaratıcı kendisini farklı biçimlerde insanlara gösteriyor. Her biri dünya işlerinin bir kesiminin sorumluluğunu üstleniyor. Bunun ise çeşitli Uzak Asya dinleriyle benzerlikleri var. Êzidî topluluğunun ilahi sembollerinden biri Şêx Adi'dir. Türbesi, Irak Kürdistan'ın Laleş köyündeki Êzidî tapınağındadır. Şêx Adi dışında ise Melek Seyh Hasan, Melek Şeyh Faxreddin, Şeyh Şems, Pîr Hasan, Melek Nasredin ve daha başkaları...Êzidî dini Ortadoğu'nun en eski dinlerinden biridir. Êzidî dininin ortaya çıkışı M.Ö 2000 yıllarına dayanıyor. Êzidî dini diğer dinler tarafından tanınmıyor. Çünkü, bir şekilde tek tanrılığı dıştalıyor ve doğaya önem veriyor.Êzidîler kendilerini başlıca tewhidi din olarak görüyor ve tanrının tekliğine inanıyorlar.Êzidîler kendilerini dünyanın ilk tanrı tapıcıları olarak görüyorlar. Onlara göre dünyada bir iyilik tanrısı ve bir kötülük tanrısı yok. Onlar için iyilik ve kötülüğü kapsayan yalnızca bir yaratıcı var. Doğadaki iki kutup, iyilik-kötülük, nur-karanlık gibi şeyler insanın doğasında vardır. Yani her Êzidî doğadaki bu iki kutbun, gün-gece, ay-güneş vs.. iki tarafını da kendisinde barındırıyor. Êzidîlere göre hiç bir kötülük tanrısı ve insanları kötülüğe itecek bir yaratıcı yok. Her şey insanın kendisinden kaynaklanıyor. Bu tip görüşler tanrının varlığını inkar etmiyor, belki cihanda ve doğa şeylerinin içinde tanrı varlığının bir çeşit plural durumunu arzediyor. Êzidîler içinde Güneşin kutsallığı meselesinde ise deniliyor ki „ Güneş, tanrının kutsal sembollerindendir. Güneş, Meleki Tawus takipcileri için Nurun nişanıdır. Eğer ona karşı isyan edilirse, ateştir yakar“...Êzidîler Meleki Tawus için ise „ Tanrının isimlerinden biridir... Dünya da dinler çıkmadan önce Güneş Tanrı semboluydu, belirtisi de Tawusdu“ diyorlar. Bu inanç hala Êzidîler içinde mevcut.

Bazı çevreler Êzidîleri „Şeytanperest“ olarak görüyorlar. Bunun sebebi ise Şeytan'ı Meleki Tawus olarak görmeleridir. Fakat, Kürd yazarı ve dilbilimcisi Cemal Nebez'e göre Tawis kelimesi Yunanca'da vardır. Bu kelime, yani Tawis, Tanrı anlamına gelen Zeus yada Ninosdur.

Kürdistan Parlamentosu üyesi Mamo Osman „ Êzidîlere yönelik yapılan negatif tanımlamaların gerçek ile yakından uzaktan bir ilişkisi yok. Biz Şeytanperest değiliz. Biz yalnızca kötülüklerden sorumlu bir tanrının olmadığını söylüyoruz. Diğer dinler diyorlar ki hem Allah var ve hemde şeytan ... Eğer insan kötü bir şey yaparsa bundan şeytan sorumludur. Biz buna inanmıyoruz...“diyor.
Mamo Osman „ Êzidî dininin misyoner bir din olmadığını, dışardan hiç kimseyi dinlerine almadıklarını, Êzidî olmak için Êzidî ana ve babadan gelmek gerekiyor“ diyor. Bundan dolayı Êzidî topluluğu kapalı bir konumda ve Şeytanperest suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor.

Êzidî dininde öldürmek yasaktır. Êzidîler doğaya saygı gösteriyorlar. Doğaya zarar vermezler ve korurlar. Êzidîlerin kutsal aylarından biri baharın başlangıcı olan Nisandır. Mamo Osman şöyle diyor: „Nisan ayında evlenilmiyor. Ağaçlar kesilmiyor. Tarlalar sürülür. Çevre kirletilemiyor. Bu ayda tarlalar ve doğa hamledir, karışmamak lazım, saygı gösterip ve korumak gerekiyor“ ...

Mamo Osman'a göre „ Êzidî dininde insan merkezdir, her insan kendi içinde kutsal bir tapınaktır.Êzidî dinine göre insan iyilik ve kötülük arasında denge sağlayacak bir piramittir. İnsan gök yüzü ile topraklarımız arasında bir gök kuşağıdır. Bundan dolayı insan önemlidir“ diyor.
Êzidî dinine inananlar kendi aralarında 3 gruba ayrılıyorlar: Müritler, Şeyhler ve Pîrler.. Dr. Xelil Cindi, Êzidî Şeyhlerinden biri olarak, Êzidîlerin dinsel törenleri üzerine bir kaç kitap Kürdçe yayınlamıştır. Êzidî dini ile diğer dinler arasında var olan ortak paydalar konusunda şöyle diyor: „Êzidî dini ile diğer dinler arasında bir kiyaslamaya gidildiği zaman ortak noktalar çoktur. Örneğin Güneşin kutsallığı meselesinde Êzidî dini Budizme, Mitra dinine ve Zerdeşt dinine benzer.. Êzidîler güneşe karşı durdukları zaman özel bir dua söylerler. Êzidîlerin Güneşi kutsal görmesi Zerdeştilere benziyor. Êzidî Şeyhleri ve Pîrleri Çarşamba ve Cuma günleri kendi evlerinde, tapınaklarda ve diğer yerlerde kutsal ateşi yakarlar. Êzidîlerin İslam, Hıristiyan ve Yahudi dinleriyle olan ortak yanı ise 7 meleğe inanmalarıdır. Êzidîlere göre en büyük melek, Meleki Tawis'dır ve ona çok büyük ve özel önem verirler.
Xelil Cindi'ye göre Sami din ve mezheplerde Meleki Tawis'ın üstünlüğü yok.. Bu olay yalnızca Hind, İran ve Êzidîlerde mevcuttur. Ayrıca Êzidî kutsal kitaplarında var olan bazı kutsal isimler, Sami olmayan dinlerde de vardır. Örneğin, balık ve inek.. Hindistan'ın bazı bölgelerinde inek kutsaldır ve kimse ineklere karşı saygısızlık yapamıyor.

Êzidîlerin nüfus sayısı meselesinde ise Dr. Xelil Cindi „ Irak'ta 500.000'e yakın Êzidî var. Dünyada ise yaklaşık olarak bir milyon Êzidî var. Irak'ın özgürleşmesinden sonra Êzidîler resmen tanındı ve biz Irak'ın yeniden kuruluşuna katıldık. Irak Kürdistan'ında sayısal olarak bakıldığı zaman bizim dinimiz İsman'dan sonra ikinci dindir.“ diyor.

Dr. Xelil Cindi'ye soruluyor: „ Aktüel olarak ve Irak'ın özgürleşmesinden sonra Êzidî olarak devletten ne gibi bir beklentiniz var“ diye soruyoruz.

Dr. Xelil: „Kürdistan'da asayiş ve güvenlik Irak'ın diğer bölgeleriyle kiyaslandığı zaman çok iyi korunuyor. Fakat şimdi dinsel azınlıklara ilişkin bazı yasalar ve anayasa maddeleri var Kürdistan bölgesinde tatbik edilmiyor. Ayrıca hem Irak Anayasa'sında ve hem de Kürdistan anayasa'sında İslam dini en büyük ve hakim din olarak tanımlanıyor. Bu kendi başına dahi diğer dinlere Êzidî, Yahudi ve Hıristiyan dinlerine karşı bir tehdittir. Biz Êzidîler olarak din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını umut ediyoruz. Dinin yasalar üzerinde hiç bir etkileri olmaması gerekir. Kürdistan'da laik bir hükümetin kalıcılaşması gerekir.“ diyor..

Devam edecek

Çev: Aso Zagrosi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.